1. 2701.
    +7
    3 gün 3 gecelik bi seyahatin ardından elamanlar geri döndüler. Ben arkadaşı biraz önce söylediğim lafa binaen sustu sanmıştım ama yazın türkiyede aldı karşısına tek tek sordu. Ama amacı beni azarlamak değil biraz cinsel deneyim kazanmaktı. Sakso çekince neler hissettin, sevdiğin kıza bunu nasıl yaparsın gibi. şöyle bi bakınca sakso gerçekten de kızı aşağılamak gibi görünüyo uzaktan ama alakası yok. Kız milletinin mentalitesi bi defa öyle çalışmıyo. Artık bunu elli defa söyledim bi kere daha söyliyim, kıza yapılabilecek her şeyi yapacaksın, hayatta kibar yatakta canavar olacaksın yırtıp parçalayacaksın. Dostun gibi sevecek, düşmanın gibi gibeceksin, işte o zaman kızın gözünde değerli olursun. Tecrübeyle sabit beyler, bunu bi de bi tek ben değil bi yığın adam söylüyor. Herkes ortak bi noktada bu kadar ısrar ediyosa bi bildiği vardır.
    Ocak ayının sonu final ve vize dönemleri olduğundan pek fazla diana ile görüşme imkanı bulamadık. En azından birbirimizin eğitim hayatını etkilemek istemedik. Böylece şubat ayı geldi çattı. hava eksi kırka kadar düştü, dışarda sigara içmek için 5 dakka beklemek zulüme dönüştü. Siz hiç hayatınızda yanan sigaranın donduğunu gördünüz mü? Ben gördüm, yeminle. Resmen ağzımdaki sigara içerken önce söndü sonra da dondu. Hava nemli ve soğuk, normalde yazın nem olarak uçuşan su kütleleri, kışın buz kristalleri olarak geri dönüyo. Suratını öyle bi kesiyoki aynaya dikkatli bakınca uzun kegibleri farkedebiliyosun. Siz hala köprüaltı kegib atın, bizi 6 yıldır suratımızdan kesiyolar burda. tırtlar vadisindeki Kılıç gibi oldu yüzümüz. Güzel olan bişey varki, gaz bol bu memlekette. Yurdun içerisinde atletle geziyoruz inanmazsınız. Camlar plastik zaten kapattın mı içerde durulmuyo sıcaktan.
    Yine böyle bi şubat akşamı oturdum arkham city oynuyorum, finallere hazırlanıyorum kısacası. Kapı çaldı, kim bu patavatsız beni finallere hazırlanırken rahatsız eden diye düşündüm ve ‘da!’ dedim. hayatta beklediğim son insan içeri girdi, dinara! Yüzündeki kaşar tebessümüyle ve ağır hareketleriyle bana doğru yaklaştı.
    ···
  2. 2702.
    +1
    Kanka gelmişsin sonunda * neyse okurum yarın hadi eyvallaah
    ···
  3. 2703.
    +5
    Kapıyla öyle bi sarmaş dolaş olduki kapının eşiğini yalayıp açma kolunu içine alacak sandım. Kendisi o potansiyele sahip bi kız, içine aldığı nesneleri saysam aklınız durur. Ama burda işi ne olaki?
    -naber can?
    ??? Ee…. şey, iyim
    -beni gördüğüne sevinmedin mi?
    -sevinçten çifte telli oynıycam az kaldı
    Kaşarca bi kahkahanın ardından geldi yanıma oturdu. Havadan sudan sorular sormaya başladı. O an anladım ki kaşarlarda gurur olmazmış. Tecrübeyle sabit bi mesele daha.
    Ders1: kaşar olmanın belirtileri
    Belirti1: ne olursa olsun üzerinden zaman geçince her şeyi unut ve çıkarların doğrultusunda hareket et
    Belirti2: belirti1 e her zaman uy
    Eski konuları hiç açmadı. Yaklaşık bi on dakika arada geçen zamanda neler yaptık neler ettik onlardan bahsettik. Benim şaşkınlığım devam ediyodu çünkü yüzüne her baktığımda kafamda patlayan kavanozu görüyodum. Kaşımda cam parçalarının açtığı kegib izi hala durmakta. Sebepsiz gelmiş olamazdı, Ağzından çıkacak baklayı bekledim ve nihayetinde geldi:
    -can, notebook da bi problem var internete girmiyor. Ailemle görüşmek istiyorum, oğlumu görmek istiyorum. yardım edersin di mi canım benim?
