/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Hacı osman sen misin dedim. içeri gel dedi. O adamı gördüğüm anda nasıl bi herif olduğunu anlamıştım. Ne kadar zamandır bu işlerle uğraşıyor bilmiyorum ama yüzündeki ifade bitmiş bir insanın ifadesiydi. Bu uğraşları onu eritmişti sanki. Ben onunla ilk kez görüşmüştüm ama sanki o beni uzun zamandır tanıyordu. içeri girince evin ne kadar eski olduğunu bir kez daha anladım. Yerdeki döşemeler nerdeyse kırılacaktı. Her yer gıcırdıyordu. Aslında adam ömrü boyunca bu evde kalmışsa o kadar da anormal bir durum değil bu ancak içerisi çok ürkütücüydü. Normalde eski ezlerin bi sempatisi olur ama bu ev ne tür lanetler görmüşse sanki her lanet duvarlarında iz bırakmış gibiydi. Neyse konumuza dönelim. içeri girince salondaki minderlere oturduk. Kapına gelen herkesi böyle içeri alır mısın diye sordum. Evladım buraya nedensiz biri gelmez gelen ya bir şey istemeye ya bir sual sormaya gelir. Sen hangisi için geldin dedi. Ben bir şey sormaya geldim. Babam bir zamanlar sana gelmiş bir şey istemek için dedim. Senin baban kimdir dedi. Mustafa ( gerçek ismi değil ) dedim. Adamım göz bebekleri büyüdü. Hatırlamıştı neler olduğunu ama sadece çıkaramadım dedi. Ben sinirlenmeye başladım. Artık evdeki ürpermemi kabuslarımın korkusunu bir kenara bıraktım. Bu illetten kurtulmam gerekiyordu ve bu yol bu adamdan geçiyordu. Ayağa kalkıp yalan söyleme zamanında sana gelmiş defin bulmak için dedim.
    ···
  2. 27.
    0
    Tamam evlat hiddetlenme geç otur şöyle dedi. Ben de biraz sakinleştim sonuçta 70 yaşındaki bi adamı dövemezdim. Benden ne istiyorsun dedi. Ne yaptıysan düzeltmeni istiyorum. Kaç gündür gözüme uyku girmiyor hep kabus görüyorum dedim. Ne görüyorsun dedi. Su almaya gidiyorum ya suyun tadı acı oluyor yada su yerine siyah bi sıvı oluyor dedim. Meğer bu adamın babamlara içirdiği karışımmış rüyamda gördüğüm siyah sıvı. O kadın da babamlara defin haritası vermesi için anlaşma yaptıkları cinmiş. Bunları duyunca her şeyi anlamaya başladım. Babamın yaptıklarının cezasını ben çekiyordum. Peki benden ne istiyorlar dedim. Senin babanla Hasan'ın gözlerini o kadar para bürümüştü ki en değerli varlıklarını feda etmeye razı oldular. Hasan bu yüzden daha doğmamış çocuklarını kaybetti. Baban seni korudu ama bu ifritler adamın peşini bırakmazlar. Babanın da canını aldılar. Şimdi de sana göz dikmişler dedi. Bunları duyunca dinlerken korkum giderek arttı. Bunlardan nasıl kurtulurum bana bir yol söyle dedim. Bunları söylerken gözümden yaşlar akıyordu. Ben seni bunlardan kurtaramam artık büyü yapacak gücüm kalmadı. Seni bir adama göndericem. Seni kurtarırsa ancak o kurtarır dedi. Mecbur gidecektim. Adamdan adresi aldım. Adam Gerze'de *** mahallesinde oturuyormuş. Adresi yazıp evden çıktım. Hava iyice kararmıştı. Hasan amcanın arabasına yürürken bir sigara yaktım. Yolun kenarları bomboştu. Ne ev ne bir lamba hiçbir şey yoktu tamamen ormandı. Ormanın içinden bazı sesler geliyordu. Fısıltı gibiydi. Ses o kadar cezbediciydi ki insanın her şeyi bırakıp o sese doğru gidesi geliyordu.
    ···
  3. 28.
