1. 251.
    0
    Fırlama yazarın biri okati'ye yaklaşır :
    - Okati, saatiniz kaç acaba?
    ...
    Okati durur , Poşisini çıkarır ve ceketinin düğmelerini açar, yelek cebinden saatini çıkarır, bakar ve :
    -"Üçe çeyrek var , yazar kardeşim .." der.
    "Teşekkürler " der yazar ve "Lütfen saat tam üçte gelip yarramı yalar misiniz ? "

    okati'nin tepesi atar , caddelerde nefes nefese yazarı kovalamaya başlar. Ancak birkaç dakika sonra kahvede çıkan amlıyarastlar ve durmak zorunda kalır.

    "Hayırdır ?! " der amlı..
    "sorma !.." der okati nefes nefese , "
    muallaknin biri geldi saati sordu. Üçe çeyrek var dedim.
    O da "saat tam üçte gelip yarramı yalar misin " dedi, Onu kovalıyorum"
    Amlı cevap verir:
    -"Anladım da öşek pardon okati kardeş" , " bu acele niye ? Daha on dakikan var.
    ···
  2. 252.
    0
    updullah
    ···
  3. 253.
    0
    upartman
    ···
  4. 254.
    0
    RESERVED.
    ···
  5. 255.
    0
    updullah
    ···
  6. 256.
    +1
    Bir gün bıyıklı genç forvet muallaksinin zütünde basur çıkmış el mecbur züt mahkum doktora gitmiş doktor olan mal adam buna "dön zütüne ilaç sürücem" demiş bıyıklı genç forvet muallaksi ilk başta itiraz etsede mecburen kabul etmiş. Mal adam bunun züte 3 gün merhemi sürdükten sonra merhemi buna verip 3 günde karın sürsün demiş. bıyıklı genç forvet muallaksi ilacı alıp karısına gitmiş ve karısına ilacı sürdürürken karısına dönüp " lan bir elin omzumda diğer elin nerede " diye sormuş bunun karısıda!" nerede olacak amk malı zütünde merhemi sürüyorum " demiş bunun üzerine bizim bıyıklı genç forvet muallaksi " lan bu mal adamın iki elide merhemi sürerken omzumdaydı." demiş
    ···
  7. 257.
    0
    Rezzzzzzzak
    ···
  8. 258.
    0
    10 yaşındaki bin kurusu namık birşeyi merak eder ve dedesi okati'ye sorar;

    dede! sence dünyanın en güzel şeyi nedir?

    okati biraz düşünür, eşek diyecek gibi olur ama karısının zoruna gideceğinden am der, am oğul am.

    bu cevaptan tatmin olmayan bin kurusu namık ninesi patientia'nın yanına yaklaşır ve aynı soruyu sorar.
    nine! sence dünyanın en güzel şeyi nedir?

    patientia bin kurusunu biraz süzer ve sorduğun da soru mu şimdi, tabii ki yannan oğlum der.

    namık'ın kafası karışır ve ninesine der ki;
    ama nine, dedem aynı soruya am dedi sen farklı bişey söyledin.

    patientia biraz sinirlenir, okatiye dönük bir şekilde bin kurusuna;

    hasgibtirsin ordan, sor bakalım dedene hiç yannan yemiş mi tadını nerden bilicek?
    ···