    Bunu söylerken eliylede yanağımı okşuyodu. Ah ulan kahpe diye geçirdim içimden, işin düşmese zaten gelmezsin. ama içimdeki iyi insanı bi türlü öldüremedim, nedense her isteyene yardım eden salak bi davranış şeklim var. Tamam olur dedim, bi ara gelir bakarım. Ertesi gün için anlaştık ve o odasına döndü, ben de arkham city ye.
    ···
  4. 2704.
    +3
    Ertesi gün öğleden sonra bunun yanına gittim. Odayı tıklattım ses gelmedi, kapıyı yokladım açıktı. içerde bu tek başına yarı uyur pozisyondaydı. Boynuna kadar yorganı çekmiş, kafası dışarda yatıyodu. Hayatta dinaranın tam uyuduğunu hiç görmedim, ne kadar derin uyursa uyusun hep dışarda olup bitenleri duyardı. Benim geldiğimi de duymuştu büyük ihitmal ve hareket etmeyişinden ben anladım ne istediğini kahpenin.
    Yarı uyur pozisyonda parmaklanmaktan çok hoşlanırdı daha önce çok başıma geldi, bilakis bizzat kendisi de itiraf etmişti aramızın iyi olduğu zamanlar. Onun planına uydum, önce elimle alnını kapatan saçlarını çektim ve kulağının arkasına attım. Sonrada dudağından öpmeye başladım, o da direk yanıt verdi. Kim bilir rüyasında kimle gibişiyodu. Fazla zaman kaybetmedim parmaklarımı ağzına sokup biraz ıslanmasını sağladım ve direk elimi aşağı attım. Fakettim ki külottan başka bişey giymemiş zaten. Hızlı bi girişten sonra bu zevkten yastığı ısırmaya başladı. inlemeleri odayı sarınca daha fazla gürültü çıkmasın diye yarıda kestim ve parmaklarımı çıkardım. Islanmışlardı, elimi küloduna sürdüm kurulamak için. Sonra ensemden iki eliyle çok güçlü bi şekilde tuttu kendine çekti. Azgın kahpe alt dudağımı ısırdı, yani bildiğin acıttı. Sonra bi de güldü üstüne. Yeter dedim, sen uyumana devam et ben bilgisayara geçiyorum.
    ···
  5. 2705.
    +5
    Problemi orda çözemeyince laptopu kendi odama getirdim, o da orda uyumaya devam etti. Bir-iki ayardan sonra her şeyi çözdüm bilgisayar canavar gibi oldu. kontrol etmek için face e ve skype a girdim. Normalde yapmazdım ama o gün merakıma yenik düştüm ve konuşma geçmişini inceledim. Ve anladım ki kız şeytanın ta kendisiymiş arkadaş. Türkiyeden görüştüğü bi kaç tane kırk yaş üstü azmış herifle skype görüşmelerini inceledim, bunlara belli ki zamanında vermiş ve adamlar hala kızın peşinden koşuyo. Fahişe parmağında oynatıyor adamları, allah bilir çoluk çocuk sahibi ve evli barklı adamlardır. Konuşmalardan anladığım kadarıyla kız biraz cilve yapıyo adamlarda bunun hesabına para yatırıyo. Bi tanesi rahmetli dedemden daha beter durumda ama hala fantezi peşinde. ‘Ne zaman gelecen tekrar istanbula? Gelince beni mutlaka ara. Senin kokunu özledim, çok azdım. Seni istiyorum, altımda inlemeni istiyorum’ daha bunun gibi bi yığın sapık mesaj okudum ve pgibolojim bozuldu. Daha doğrusu bizim türk erkeğinin haline acıdım. Kızın türkiyeye dönmesi imkansız anlatmıştım size, kaçak durumundaydı ve kırmızı mühürle geri yollandı. 5 yıl daha giriş yapması yasak veya 3bin dolar ödemesi gerek yasağın kalkması için. Adamlar ya bunu bilmiyolar ya da bile bile hayal kuruyolar ve çoluğun çocuğun rızkını bu fahişeye burda başka erkeklerle yemesi için gönderiyolardı. Size benden abi ve panpa tavsiyesi, kadın milleti şeytandır, bazı şeylerden emin olmadıkça bir kuruş bile harcamayın. Bi kaç göz kırpmaya veya kırıtmaya servet harcayan adamlardan olmayın.
