/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +119 -18
    5 yıllık ciddi düşündüğüm sevgilimin tuhaf davranması ile başladı herşey. Öyle ki ruh sağlığı gayet yerinde olan akıllı ve zeki hayat arkadaşı olarak gördüğüm insan, artık çıldırmaya doğru gidiyordu.
    Öncellikle lise döneminde tanıştığım Leyla ile ilk tanışma faslımız koyu bir tartışma ile olmuştu. Lise zamanında bir Agnostik olduğum için bir ayet üzerine din dersinde tartışmamız ile başlamıştı. Kendisi ve ailesi muhafazakarlardı. Bir ayeti sorgulamam onun çok zoruna gitmiş, hatta kafamı bile kesmek istemiş bunu sonradan dile getirmişti. Neyse artık kendisi o dönemler de hasmım olmuş, beni ne zaman görse tövbe çekip duruyordu. Tabi bu salakça haraketlerine gülmüyor değildim.
    Yaşadığımız yerde zaten muhafazakarla dolu olduğundan bunları normal karşılıyordum, Leyla ile aynı sınıftaydık tabi. Benim sıramın önünde oturan kız sırasını değiştirmiş o kadar kin güder hale gelmişti. Her din dersin de hocama sorduğum tuhaf sorular yüzünden arkadaşlarımın tepkisini alıyordum.
    Neyse aradan uzun zaman geçtikten sonra kimseyle bi tak tartışmamaya başladım. Leyla ile hala anlaşamıyorduk, ama ufak tefek yol üstü laf sokmalar ile birbirimize gönderme yapmaya devam ediyorduk.
    ···
  1. 2.
    +25 -2
    gibtir deli
    ···
  2. 3.
    +28 -2
    Bu göndermeler sonradan tatlı atışmalara dönmeye başladı. Artık eskisi gibi sert ve kötü davranmıyordu. O zamanlar ona aşık olmasam da, hoşuma gidiyordu. Beni görmediği sürece hoş ve güzel, sevecen bir kızdı. Dersleri de çok iyiydi, sınıfımızın en çalışkan öğrencisiydi kendisi hatta. Sevdiğim huyları diğer kezbanlar gibi olmamasıydı. Herkesle muhattap olmaması ve arkadaş olmaması. Diğer aptal kızlar gibi laubali haraketleri olmayan, efendi tam bir hanımefendi olması en çok hoşuma giden özelliğiydi.
    Aramızda ki yakınlaşma bir olaydan sonra ısınmaya başlamıştı.
    Tenefüs arasında Ahmet ve Yusuf adında sınıf arkadaşlarım ile tenefüse dışarıya çıkmamıştık, Sınıfta sadece 5 kişiydik 3 erkek 2 kız, Leyla ile arkadaşı arka sırada oturup şarkı dinliyorlardı. Ben Yusuf ve Ahmet, mal mal el kol şakaları yapıyoruz birbirimize. Şakasına kavga ediyoruz aramızda tekmeliyoruz birbirimizi, tabi bunlar çok salakça şeyler ama o zaman farkedemiyorsun eğlenceli geliyor. Bildiğin birbirmize uçan tekmeler atıyoruz, öğretmen sandalyesi ile voleybol oynuyoruz, ama hızlı hızlı atıp tutmaya çalışıyoruz, ne akılsa amk artık. Bende Yusuf'un üzerine doğru hızlıca fırlattım, Yusuf'un kafasını eğmesi ile, Sandalye sınıfın cdıbına girdi ve camı parçaladı. Hemen 2 tane kankam dediğim yavşak hızlıca kaçtılar. Bende kaçacaktım ama sırf Leyla orada diye karizmam çizilmesin diye kaçmadım, camın kırılmasıyla onlarda çığlık attı, hemen heyecandan sandalyeyi camın çerçevlerinden çıkardım yerine koydum, tenefüs olduğu için tüm okul bizim sınıfın önün de toplandı. O sırada müdür yardımcısı da girdi sınıfa, hangi hayvan yaptı diye bunu bağırmaya başladı. Cam kırıklarını toplamamdan dolayı, elim kesilmiş kanıyordu. Müdür yardımcısı kalabalığı dağıttı, sen mi yaptın lan bunu dedi?, Hayır hocam kendi kendine oldu diyip yalan söylemiştim. Sınıfın içinde Leyla ve kankası Betül vardı onlara sordu, tam Betül ağzını açacaktı ki, Leyla hemen lafa girdi hayır hocam rüzgar sertçe çaprtı pencereyi dedi. Tabi müdür yardımcısı inanmamıştı ama beni odasına kadar zütürdü, o'an müdür yardımcısı gibim de falan değildi. Leyla'nın yapmış olduğu şey çok hoşuma gitmişti.
