-
1.
+335 -38Eskiden normal bir insandım, evden çıkmadan önce aynada saçlarımı düzeltir, parfüm sıkardım. Bu günlere dair hatırladığım son şey ise elimde bir fotoğraf karesiyle Ankaranın göbeğinde, Kızılayda ağlıyor olduğumdu.
Bir zamanlar en tepedeydim, şimdiyse en dipte, etimi kemiren insan parçacıklarına kızgın değilim. Bütün dertleri ayağa kalkmaktı, yapamayacaklardı, ayağa kalkmak için zaten düşmüş birisinden yardım alamazdınız. En azından denemişlerdi.
Ben bayamlik reyis, rezervelerinizi alın, başlıyorum. -
2.
+71 -7Ben bayamlik reyis bu kutucuklarda bir şeyler kurgulamayı seviyorum. Ama bu sefer gerçek hayatta yaşadığım bazı hayal kırıklıklarını anlatmak istiyorum sizlere. Tabi bu bir hikaye, o yüzden tamamen olduğu gibi aktaramayacağım gerçekleri.
En zor yazdığım hikaye bu, çünkü kendi hayatınızdan bir şeyler yazmak başkalarının uydurma hikayelerini kurgulamaya benzemiyor.
Önceki hikayelerimi okumayanlar tereddüt etmesin. Eminim seveceksiniz. Bunlar da önceki hikayelerim :
ölüyordum ve bunu sürekli görüyordum
sözlüğün en nefes kesen hikayesini yazıyorum içeri
sözlüğün en iddialı hikayesini yazıyorum içerii -
-
1.
+3şurayı kapıyım.
Edit 1:efsane bi hikaye okumaya devam edin binler -
-
1.
+3 -2bende burayı kapıyım o zaman (:
-
2.
+1alpellaya değilde başka bişeye doymak istermisin yakışıklı
-
3.
+3 -2terbiyesiz herif :/
-
4.
-1At gibmekten sıkılmadınızmı?
Her gün at mı gibicem ben mi diyorsunuz?
O halde dogru yerdesiniz.. -
5.
-1Sudaki ele 2 posta helal et
-
6.
+1Rezzervasyon
-
7.
+1Rezzervasyon
-
8.
0Rezervuar
-
9.
0Reeez aldim
-
10.
0#Rez okunacaklar listesinde
diğerleri 8 -
1.
-
2.
+2 -1rezzak alcam buraya hıh bananeeee
çekil sende şurdan koca popolu kovboy -
3.
+2Oo bayamlik reismiş şimdi farkettim
-
4.
+1AbdülREZzak
-
5.
+1Resorvid
-
6.
0Bende bir sayin
diğerleri 4 -
1.
-
3.
+49 -210 Aralık - Ankara
Kızılay. Elimde güzel günlere ait bir fotoğraf karesiyle bir bankta oturuyor, başlarda ağlıyordum, şimdi ise her şeyi bulanık görüyorum.
Burası her şeyin başladığı yerdi ve her şey bitmişti. Yanımda neden ağladığımı soran şarapçının bıraktığı bir şişe, başımda ağrı, etrafımda insanlar vardı ve ben ağlıyordum.
Yeteri kadar ağlamıştım, eğer biraz daha ağlarsam gözlerimden yaş değil organlarım, kemiklerim çıkacaktı. Gözyaşlarımı sildim, elimin tersiyle, yeniden başlayacaktım, her şeye. Çünkü her şey aslında hiçbir şeydi. Her şeyimi almışlardı, oysa vermemek için çok uğraşmıştım. -
-
1.
+12 -2adamı zütten gibmişler beyler, vermemek için çok uğraşmış.
-
2.
+4 -1Tecavuzmu ettiler panpa
-
3.
+1 -4Tecavuzmu ettiler panpa
diğerleri 1 -
1.
-
4.
+33 -3Bir zamanlar Buseye "O kadar yükseldik ki göremediğimiz detaylara takılıp düşmek istiyorum" dediğimi hatırlıyorum. Güzel zamanlardı bunlar, güzel zamanlarda konuşacak birilerini her zaman bulabilirdiniz.
En dipteydim ve kendi kendime "O kadar dipteyim ki, size asla göremeyeceğiniz küçük detaylar hazırlayacağım, hiç birini göremeyeceksiniz, siz ne olduğunu bile anlamadan yere çakılmalarınızı seyredeceğim." dedim.
Her şey burada başlamıştı, bitmişti. Ve şimdi yeniden başlıyordu. Ben her şeydim. Ve ne zaman istersem o zaman başlardım. -
-
1.
+3 -1cin yok cugu
-
-
1.
+2intikam var gibi sevdim
-
1.
-
1.
-
5.
+212. Entry'i editledim beyler. Konu hakkında bir fikriniz olsun. Yeni part siz okuyana kadar gelir
-
6.