    0
    Seslere hiç aldırmadan yürüyordum. Ben yürüdükçe ses artıyor. Gittikçe neşeli bir sesten sinirli bir sese dönüyordu. En sonunda dayanamayıp kafamı çevirdim ormana doğru. Çevirmez olaydım. Ağaçların arasından yüzler görüyordum ve hepsi gerçekti. Rüyada değildim. Gerçekten görüyordum onları. Arapça bir şeyler söylüyorlardı. O an olduğum yerde donup kaldım. Sanki rüyalarımdaki gibi taş kesildim. Herkes kaçardım der ama öyle olmuyor. Beyniniz sanki sizi oraya sabitliyor. O an gözlerimi kapattım ve aklıma gelen sureleri okumaya çalıştım ama dilim dönmüyordu. Çok iyi bildiğim sureler vardı nas felak gibi ama okurken birbirine karışıyordu. Sanki bir şey okumanıza izin vermiyordu. Nas ile başlıyordunuz ilk cümleden sonra istemeden başka duaya atlıyorsunuz. Sonra hocanın verdiği muska geldi aklıma boynuma baktım ordaydı. Onu görünce içime az da olsa rahatlama geldi. Onu avcuma aldım ve tekrar okumayı denedim. Hem yavaş yavaş yürüyor hem de okuyordum. Ben okudukça sesler artıyordu. Korkudan arkama dönüp bakamıyordum.en sonunda zar zor hasan amcanın arabasına ulaştım ama bir gariplik vardı. Araba çalışıyordu ama hasan amca içinde yoktu. Seslendim hasan amca diye ama hiç ses gelmedi. Bu sefer o fısıltılar gülmeyle karışık şekilde geliyordu. Bizim köyde telefon çekmez o yüzden arabaya binip ana yola çıktım. Ormana girip hasan amcayı aramaya cesaret edemedim. Yola çıkınca jandarmayı aradım. Hasan amcanın kayıp olduğunu söyledim. Yaklaşık 1 saat kapıları kilitleyip arabada oturdum ve ardından jandarma geldi. Ormana girip hasan amcayı aramaya gittiler. ifade veriyordum ne olduğu hakkında.
    ···
  4. 29.
    0
    Režžzzzzz
    ···
  5. 30.
    0
    anlatsana panpa takipteyim a.q
    ···
  6. 31.
    0
    ifademi verdikten sonra beni eve yolladılar. Bir şey bulurlarsa haber vereceklerini söylediler. Benim yüzümden hasan amcanın başına bir şey gelirse ne yaparım bilemiyordum. O gece uyuyamadım. Hem kabus görmek istemiyordum artık hem de hasan amcayı düşünüyordum. Ertesi sabah telefon çaldı. Jandarma komutanı benimle görüşmek istiyormuş. Hemen hazırlanıp yanına gittim. Hasan amcayı bulduklarını söylediler ama felç geçirmiş. Bulduklarında hareketsizce yatıyormuş. Ağzından siyah bir sıvı akıyormuş ve bütün dişleri sökülmüş. Bunları duyunca gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hasan amcanın tek istediği bana yardım etmekti. Şimdi ise benim yüzümden felç kaldı. Bu düşünceleri kafamdan atamıyordum. Komutanın yanından ayrılıp hemen hastaneye gittim. Hasan amcanın odasını öğrenip yanına gittim. Hali çok kötüydü. Hiç tepki vermeden tavana bakıyordu. içim parçalanıyordu. Artık ne bana ne de başkalarına başka bir zarar gelmeden bu ifritlerden kurtulmak istiyordum. Babam ölmeden önce her şey çok güzeldi. Babam bana hiçbir şey anlatmamıştı yada belli etmemişti. Hayatımız çok iyiydi. Şimdi her şey değişti. Hastanenin kantinine gittim. Bir çay söyleyip sigara yaktım ve düşünmeye başladım. Şu an tek kurtuluşum osman'ın bana verdiği adres gibi görünüyordu ama bir büyücünün sözüne ne kadar güvenebilirdim. Sonuçta bütün bunları başlatan kişi oydu.
    ···
  7. 32.