    ···
    1. 1.
      +5
      Adam kendi kendini trende soktu. giblenmeyen başlık trende girdi. Helal olsun koca yürekli işssiz
      ···
  3. 4.
    +25 -2
    Müdür yardımcısının odasına girdik. Bana kızmaya hala devam ediyordu, ecza dolabından, yara olan yere tentürdiyot ile sargı beziyle sardı. Yarın okula velini çağıracaksın, camın parasını da ödüyeceksin diyip kızmaya devam ediyordu. Tamam hocam diyip beni sınıfa gönderdi.
    Sınıfa girdiğimde Yusuf ile Ahmet gülüyordu bana, olum sizi giberim diyip susturmuştum binleri. Leyla tüm ders boyunca bana bakıp duruyordu. Zil çaldığın da yanıma geldi, iyi misin diyip, çocuk çocuk haraketlerini artık bırakmalısın dedi. Bende gülümseyip ona teşekkür ettim, hayret nasıl ispiyonlamadın dedim. Bunu diyince bana çok sinirlenip, gerizekalı mısın? Sana iyilik yapanda kabahat diyip tersleyip gitti.
    Bunu ona bilerek söylemiştim. Sinirlenmesi hoşuma gidiyordu.
    ···
  4. 5.
    +23
    Neyse zil çalıp eve gittiğimde, bizimkiler eline ne oldu diyip sormuşlardı. Yanlışıkla elimi kestim diyince, 1 saat ne oldu deyip sorgu memuru gibi sorguladılar. Aslında söylemicektim bizimkilere ama camın parası için mecburan söyledim. Bir ton azar işitmiştim. Ertesi gün bizimkilerle okula gittik. Bende müdür yardımcısının odasındayım bizimkilerle konuşurken. Bizim muallak yardımcı ne tak yaptıysam hepsini anlattı, tek tek vukuatlarımı saydı. Babam gitmeden müdür yardımcısının kapısının önünde bir ton çekişti, yine rezil olmuştum amk. O dönemlerde böyle şeyler çok utanç verici tabi bizimkilerin bundan haberi yok. Dövmediğine şükretmiştim o zaman amk. Sınıfa girdiğim de Leyla ohh olsun diyip dalga geçmişti. Matematik dersin de hoca beni tahtaya kaldırdı, yalan yok matematik ile aram yoktu o sıralar. Hiç bir dersine çalışmayan ben, hocanın tahtaya yazdırdığı soruyuda çözememiştim. Hoca derslerime hiç çalışmıyorum diye kızmıştı bana, Leyla'da oradan yüksek bir sesle benim için, Hocam tahta da ki arkadaşı ilkokula geri yollayalım dedi ve tüm sınıf katıla katıla güldü. Sinirimden kudurmuşdum, küfür etmemek için kendimi zor tutmuştum orada, sırama geçip dudaklarımı kemirdim, çok büyütülecek bir olay olmasa da o zamanlar hele hele sevdiğiniz bir kızdan bu lafı duymak ölüm gibidir.
    Herkesten ayar yiyordum, anlayacağınız şamaroğlanına dönmüştüm.
    ···
  5. 6.
    +27 -1
    Artık okulda Leyla ile ufak atışmalarım da kalmamıştı, ne ben onun yüzüne bakıyordum nede o benim yüzüme bakıyordu. Tenefüsslerde onu gördüğüm de yolumu değiştiriyordum. Çünkü hala sinirim geçmemişti. Onunda bunu pek takar gibi bir havası yoktu zaten. Leyla'nın dikkat çekmesinden dolayı, kızlar arasında fazla seveni yoktu, kıskananı daha çoktu. Bende bunun farkındaydım, günler öyle böyle geçiyor ben okul tuvaletin de bir sigarayı 7 kişi ile dönüyorum. Leyla'da tek başına takılmaya başlamıştı.