    O an o adamları arayıp o kadar çok istedimki ‘milyonlar gönderen siz ama kızı burda inlete inlete giben ben’ demeyi. Bizim memleket ağzına kadar abaza dolu. Bi de kız yabancıysa varya, üzerine ev yapan mı dersin, araba satın alan mı dersin ne kadar cins var hepsi bizde. Uyanık olun, yabancıyı gibin ama paranızı yedirmeyin, verme konusu şüpheliyse belki bi gün verir diye sakın para felan harcamayın.
    ···
  6. 2706.
    0
    ne zamandır sözlüğe girmiyordum en son darenor panpamın anlattığı hikayeyi okumuştum devam panpa kimse yoksa ben varım okurum sonuna kadar zaten benım bu ege myo bitcek gibi değil kuzenim artvinde sınır kapısında memur , olmadı gürcistan üzerinden yanına kaçarım emeğine saglık
    ···
  7. 2707.
    +8
    Normalde çok fazla adamla türkiyede yatıp kalktığını biliyodum ama bu kadar kaşar olduğunu ve aynı zamanda uyanık olduğunu bilmiyodum. Okul parasını kendi ödüyo, kral gibi yaşıyo üstüne bi de eve para gönderiyo. Resmen o face deki ve skype taki konuşmaları gördüğüme pişman oldum. ama tabi buna kayıtsız kalcak değildim. Bi gün intikamı alınmak üzere bunları beynimin bi köşesine yazdım ve bilgisayarını teslim ettim.
    Zaten sonrasında yine eskiden olduğu gibi iki yabancı şekline dönüştük. Ama kurduğum plan işlerse 3 ay sonra yanıma gelmek zorunda kalacaktı. Ve işte o zaman bazı şeyler daha farklı olacaktı.
    Finaller ve şubat ayı biterken aklımı kurcalayan tek bi soru vardı; acaba assassins creed mi yoksa alan wake mi oynasam? Çünkü önümde uzun bi tatil var ve yapacak bişey yok. Şahsen oyun bitirmeye bayılırım ve ac:revelations da karar kıldım. istanbulu Konstantinapol zamanında görmek bünyeye iyi geldi. Diana nında petersburga gitmesi sebebiyle bi yığın boş zamanım oldu. aslında iyi de oldu. ne sakso ne de daracık bi am, benim oyunlardan aldığım zevki bana vermiyodu. Bu arada aklıma ne geldi, sizinle bi rüyamı paylaşacam ama sakın dalga geçmeyin yoksa babalarınızı dinara yla tanıştırırım ve bütün maaşını kıza göndermek zorunda bırakırım. Rüyayı daha yeni gördüm uyanınca ben bile güldüm. Şimdi ben, the rock, undertaker, stone cold, cm punk bi de john cena hep beraber geziyoruz. Diğerlerini anladıkta sen ne ayaksın demeyin rüya benim amk. Wwe kemeri de bendeymiş. O akşam john cenaya karşı maçım var, maçtan önce biraz takılıyoruz. Baraj gibi bi yerdeyiz baya yüksek ve aşağı doğru akan çılgın bi şelale var. Suyun hiddetinden aşağısı görünmüyor herkes sıra sıra atladı ama nerden baksan 30-40 metre yükseklik var. Cm punk la ben atlamadık oturduk yere muhabbet ediyoruz felan derken bi anda ringde buldum kendimi. John cena benden önce gelmiş ben aldım mikrofonu ‘let me here everybody make some noise’ diye öküz gibi böğürdüm. sonra seyirciler gaza geldi felan derken uyandım işte.