+32 -2Bir meyhaneye girip bir kaç duble bir şeyler yazmak istedim masaya, rakı masaları böyledir, rakı masalarında içki içilmez, tüketilen ana sıvı rakıdır ve rakı içilerek değil yazılarak bitirilir.
Param yoktu, işim yoktu, arkadaşım yoktu, hayallerim yoktu ama umutlarım vardı.
Rakı yoktu.
Ankaranın, ankaralıların bile bilmediği, sokaklarında yapabileceğim pis işler arıyordum. Adam öldürmek yada kubar satmaktan bahsetmiyorum. Tıkanan tuvaletleri elime eldiven bile takmadan açabilirdim, bu tarz pis işler arıyordum kendime. Tesisatçılara uğruyor, temizlik firmalarına bakıyordum. Yoktu, o kadar pistim ki, temizlemeye çalıştığım yeri kirletirim diye korkuyorlardı. -
7.
+32Bir gün bu taktan işleri o kadar çok aradım ki, sonunda bulmuştum, "Tecrübeli Eleman Aranıyor" yazıyordu, vidanjör hizmetleri sunan bir ofisin kapısında. Tecrübeli eleman arıyor olmalarına şaşırmıştım, sonuçta taktan bir işti ve ne kadar tecrübeli olunursa olunsun bu tecrübe taktan bir tecrübe olacaktı.
Iş görüşmesi çok uzun sürmemişti, tıkalı çukurları açacağımızdan bahsetti Selim abi. -
8.
+25 -1Başladık işe, o çukur senin bu çukur benim geziyorduk Ankarada, tak çukurlarını açmayı en iyi biz biliriz diyorduk Selim abiyle gezerken.
Çok bir para kazanamıyordum ama kızılayda oturup ağlamaktan çok daha iyi geliyordu, ilerlemek, en azından ilerlemeye çalışmak. -
9.
+34Bir gün bir evin tuvaletini açmaya gittik Selim abiyle. Evlere girerken ayaklarımıza galoş takmamız zorunluydu, garipti, henüz sıçmayı bile bilmeyen insanların taklarını temizleye, evleri ayaklarımızın tozundan kirlenmesin diye galoş takarak gidiyorduk. Ayaklarımızın taktan daha kirli olamayacağını, bu işin gerekli saygı prosedürleri çerçevesinde yapılması gerektiğini anlatıyordum Selim abiye galoşları giyerken.
Bu sırada kapı açıldı, şişman bir bayan açtı kapıyı, Selim abinin yüzündeki ifadeyi görmüştüm, bu ifade "bu garı buraya sıçtıysa sabaha gadar vakumlasan o tak bit-mezzz" ifadesiydi. Yüzü düşmüştü, sırıtıyordum.
Kapıdaki bayan gayet kibar bir şekilde 4 tane galoş uzattı, ev sahibinin isteği bu yönde kusura bakmayın, dedi. Ayaklarımızı gösterdim ve gözlerinin içine bakıp sert bir şekilde "iş prensibi" dedim. Evet, taktan bir işin taktan bir prensibi işte. -
-
1.
+1buraya çok güldüm :D
-
1.
-
10.
+36Tıkalı olan tuvaletin yerini sordu Selim abi. Yatak odasının tuvaletiydi. Bu, biz taklarla uğraşırken hizmetçi kadının odadan bir şeyler çalmayalım diye başımızda bekleyeceğini gösteriyordu. Tuvalete girdiğimizde klozet ağzına kadar taklar içindeydi ve yerlere taşmıştı. Bu bir kişinin sıçabileceği kadar az bir tak değildi, "orduyu mu sıçtırmışlar naapmışlar amunagoyam" dedi Selim abi. Sinirliydi.
-
-
1.
+1 -1iyi guldum suku
-
1.
-
11.
+30Banyo kısmıda bulunuyordu bu tuvaletin, dolaplar, raflar, parfümler kozmetik eşyalar, her şey buradaydı doğal olarak. Hizmetçiden bir şeylerin kaybolmaması yada taka bulanmaması adına bir poşet istedim ve gördüğüm her şeyi içine doldurmaya başladım, Selim abi söyleniyordu kendi kendine, bu tuvaleti açmanın ev tuvaleti açma tarifesindeki gibi 200 lira değil, çukur açma tarifesindeki gibi 600 lira olması gerektiğinden bahsediyordu.
Elimdeki poşete gördüğüm her şeyi koyarken, Buseye onu ilk öptüğümde verdiğim kolyeyi gördüm.
Banyoda, rafta duruyordu, duş almadan önce çıkarmış ve takmayı unutmuş olmalıydı, o kadar şey olduktan sonra hala benim aldığım kolyeyi mi takıyordu ? Ölmemi mi bekliyordu ? Yoksa bunu kendisi mi yapacaktı ? -
12.