    0
    Hastaneden çıkıp eve gittim. Kaç gündür doğru düzgün bir şeyler yemiyordum. Atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp salona geçtim. Öğle saatleriydi daha ama benim çok uykum vardı. Malum bu kabuslar yüzüne bir türlü uyuyamıyordum. Gözlerimin altı kan çanağı olmuştu. Yemek yedikten sonra biraz uyumaya karar verdim. En azından birkaç saat de olsa dinlenmiş olurdum ama yine kabuslar başlıyordu. Uyandığımda her şey aynıydı. Yine evimdeydim. Yatağımdan kalktım. Hava karanlıktı ve evde hiçbir ışık yanmıyordu. Yine susamıştım. Mutfağa gittim. Bardağı alıp damacananın altına doydum. O siyah sıvı akmaya başladı. Bu sefer istemeden de olsa içiyordum. Hani rüyanızda bir şeyi durduramazsınız ya aynen öyleydi. içiyordum o sıvıyı. içtikçe içim daha çok yanıyordu. içtikten sonra bardağı bırakıp arkamı döndüm. Yine o kadın vardı. Bana ente (صن) dedi. Eliyle arkamı gösteriyordu. Arkamı dönünce yerde hasan amcayı gördüm. Gözlerinden kan geliyordu. O da ente demeye başladı. Sürekli tekrarlıyorlardı bunları. Kadın üzerime doğru geliyordu. Bense kımıldayamıyordum. Hocanın verdiği muska geldi aklıma. Elimi boynuma zütürdüm ama muska yoktu. Birden ağlayarak uyandım. Birkaç saatliğine uyumuştum ama hava kararmıştı. Elimi boynuma zütürdüm. Gerçekten muska yoktu ama ben o muskayı hiç çıkarmamıştım. Evi ne kadar arasamda bulamadım o muskayı.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam panpa
      ···
  8. 33.
    0
    ilginç anlat bakalım
    ···
  9. 34.
    0
    Telaşa kapıldım. O muska az da olsa rahatlatıyordu beni. Her yeri aradım. Bulmalıydım o muskayı ama hiçbir yerde yoktu. Tekrar Yusuf hocaya gitmekten başka çarem yoktu ama hava kararmıştı bu saatte gidemezdim. Yine evdeki bütün ışıkları yaktım. Balkona çıkıp sigara içiyordum ki birden bütün ışıklar söndü. Elektrikler kesilmişti. Arka odada mum olmalıydı. Zar zor arka odaya kadar gittim. Mumu alıp yaktım ama bir gariplik vardı. Mumun ışığı rüzgar olmamasına ramen rüzgar varmış gibi bir tarafa doğru eğilmişti. Birden üstümde bir ağırlık hissettim. Başım döndü ve gözlerim karardı. Gerisini hatırlamıyorum. Uyandığımda evin dışındaydım. itfaiye gelmişti. Evim gözlerimin önünde yanıyordu. O ev benim doğup büyüdüğüm evdi. Artık sabrım kalmamıştı. Yapmadığım bir şeyin cezasını çekiyordum. Kalktım ve hastaneye gittim. Hastanenin otoparkında duran hasan amcanın arabasını aldım. Gerzeye gidecektim. O büyücüyü bulup artık bu illetten kurtulacaktım. Arabayı aldıktan sonra yola çıktım. Sinop'la ilçeler arasındaki yollarda hiçbir yerleşim bulunmaz sadece köyler olur. Ben de bu yollardan birindeydim. Deli gibi gidiyordum. Kafayı yemek üzereydim ama fark etmediğim bir şey vardı. Arabanın deposu boşalmıştı. Araba durdu. Yakınlarda hiç benzinlik yoktu. Yangın sırasında da telefonum evde kalmıştı. Arabanın içinde bir sigara yaktım. Camı hafif açıp içmeye başladım. Yol kenarı ormanlıktı. Osman'ın evinden dönerken duyduğum sesler yine geliyordu. Bu sefer çok şiddetliydi. Gözünü öfke bürümüş gibiydi. Sanki giderek yaklaşıyorlardı. Kafamı direksiyona yaslayıp sakinleşmeye çalıştım. Kafamı kaldırınca külü dökmek için cama döndüğümde rüyamdaki kadını gördüm. Yüzü gözüküyordu. Simsiyah gözleriyle bana bakıyordu. Onu görünce kendimi yan koltuğa attım. Hiç kımıldamıyordu. Korkudan gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Ben sana ne yaptım ne istiyorsun benden demeye başladım. Ene-ente diyordu. Sürekli bunu tekrarlıyordu. Arkasından gülme sesleri geliyordu. Öfkeli bir gülüştü bu. Bildiğim bütün duaları unutmuştum. Dilim dönmüyordu. Sanki biri boğazımı sıkıyordu
    ···
    1. 1.
      0
      devam panp +1
      ···
  10. 35.
    0
    Adam bunu anlatmak için üye olmuş
    ···
  11. 36.
    +1
    Cok iyi lan devamm
    ···
  12. 37.