    Doğru düzgün bir arkadaşı vardı onunla da konuşmayı kesmişti. Yalnızlığı beni üzüyordu, daha doğrusu arkadaşının kalmaması. Ona sürekli çıkma teklifleri gelirdi, sırasının üzerine notlar, defterinin arasına aşk mektupları sıkıştırıldığını hep görürdüm. Tabi bunlar daha önceden olan şeyleri, kendisine karşı birşeyler hissetmiyordum o zamanlar.
    Ama bu notlar falan hala devam ediyordu ve benimde her ne kadar konuşmasakta zoruma gidiyordu.
    ···
  6. 7.
    +22
    Cuma sabahı okula doğru arkadaşlarla yürüyordum. Bizim okulun yan tarafında bol ağaçlı bir park vardı. Her sabah zil çalmadan önce arkadaşlarla orada oturur, sigara içeriz.
    Neyse arkadaşlarla yavaş yavaş parka doğru gidiyoruz, daha zilin çalmasına vakit var. Bi baktım parkta 9-10 tane kız var, Betül dediği kız ile tartışıyor Leyla. orada ki tüm kızlar Betül'ün arkadaşları, Leyla ile Betül'ün de küsme sebebleri ise, Leyla'ya aşık olan çocuğa, Betül'ün aşık olmasıymış amk, Aşk-ı memnu çekiyorlar sanki bana. Önce yaklaşmadık arkadaşla oturup sigara içiyoruz, bi tarafdan da orayı dinliyorum. Kızlardan biri Leyla'nın saçını çektiğini gördüm, hemen koştuk arkadaşlarla ayırdık, ne oluyor lan diye. Orada ki kezbanlar hep bir ağızdan o kaşarı korumayın lan, diye çemkiriyorlardı bize karşı. Leyla iyice sinirlenip, küfür etmeye başladı.
    Bende kaşar diyen kıza, kes sesini önce konuşmasını öğren dedim. O kızda bana, sana ne oluyor sen kimsin ki lan diyip zütünü yırtmaya başladı. Seni burada döverim aklını başına al deyip Leyla'yı da kolundan tutup zütürdüm. O da bana bırak ağızlarını yırtacam diye kızıyordu bir yandan. bende sus iki dakka ya seni orada paramparça ederler diyip sınıfa kadar zütürdüm. Elimden sıyrılmaya çalışsa da bırakmadım sınıfa soktum, sadece ikimiz varız. Geçti sırasına oturdu bacaklarını sinirinden titretip duruyordu. Bende sınıfın kapısının oraya yaslandım zilin çalmasını bekledim.
    ···
  7. 8.
    +19
    Zil çalıp ders bittiğinde yine o kızlarla Betül gelip, Leyla'yı tehtit ettiler. Okul çıkışında kaçma seninle görüşecez diyip gittiler. Leyla'nın okulda arkadaşı yok malum kızı tek bulup saldırmalarına göz yummadım bende, Leyla'nın yanına oturup konuşmaya başladım. Ne oldu, sorununuz ne diyip, neler olduğunu öğrenmeye çalışıyordum tam olarak. Oda hala sinirli sanane yanımdan gider misin, deyip kızıyordu. Bende ne dediğini umursamadım yanından kalkmadım, tenefüs molalarını bile kullanmamıştım. Ne o nede ben yerimizden kalkmıyorduk. Leyla'da hala sinirli gözleri dolmuş, ağzını bıçak açmıyordu. Haliyle en iyi arkadaşının yamuk yapmasını kaldıramıyordu. Bende elimi omzuna atıp hadi anlat dedim. Lütfen gider misin gerçekten anlatmak istemiyorum, diyip ağlamaya başlamıştı. O ağlayınca resmen içim parçalandı, kalbim çarpmaya başladı.. Ama Üstelemedim ağlamasının bitmesini bekledim, hiç derse bile katılmıyordu. Diğer zil çaldığın da artık bacaklarım uyuşmuştu ve karnımda açtı. Onu zorla kaldırıp kantine kadar yürüttüm, o ne kadar istemese de simit ısmarladım ona, param olsaydı tost ısmarladım beyleer tabi fakiriz amk.
