/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +80 -33
    beyler size kendi hikayemi anlatacağım. %100 gerçektir. inanmamak isteyen varsa baştan çıksın. eğer anlatmamı isteyen varsa toplansın. ifşa olmamak için şehir, okul vb. bilgiler vermeyeceğim. üç, beş rez e başlarım

    Edit: Hikaye bitti beyler okuyan herkese teşekkür ederim bu kadar ilgi geleceğini tahmin etmemiştim sağolun.
    ···
  2. 2.
    +28
    Metal müziğe tak atarsan giberim şeytanını baştan söyliyim. Hadi rez
    ···
    1. 1.
      0
      BATHORY DiNLiYOR OLMAMIN SATANiZMLE BiR ALAKASI YOKTUR
      ···
      1. 1.
        0
        Millette yanlış algı yaratmamak adına.
        Bu arada gel sarılak *
        ···
      2. 2.
        0
        yoksa sende mi bathory...
        ···
      3. 3.
        0
        Metal dinleyen adama. Özellikle black metalin üstadını dinleyen adama 3 zütüm olsa birini gözümü kırpmadan veririm.
        ···
      4. 4.
        0
        Tatanisler Metal dinler , Metal dinleyen kedi yer
        ···
      5. diğerleri 2
  3. 3.
    +23 -2
    beyler 5 kişi yaz diyor ama 1 kişi şukuluyor amk bu nasıl iş ya. prim falanda yaptığım yok seri seri atıyorum. madem takiptesiniz bunu şukulayarak gösterin entry girmenize gerek yok.
    ···
    1. 1.
      0
      seri falan atmıyorsun amk
      ···
  4. 4.
    +19 -5
    Beyler şimdilik benden bu kadar. inanın yazmak istiyorum ama çok yoruldum benim tek tesellim şuku lütfen bol bol şuku atın başka birşey istemiyorum. Rezlerinizi alın yarın kaldığım yerden devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      0
      Ayraç : 28.entry
      ···
  5. 5.
    +20 -3
    Eğer kararlıysan mine ablayı ara dedi. Sarışın hatunun adı meğer mineymiş. Peki deyip tavlaya devam ettik. Baya bir süre oynadık en son sıkılıp kalktık. Yolda elimden tuttu ve seni seviyorum demeye başladı. Bende ortamı bozmayıp seni seviyorum falan dedim. Köşe arasında merdivenler diye tabir ettiğimiz bir yer vardır, tenha biraz oturup bayaa yiyiştik çok azgındı hatun. Fakat bir süre sonra zütüm üşüyünce kalktık. Evine bırakıp kendi evime geçtim, aslında evlerimiz baya yakınmış. Eve gidip akşam yemeği yedim yatağa uzanıp mine yi düşünmeye başladım. Sır perdesi olan oydu, aralayabilmem için ona bağlılığımı göstermem lazımdı yoksa bi tak öğrenemezdim. Korkuyordum ama çok fazla merakta ediyordum. Ortam falan iyiydi ama tehlikeli olabilirdi. Bütün gece kafamda bunu düşündüm. En son uyuya kalmışım. Sabah kalkıp hemen mineyi aradım...
    ···
    1. 1.
      +1
      Amk dizi senatisti gibi bin hep en heyecanli yerde kesiyo
      ···
    2. 2.
      0
      Hikaye bitsin sana bişey dicem unutturma
      ···
  6. 6.
    +22
    kedileri saklayın
    ···
  7. 7.
