2016'nın başları o zamanlar. Şubatın sonu falan yani. Hava soğuk çekmişim benden içine iki üç tane girecek canım anamın aldığı montumu. Altta da kot pantolon var net hatırlıyorum. Daha net hatırladığımsa o mağazaya girmemin o sokaktaki lanet bakkal oluşu. Gudubet kadın. Hayatımın akışını değiştirdin.

Orta-uzun arası bi anımsama. Anımsamalarımı anılarımı tümüyle hatırladığım o bir ayı istek varsa anlatıcam. Gerilimin başıboşlukla buluşması.

Ben yazıyım bi part. Okunursa başkalarıyla paylaşmanın rahatlığı, okunmazsa farketmez. Beynimin içi yerine burada yankılansın kendince. Bizim çabamız da o rahatlık esintisini bir nebze olsun yakalayabilmek

Nispeten geç kalktım o gün. Herkes kahvaltısını yapmıştı. O zamanlar mideme pek düşkün değilim. Lanet olsun dedim yine de içimden, titreyerek duşumu aldım ve evden çıktım. Biraderime hoşçakal diyip çıktım. Bindim minibüse, kalabalık değil, ama ayakta bir iki kişi var. Tutunayım şuraya,oh, fena değil konumum. Ne para trafiğine ne inip binen trafiğine yakalanırım gibi. Tamamdır. içsel konuşmaların ardından taktım kulaklığı. Sonra minibüs yavaş yavaş doldu. Sol çapraz önümde sarışın 20 yaşında falan bi kız var. Bana doğru baktı, ben de ona baktım. Minibüs gittikçe dolmaya başladı. Kızın nefesini hissedebilecek kadar yaklaşmıştı bana. Sonra arkasını döndü bana tamamen birden bacağımda bi sıcaklık hissettim.
Edit:imla

Noluyo lan gibeyim çakmak mı alev aldı lan! diye birden irkildim. Bakınca kızın kalçasının bana değdiğini anladım. Fortçu falan değilim soktuğumun yerinde, hareket edemiyorum ve kız bana yaslandı. O anki ruh haliyle bi şey yapmıyosun zaten, hedonizm ruhunu esir alıyor ve zevkine bakıyorsun.

Kız baya sıcaktı, çıra gibiydi. Hazzıma bakan ben, kızın inmesi ve minibüsün boşalmasıyla yarı keyifli yarı terkedilmiş 5 dk sonra ineceğim yerde indim. Metrobüse yol aldım. Hayret veriyor insana, sadece erotik hikayelerde olmuyomuş. Günün rengi griye çalıyor.

Basıyorum kartımı, geçiyorum turnikeden. Tam o esnada ilkokul arkadaşımla rastlaşıyoruz. Konuşuyoruz havadan sudan birkaç dakika. Sonra akbilimi kontrol ediyorum cebimde mi diye - huyumdur, bi kere kaybetmiştim çok sıkıntı çektim o gün - sonra cebimden çıkarırken elimi bi kağıt düşüyor. Fiş, gibtir et.

Metrobüs kaçtı fiş yüzünden. içeride hoşlandığım kızı görüyorum, gülümsüyor, ben de gülümsüyorum. Gidiyor, ben fişe sövüyorum. Tam kızla muhabbeti ilerleteceğim fırsat sokayım diyorum. 34BZ\'ye biniyorum.

Bu metrobüslerde binmekle kurtulamıyosun. Kulaklığı takıyosun tekrar. Çare bu.

Mecidiyeköyde in, taksime geç.
in mecidiyeköyde, geç taksime.

Zaten başıboş dolanıyorum bütün gün. Umarım bi arkadaşa rastlamam moral bozuk. Hoşlandığım kız Işıl'ı görüyorum, nike'a giriyor 5dk'ya çıkıyor. Kapının önündeyim ben de. Önceden belirlemiş alacağını sanırım.

+ Aa ışıl naber?
- iyidir alp senden naber?
+ iyi ya nolsun bi arkadaşla buluşacaktım
- Hadi ya ben de ayakkabı aldım bi kahve içicem yoruldum, beraber içelim diyecektim.