    Simitten bir ısırık alıp bıraktı zaten, bende ziyan olmasın diye benim aç gözlü kanklarımdan birine verdim yesinler diye, onlarda zaten timsah gibi amk yuttular simiti hemen. Okul tuvaletine geçip sigara içtim, zil çaldı ve ingilizce hocamız gelmediğinden dolayı dersimiz boştu. Leyla'nın morali düzelsin diye, saçma sapan espiriler yapıyordum. Yavaş yavaş oda salak salak espirilerime gülmeye başlamıştı, moralini düzeltmiştim. Bu arada muallak arkadaşlarımı yanıma yaklaştırmıyorum habire laf atıp duruyorlardı, bende küfür ediyordum. Leyla'da çok küfür ediyorsun diyip kızdı bana, ve ardından moralimi düzelttiğin için sağol Kutsal diyerek, olanları anlatmaya başladı.
    ···
  8. 9.
    +17
    Can kulağı ile Leyla'yı dinliyorum. Mevzunun Betül'ün aylardır aşık olduğu çocuğun, Leyla'ya aşk notu yazmasından kaynaklandığından olduğunu söyledi. Notu okumadan yırttığını anlattı, ama Betül salağı Leyla ile sevdiği çocuğun gizli gizli sevgili olduklarını sanıyormuş, ben bu kadar salak bir insan görmedim amk. Leyla ile hiç bir erkeğin gezdiğini bile görmemiştim. Kendisi söylemese de Betül'ün kıskandığı zaten açık açık belliydi. Bende Betül'ün yanına gidip konuştum, okul çıkışın da kimse buluşmuyacak dedim. Oda tek kelime etmedi. Son ders zilinin çalmasını bekledim, istiklal marşında bile Leyla'nın yanında durdum.
    ···
  9. 10.
    +14 -1
    istiklal marşı bitti tüm okul dağılırken, bende Leyla'yı takip ediyorum. Kızlardan biri geldi kulağına birşey fısıldadı, okulun yanında ki parka doğru oda ilerlemeye başladı. Bende arkasından yanımda bir arkadaşımla takip ediyorum çaktırmadan. Biraz uzaktan bunları izliyorum, önce tartışıyorlardı. Orada ki kızlardan 3ü ve Betül Leyla'ya saldırmaya başladı. Hemen gidip ayırdım, sinirden gözlerim karardı. Leyla'ya tırnaklarını geçirmişler, orada Betül'e bir tane tokat atıp. Ulan ananızı avradınızı giberim, kaşar oruspu çocukları diye bağırıp küfür ettim. Betül'de bana gücün kıza mı yetiyor lan şerefsiz, bekle abimi arayım aynısını yapabilecek misin, gibtir git abini de senide giberim diyip üzerine tükürdüm. Hemen yürümüye başladılar.
    Hayatım da bir kıza vurmayan ben, sinirlerimin hoplaması sonucu ilk kez bir kıza vurmuştum. Kim olsa sevdiği insanın canı yandığın da aynısını yapardı, ki umrumda bile olmadı.
    Arkadaşımı gönderip, Leyla'yı otobüse kadar zütürdüm. Kızın kolunu çizmemişlerdi resmen yarmışlardı. Onu bir banka oturtup, bi bakkala gidip, Kolanya ile soğuk su aldım. Kolanyayı, yara olan koluna sürmek için almıştım, mikrop kapmasın diye. Kolanyayı kendisi döktü, içim el vermedi benim. Ama onun cesaretine hayran kalmıştım, tabi biraz sızlasa da.
    Artık ağlama, çok sulu göz oldun diyip, eve de geç kalmasın diye otobüse bindirdim. Gitmeden önce herşeye atlama bunların hiç biri seni ilgilendirmiyor dedi, iyi o zaman kusura bakma dedim. Yüzüme bakmadan otobüse binip gitti.
    ···
  10. 11.