    ···
  8. 2708.
    +5
    Kış aylarını rusyada hiç sevmem çünkü hava çok erken kararır. Eskiden kış saati uygulaması vardı, yani 3 yıl önce iptal ettiler o zamanlar saat iki-üç gibi hava kararıyodu. Ben zaten öğlene kadar uyuyan adamım dersler bizim fakültede öğleden sonra bi de eğer o gün geç yattıysam, ki genelde geç yatarım, uyan saat 1 gibi, kahvaltı yap, hoop bi bakmışsın akşam olmuş. Bazen hiç gün ışığı görmeden geçirdiğim günler oldu. yarasa gibiydik amk ne günlerdi ya. Kış saati uygulaması kalkınca değişen şey artık üçte kararıyo hava. Ama yazları da tam tersi dokuza kadar her yer aydınlık bu da güzel bişey tabi.
    Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır derler türkiyede, rusyada yaktırsa gene iyi direk kazma kürek sapını zütüne sokturur. Yağmur ve şiddetli ayaz canından bezdiriyor adamı. Derslerin başlamasına az bi süre kala geleneksel karantina uygulaması başladı. Nedense her yıl sömestr tatilinin bitimine yakın karantina başlığı altında tatili bir hafta daha uzatırlar. Bu her yıl olan bi nane. Büyük ihtimal rektörün gibinin keyfine göre alınmış bi karar tabi herkesin işine geliyor özellikle öğrencilerin. Yurt yeniden kalabalık haline dönmüştü memleketten geri dönüşler başlamıştı. Şöyle bi düşündüm geçen gün de arkadaş edinmediğim ülke sayısı baya azmış. Baltık ülkelerinden hiç tanıdığım yok onun dışında avrupanın her yerinden bi yığın arkadaş edindim özellikle italyadan. Gitsem kesinlikle evsiz kalmam kanaati zannı sanısındayım. Güney amerikadan bile var peru, Arjantin, ekvador gibi. binler baya iyi futbol oynuyolar Pazar günleri halı sahaya gidiyoruz havalar ısınınca. özellikle perudan bi arkadaş var yürüyerek herkesi çalımlayan bi tip. Hiç koşmaz ama çok teknik.
    Nerden geldik biz bu konuya? Artık başa doğru kendi yazılarımı okumaktan gına geldi. Muhabbet alıyor yürüyor amk tutamıyorum. Neyse mart oldu diana peter den geldi ve ilk buluşmamızı subway de gerçekleştirdik.
    ···
  9. 2709.
    +4
    Rusyada yaşayan millete bazı şeyleri öğretmen imkansız, bunların başında vefa, misafirperverlik geliyor. Bunlar toplumsal kriterler olduğu için o şekilde görmemiş birisine öğretemiyosun. Bir yıl boyunca arkadaşını arama o da seni aramaz. Ama bir yıldan sonra konuşunca da sanki daha dün görüşmüşsünüz gibi yapar, Seni özledim der, ulan özlediysen arasaydın. Kuzey Kıbrıs türk cum… neyse bu sefer yapmıycam, Konuyu nereye getirdim, insan şehir dışına çıkınca erkek arkadaşına ufak da olsa bi hediye getirmez mi? Petersburg gibi bi yere gitmişsin, sevdiğin insana yalandan da olsa bi dandik hediye getirir insan. Yok arkadaş bu Rusyalılar adam olmaz. Erkek olsa gibini sallayarak geri dönmüş derim ama kız olunca sallayacak bişey de yok öylece gelmiş. Bunu yüzüne söyleyince de keşke ordayken söyleseydin diyo. Bunu senin akıl etmen lazım ama canım benim her şeyi gazete yazmaz.