(Kendi ismim temsilidir.)

Gececi tayfa buradaysa belli etsin devam edeyim

Hay sokayım alp, sözde kıza boş adam gibi gözükmemek için işin varmış da gelmiş gibi davrandın. Şimdi ne diyeceksin oğlum. Aynı günde 2.kere karşına çıktı, geri tepme bu fırsatı.

+ Ha, şey, iyi olur aslında ama arkadaş bekliyor beni. istediğim bi kitabı verecekti bana.
- Anlad—
+ Ama sıkıntı yok, aşağıda bi yerde şu an, 10-15 dakikalık bi iş. Sen şuradaki cafelerden birine geç. Araşırız. Ben gelirim, olur mu?
- Tamam olur. Bekliyorum seni.

Gülümsüyor, gidiyor yavaşça. Ben de ara sokaklara doğru giriyorum.

Diyorum şu aralarda 10 dk dolaşayım da gideyim yanına ışılın. Aşık değilim ama hoşlantıdan fazlası. Neyse. O lanet bakkala giriyorum.

Rastlantısal karşılaşmalar, düşünülmeden atılan palavralar, yanlış seçimler. Her şeyi değiştiriyor.

Devam ediyim hocamlar madem okuyanlar var

Bi olips alıyorum elime - polo olsa onu alırım, favorimdir - bi de maden suyu mu alsam diyorum. Cafeye geçicem zaten, ama alasım geliyor işte.

Olipsle maden suyu elimde, cüzdanımı çıkarmak için aynı elimde tutuyorum. O anda maden suyu ve olips düşüyor elimden.

Çattt!

Kırılıyor şişe. Olipsi yerden almak için eğildiğim sırada - neden alacaksam, anlık bi hareket işte -
Bakkalda çalışan kadın aniden elinde süpürge geliyor. Bana çarpıyor. Eğilmiş durumda olan ben yere düşüyorum. Koluma cam giriyor hafiften.

gibeyim.

Hafif ama kan akıyor baya, damara denk gelmiş herhalde. O mağazanın çalışanı da geliyor. O gibtiğimin mağazasının.

Gel diyor, temizleyelim yarayı. Parayı ödeyeyim diyorum, bakkal kadın git istemem diyor. Kolumu gibtin zaten amk karısı. Işılla buluşucam, şu yarayı temizleyelim de gideyim diyorum.

Mağazanın çalışanına tamam diyorum, teşekkürler.

Giriyoruz iki yandaki mağazaya.

+ Çok fazla kanıyor gibi hissediyorum.
- Kan akıyor biraz, ama cam parçası yok iyi. ilk yardım dolabı var şurada, sargı beziyle saralım.
+ Tekrardan sağolun.

Nasıl buraya geldim anlayamıyorum. 9-10 dk önceki ruh halimle şu anki uçurum.

Kadın dolaba doğru giderken biraz yalpalıyor, duvara yaslanıyor sonra. Biraz daha yürüyüp sağ yapıp odaya giriyor. Sonra 5dk bekliyorum kadın yok ortada.

Bi şey mi oldu? Gidip bakmalıyım diyorum.

Oradan çıkıp bi eczaneye girsem daha iyi olmaz mıydı?

Kendimi düşünsem sadece?

Ama engellenemez bi olay örgüsü gibi ilerledi işte.

Bazen bazı şeyler elinde değilmiş gibidir.
Belki de gibi değil öyledir.

Giriyorum odaya kadın sandalyenin üstünde baygın. Kapı ardımdan kendiliğinden kapanıyor. Kadına masadaki kolonyadan sürüyorum boynuna falan. Yok. Kendine gelmiyor. Kanım durmamış hala. Dolabı görüyorum ve kolumu sarıyorum. Yarım yamalak.

O esnada,

aniden biri odaya giriyor. Ulan manzaraya baksana. Benim kolum kanlı ve sargılı, kadın baygın sandalyede. Sanki bir kavga olmuş gibi. Öyle mafya kılıklı falan bi adam değil giren. Normal giyimli normal görünüşlü 40ın başında diyebileceğim bi adam.