    +18 -2
    Haftasonu sürekli Leyla'yı düşündüm acaba nasıl oldu diye, bir yandan da kırgındım bana öyle davrandığı için. Neyse Pazartesi oldu, geç uyandığım için okula da geç kaldım. Sınıfa girdim hocadan da azar işttim. Birde bi baktım Leyla ile Betül aynı sırada oturuyorlar, ne oluyor dıbına koyim dedim içimden. Dersin ortasın da nöbetci öğrenci geldi beni Leyla'yı, Betül'ü ve o gün yanımda olan arkadaşım Atakan'ı Müdür'ün çağırdığını söyledi. Hepimiz kalktık gidiyoruz. Müdür hepimizi aldı odaya, ve o gün kavga eden kızlardan ikisi vardı.
    Betül beni müdüre şikayet etmiş, birde hepsi ağız birliği yapıyor. Müdür sordu, niye kızı dövüyorsun oğlum? Eşkiya mısın lan sen dedi? Bende hocam dövmedim, sadece bir kere tokat attım. Onuda bir kıza 3 kişi saldırdıkları için yaptım dedi. Leyla sende anlatsana olanları dediğim de, Leyla'nın dediği şey kimse sana karış demedi, Kendi kendine gelin güvey oluyorsun dedi kızarak. Aşık olduğum kız resmen beni satmıştı, nankörsün Leyla diyip kızdım, Müdür höstt lan ağzını topla dedi, diğer herkesi çıkardı odadan, bak bu sana son uyarım, kim ne yapıyorsa yapsın, seni ilgilendirmez. Başkalarının işine salça olma, bir daha böyle buna benzer birşeyle karşılaşırsam, gözünün yaşına bakmam atarım seni okuldan artık yeter şimdi sınıfına git dedi.
    Bu en son yaşadıklarımdan sonra ne kadar delirsem de artık değişmenin vakti geldiğini anlamıştım.
    Leyla'ya tenefüsde sordum, bunlar seni tehtit mi ediyor da böyle konuşuyorsun dedim. Bana ne alakası var, ben sana dedim seni hiç biri ilgilendirmez diye. Eğer bir daha yanıma gelirsen müdüre şikayet ederim seni dedi. Bende ne tak yiyorsa ye şerefsiz diyip çekip gittim.
    ···
    1. 1.
      +8 -1
      huur leyla
      ···
  11. 12.
    +19 -1
    Gel zaman git zaman kendimi değiştirmeyi başardım. Artık okulda çok daha ciddiydim, bir tane yakın arkadaşım Atakan'dan başka kimseyle de muhattap olmuyordum. Tamamen derslerime yönelmiştim, Leyla'yı da umursamamaya başlamıştım.
    Ders notlarımı yükseltmiştim, ara dönem tatilin de teşekkür belgesi getirmiştim. Babamı da şaşırtmıştım, Aferin lan pekekent diyip 15 gün keyfine bak işte çalıştırmıyacam seni demişti. Çalıştırsa da çalışmazdım zaten amk
    ···
  12. 13.
    +17 -1
    15 gün tatil bitmişti, yine her zaman ki gibi okula git gel. Leyla ile son tartışmamdan beridir, tek kelime bile konuşmadım. Yüzünü görmek bile istemiyordum ama mecburen aynı sınıftaydık. artık aldırış bile etmiyordum. Taa ki kitaplarını çantasını alıp benim yanıma geçene kadar. Ona oturmamasını buranın başkasına ait olduğunu söyledim, bu sefer tam tersi olmuştu. O sıradan kalkmamıştı..

    Leyla: Olsun sıra arakdaşın benim eski sırama geçer.
    Ben: Ona sordun mu da, gelip oturuyorsun dıbına koyim
    Leyla: şşştttt küfür etme, diyip kaşlarını çattı.
    Ne kadar aldırış etmesem de o yanımdayken hepsi geçiyordu ama yine de muhattap olmamaya çalışıyordum.

    Okul çıkışında, beni yolumdan çevirip özür diledi. Hiç birşey demedim, yoluma devam ettim. Tekrar koşarak yanıma gelip lütfen affet dedi. Ona özür dilenecek birşey yapmadın ki dedim.
