/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 451.
    0
    Devam panpa
    ···
  2. 452.
    0
    Hadi lan öldün mü yazsana pic
    ···
  3. 453.
    0
    Şimdi düşündüm de meralle yaşadığım ilişki benim için bir dönüm noktasıydı. o gün anladım bazı şeyleri. iki insanın gibişebilmesi için gerçekten çok küçük şeyler yeterliydi. meralle tenefüslerde sigara içerken yaptığımız sohbetler onun beni kabul etmesine yetmişti mesela. pınar benim birini nasıl sevebildiğimi gördüğü için beni evine kabul etmişti. iki belki üç hatta zaman zaman 6-7 kişinin gibişmesi spontan gelişen bir olaydır. bazen sadece gibişmek için gibişirsin. meral olmasa bunların hiçbirini bilmiyor olacaktım belkide.
    ···
  4. 454.
    0
    11 günüm kalmıştı belçikaya gitmeye. doğduğum şehirdeydim. telefona baktım. 3 mesaj vardı. üçü de nisadandı. ilk mesajda taksime gelsene 1 liralık eğlenceye binelim diyordu.
    ···
  5. 455.
    0
    "1 liralık eğlence"
    flashback yapıp istanbula ilk geldiğim seneye gideceğim. nisayla fena kapışmışız. hayatım gibilmiş cepte beş kuruş para yok. tek varlığım akbildeki 20 lira. bastım gittim nisanın okula. aklımdan onu öldürmek geçiyor. yumruklarım sıkılı okulun önünde bekliyorum. pakette 7 tane sigara var. ne kadar bekledim bilmiyorum ama paketin son sigarasını içerken çıktı bu okulun kapısından. gözleri şişmişti. gittim yanına. beni görmedi bile omzuna dokununcaya kadar. omzuna dokundum ve tüm vücuduyla bana döndü bir anda. onu öyle görünce dayanamadım ve sarıldım. beraber taksim meydana yürüdük. tek kelime etmedik birbirimize. meydana geldik. tuttum elinden ve nostaljik tramvaya bindirdim. oturduk bir yere. kafasını göğsüme koydu ve ağlamaya başladı. ağladı. tren tünele geldi. ağladı. tünel tekrar meydana çıktı. ağladı. tren tekrar tünele geldi... kaç kez yaşadık bu gidiş gelişi ama bir süre sonra beraber yüzümüzde bir sırıtışla istiklali izlemeye koyulduk. trenden indik. bir sigara yaktı. bana da verdi bir tane. yaktım. kolumdan çekti ve dedi ki bir liralık eğlenceyle tavladın beni köpek...
    ···
  6. 456.
    0
    ikinci mesajda" yine tükendim ve galiba bana sadece sen iyi gelebilirsin. yüzüyorum ama suyun yüzüne çıkmama az kaldı." diyordu.
    ···
  7. 457.
    0
    "suyun yüzü"
    yine bir flashback. bu ise iki sene öncesinden.
    "beni de kendini de umursamıyorsun yaşdığını anlaman için ne lazım allahın cezası adam." diye bağırmıştı telefonda. sustum. "cevap versene dıbına koduğumun korkağı." diya bağırdı. hıçkırıklar içinde "gibtir git lan biraz yalnız kalmak istediğimi görmüyor musun?" dedim. "ben eve gidiyorum ve muhtemelen hiç dönmem. istediğin gibi yalnız kalabilirsin. sen yalnızlığı benden çok sevdin her zaman." dedi ve kapattı telefonu. bir üçlü sardım ve içtim. aradım bunu neredesin diye. levente geçiyorum bilet alıp ankaraya gideceğim dedi. bekle geliyorum dedim. buluştuk leventte. ben yine suskunum. diyecek hiçbir şeyim olmadı zaten şu hayatta genelde. bu kamil koç yazıhanesine girdi. bana bavullarımı bekler misin diye sordu. olur dedim. bilen bilir yazıhanenin olduğu sokak çeliktepeye doğru uzanır. bu içerideyken o sokağa doğru yürümeye başladım. bir pet shop gördüm. girdim içeriye iki tane japon balığı aldım. arkama saklayıp gittim yazıhaneye. gülüyordu bana sinirleri bozulmuş bir biçimde. "iki bavulu bile bekleyemedin." dedi. aldığım balıklardan birini uzattım. bunun adı varoluş dedim. bendekini gösterdim. bunun adı da nisa dedim. bak yalnız değiliz dedim. haftaya gel istanbula özlerim seni dedim. tamam dedi ve sarıldı. servise bindirip yolladım. 7 saat sonra aradım. ulaştın mı kuzum diye sordum. evet dedi. sesi kırgındı. varoluş napıyor diye sordum. süzülüyor diye cevap verdi. gülmeye başladım. ama suyun yüzünde diye ekledi birden. varoluş ölmüştü...
    ···
  8. 458.
    0
    üçüncü mesajda ise ayrıldık. sana ihtiyacım var ama sen her zaman olduğu gibi ortada yoksun dedi. aradım bunu. perişan haldeydi. yarın doktora gidecekti. sabah 6 otobüsüyle istanbula gittim. çıktın mı doktordan diye aradım. bir ton antidepresan falan yazmış işte. gittim bunun yanına ve sarıldık.