    Fastfood hastası bi kızla gidilecek mekanlar sabittir, mcdonalds, subway, ne biliyim bu tarz yerler. Rusların kapitalist marka merakından dolayı her yer Amerikan mutfağı ürünü mekanlarla dolu. Bi taco bell ekgib onu da açarlar yakında. Velhasıl mart ayıda fastfood mekanlarında şurda burda buluşarak geldi geçti. Ama ilişki artık rutine bağlamıştı diana nın kendisi de farkındaydı ya bi değişiklik ya da bi sonuç lazımdı. Gerçek düşüncelerini okuyamıyodum çünkü çok değişik bi tip siz de biliyosunuz bunu zaten. Günlerden bi gün, yatakta o sırt üstü ben yanında yüz üstü yatarken konuyu bi sonuca bağlamak istedim. Aslında uzun süredir düşündüğüm tek konuda buydu. Nasıl girsem konuya diye düşünürken her şeyi direk söylemeye kadar verdim.
    ···
  10. 2710.
    +3
    -diana?
    -hmm?
    -bişey sorcam
    -dinliyorum
    -biz ne yapıyoruz?
    -ne anlamda?
    -ilişkimizin adı nedir?
    -bi önemi var mı?
    -sence önemi yok mu?
    -sence var mı?
    -hep soruya soruyla mı karşılık verirsin?
    -bilmem, bazı zamanlarda
    -yani diyorum ki, bu ilişkinin sonunda ne yapcaz, bi sonu olmalı
    -son derken nasıl bi son?
    Yüzüne bakmaya çekiniyodum kızın, olacaklardan korkuyodum çünkü.
    -biz seninle farklı kültürlerdeniz, nasıl bitecek bu mesele bilmiyorum
    Elini boynumdan çekti ve daha ciddi bi pozisyon aldı. Heralde konuyu nereye bağlayacağımı hissetmişti. Tüm cesaretimi toplamama rağmen yüzüne bakamadan şunları söyleyebildim sadece:
    -diana, ben seninle evlenemem
    Kızın suratı bi anda çöktü, gözleri doldu, yerinde doğruldu.
    -neden biz birbirimizi seviyoruz
    -ama çok farklı şekilde yetişmişiz, biz çok farklıyız anlatamıyorum bunu sana
    -ne yapmam gerekiyosa yaparım, sorun bekaretim mi? Doktora gidelim yeniden eskisi gibi olur
    Kız artık ağlamaya başlamıştı. Ben de en son teklifi karşısında şaşırmıştım, beni gerçekten seviyomuş. Ama sorun bekaretten daha büyüktü. iki insanın hayatını birleştirirken dilden hatta din faktöründen bile daha büyük bi sorun varsa o da kültür. Yurtdışına çıkınca ne dediğimi anlarsınız. Daha önce bahsetmiştim, kültür her şeydir.
    ···
  11. 2711.
    +3 -1
    Benim de gözlerim dolmuştu, ama artık dönülmez bi noktaya gelmiştik. Bu saatten sonra hiç bi şey aynı olamazdı. Onun göz yaşları iyiden iyiye çoğaldı ve makyajıyla birlikte yanaklarından aşağı akmaya başladı.
    -kusura bakma, seninle evlenemem
    Elimi omzuna attım, kendime çektim. Bana öyle içten sarıldı ki o an ben de ağlamaya başladım. Ömrüm boyunca ağlamayan ben rusyaya geldim geleli sulugöz olup çıktım. Hem de her defasında bi kız yüzünden. ikimiz de oturduğumuz yerde sarılmış vaziyette zırlayarak ağlıyoduk. Hıçkırıklardan bi ara nefes alamaz hale geldim. Neye isyan etsem bilemedim, hayat şartlarına mı, farklı kültürlere mi, başka ülkelerde doğmuş olmamıza mı? Her şeyi geçtim bu ikinci vaka oldu. önce çok sevdiğim halde alesyayı kaçırdım elimden şimdi de diana. Her seferinde beni seven bi kız çıkıyodu hem de benim için ölecek derecede. Ama neden hepsinin kusuru olmak zorunda? kimisinin yatıp kalktığı adamlar belli değil, kimisi aşırı uçarı bi tip olur. Heralde bu benden kaynaklanan bişey. Doğru düzgün bi adam olsam, hakettiğim kız beni bulurdu. Ve büyük ihtimal artık nereye gidersem gidiyim beni bulacak kızlar ne alesyadan ne dianadan daha iyi olmayacaklar. Belki onlar kadar beni seven olur ama onlar kadar güzel olamaz.
