üst edit: Hikaye bitti beyler, ilginize teşekkür ederim

Amk resmi çıkmadığı için buradan devam ediyorum.

Profesyonel bir bilgim yoktu, ancak geçmişte pek çok spor yapmıştım; taekwondo, yüzme, basketbol, doğa yürüyüşü, judo, paintball vb... Sporu bırakmam ise başka şehre taşınmamla oldu. Geldiğim şehir doğadan uzak, her yer beton olmuş havası kirli bir şehirdi. Eski şehrimin tam zıttı. Bende bu yüzden içime kapandım. Yıllar böyle geçti, eski gücümden sağlığımdan olmuştum, kendimi ilerlettiğim tek şey ise okumaktı. Yıllardır okuduğum kitaplar ile kocaman kitaplığı doldurmuştum... Ama bir şey ekgibti, o eski güçlü adam derinlerden bana fısıldıyordu... Bastıramadığım bu iç sesi göz ardı etmeye karar verdim. Günlerce dayandım ama sabrımı taşıran son olay her şeyi değiştirdi. Arkadaşlarımla birlikte eğlence amaçlı sahilde yürüyorduk, kızlarda vardı. Ben ortamın zeki çocuğuydum, genelde cool takılırdım. Herneyse bir saat kadar takıldıktan sonra bir kafeye geçelim dedik ulan demez olaydık kafelerin orada 3-5 tane sıfatsız çingene duruyordu. Bize yaklaştılar ve benimle birlikte diğer erkek olan arkadaşımı köşeye çektiler, kızlar korkmuştu. Para istediler vermedik, bunlar bize tokat falan atmaya başladı, kızlar durumu çakmış olacaklar ki gidip para verdiler ve bizi kurtardılar. Ezilmiş erkeklik gururu ile hiçbir şey demeden eve doğru yola çıktım.

amk çok sinirlendim beyler var mı 5-6 kişi devam etmeye değer mi

Evde tek kalıyordum o sıralar, özel bir sebepten 2-3 ay tek kalırım her yıl. Girdim duşa açtım suyu eski günleri düşünüyorum nasıl duygulandım ama, ulan diyorum ben böyle bir adam değildim. Şimdi daha kültürlü, zeki biriyim ama önceden daha sağlıklı ve mutluydum diyorum. Sonra bizi ezen binleri düşündüm, sıfatsız huur çocuklarını. Derken içimde ki o adamın fısıltısı bağırtıya dönüştü, çıkar artık beni ortaya diyordu. Daha fazla dayanamıyordum, onu dizginlemek sadece bana zarar veriyordu bu yüzden kendimi serbest bıraktım... Öğrendiğim bütün bilgileri canlandırıp basit bir plan kurdum kafamda. Kendimi potansiyel bir silaha dönüştürmeye karar verdim. Duşta 1,5 saatten fazla kalmışım. En son o özgüven ile sahilde yürüdüğümüz kızları düşünüp osbir çektim, gusul alıp çıktım duştan. O zaman bilmiyordum bu osbirimin son osbirim olduğunu...

edit: burada durdurdum beyler okuyan kişi sayısına göre devam edeceğim, hem sizin hem benim emeğim boşa gitmesin.

edit2: ne ara bu kadar olduk amk yazdım yeni partı kusura bakmayın kimse yok sanmıştım

Hasgibtir amk ne ara geldiniz, tamam olum gelmedi kimse sandım

ilk önce plan yapmalıydım, motivasyon hakkında ki bilgilerim geldi aklıma. Küçük hedefler koymak ve ilerlemek gerekiyormuş. 20 gün'lük ilk planımı hazırladım, hayvan gibi yemek yiyecek spor yapacaktım. Motivasyon şarkıları dinledim videolar izledim. Artık yatma vakti gelmişti, yarın daha etraflıca düşünürüm dedim ve yattım. Yattım ama uyuyamadım, heyecandan içim içime sığmıyordu. Kendi kendime konuşmaya başladım, içimde ki güçlü adam bana diyordu ki ben öyle kolay kolay gelmem önce bu uyuyan güzel yatağından kurtulacaksın! Şaşırıp 'ne?' dedim istemsizce. Yatağın diyorum gerizekalı, yumuşacık yatağın yastığın var sen rahatını bozmadan mı sert biri olacağını sanıyorsun diye cevap verdi. Haklıydı. Yatağımdan fırladığım gibi aşağı çekip attım, sadece bazanın sert kısmı kalmıştı, üstüme yorgan ve yastık alıp sert zeminde uyumaya çalıştım, hiç güzel bir uyku değildi ama buna değerdi...