+28Selim abi bana bakıyordu, ben kolyeye, bu kadar kirli ellerle dokunmak istememiştim ona, ama gitmeden önce bir not bırakacaktım altına. Selim abiyle tuvalete döndük, makina klozetin içindeki her şeyi vakumluyordu. Vakumladığı şeyleri atık tankına boşaltıyordu, atık tankı dediğime bakmayın, damacana boyutlarında bir şeydi. Vakum ucundan geçemeyecek şeyler takılıyor, onları elimizle ayrı bir torbaya koyuyorduk. Klozetin içi boşalmıştı, elimize gelen en son şey bir prezervatif olmuştu.
-
13.
+19Tuvaletin tıkanmasına neden olan bu prezervatif, boğazımın düğümlenmesine ve gözlerimden yaşlar akmasına neden olmuştu. Selim abi "gençler pompa yapmış sokuşmuş, takunuda biz çekiyoruz amunagoyam" demişti. Ağırdı ama gerçeklerden bahsediyordu, 10-15 litre tak çekmiştik klozetten.
Selim abi hizmetliye işin bittiğini, temizlik yapabileceğini söyledi. Bende bir kalem ve ufak bir kağıt istedim. -
14.
+16"Klozet dün gece kullandığınız prezervatif yüzünden tıkanmış Buse.
Ben mi öleyim, yoksa ateş edecek misin ?
Sahi, resmimi de saklıyor musun hala cüzdanında ? "
Yazıp kolyenin altına bırakmıştım notu, hizmetliye bunun bir "iş prensibi" olduğundan ve nota karışmaması gerektiğinden bahsettim. Gözyaşlarım eşliğinde çıkıyorduk binadan.
Selim abi hiç beklemeden "eski manita mı gardaş ?" dedi. Öyle bir şeyler abi, bir yıkanalım da akşam masaya bir şeyler yazarız dedim. -
15.
+15Okurken dinleyebilirsiniz :
https://youtu.be/KDxJlW6cxRk
Duke Dumont - Ocean Drive
Yani ben yazarken dinliyorum en azından.
Devam mı şair ? Devam .
Edit : https://youtu.be/EgqUJOudrcM
Calvin Harris - How deep Is Your Love -
16.
+25Sevecen adamdı Selim abi. Ne kazanırsak bölüşürdü, işçi patron ilişkisi yoktu aramızda.
Sadece Neşet Ertaş çalan bir meyhaneden bahsetti, gidelim abi, nasıl istersen öyle gidelim, dedim.
Meyhanenin en ortasındaki masada bana eski güzel günlerimi hatırlatan bir grup oturuyordu. Bir zamanlar bende bu masalarda oturabilen, beklenen adamdım, şimdiyse yanlarından geçmeye utanıyorum. -
17.
+13Yazarken dinlediğim parçaları bırakayım şuraya :
https://youtu.be/oHo9TNSR45M
Imany- Dont Be So Shy
https://youtu.be/HL1UzIK-flA
Rihanna - Work
En fazla dinlediğimi en sona sakladımm.
https://youtu.be/60ItHLz5WEA
Alan Walker- Faded -
18.
+27Meyhanenin en kenar, en gizli masasına geçtik, garsondan bizim için bir şeyler çözmesini istedik, bu uygun miktarda meze, uygun miktarda rakı ve uygun miktarda hesap demek oluyordu.
Her şeyi yazdık masaya, ben anlatıyordum Selim abi dinliyordu, eski hayatımı, neden bu tak yoluna girdiğimi anlattım. Sırtımı döndüğümde sayamayacağı kadar çok bıçak darbesi olduğunu gösterdim ona.
Bi ara o kadar çok yazdığımı farkettim ki masada yer, kadehte rakı, mekanda hiç kimse kalmamıştı.. -
19.
+11Mobilden giriyorum partları beyler, bir sigara içip devam edicem. Geliyorum hemen.
-
20.
+28"Bazen böyle olur." demekle yetinmişti Selim abi. Ne diyeceğini bilemiyordu, biliyordum.
Buse mi ? Buse bir zamanlar yanımdaydı, şimdiyse tepemde. Bir zamanlar severdim onu, bu sırtıma sapladığı milyonuncu bıçaktan önce oluyordu. Şimdi hiç bir şey hissetmiyordum ona karşı, ne sevebiliyor ne de nefret edebiliyordum, bir yerlerde yaşıyordu ve sevgilisiyle sevişip, evlenip evlenmediğini bilmiyorum, prezervatifi klozete atıyorlardı.
Bunu bizde yapıyorduk bir zamanlar, ama sizinle yaptığı bir şeyi başkasıyla da yapabiliyor olması etinizin kemirilmesi gibi bir acıydı, canınız yanıyor, içiniz acıyordu.
Bu acı, size burada kelimelerle anlatabileceğim türden bir acı değildi, kanser hastalarına acı ölçekleri sunulur, 1'de 10'a kadar acınızın büyüklüğüyle ilgili bir rakam söylemenizi isterler. Böyle bir acıyı çektikten sonra kanser olsaydım eğer, her zaman 1 derdim ben. -
-
1.
-1Rezzzzzs
-
1.
başlık yok! burası bom boş!