    ···
  9. 459.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=kSSXspfXAcY

    okuyan var mıdır?
    ···
  10. 460.
    0
    "gittim gördüm ve kaybettim."
    harap olmuştu nisa. sinirleri bozulmuştu. korkuyordu her şeyden. sert kavgalar yaşamıştı. en sonunda canına tak etmişti ve ayrılmıştı o çocuğun evinden. "ben onu sevdim bunun için senden özür dilerim." diyordu. diyecek hiçbir şey bulamıyordum. nisa artık bir kadın olmuştu. acılarıyla ve olgunluğuyla.
    ···
  11. 461.
    0
    istanbulda olduğum her gün onun yanında oldum beraber vakit geçirdik bir hafta boyunca. belçikaya gitmeme üç gün kalmıştı. arada bu alp denen huur çocuğu nisayı arayıp bunaltıyordu. ben eve gittim bir gün orada kaldım ve tüm valizlerimi alıp geri döndüm. aynı gün içinde valizleri bıraktım vizemi aldım ve nisa ile buluştum.
    ···
  12. 462.
    0
    onca yol yorgunluğu ve saatlerce bir şey yememiş olmanın açlığı vardı üzerimde. saat 12 filandı. gel kahvaltıya gidelim dedim buna. cihangire doğru yürüdük. oturduk bir yere kahvaltıya ama ikimizde sigara içmekten başka bir şey yapmıyoruz. sürekli güzel günleri ve eğlenceli anıları anlatmaya çalışıyor sürekli hayatın güzel olduğunu vurgulamak için bir şeyler uyduruyordum.
    ···
  13. 463.
    +2 -1
    Okumuyorum aq 6. Sayfaya geldim hala hatunlarla takılıyor huur çocuğu. seni inşaatta giben malatyalı işçileri anlat got deligindeki çatlaklara sürdüğün kremi gotunu kanartan adamlari anlatcagina yok nisayi öptüm betulu elledim bana ne lan
    ···
  14. 464.
    0
    Yaz kardeş bak kardeş diyorum bizde kardeşe kalkmaz
    ···
  15. 465.
    0
    durdu beni ona zütür varoluş dedi. sinirle kalktım ayağa. benden her şeyi iste ama bunu isteme bunu yapamam dedim. sessizce kalktık hesabı ödeyip mekandan. kusura bakma sana öyle sert davrandığım için deyip sarıldım buna. ağlıyordu. gel sahile yürüyelim dedim. sessizce yürüdük merdivenlere geldik. o seni anlamaz dedim buna merdivenlere oturup. o beni de anlayamaz dedim. biz deliyiz o ise boş dedim. çok sevdiğim bir filmden bir alıntı vardır: "onları görmedin mi gözleri boş bakıyor. akıllarındaki tek şey tüm duygularını en fazla nasıl tatmin edebilecekleri, kendilerini gereğinden ucuza satmamak. böyle bir insan bir şeye inanabilir mi?" diye. durdum ve nisaya dedim ki "onları görmedin mi gözleri boş bakıyor."
    ···
  16. 466.
    0
    bana bir şarkı dinletti. ben seni sevmişim ya onla aramdaki böyle bir şey değildi dedi. yine de deli olduğumu görmesini istiyorum dedi. beni anlayamadığını bilmesini istiyorum dedi. bir delilik yapalım varoluş dedi. baktım gözlerinin içine ve evlen benle dedim.
    ···
  17. 467.
    0
    güldü. elini tuttum ve dizimin üstüne çöktüm. "benimle evlenir misin nisa?" dedim. gözlerimin en derinine baktı. akrep burcuydu zaten bakmak isteyince hep en derine bakardı. ne kadar içten olduğumu anladı ve evet dedi. öpüşmeye başladık. konuştuk öpüştük sarıldık. aşağıda bir park vardı orada salıncakta sallandık ve sohbet ettik saatlerce.
    ···
  18. 468.
    0
    vay amk hala bitiremedin mi hikayeyi.
    ···
  19. 469.
    0
    kahve falan içtik. kahve içerken bu yine ağlamaya başladı. diyecek hiçbir şey bulamıyordum. zaman kırılmıştı sanki. kendimi bir tak parçası gibi hissediyordum. "beni ona zütür kapanmamış bir hesabım var." dedi. "geri dönebilmek için sana ihtiyacım var." dedi. tamam dedim. tek kelime etmeden taksim metroya kadar yürüdük. metro durağına inerken ben ağlamaya başladım. " sen gelmeyeceksin varoluş ne tak yediysem ceremesini çekmeliyim." dedi. hıçkırıklar içinde "seni bırakamam." diye yanıtladım.
    ···
  20. 470.
    0
    ineceğimiz durağa yaklaştıkça titriyordum. vücudumun herhangi bir şeye bu kadar tepki verdiği bir zaman hala hatırlamıyorum. sessizce ilerliyorduk sanki hayatımızın son durağına. bıraktım bunu çocuğun evine yarım saat bir saate gelirim ben dedi. beklemeye başladım. hayatımın en aptal ve en zor dakikalarıydı. bir saati geçmişti. mesaj attım neredesin diye.
    ···