    O gün orda hıçkırıklar içinde yarım saat ağladık. Kendimizi biraz toparlayınca gözlerimizin içine bakarak birimizin bi şey söylemesini bekledik. Diana benim, tamam seninle evlenmeyi kabul ettim dememi bekliyodu gözlerinden anladım bunu. Benden bi ses çıkmayınca o konuştu
    -heralde bu bi veda
    Omuzlarımı bitmiş bi halde silkerek cevap verdim. Konuşmaya takatim kalmamıştı. Gözlerimi sildim;
    -ne olursa olsun benim için yerin hep farklı olacak
    -tamam o zaman, ben gidiyim artık eve.
    -diana, nolur affet beni. Bu konuda ben suçlu değilim, sen de değilsin
    Diana toparlandı, çantasını aldı suratındaki akmış makyajı temizledi. Kapıyı açıp çıkmak üzereyken;
    - peki kim suçlu?
    Dedi ve gitti. Ben yatakta oturur pozisyonda bi müddet daha gözyaşlarımı içime akıttım. Belki kalbimdeki yangını söndürmeye yeter dedim ama karanlık tohumlardan doğan kara sevdanın dermanı bi kaç gözyaşından daha güçlü bi ilaç olmalıydı. Kendime gelince ben de toparlandım ve oteli terk ettim.
    ···
  12. 2712.
    +1
    wordden mi yapıştırıyon la önceden mi yazdın
    ···
  13. 2713.
    +3
    Başıma ne gelirse gelsin aradığım ilk insanın adı ekranda, parmağım yeşil arama tuşunun üstünde caddenin ortasında yağmurlu ayazda dikiliyodum. Vücuduma bi titreme geldi Refleks olarak parmağım ekrana dokundu ‘vedat aranıyor’ sonra geri kırmızıya basıp aramayı iptal ettim. Her zamanki gibi dermanı yine şişe dibinde arayacaktım. Etrafıma baktım ve sahil kenarına gitmeye karar verdim.
    Merkezdeki sahil kenarı daha farklıydı. Tamamen yüksek betonla örülüydü sahil kumu hiç yoktu ve yaklaşık bir kilometre boyunca bu duvar uzanıyodu. Yer yer balıkçılar oltalarını atmış duvarı döven dalgaların içinden vobla yakalamaya çalışıyolardı. Vobla balığı volga nehrinde yaşayan bi balık türü. Genelde bahar aylarında çıkarlar piyasaya ve kuzeye doğru göç ederler. O sırada nehrin yüzeyinde sudan çok balık görürsünüz. Ama bahara daha vardı, vobla azdı daha çok diğer tatlı su türleri vardı. Üzerlerinde yağmurlukla bi yığın balıkçı su dolu kovasını doldurup akşama vodkanın yanına katık edebilecek meze avlıyolardı.
    200ml lik küçük şişede satılan vodkalardan aldım ve balıkçıların seyrek olduğu bi yerde ayaklarımı nehire doğru sarkıtıp duvarın üzerine oturdum. Dalgalar öyle şiddetli çarpıyodu ki bazen sular tabanlarıma kadar sıçrıyodu. Nehrin üzerinden büyük buz kütleleri karga ve martılarla akıp gidiyolardı. Soğuğa aldırmadan paltoma iyice sarıldım ve köprü altı şarapçı adamlar gibi iç cebimdeki vodkayla hafif mertep demlenmeye başladım. Yanı başımda bi balıkçı kovasını baya bi doldurmuştu arada bi yan gözüyle beni kesiyodu. Şapkasını taka nuri gibi takmış soğuğu hissetmemek için arada elli-yüz kanyak vuran klagib bi rus. Oltasını salladı ve bi şey söylemek için boğazını temizledi.
    -Sen veliki pötr ün astrakhana gelişini bilir misin?
    ···
  14. 2714.