    Leyla: böyle konuşma lütfen
    Ben: Ne diyorum ki?
    Leyla: Yaptığım hataların farkındayım, cidden özür dilerim
    Ben: he tamam affetim diyip, hızlıca yürüyüp gittim.
    Sabaha kadar düşündüm, ama sevgi böyle şeylere engel olamıyordu malasef ki. Çok konuşmasam da sadece dersteyken, 2-3 şey soruyordu bana. Bende cevaplayıp, susuyordum devdıbını getirmiyordum.

    Bana hergün affetin mi diye, soruyordu. Ne kadar affetim desem de inanmıyordu haklıydı da, kırgın olunca konuşman herşeyin değişiyor o kişiye karşı. Ama yavaş yavaş olanları unutup kırgınlığımı silmeye başlamıştım. Her gün geçtikçe aramız daha iyiye gidiyordu.
    ilkbahar artık gelmişti tüm sınıf birlikte bir haftasonu pikniğe gitme kararı almıştık.
    ···
  13. 14.
    +17 -1
    Hafta sonu olduğun da tüm sınıf okulun önünde buluşmuştuk tabi gelmeyenler de olmuştu. Önceden ayarlanan bir otobüs ile gittik gideceğimiz yere. Herkes yemekler getirmişti, sanki yerli malı haftası gibiydi. Yemekleri yedik, gezdik topluca yakar top falan oynayıp baya eğlenmiştik. Tam güzel bir gün geçirdik derken, o güzel gün zehire dönmüştü.
    Ormanı turlarken Leyla kafasını ağaça doğru yaslayıp birden gözlerim kararıyor diyip, bayılmıştı. O'an ki paniği ve korkumu buraya yazmaya gerek yok, anlamışsınızdır umarım. Hemen ambulansı aradık, ambulans geç gelir diye piknik sakinlerinden birinden yardım istemeye gittim. Amca sağolsun bizi kırmadı, hemen özel arabayla atlayıp acile doğru gittik 3 kişiyle. Hemen kan tahlili aldılar, Leyla kıvranıyordu ve hala kimse birşey yapmıyordu. Sinirlenmiştim hocam elinizi biraz çabuk tutamaz mısınız? Görmüyor musunuz kıvranıyor, lütfen birşey yapın diye söyleniyordum. Doktor tahliller çıkmadan birşey yapamayız diyip susturdu beni.
    Serumu bağladılar, röntgen mi tomografi mi oluyor tam hatırlayamasam da ona sokmuşlardı. Leyla'da yavaş yavaş kendine geliyordu. Çok korkmuştum gözlerim dolmuş olsa da kendine gelince çok sevinmiştim. Ailesi acile geldiğin de zaten heryeri birbirine geçirdiler. Ben fazla yakın durmadım onlar gelince, şimdi bir yanlış anlama olmasın diye uzaktan seyrediyordum. Kapının önünde Leyla'yı ailesi zütürüyordu evine, malasef ailesi varken yanına gidememiştim.
    ···
  14. 15.
    +15
    Bende Leyla'nın telefon numarası olmadığından ona ulaşamadım hafta sonu. Sınıftan bazı arkadaşlarımı aradım numarası var mı diye, onlarda da yoktu. Pazartesi oluncaya kadar 9 doğurdum diyebilirim amk, sabah uyandığım da direk elimi yüzümü yıkayıp, kavhaltımı yapmadan giyinip okula gittim. Tek düşüncem Leyla'nın nasıl olduğuydu.
    Okul zaten erkenden gittiğim için bomboş, okulun kapısı önünde 2 arkadaşla sohbet edip sigara içiyoruz. Neyse istiklal marşı okundu, zil çaldı içeri geçtik. Hala bekliyorum Leyla yok, 1 ders 2 ders 3 ders derken, Leyla'nın gelmeyeceğini anladım. Sıramın yanı buz gibi hissediyorum resmen. Neyse rapor almıştır yarın gelir düşüncesi içindeydim. Ertesi günde gelmedi, ondan sonra ki günde gelmedi.