    0
    Gözlerimi kapatıp açtım. Arabanın etrafını sarmışlardı. Hepsi ente diyordu. Yüzleri yere bakıyordu. Pis bir gülüşleri vardı. Benimse gözümden yaşlar akıyordu. Şoför kapısının ordaki başını kaldırıp bana baktı. Göz göze geldik. Gözlerinin içindeki nefreti görebiliyordum. Dişleri sivriydi. Gülüyordu. Bir anda bayılmışım. Uyandığımda sabah olmuştu. Hemen arabadan çıkarak koşmaya başladım. Yol boyunca koştum. Şehir merkezinden çok uzaktaydım. Yolda bir araba gördüm. Beni görünce durdu. Şehir merkezine kadar bıraktı beni. Eve hiç uğramadan yusuf hocaya gittim. Evde yoktu. Kapısında bekledim bir süre. Sonunda yusuf hoca geldi. Beni görünce ne olduğunu sordu. Her şeyi anlattım. Hacı osman'ı ve bana verdiği adresteki büyücüyü de. içeri aldı beni. Su içirdi. Muskan yanında mı diye sordu. Hayır nasıl oldu bilmiyorum ama kayboldu dedim. Senin durumun düşündüğümden de vahim. Sana bulaşan ifritler seni almadan bırakmazlar peşini dedi. Büyücüye falan da gitme büyü bütün kötülüklerin anasıdır. ifritler büyü sayesinde insanlara ulaşırlar dedi. Peki hocam ne yapıcam ben. Kaç gündür başıma gelmeyen kalmadı. Evimden oldum. Tanıdıklarımın başına işler açıldı. Sığınacak bir yerim bile yok dedim. Bu ifritler yaradandan çekinmez bütün kötülükleri yaparlar adama. Onları kolay kolay durduramayız dedi. Kimse derdime çare olmuyordu. Hocadan izin isteyip çıktım evden. Otogara gidip ilk araçla gerzeye gidecektim. Hoca ne kadar uyarsa da yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Çok çaresizdim o anda. Gerzeye vardıktan sonra adamın evini aramaya başladım. Birkaç mahalle dolaştıktan sonra buldum evi. Osman'a adamın adını sormayı unutmuştum. Kapıdaki zillerden öğrendim adını. Adamın adının ziya olduğunu gördüm. Hemen kapısını çaldım. Genç biri açtı kapıyı. Ziya evde mi diye sordum. Ziya benim dedi. O an çok şaşırdım. Yaşlı birini bekliyordum ama kapıyı açan adam benden çok da yaşlı değildi. Beni hacı osman yolladı dedim. Gel içeri dedi. Salona geçip oturduk
    ···
  13. 38.
    +1
    Reserved
    ···
  14. 39.
    -1
    Yaz mk yedin bi tak yazdın devam et bari
    ···
  15. 40.
    0
    Ne istediğimi sordu. Ben de bütün olanları anlattım. Başıma gelenleri duyunca çok şaşırdı. ifritler insanlara bu kadar bulaşmaz. Sende ne kadar büyük bir lanet var dedi. Sen bunu halledebilir misin dedim. Halletmeye çalışcam ama hava kararıncaya kadar beklemeliyiz dedi. Mecbur kabul ettim. Yatsı ezanı okundu. Biraz daha bekledik ve başladık. içeriden bir tepsi getirdi. Gümüş bir tepsiydi. Üzerinde değişik semboller vardı. Ben baya tedirgin olmuştum. Ya bu işe yaramazsa o zaman her şey daha da kötü olabilirdi ama başka çarem de yoktu. Tepsinin kenarlarına mum yaktı. Ortaya bir kase su koydu. Suya bir şeyler okuyordu. Okuduktan sonra suya elini batırıp alnıma sürdü. Sonra okumaya devam etti. Odada mumdan başka ışık yoktu. Birden mumların hepsi söndü. Ormanda duyduğum sesleri tekrar duymaya başladım. Odanın içi zifiri karanlıktı. Biraz sonra mumlar kendiliğinden tekrar yandı ama bu sefer çok daha parlaktı. Ziya daha hızlı okumaya başladı. Hep aynı şeyi söylüyordu. Her söyleyişinde daha hızlanıyor ve bağırıyordu. Birden ziyanın göz bebekleri büyüdü. Ardından bütün mumlar tekrar söndü. Ben korkudan geri attım kendimi. Koşup