    +13 -8
    beklettim kusura bakmayın kaldığım yerden devam,
    melih bana akşam işim olup olmadığımı sordu. bende olmadığını söyledim. akşam beni bar a davet etti. bu arada atiesttim beyler. neyse akşam saat 8 de buluşmak için sözleştik. o gün de standart geçmişti zaten. bi ekşın falan yok. akşam saat 8 de melihin dediği yerde olmuştum. mekanı biliyordum zaten çok sık gittiğimiz bir yerdi. -mekan içki verirken yaş sıkıntısı yapmıyordu- birer bira söyledik yavaş içiyorduk. bu arada melihte ateisttir. -daha doğrusu o zamanlar ben öyle biliyordum- o yüzden iyi anlaşıyorduk. biralarımızı yudumlarken genel dünya saçmalığından bahsediyorduk. bi ara melih bana satanizm hakkında ki görüşümü sordu. bende boş işler dedim. biraz bozuldu sanki. bana bak sana birşey anlatıcam dedi. o sırada ikinci biraları söyledik. bende sigaramı yaktım ve meliha döndüm. bana normal sohbet mesafesinden biraz daha yaklaşarak. satanizm gerçektir. demonlarla iletişime geçebilrsin bu doğru birşeydir yalan söylemiyorum dedi. bende hasktr amk dedim. bu kendine bir sigara yakıp önüne döndü konuyu kapattı. sanırım ben öyle zannettim. kısa bir süre sonra biramın son yudumunu diktim kafama melih benden önce bitirmişti. hesabı isteyip mekandan çıktıp. hava biraz soguktu. melihle yan yana yürürken melih bana bak zurnaci dedi satanizm gerçektir bundan emin ol dedi. bense tekrar aynı şeyler söyledim. bu sefer 2 gün sonra akşam üzeri işin var mı dedi. bende olmadığını belirttim. peki o zaman kimseye söz verme seninle bir yere gidicez dedi. nereye diye sorduysam da söylemdi. fazla detaya girmiycem buralar önemsiz o iki gün geçmişti. saat öğleden sonra idi ve melih aradı...
    rez alın geliyorum.
    ···
  8. 8.
    +15 -6
    sene 2010 du. o zamanlar lise 3 teydim. bir anadolu lisesiydi. derslerim gayet iyi, öğretmenlerim aramsa muazzamdı. sadece içimde ergenliğin verdiği yalnızlık duygusu ve derin bir sıkıntı vardı. sigara ve içkiyle 10. sınıfta tanımıştım. anadolu liselilere göre biraz daha farklıydım. 2 arkadaş grubum vardı. birincisi sürekli ders çalıştığım ve okulda birlikte olduğum diğeri de cafe vb. yerlerde takıldığım arkadaş grubumdu. babam göz doktoru annem eczacıydı. tek kardeştim ve tüm zamanımı çok sıradan bir şekilde öldürüyordum. neyse bu bilgiler yeterli şimdi olayın başlangıcına geçiyorum. zaman olarak tamda lise 3 ün 15 tatiliydi. ya da 1. dönemdi son haftasıydı tam hatırlayamadım. melih diye bir arkadaşım vardı. bu çocuk uzun saçlı, bilgili, sakin ve bir o kadar da vurdumduymaz biriydi. ama kendisiyle çok iyi anlaşırdık. bir gün otururken...
    birkaç rez daha gelsin ikinci partı atacağım, sonuçta bende birileri okusun diye yazıyorum boş duvara yazmayalım.
    ···
    1. 1.
      0
      Bro melihler annenizi gibsin aq
      ···
  9. 9.
    +19 -2
    Evet kararlıyım anlat dedim, cesaretli bir sözdü gerçekten. Neyse sana ritüeller öğretirim zaten ayinlerde aramızda sayılırsın bir defa geldiysen hep gelebilirsin sorun değil dedi fakat bu ritüellerin hepsini gösteremem benim kendi işim var melisa sana başlangıcı anlatır ilerleyen zamanlarda ben sana yardımcı olurum dedi. Tamam sorun yok dedim merak ettiğim şey sırada ki ayindi onu sordum belli değil normalda 13 ünde olması lazım fakat değişebilir dedi neredeyse 3 hafta vardı. içimden sövdüm okullar açılacaktı o zaman. Neyse biraz daha sohbet ettikten sonra ben kalktım mine kapıya kadar eşlik etti ve bana bir dk dedi içeri gidip eski daha doğrusu yıpranmış bir kitap verdi melisaya ver o biliyor ne yapacağını dedi tamam, kahvaltı için sağol dedim ve ayrıldım. Bu kadına karşı çok cüretkar konuşuyordum. Neyse evden çıkınca melisayı aradım ve durumu anlattım. Yarın öğlen onlara gidecektim evleri boşmuş peki dedim ve günü bir şekilde bitirdim. Ertesi sabah kalkıp melisalara doğru yol adım. Eve yaklaşırken aradım geldim diye tamam zile basarsın dedi. Öylede yaptım zile bastım ve 3. kata çıktım...
    ···
    1. 1.
      0
      guzel hikaye kardes yazmaya devam
      ···
  10. 10.
