sözlüğün orjinal adamı ve rusya hayatı

reserved

Siz bu hikayeyi nerden biliyosunuz diye sordum. Rüzgarın etkisiyle balıkçının şapkası yamulup geri düzelirken sırıtarak cevap verdi
-ben pedagoji üniversitesi mezunuyum, bi ders vardı efsanelerle ilgili. Orda okumuştum, yıllar geçti unutmadım
-yani siz aspu mezunusunuz? Şu an ben orda okuyorum siz hangi fakülteten mezunsunuz?
-filoloji fakültesii rus dili ve edebiyatı
-hadi ya? Bizim fakülte o zaman. Kimler vardı sizin zamanınızda dekan felan kimdi?
Adam bir sürü isim saydı ama hiç birisini tanımıyodum. Bizim öğretmenlerin geneli otuzyaş altıydı bazı dönemlerde benden daha küçük yaşta öğretmenlerim olmuştu. Üçüncü sınıfta ingilizceci benden iki yaş küçüktü bu sene italyanca dersine gelen kız benden bi yaş küçüktü örnekler çoğaltılabilir ama konu dışı.
Adam ‘kolesova’ deyince bi duraksadım. 80 yaşında dul ve hala öğretmenlik yapan aynı soyisimde bi öğretmenim olmuştu. Yabancı edebiyatlar tarihi dersine gelmişti iki dönem. Benim teorime göre Kadın zaten vardı ve üniversiteyi onun üstüne inşa ettiler. Hafızası sıfırdı, büütn okulda onun hafızasıyla ilgili efsaneler anlatılır ve gülünür. Bizzat başıma gelene kadar ben onları efsane sanıyodum.

Bi kere üç hafta arka arkaya derse gitmemiştim devam zorunluluğu olmayınca gibinin keyfine göre gidip gelmek zevkli oluyo. Kadın beni koridorda görmüştü ve haklı olarak niye gelmedin diye sordu. Yanlış hatırlamıyosam sağlık problemim vardı ilk derse ondan girmemiştim ama sonrakiler keyifti. Kadına hasta olduğumu söyledim o da anlayışla karşıladı. Sonraki gün kadın beni okulda gördü ve yine sordu son 3 derse niye gelmedin diye. Ben de daha dün açıkladım ya sağlıksal problemlerim vardı dedim. Kadın ha o zaman tamam deyip gitti. inanırmısınız sonraki gün yine karşılaştık ve yine sordu, ben bu sefer dalga geçiyo sandım kahkahayı bastım. 3 gündür size ne anlatıyorum ben dedim. Kadın kıl oldu hem derse gelme hem benle dalga geç diye homurdanarak dekanata girdi. 5 dakika sonra sekreter beni çağırdı yaşlı kahpe doklodnoy yazmış ders devamsızlığından dolayı. Dekanattaki sekreterle aramız iyidi onu da bi gün karambolde yalayacaktım da son anda kurtuldu elimden. Aslında hala gönlü var, dur lan bi dakka, burdan gitmeden onu da altın listeye ekliyim.
Kızla aramızın iyi olmasından dolayı olay dekana ulaşmadan kapattık. Dedim kıza ‘ksyuşa, bu dilekçe beni bitirir yap bi güzellik ben sonra seni görürüm’ kız da dilekçenin dekana gitmesini bi şekilde engellemişti tabi sonradan bi toblerone alıp kıza teşekkürümü ettim.

Vay amk adam gelmiş piyasanının anasını gibmiş. okumaktan gözlerim soldu. yarın okunur bu

lan bundan sonra başka kız gibmicen mi yani sadece o isimleri mi anlatıcan :(

Balıkçıya kadını tarif edince aynı yaşlı kahpe olduğu ortaya çıktı. Adamla bu sefer onun hakkında knuşup kendmizi eğlenirken bulduk. Benim vodka bitmişti adam cebinden ufak bi kanyak çıkardı, ermeni kanyağı bu al dikle içini ısıtır dedi.
Nedense rusyada alkolün nerden geldiğinin önemi çok büyük. Gidin süper marketlere veya büyük alkol satan yerlere, hep ülkelere göre kategorize edilmiş halde görürsünüz. Ermeni kanyağı, Fransız şarabı, ingiliz birası, Hırvat absinti, gürcü çaçası diye böyle sıralı bi şekilde gider. Bu arada yeri gelmişken onu da söyliyim, çaça diye bi içki var gürcüler yapar ve satar yani ev yapımı. Alkol oranı yüzde ciksen-doksan arası. Bi bardak iç seni bi gün zütürür. Başka bişey içemezsin, absinte deplasmanda beş atar. Şahsen bi kere içtim daha da içmem. Ben nefes değil efes alırım. Gururumuz efes burda bizi iyi temsil ediyo sağolsun ama türk birası olduğundan kimsenin haberi yok.
Balıkçıyla yağmurdan sırılsıklam olana kadar muhabbet ettim. Kanyak etkisini gösterdi, soğuğu hissetmiyodum ama bu vücudun tepki vermeyeceği anldıbına gelmez. Lakin sonrasında 1 hafta hasta yattım o ayrı konu.
Balıkçı moralimi düzeltti ama artık ayrılma vakti gelmişti. Yavaştan yurda dünsem iyi olacaktı. Aynen yüzyıllar önce diğer balıkçının yaptığı gibi o da beni akşam yemeğine davet etti. Ama ben nazikçe reddettim. Yerimden kalkınca bi anda her şey dönmeye başladı. Ayrıca eklem yerlerimde aynı pozisyonda soğukta oturmaktan ciddi şekilde sertleşmişti. Aynı film nedense sürekli başa sarıp sarıp izletiliyodu bana. Yine başrolde ben, yine alkolden dolayı dönen bi kafa ve gidilmesi gereken uzun bi yol. Balıkçıyla vedalaşıp zar zor taksiye bindim. Varış noktamızı söyledim ve başımı cama yasladım. Taksinin içerisi o kadar sıcaktıki bi anda üzerime çöken aşırı yoğunluktan dolayı daha sahil yolundan çıkamadan sızmıştım.