odanın ışıklarını açtım. Ziya yerde hareketsiz yatıyordu. Bayılmıştı. Ayıltmaya çalıştım. Bir süre sonra ayılmıştı. Koluna girip koltuğa oturttum. Ne oldu orda bitti mi her şey dedim. Hayır. Sana bulaşan ifritler çok güçlü. Ne kadar uğraşsamda kovamadım onları dedi. Burdan da bir şey çıkmamıştı. Son çarem buydu ama işe yaramamıştı. Şimdi ne yapacaktım ben. O gece otobüsle merkeze dönüyordum. Otobüste biraz kestirmek istedim ama yine kabus gördüm. Bu sefer her şey farklıydı. Evimde değildim. Bir tabutun içinde mezardaydım. Mezarın üstü örtülmemişti. Tabutu kaldırmaya çalıştım ama kalkmıyordu. Sonra o gülme seslerini duydum. Mezarın kenarlarından geliyordu. Sonra birden üzerime toprak atmaya başladılar. Dışarıyı göremiyordum. En sonunda tamamen mezara gömüldüm ama hâla o gülme sesleri geliyordu. Nefessizlikten boğuluyordum. Birden uyandım. Araçtaki herkes bana bakıyordu ama kimse bir şey söylemiyordu. Sadece acıyan gözlerle bana bakıyorlardı. Sonunda merkeze vardım evime gittim. Belki bir şeyler yangından kurtulmuştur diye. Evde mutfağa girdim her yer yanmıştı ama yerde bir bardak vardı. Bardak tamamen sağlamdı. Ya yangından kurtulmuştu yada biri bırakmıştı onu. Esas garip olansa bardağın içinde rüyalarımda gördüğüm siyah sıvı vardı.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    0
    devam et bin
    ···
  17. 42.
    0
    hızlı yaz amk hadi
    ···
  18. 43.
    0
    baydın ama bin hadii
    ···
  19. 44.
    0
    güzel gidiyor panpa devam
    ···
  20. 45.
    0
    Rüya mıydı yoksa gerçek miydi anlayamadım. O yangından hiçbir şey kalmamışken bu bardak nasıl sağlamdı. Artık her şeye inanabilirdim. Bardağı alıp dışarıya attım. Odama girdim. Yangından hiçbir şey kalmamıştı. Evde bir şey bulamayınca çıkıp Hasan amcanın yanına gittim. Yanında refakatçı olarak kalacaktım. Yatacak yerim yoktu zaten. Hasan amcanın durumu aynıydı. Yatıyordu ve hiç kıpırdamıyordu. Gözleri tavana bakıyordu. Saat 3 e geliyordu. Bu gece uyumayacaktım. O kabusları tekrar görürsem delirirdim artık. Hasan amcanın başında beklerken sigara içmek için dışarıya çıktım. Kimse yoktu dışarıda. Sadece gece kalan personel vardı. O da sigara içiyordu benimle. En azından yalnız olmadığımı bilmek rahatlatıyordu beni. Sigaramı içtikten sonra Hasan amcanın yanına çıktım ama yatağında yoktu. O halde kalkıp gitmesi nerdeyse imkansızdı. Telaşlanıp aramaya başladım. Tuvalete girince Hasan amcanın ayna karşısında kendi kendine konuştuğunu gördüm. Tüylerim diken diken oldu. Aynaya bakarak yalvarıyordu. Kolundan tutup sarstım. Dönüp bana baktı. Sanki bir şey onu ayakta tutuyordu. Kendini bırakmıştı. Sonra yere düştü. Bana baktı ve dalgakıran dedi.( dalgakıran iskelesi vardır sinopta ) Hemen koşup personeli çağırdım. Koşarak geldiler. Hasan amcanın nabzı atmıyordu. Biri kalp masajı yapıyor biri de doktoru arıyordu. Doktor geldi ama ne olduğunu o da anlamamıştı. Sonra Hasan amcayı zütürdüler. Bense olayın şokundan çıkamamıştım. Olduğum yerde duruyordum. Yaklaşık bir saat bekledim. Doktor yanıma gelip. Siz hastanın nesi oluyorsunuz dedi. Komşusuyum dedim. Başka yakını yok mu dedi. Yok sadece ben varım dedim. Hasan beyi kaybettik. Kalbini tekrar çalıştıramadık dedi. O an mahvoldum yıkılmıştım. Sabaha kadar dışarıda oturup sigara içtim.
    ···