merhabalar benim adım targutay

15 yaşındayım, yüzüm ve saçlarım yağlı. sivilcelerim var ve şişmanım. kıllarım primat misali, sakallarım ise sivilcelerimle ahenk içerisinde dans ediyor. boyum uzun, beni gören insanlar 15 yaşında olduğuma inanmıyorlar. biliyor musunuz, beni üniversiteli sanıyorlar. geçmişime dair hiçbir başarım yok, çok platonik aşk yaşadım hiç karşılık alamadım. yerde ve sandalyede kambur oturuyorum. huur çocuğuyum.

taşaklarımın kıllarını almıyorum, uzatıyorum. böylelikle hoş bir koku yayılıyor etrafa ve avuçluyorum taşaklarımı, kokusunu içime çekiyorum. tırnaklarımı kesmiyorum, çok uzayınca kırılıp kısalıyorlar zaten tekrar. ayrıca serçe parmağımla kulak kirlerimi temizlerken uzun tırnakların çok yardımı oluyor.

serçe parmağımın içine giren kulak kirini öteki elimin baş parmağında ki tırnakla çıkartıp üflemek suretiyle yere fırlatıyorum. ardından temiz kalmış olan işaret parmaklarımla burun deliklerimde ki kurumuş sümüğü çekip çıkarıp ağzıma atıyor, biraz çiğnedikten sonra yutmuyor ve yere fırlattığım kulak kirinin yanına yolluyorum tükürerek.

neden bilmiyorum ama zütümün az üstünde, kuyruk sokumunda nedense belirli kirler beliriyor. onları temizleyeyim derken elimi bir anda istemsizce zütüme atıyorum ve kılları uzun olan zütümün kıllarına yapışıp kuruyan tak taneciklerini zütümden ve kıllarından tırnaklarımla kazıyarak çıkarıyorum. elimde garip bir züt kokusu kalıyor ve işaret parmaklarımla temizlemiş olduğum burun deliklerimle bu kokuyu akciğerlerime çekiyorum.

çoraplarımı kokladığımı söylemeye bile gerek duymadım dikkat ettiniz mi?
zaten tahmin etmişsinizdir.
fakat ben ondan ayrı olarak, ev terliklerimin içine saç kurutma makinesiyle hava basarak dışarıya çıkan kokuyu içime çekmekten de çok hoşlanıyorum.

bütün bunları topluma bir tepki olarak yapıyorum. asosyalim. bilgisayarımı karım olarak görüyorum. her şeyimi onunla yaşıyorum ve tüm vaktimi onunla geçiriyorum. o bana trip atmıyor, o beni görüntüm ve kokum yüzünden yargılamıyor, o beni seviyor. bilgisayar, seni seviyorum.

arada koltukaltımı da kokluyorum ama onların kokusunu pek sevmiyorum açıkçası. traş olmaya üşendiğim için koltukaltımda ki kıllar da kürt gibi çoğalıyor ve yine kürt gibi kokuyorlar. kürtleri seviyorum.

göbek deliğim çukur gibi, içinde çok fazla kir birikiyor. onları genelde zütüme sokup orada kurumalarını bekliyorum. kuruduktan sonra kıllara yapışıyorlar ve bir kez daha zevkle tırnaklarım yoluyla kazıyarak çıkarıyorum onları.

küfür edicem, kayıt olurken aldığın nicke hürmeten susuyorum

hayalimdeki erkek

bir ara kağıda züt kıllarımı sarıp zippoyla yakmış ve dumanını akciğerlerime çekmiştim. az kalsın zehirleniyordum ama güzel ve zevkli bir anı oldu benim için. yarıldım amk

mal amk

reserved.. tutar bu bin

esselamün aleyküm, ben targutay.
sineklerden nefret ederim.

geçenlerde bir büyük, bir de küçük sinek odama gelmiş uçuşuyordu.
huur çocuklarından korkuyorum, sürüngen ve böceklerden korkar çünkü targutay.
araştırdım.
büyük olan sinekler daha cesur ve daha ağır oluyorlar.
küçük olan sinekler ise huur çocuğu, korkak ve seri.

Uzun namlulu yannanımla büyük sineğin anasının dıbına 5 el ateş ettim..
Öldü.

Küçük sinek ışığa geliyordu, odamın ışığını kapattım.
Işık lazımdı.
Zippomla bir kez daha kenara köşeye saklayıp biriktirdiğim züt kıllarımı bir kağıt içerisinde ateşe vererek yaktım.
Salona, karanlığın ortasına fırlattım.
Sinek odamdan çıkıp salona, züt kıllarımın üzerine doğru üşüştü.

Merhabalar, ben targutay.
Uzun namlulu yannanımla anasının dıbına 5 el ateş ettim.

sineklerden korkar targutay.

hepsini okudum amk sarıyo

size bir şey itiraf etmek istiyorum.
bu arada merhaba, ben targutay.

uzun ve kıvırcık züt kıllarımı arada sırada kesip bütün kağıtları eskitilmiş olan kitaplarımın arasında saklıyorum.
liseli kızlar kitaplarının arasında gül kuruturlar.
ama ben liseli değilim. kız da değilim.
ben targutay'ım.

merhaba, ben targutay.
kitaplarının arasında züt kıllarını kurutan adam.

merhabalar, ben targutay.
madem gay değilim ve yannanlardan hoşlanıyorum, öyleyse ne yapmalıyım?

bunun çözümünü buldum.

travesti gibmeliyim.

selam, ben targutay.
yannanlardan hoşlanan heterociksüel adam.
çözüm ise travesti gibmek. teşekkür ederim.

şizofren huur çocuğu kuzen hikayesine kadar güldüm de o bozmuş panpa

merhabalar, ben targutay.

küçükken ilkokulda, kantin'e girip o karışıklıkta kızlara dayardım hep.
bir keresinde kendimi kaptırıp pantolonuma boşalmıştım.
nerde o eski günler...
siz hiç kantinde, para uzatan masum bir kıza dayadınız mı çaktırmadan?
ford denir buna.

merhabalar, çünkü ben targutay'ım.
kantinde fordlarken gri pantolonuna boşalan adam.

targutay ben, merhabalar.

size bir anımı anlatmak istiyorum.
ilkokulluydum o zamanlar, okulun son dönemleriydi.
sınıfa sadece üç kişi gelmişti benden başka, okulda bizden başka hiç kimse yoktu.
bu bir sıçma hikayesidir. çok güzel sıçar targutay, sıçmayı sever targutay.

o yalnızlıkta, o ıssızlıkta öyle bir sıçmığım geldi ki, karnım ağrıdan patlayacaktı.
dinleyin beni size bir şey anlatacağım. durun durun, sus ve dinle huur çocuğu. bekle.