-hey drujok, drujook!
Taksicinin dürtmeleriyle kafamı kaldırdım. Arka tarafa boydan boya uzanmış uyuyodum bildiğin. Gözlerimi aralayınca adam geldik dedi. Yardım ediyim mi felan gibi nazik bi teklifte bulundu ama yemezler, biz Keçiören bebesiyiz gerek yok diyip parasını verip yolladım. Taksici milletine güven olmaz özellikle rusyada. Bu sene başıma bi olay geldi zaten bi gün onu da anlatırım.
Yurda giderken yağmurun şiddetini anlamak için sokak lambasının en parlak olduğu yere baktım. Damlaların seriliği ordan daha belli oluyodu. Aslında yağmur iyidi biraz olsun beni kendimde tutuyodu. Yoksa vodka ve kanyak karışımı benim bünyem için biraz fazla.
Yollar ayağımın altından kayıyodu, kampüsün ana girişi kapalıydı. Diğer tarafa dolanmak zorunda kaldım. En uyuz olduğum yaratıklar ordaydı, sürekli havlayan köpekten nefret ederim. Normalde de pek sevmem ama bunlar iyice uyuz etti beni. Nedense o an aklıma gaip geldi, malikanın sevgilisi. Sevdiğim bi yanı vardı çocuğun, her şekilde yardım ederdi ve kesinlikle aranızda kalırdı her türlü durum. içten bi elemandı sana o güveni veriyodu. Lakin ikinci çalışta açtı telefondu ve ikiletmeden geldi aşağı indi ve dördüncü kata çıkmama yardımcı oldu. odada Mehmet pc başında oturuyodu. Sarhoş gelmelerime alışmıştı beni görünce sırıttı. Ben de selam deyip kendimi yüz üstü yatağa bıraktım. Gaipe teşekkür etme fırsatı bile bulamadan taksicinin böldüğü işe devam ettim, gözlerim ağırlığa daha fazla dayanamadı sızıp kaldım olduğum yerde.

Gözlerimi bi anda açtım ve yerimde doğruldum. Saat nerdeyse yarım olmuştu. Kafamda ciddi bi ağrı ve baş dönmesi söz konusuydu. işin garibi üzerimde pike vardı ve üstümde değişmişti. Hatta boxerım bile. Bunu gaip mi yapmıştı? O yapmış olmasa bile yapanı büyük ihtimal tanıyodu. Mehmet odada yoktu, o da büyük ihtimal görmüştü her şeyi. Odaya sessizlik hakimdi ve ay ışığı pencereden vurup odaya parliement mavisi bi görünüm veriyodu. Altıma bi kapri çektim ve alt kata gaip in yanına indim.
Odada tacik arkadaş vardı ve gaip malikanın yanında dedi. Malikanın odasına gittim bende, kapıyı çaldım. Kapıyı açan kişi büyük ihtimal üzerimi değiştiren kişiyle aynıydı, nasıl düşünemedim?
-naber can? Kendine gelebildin mi?
-sendin di mi dinara?
-sen yat kalk bana şükret yoksa sırılsıklam seni orda bırakacaklardı
-teşekkürler, ama boxerımı bile değiştirmişsin, bence o kadarına gerek yoktu
-amaan nolcak, sanki daha önce görmediğim bişey mi?
-sen değilde gaip ve Mehmet daha önce görmemişti
-yok merak etme yine görmediler
-neyse, sağolasın şimdi bana bi iyilik daha yap
Küçük Parmağınının ucunu hafifçe ısırarak ve kaşar gülümsemesiyle sordu
-ne yapıyım?
-sen nasıl bi kızsın ya? 7-24 bi insanın aklı bacak arasında olur mu?
-sanki seninki başka bi yerde
-benimki bazen mideme kadar çıkıyo, şimdi olduğu gibi. bana sert bi kahve yaparsan çok sevinirim
-tamam can, geç şöyle içeri sen otur ben geliyorum