    +19 -1
    Yarıda bırakacağımı düşünenler var, beyler tamamen arz talep meselesi devam derseniz yazarım eğer okumazsanız bırakırım boş sayfaya anlatacak değilim. Takipte kalın şukuyu ekgib etmeyin kolum koptu.
    ···
    1. 1.
      0
      Sen yaz panpa takipteyim
      ···
    2. 2.
      0
      Sağolasın
      ···
  11. 11.
    +16 -2
    içinde hakan ve minenin beraber fotoğrafları vardı. Mine ve hakan eski sevgiliydi. Çok yakışıyorlarmış birbirlerine gerçekten yalan yok. Ama bunların benimle ne alaksı vardı. Gitsin cananı ya da melisayı çağırsın onlara ağlasın. O sırada mine elinde iki birayla geldi. Birini uzatıp karşıma oturdu. Fotoğraflardan falan bir anlam çıkaramadım. Mineye hiçbirşey demedim. Biraları bitirince mine yanıma gelip koluma girdi. Kafasını omzuma yaslamıştı. Bayaa bir süre durduk böyle. Mineye baktığımda uyumuştu. Eh amk dedim içimden. Kucaklayıp odasına doğru yol aldım. Gerçekten hiç kolay değildi. Filmlerde alıp bim poşeti taşır gibi taşıyorlardı. Mineyi yatağına yatırdım ve salona geçtim. Benden koltuğa uzanmıştım. Sonra üzerime bir ağırlık çökünce kestirmeye karar verdim. Uyandığımda ilk duyduğum şey...
    ···
  12. 12.
    +16 -2
    Belli edin abi kendinizi yoksa sabah devam edicem yazmaya
    ···
  13. 13.
    +15 -2
    Kapıyı açıp sağa sola baktım tam o sırada mine kapıyı açtı altında siyah bir tayt üstünde ise siyah bir tişört vardı. Harbi sağlam kadındı. Selam verip içeriye geçtim beni ilk önce salona davet etti. Kendisi mutfağa gidip bişeyler hazırlamaya devam etti çay içip içmeyeceğimi sordu bende reddettim. O sıra fark ettimki mine kedi besliyormuş, alıp biraz sevdim içeriye geldiğinde tonton la tanışmışsın dedi -beyler satanistler kedi kesmez bu tamamen bizim halkımızın uydurmasıdır bende hayvansever bir insanımdır- kediyle biraz oynaştıktan sonra mutfağa geçtik. Çay koyup karşıma oturdu ve yemeye başladık, kendinden bahsetsene biraz dedi. Kendimi anlatmayı sevmediğimi söyledim saygı duydu. Yemek yerken ayin konusu konuşulmadı bende sormadım. Kahvaltıyı ettik ben tam kalkıyorken kaçma bir yere bunları makineye dizicez dedi. O duruladı ben dizdim. Ardından birer çay daha alıp salona geçtik. Yine karşımda oturuyordu. Bana baktı çayından bir yudum alıp , demek bize katılmak istiyorsun ha? dedi...
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi devam et uyudunmu
      ···
  14. 14.
    +16
    Kel sarışını gibcek görürsünüz aynı hikaye keladams da vardı
    ···
  15. 15.
    +11 -4
    Girdiğimde sessiz olmaya çalıştım fakat bana evde kimse yok rahat ol dedi bende normal davrandım salona geçtik çantasını masanın üzerine koydu ve içinden şarap çıkardı. Ayinden araklamış garibime gitti camiden zemzem çalmak gibi birşey neyse gitti bardak almaya. O arada evi süzdüm gayet iyiydi ev sinema sistemi bile vardı. iki kadeh alıp gelmiş. Müzik açtı çok slowdu yanıma oturdu nerdeyse içime girecekti bir süre sessizlik oldu ikimizde biraz yorulmuştuk ardından bana sevgilim olup olmadığını sordu bende hayır cevabını verdim sonra bana neden yakışıklılığını ve zekanı kullanmıyorsun dedi bende bilmem gerek yok dedim biraz sustuk ardından aynı soruyu ben ona sordum aslında sorduktan 1 salise sonra pişman oldum çok saçma bir soruydu iyice şişe çevirmeceye bağlamıştım ama normal bir şekilde hayır dedi yine bir süre sessizlik oldu. Birer kadeh daha doldurdu kadehten büyük bir yudum alıp bana döndü bende ondan görüp bardağı diktim kafaya, kafasını kulağıma yaklaştırdı. Baya yakındı nefesini hissediyordum...