    Sınıfta ki herkese soruyorum, hiç kimsede haber almamış. Betül ile kavgalı ve küs olmama rağmen ona bile sordum. Onda da yokmuş haber, okulda kimse de ne adresi var nede telefon numarası. Kafamın için de bir sürü şey dolaşıyor, üzüntümden yerin dibine girecem neredeyse.
    ···
  15. 16.
    +16
    En sonun da müdür yardımcısının yanına çıktım. iyi günler hocam, birşeyi merak ediyorum Leyla kaç gündür yok ne olduğunu biliyor musunuz?
    Müdür Yardımcısı: Ne yapacaksın oğlum sanane?
    -
    Ben: Hocam o gün piknikte bayılınca merak ettim, birşey oldu mu diye endişe ediyorum.
    -
    Müdür Yardımcısı: Raporlu ondan gelmiyor.
    -
    Ben: Hocam ne olmuşta rapor aldı?
    -
    Müdür Yardımcısı: Hadi oğlum çık odadan fazla soru sorma
    diyip kovdu odasından beni. içimden ananı gibeyim desem de birşey diyemedim yinede.
    Acaba öldü mü? Hastanede mi yatıyor diye düşüne düşüne beynim yanmıştı artık. Mahalleden hastanede stajyer bir arkadaşım vardı, ona Leyla'nın adını soyadını vererek hastanede öyle yatan biri var mı diye rica etmiştim. Malasef bana öyle yatışta olan öyle bir hasta olmadığını söyledi. Cuma gününe kadar hep gelir diye bekledim, ama gelmemişti. Haftasonu bile mezarlığa gittim, yeni defnedilen var mı diye mezarlığın güvenliğine sordum, ad soyad vererek. Kafayı yemiştim salak gibi kısaca.
    ···
    1. 1.
      +10
      huur çocu müdür yar.
      ···
      1. 1.
        +1
        *
        ···
  16. 17.
    +16
    Pazartesi olduğun da okula geç kaldım, 1 haftadır Leyla, okula gelmeyince iyice ümidimi kesilmişti. Birde okula geç geldim diye güvenlikle tartıştım. Seni okula alamam geç kaldığın için diyip tartıştık onla da, almazsan alma amk diyip, okulun arka tarafından duvara tırmanıp okulun içine atladım.
    Hızlı hızlı sınıfa doğru çıkmaya başladım. Ders Geometriydi, Geometri hocam ile aram iyi olduğundan git geç geldiğine dair rapor al gibi saçma sapan şeylerle uğraştırmamıştı sağolsun.
    Bizim okulda geç kalınmaya karşı çok büyük bir tutum vardı, ondan abartılıyordu bu konular.
    En arka pencere tarafında oturuyorduk o zaman Leyla ile. Kafayı çevirince Leyla'yı gördüm, içimde sanki kelebekler gibişiyor o derece mutlu oldum. Salak gibi sırıta sırıta hemen sırama geçtim, Leyla gülümsemedi bile. Leyla nasılsın diyorum fısıldayarak, yüzünü bile bana çevirmiyordu. Neredesin çok merak ettim seni diyorum, duymamızlığa veriyor. Bana bir cevap verecek misin dedim en sonunda sesli bir şekilde, hoca sinirlenip, yerimi değiştirdi amk ama o cevap bile vermedi.
    Tenefüs olduğun da tüm sınıf Leyla'la konuşuyor herkese gülümsüyor, ne olduğunu anlatıyor.
    Bana gelince yüzünü asıp, uzaklaşıyor. Ne yapmaya çalışıyor acaba diyorum içimden, koymaya başlamıştı başkaları ile güleryüzüyle konuşup, beni giblememesi.
    Okul çıkışına kadar sesimi çıkarmadım, tenefüste Atakan'a sordum ne olmuş niye 1 hafta gelmemiş? Neden bayılmış? Birşeyi mi var yoksa? bu sorularla kafasını gibmiştim.
    ···
  17. 18.