Gaip ve malika içeri girince tebessüm ederek hoş geldin dediler
-gaip, brat moi, çok sağolasın gerçekten sende olmasan nasıl çıkardım bilmiyorum
-aslında bunu ilkine sayalım, bana ikinci bi teşekkür daha borçlusun
-anlamadım ne ikincisi
-geçen sene bi kere seni yurdun önünde sızmış halde bulmuştum, o zaman daha kötüydün yine ben çıkardım odana kadar
Bi anda kafamda bi şimşek çaktı ve flashback oldu. evet sanki öyle bişey hatırlıyorum, zar zor döndüğüm bi gün yukarı nasıl çıktığımı anlayamamıştım. Odamda uyanmıştım ama her şey bulanıktı.
-demek sendin? O zaman ikinci defa teşekkür ederim
-da ladno, ben şakadan söyledim, cidden hatırlamıyor musun?
-hatırlasam bir yıl sonra teşekkür eder miydm?
-nedir bu kadar içmene sebep, kış günü bi de sırılsıklam olmuşsun
-boşver ya, oldu bişeyler, ama şifayı kaptık heralde. içim titriyor, biraz sıcak suyun altına girip terlemem lazım.
-malika sana bi çorba yapsın istiyosan
-yok gerçekten sağol
Malika ısrar etti ona zahmet olmayacağını söyledi ama ben istemedim. Zaten dinara da elinde kahvemle gelmişti. Bana bi kupada verdi kahveyi ama bardağın içi savaş alanı gibiydi
-bu bardağın hali ne? içine mi boşaldınız naptınız
Dinara gülmekten üzerime yıkıldı, türk mizah anlayışı nedense çok komiğine gidiyodu. Ben ciddi duruyodum ama o gülmekten dizimi dövüyodu.
-ne adamsın ya! iyi güldüm valla
-evet hepimiz gördük zaten açıklamana gerek yok
Kahvemi yudumlarken bazen momental olarak diana ile geçirdiğim anılar gözümün önüne geldi. O da kahveyi çok severdi. Bardağın içindeki karanlıkta onu görür gibi oldum, bana elini uzatıp tutmak ister gibiydi. Ve aynı zamanda haykırıyodu;
‘karanlığın içinden, gün doğar ya aniden, belki öyle can bulur bizim yarım kalan hikayemiz’
Dünyanın en karanlık olduğu zaman, güneşin doğmasından önceki son andır. Bu ayrılık bi son değil, yeni bi başlangıcın adıdır.

Bu gecede yine birlikteliğimizin sonuna geldik gençler, sezon finaline doğru adım adım yaklaşıyoruz. Geleneksel olarak yaptığımız işi yine yapalım, caps vermezsek ayıp olur.
Bu kız yurttan birisi, durumu ona anlattım bi sitede rusya hayatımı yazıyorum dedim bana bi kaç resim lazım dedim .benim çekmeme izin vermedi ben çeker sana atarım dedi ve attı da
http://imgim.com/8rb4no4yfvs.jpg
bu da bu sene tanışma sitesinden düşürdüğüm bi kız, en fazla elletti başka bişey yapamadım çünkğ Dağıstanlı veya avar olması muhtemeldi
http://imgim.com/nhp-u-osb8g.jpg
bu da internette tanıştığım sadece net üzerinden muhabbet ettiğim bi kız. Ukraynada yaşıyo ona da rica ettim biraz erotik bi caps at dedim o da bunu yolladı
http://imgim.com/pwztqlmmeck.jpg
size bahsettiğim güney Amerikalı futbol oynadığım arkadaşlarım altta oturan türkiyeli benim üstteki oda arkadaşım, en soldaki iki perulu kardeş
http://imgim.com/2013-04-14163534.jpg
veronika & ben (meşhur pembe gömleğimle)
http://imgim.com/dyiz2grw77i.jpg
irina & ben (geçen sefer tırnaklarını sarı kırmızı yapan kız, metin oktay pozu vermiştik hani)
http://imgim.com/uwqaonrlmrg.jpg
bizim şehirdeki veliki pötr heykeli sahilin sonunda demiştim
http://imgim.com/sdpvtb1isj8.jpg
dinara & ben (türkmen kaşarı)
http://imgim.com/dinara.jpg
her zaman gittiğim sahil dediğim yer, resmi kendim çektim
http://imgim.com/adada%282%29.jpg
misyonerlerin mekanının giriş kapısında yazan bi yazı, kendim çektim. anlamı
‘tanrı seni seviyor ve hatırla, hz.isa yakında gelecek
http://imgim.com/3986incio5510560.jpg

kendinize iyi bakın gençler, en kısa süre içinde görüşmek üzere hepinize kucak dolusu sevgiler

kanka yine uzun süre kaybolma giberim dalağını

ilk caps harbiden kaymak gibi tüysüz kılsız da o dağıstanlı tam kezban amk

Şu dinarayla dianayı hep karıştırıyorum amk

devam et panpa

vay amk adam neler yaşamiş biz paso ossbir

2171'de kaldım ////

@2206 aynen panpa fineller bitsin son yazdıklarına bakıcam panpa devammm

Reserved

Büyüksün reyiz.
izindeyiz

ulan game of thrones gibi hepsini bir anda okudum 20 sayfa entryi şimdi ne tak yicez , kalemin çok sağlam panpa devam
kendime edit : 2202. entrydeyim