    +1
    panpa pm e bakarsan sevinirim
    ···
  15. 2715.
    +1
    reserveeeeeeeeeeeeeeed
    ···
  16. 2716.
    +1
    reserved
    ···
  17. 2717.
    +1
    oooo çok iyiymiş lan
    ···
  18. 2718.
    +7
    veliki pötr diğer adı deli pötr yani pötr pervi (birinci pötr) baltık ülkelerinde gizlice orduya sızıp bütün deniz donanma sırlarını tek başına ele geçirip sonra rusyaya dönen ve ilk deniz donanmasını kuran rus çarı. Kendisi Petersburg doğumlu ve sıradan bi vatandaş gibi halkın arasına karışmayı çok severmiş. Hatta onun hakkında bi fıkra anlatırlar, derler ki pötr1 tüm rusya çarlığında alkolü yasaklamış ve kontrol etmek için bi gün sokaklara inmiş. Yanına bi tane de vezir almış. Alkol yasağını sürekli delen bi takacı halk arasında nam salmış. Bu adam nehirden insanları takasıyla parayla karşıya geçiren, nehrin ortasında kimsenin görmediği yerlerde elli-yüz vuran bi tipmiş. Pötr ve veziri takaya binmişler ve karşıya geçmek istemişler. Her zamanki gibi nehrin ortasında takacı cebinden çıkardığı şişeyi öldürmeye başlamış. Deli Pötr demiş ki,
    -alkol yasak değil mi? Neden çarın koyduğu kurallara uymuyosun?
    -bırak şimdi ayak yapma, al şunu sen de iç biraz. Merak etme burda kimse görmez
    Israr edince pötr ve vezirde demlenmeye başlamış. inmeye yakın pötr demiş ki,
    -arkadaşım kusura bakma ama seni almak zorundayız saraya kadar
    -neden?
    -kuralları çiğnedin, çarın yasaklarına uymadın
    -peki siz kimsiniz?
    -ben pötr 1 ve bu da vezirim
    -hadi lan ordan, iki yudum çektiniz diye biriniz çar oldu diğeriniz de vezir mi? (*)
    • burda gülünecek
    ···
  19. 2719.
    +3
    Balıkçıya pötr 1 hikayesini bilmediğimi belirtmek için anlamsızca baktım. Adam anlatmaya başladı
    -bi gün veliki pötr, şu an tam bizim durduğumuz yerde avlanan balıkçılardan birisinin yaptığı işe hayran kalmış. Balıkçı gemi halatını düğümlüyomuş ve o kadar profesyonel yapmış ki, pötr de denemek istemiş. Balıkçının yanına varmış, şu halatı verirmisin bi de ben deneyim atmayı demiş. Balıkçı pötrü sıradan birisi sandığı için ahkam kesmiş, bu işi burda benden iyi kimse yapamaz.
    Pötr denemiş ama hakikaten balıkçının attığı kadar sağlam bi düğüm olmamış. Sonra balıkçı çarın ellerinden tutup, ona sağlam hakiki gemici düğümü atmayı öğretmiş. Çarın bu çok hoşuna gitmiş ve balıkçıyla birlikte baya bi zaman geçirmiş orda. Balıkçı akşam yemeğine çarı davet etmiş evde hamile karısı onlara güzel bi akşam yemeği hazırlamış. Pötr astrakhan halkından gerçekten çok hoşlanmış ve ordan ayrılırken, eğer yolunuz bi gün petersburga düşerse beni bulun, deli pötr deyince herkes gösterir demiş ve şehirden ayrılmış. Balıkçı da yeni doğan çocuğuna pötr ismini vermiş.
    Hikayeyi dinledikten sonra kafamı istemsizce sahilin sonunda duran pötr 1 heykeline çevirdim. Baya uzaktaydı ama heybetli duruşuyla ben burdayım diyodu. Muhabbete girmek için balıkçı güzel bi hikaye seçmişti. Adamla biraz konuşmaya karar verdim. Belki durumum biraz hafifler hesabı
    ···
  20. 2720.
    +1
    amonacooooooo
    ···