    +14 -1
    Atakan'ın dediğine göre, tansiyonu düşmüş ondan bayılmış. Tansiyonu düşen insan bayılırda 1 haftada da dinlenmez, çünkü annem de tansiyon hastası, az çok bilgiliyim bu konularda. Cevabı beni tatmin etmemişti. Son ders zili çaldı, Leyla'nın sınıftan çıkmadığını, pencereden dışarıyı izlediğini gördüm. Herkes evine giderken, neyi bekliyor lan bu bende beklerim o zaman amk, diyip. Yüzünü çevirip bana baktı, gülümseyerek sen hala burada mısın Kutsal? dedi.
    Çok tuhaf olmuştum gülüşünü anlamsızdı, ve en anlamsızı herkes evine giderken, onun orada dışarıyı izlemesiydi.
    Ben: Neyi bekliyorsun?
    -
    Leyla: Hiiiçç, öyle gökyüzünü izliyorum.
    -
    Ben: Git evinde izlesene?
    -
    Leyla: sanane lan senin tapulu malın mı burası?
    -
    Ben: Ha?
    Ondan öyle bir tepki beklemiyordum afallamıştım.
    Ben: Cidden iyi misin sen?
    -
    Leyla: evet iyyim, sen nasılsın arkadaşım?
    -
    Ben: Hahahaha
    -
    Leyla: Beyinsiz espiri mi yaptım da gülüyorsun?
    Hiç konuşmadığı gibi konuşuyor, farklı haraketler yapıyordu, haklıydı gülünecek bir espiri yoktu. Ama Konuşması haraketleri çok tuhaftı. Çok ciddi konuşuyordu, sonrasında Leyla; ben gidiyorum, mümkün olduğunca benimle muhattap olma, diyip gitti sınıftan.
    Peşinden gitmedim bile, şaşırmıştım onun bu konuşmalarına. Ve alışkındım da benimle muhattap olmamasına. Çünkü sürekli aynı şeyi tekrarlayıp duruyorduk.
    ···
  18. 19.
    +16 -2
    Akşam olmak üzereyken eve geldim, yemeğimi falan yedim yattım uzandım kalktım, televizyon izledim boş boş takılıyordum. Sonra masaya geçip o gün ne ders işlediysek bi tekrar yapayım dediydim. Neyse defterlere aldığım notları okuyorum, tekrarlıyorum. Hiç unutmam fizik defterimin içine katlanıp sıkıştırılmış bir Kâğıt vardı, açtım Kâğıtı kara kalem ile bir resim çizilmiş.
    Birde baktım benim karakalemim yapmılmış, çok şaşırmıştım. Çünkü çizilen şey; bir tabut, tabut'un içinde yatan kişi ben birde yanımda saksının içinde çiçek var. Birde altına imza atılmış. Hala o resim bende durmaktadır, ama buraya atmıyacağım ifşa olmamak adına. imzayı tanıyamadım, ama yine de büyük ihtimalle Leyla'dan şüphelendim, çünkü beni bir tabuta çizip, defterime sıkıştıracak başka bir ruh hastası yoktu. Hem gülmüştüm, hemde biraz ürpermiştim. Doğru düzgün uyku tutmamıştı, Leyla mı yaptı acaba diye, ki emindim onun yaptığına.
    Sabah olup okula vardığım da Leyla'nın yanına gittim hemen. Bu sefer dün ki gibi değildi, bana karşı çok daha sıcak ve güler yüzlüydü. Ben sormadan niye 1 hafta okula gemediğini anlatmıştı, beni iyice şaşırtıyordu. Okula gelmeyiş sebebini bana o zaman pek açmamıştı, kadınsal bir rahatsızlık yüzünden gelmediğini söyleyip geçiştirmişti. Burada yalan söylediğini sonradan öğreniyorum bu arada.
    ···
  19. 20.
    +10
    O resmi ona sen mi yaptın diye direk sormadım. Deftere kendi imzamı attım ders arasında, Leyla sende imza atsana, bakim imzan nasılmış dedim. Hemen gülmeye başladı, imzasını atıp. Keşke resmi bana gösterip seni mi çizdin deseydin, çünkü böyle sorunca daha çok belli ediyorsun dedi. Öyle diyince o an yüzüm kızardı, ne kadar malım amk dedim içimden.
    Günler geçtikçe Leyla, yavaş yavaş eski haline dönüyordu. Tabi benim ona olan aşkım körüklenmeye de devam ediyor.
    ···