    ···
  16. 16.
    +12 -3
    - alo nabıyosun
    + iyidir, sen
    - iyi bende bir saate her zaman ki yerde -bizim hep gittiğimiz cafe- buluşalım.
    + iki saat sonra yapsak
    - tamam öylede olur
    +tamam hadi görüşürüz
    -görüşürüz

    telefonun kapatıp hemen bir duş aldım. üzerime kareli gömleğimi giymiştim. evdekilere biraz geç geleceğimi söyledim, pek sorun etmezlerdi telefonum açık olduğu sürece. 2 saat sonra cafede oldum. melih de hemen peşimden girmişti köşeye oturup normal sohbet ettik naber nasılsın falan. bana evdekileri haberdar et bu akşam işimiz biraz uzun sürecek dedi. bende zaten evden çıkmadan söylemiştim. ha bu arada ailem melihi tanır. neyse biraz sohbet ettikten sonra iki kişi geldi yanımıza ikiside kızdı. tanıştım birinin adı melisa diğeri canan dı. -melisayı gibtim beyler onu ilerleyen zamanlarda anlatacağım- her neyse kızlarla sohbet ettim melisa çok hoş kızdı yani gerçekten taş bir hatundu. canan o kadar değildi ama stndartların üzerindeydi. tarzları zaten iyiydi. neyse onlarla sohbete koyulduk bilirsiniz işte ilk tanışma sohbetinin nasıl olduğunu. bu arada bişey dikkatimi çekti üçünde de birer tane...
    ···
  17. 17.
    +13 -2
    sanırım melisa sevgili olduğumuzu düşünüyordu fakat ben ona karşı aşk diyebiliceğim duygular beslemiyordum. kafaya fazla takmadım bu konuyu sadece anı yaşamaya çalıştım. güzel minimalist bir yere gidip kahvaltı söyledik masaya. iki aşık gibi kahvaltımızı ediyorduk ama pek aşıkta değildik. neyse kahvaltımızı ettik. avm de takıldık falan filan gün bitti. akşam melisayı eve bırakıp kendi evime doğru yol alırken mine aradı. nasılsın falan dedi. iyi olduğumu söyledim. biraz çalışmalarım üzerinde konuştuk ve bana tavsiyeler vermeye başladı. yarın müsait olduğunu ve beni evine davet ettiğini söyledi. bende kabul ederek. konuşmayı bitirdik. o arada yolu bitirip eve ulaşmıştım. kapının önünde amcamların arabasını gördüm. eve girdiğimde amcam, yengem ve kuzenler bizdeydi. amcamın bir oğlu ve bir kızı var oğlu 22 kızı 19 yaşındaydı. onlarla odama çekilip genç sohbeti etmeye başladık. saat ilerleyince yengen odama gelip hadi çocuklarlar gidiyoruz dedi. kız olan selin erkek olan ise mertti. selin bu gece burda kalmak istediğini söyledi. mertse ben eve gidicem yarın dershanem var dedi ve gitti. seline pijama ayarladı annem. odamda iki tane yatak vardır dedem memleketten gelince benim odamda kalır o yüzden. neyse selin ile bayaa bir sohbet ettik ve sabaha kadar oturuduk. saat tam 6 da uyuyacakken. aklıma mine geldi. nasıl unuttuysam artık ben ona gidicektim bugün. neyse uyumayayım dedim ve sohbete devam ettik selinde güzel kızdı fakat içestçi bin değildim. o yüzden fazla bakmadım. saat 9 gibi hazırlanıp evden çıktım selin ise uyumaya başladı. hava soğuktu hızlı hızlı minenin evine gitmeye başladım. biraz üşümüştüm ama yapacak bir şey yoktu. evine vardığımda zile basıp bekledim. 10 sn sonra kapıyı açtı ve koşarak onun katına çıkmaya başladım...
    ···
  18. 18.