+ Noluyo lan!?
- Abi ben odaya gird—

Lafımı tamamlayamadan karnıma dizi yiyorum. Yerdeyim nefesim kesilmiş bi halde.

Tam karın boşluğuma.

Nefesim kesiliyor.

Görüntü yan dönüyor.

Bak beni bi dinle lütfen diyorum.

+ Noldu lan burada?
- Ben yan bakkaldaydım. Maden suyu almıştım.
+ Ne anlatıyosun kardeşim sen? Masal anlatma bana.
- Bi dinle beni lütfen.

Olayı kısaca anlatıyorum.

+ Kardeşim uyansın. Kendine gelsin. Ona sorucam. Ayılana kadar buradasın tamam mı aslanım?
- Ama benim acele işim var.
+gibtirtme lan işini. Anlattıkların yalansa yiyeceğin dayağı düşün.

- Ben gidiyorum. Umrumda değil.
+ Benimle polise geliyosun, eğer buradan çıkmak istiyosan o kadar.
- Ya istersen yandaki bakkala soralım. Gör o zaman.
+ Bakkal kapandı birader. işi varmış kapattı gitti.

Ulan lanet olsun diyorum. Gitmem lazım.

Işıl aklıma geliyor.
Aşık mıyım ben bu kıza?
Neden o kahverengi saçları gözümün önünden gitmiyor?

Işıl...

O saçları...

Yeşile çalan gözleri...

O benden ayrılırken içten gülümseyişi...

Onu ilkin büfede görmüştüm. Sonra kütüphanede gördüm.
Tanışma fırsatını yine kütüphanede yakaladım.
Sonra aramızdaki konuşma bi süre çok ilerlemedi.
Sadece beğendiğim bi kızken,
1 hafta boyunca aynı kütüphanede çalışıp konuşunca hoşlantım ilerledi.

Metrobüste gördüğüm ana kadar da 2 hafta görmemiştim.
Biraz soğumuştu aramız o aradan önce.

Ama onu görünce bi gülümsemesi yetmişti.
Yeniden arayı düzeltebilecekken bu da nereden çıkmıştı.

O anın etkisiyle belki hissim daha da yoğunlaşmıştı.

Işıl...

O an gözüm karardı.

Adama yumruğu vuruşumla adamın yeri yalayışı bir olmuştu.

Deliye dönmüştüm.

Çabukça dükkandan çıktım ve istiklale doğru hareket ettim.

Başım dönüyordu.

Tam telefonu alıp arayacakken...

Biriyle çarpıştım ve kendimi yerde buldum.

Sonrası ses kesildi.

Sadece etrafıma toplanan insanları görebiliyordum.

Gözlerim hafifçe kapandı.

Gözlerimi açtığımda bi eczanedeydim.

Hastaneye zütürmemişler.

Oradan geçen eczacı yakındaki kendi eczanesine zütürmüş yanında birkaç kişiyle beni.

Sağolsunlar, kendilerine de teşekkürlerimi sundum.

Işıla 15 dkya gelirim demiştim. Ama 1,5 saat geçmişti.

Telefonu elime aldım 2 cevapsız çağrı vardı ışıldan.

Alışkanlık olsa gerek bi instaya tıkladım kapı önünde eczanenin.

Işıl bi gönderi paylaşmıştı.

O ara sokaktaki cafelerden birinde, eski sevgilisi olduğunu bildiğim herifle.

Beni beklerken karşılaşmış olsa gerek.

Çok yakınlardı fotoda.

O an bi kanı daha hızlı akıyor insanın.

Ergence olmasın ama, kalbim acıdı beyler.

Bu amk saçma sapan olay silsilesi beni gibtiğimin gereksiz bi yalanı yüzünden buldu.

Kendini farklı göstermeye çalışmak.

gibeyim.

Işılı hiç aramadan eve döndüm.

Duraktan eve 20 dklık mesafeyi 3-4 dkda aldım.

Aşk mıydı bu bilmiyorum ama bundan fazlası değildir herhaldeydi hislerim.