    +12 -3
    ilk aramamda kimse açmadı telefonu. Yarım saat sonra tekrar aradım. Bu sefer uykulu bir sesle mine açtı telefonu buyrun kimsiniz dedi. Ben, ben zurnaci dedim. Saatten haberin var mı dedi hayır şeklinde dönüş yaptım sonra bana saat 8 sen deli misin be dedi kibarca. Özür dileyip fark etmediğimi söyledim. Ben kararlıyım dedim ve sustum. Madem öyle kahvaltı yaptın mı dedi hayır deyip topu ona attim anladım beni kahvaltıya çağıracaktı. Öyle de oldu kahvaltı teklifinde bulundu hiç düşünmeden kabul ettim. Adresi mesaj attı hemen duş alıp çıktım. Giderken düşündüm acaba bir ekgib var mıdır sorsam mı diye ama sonra vazgeçtim. Elit kadındı sormaya çekindim. Verdiği adresi zor olsada buldum. Çarşının göbeği sayılabilecek bir yerdi dairenin önünde kırmızı scirocco yu gördüğüm an doğru yerde olduğumu anladım. Bahçe kapısından meraklı adımlarla girerek zile bastım ve kim o diye sormadan direk kapı açıldı. Asansöre binerek 4. kata çıktım. Ve asansör kapısını kendimi hazır hissettim anda açıp çıktım...
    ···
  19. 19.
    +14 -1
    Uyandığımda kendimi çok dinç hissettim. Kalkıp işedim ve elimi yüzümü yıkadım. Doğruca mutfağa gidip bir şeyler atıştırdım ve hemen melisayı aradım. Önceliğim oydu çünkü bilgisi, amı, ve güzelliği vardı. Anında açtı ve buyur aşkıım gibisinden bir şey dedi buluşalım mı dedim olur der demez peki size gelsem dedim bize değilde kapının önüne gelmeden yaz ineyim dedi. Öylede yaptım kapının önünde buluşup ağır adımlarla cafeye doğru ilerledik. Yolda hep normal konuştuk ve ciks nede satanizm anıldı. Cafeye vardığımızda birer kahve alıp tavla bilip bilmediğini sordum. Biliyorum cevabını alınca yan masadan tavlayı alıp açtım. Biraz oynadıktan sonra içim içimi yemesine dayanamayıp sormaya karar verdim çünkü daha fazla bekleyemezdim.
    Ee bundan sonra ne olacak dedim.
    Bana bakıp nasıl yani dedi
    Satanizm dedim ayinler falan bu kadar mıydı dedim. He sen onu mu diyosun diyerek anlatmaya başladı...
    ···
  20. 20.
    +11 -3
    kapı açık beni bekliyordu. içeriye geçtim kahvaltı falan hazırlanmışa benzemiyordu. hay amk 2 saat onu mu beklicem dedim içimden. önümde yürürken birden bir odaya daldı. kafamı çevirip baktım ben üzerimi değiştiricem hemen çıkarız dedi. o an fark ettim yatağın üzerinde siyah bir sütyen vardı. sonra hemen ona baktım ve sütyen giymediğini o an anladım. çıldırıcaktım taş gibi hatundu. neyse bana vermek değil ya deyip salona geçtim. biraz bekledikten sonra geldi. çok güzel olmuştu. altında bir etek üzerinde hoş bir gömlek vardı. saçları ve göz kalemi beni benden almıştı. aşağıya inip arabasını bahçeden çıkarmasını bekledim. sonra altadım ön koltuğa. gitmeye başladık. ama nereye gittiğimize dair bir fikrim yoktu. müzik açtı. müzik hala dün gibi aklımdadır. Hypnogaja - Here Comes The Rain Again. bu şarkı ayrıca benim en sevdiğim şarkılar arasındadır. hafif bir seste çalıyordu müzik. sonra evli değilsin sanırım diye saçma bir soru sordum. sence evli miyim diye cevap verdi. resmen taşşak geçmişti. bence değilsin diyerek daha çok yerin dibine girdim. başkada bıçak açmadım ağzımı varana kadar. gittiğimiz yer çok fazla doğa ile iç içeydi. her yer yeşillikti. ortam güzeldi. sakin, kaliteli ve bir o kadar da doğal idi. kahvaltı söyleyip masaya yanımıza gelen semaverden çay aldık. mine doğayı çok fazla sevdiğini söyledi ve derin derin nefesler aldı sürekli. kahvaltı yavaş yavaş masaya gelmişti. birer bardak çayımızı bitirdikten sonra kahvaltıya başladık. kahvaltı ederken bana birden şu soruyu sordu...
    ···