Sabah uyandığımda ağzımda tak tadı ve tecavüze uğramış misali acı içerisinde kalktım. Her yerim tutulmuştu. Uykumu tam alamamıştım, durmadan esniyordum. Hemen duşa girdim amacım uyanmaktı, ama zihnimde ki güçlü adam beni orada da yalnız bırakmıyordu, duşu en soğuğa al dedi. E yuh ebenin amı diyebildim. Sabahın köründe bunu yapmak isteyen kimse de olamazdı zaten. Bir güzel sıcak duşumu aldım, kaslarım gevşedi. Tutulan yerlerin acısı hafifledi. Duştan çıkmak üzereydim ki tekrar başladı bizim pgibopat: devam et prenses zütünü de iyi temizle, zira bugün yine giber birileri seni... Yavaş yavaş elim duş sıcaklığına gitti. Üzülmüyor aksine sinirleniyordum, belki de içimde ki profesyonel askerin istediği de buydu. Birden en soğuğa aldım duş sıcaklığını ve dayanmaya çalıştım. Bana göre 1 saat ama gerçekte 3 dk boyunca buz gibi suyun altında kaldım. Rahatına düşkün bir adam için bu süre gerçekten uzundu. Duştan çıkarken 'al dıbına koduğum istediğin oldu' diyordum.

Sıra kahvaltıdaydı, normalde yemekle pek aram yoktur, yani taşındığımızdan ve o doğal ortamdan uzaklaştığımdan beri böyle... 3 tane yumurta, 3 nugget ve 2 dilim ekmek ile kahvaltımı yaptım. Kaslarımı geliştirmek için hiçbir bilgim yoktu sadece ne bulduysam hayvan gibi yemeyi düşünüyordum çünkü gerçekten zayıftım. Kahvaltıdan sonra arkadaş aradı kızlar tekrar buluşmak istiyor diye. içimde hafif bir burukluk belirdi, hani hevesle açtığın başlığı kimse giblemez ya, aynen öyle işte. Zaten rezil olmuşuz bu kızların amacı ne diye düşündüm. Bir yandan da osbir malzemesi toplama fikri düştü aklıma. Tamam ulan dedim buluşalım. Arkadaş güldü, o zaman aynı yerde kafelere gideceğiz dedi. O zaman osbiri falan unuttum beyler. Ezilmiş erkeklik gururumun parçalarının olduğu o yere gitmek istemiyordum. Neyse boşver o zaman dedim. Kısa bir sessizlik oldu, o sırada arkadan kızların sesini duydum, biz para aldık yanımıza korkmasın. Beynimden vurulmuşa döndüm amk. içimde ki pgibopat olsa ne yapardı diye düşündüm çünkü duştan beri hiç konuşmamıştı. Bu sırada telefonda ki arkadaş bana seslendi bende tamam geliyorum öğlen dedim ve kapattım.

edit: beyler hepiniz adamsınız çok kişi geldi hepinizi öperim bir de okuyunca şukulayın yeter

edit2: Dikkat ettim bir parttan sonra diğerini attığımda hep 10 dk geçmiş oluyor ona göre kendinizi ayarlayabilirsiniz

Sonra kara kara düşünmeye başladım ya o sıfatsız huur çocukları tekrar para isterse, ne yapacaktım. Acaba bıçak falan mı zütürsem dedim ama sonra vazgeçtim. Can işi şakaya gelmez... Bu arada öğlene 2-3 saat vardı. Bende kendimi geliştirmek için başka neler yapabilirim diye kafa patlatmaya başladım. Olay sadece vücut dayanıklığı ve güç ile bitiyor olamazdı. Kendi potansiyelini bilmek, ona göre davranmak, plan kurmak bunlar da işin içindeydi. işte o an beynimde şimşek çaktı aradığım şey zeka'ydı. Ben kimsenin aptal olmadığı görüşündeyim bana göre insan bir şey hakkında yeteri kadar düşünürse dahiyane şeyler üretebilir, bu yüzden bedenimi eğittiğim gibi zekamı da bu iş için eğitmeye karar verdim. Saat öğlene iyice yaklaşmıştı hadi bismillah dedim hazırlanıp çıktım

Kızları (o telefonda ki laftan sonra huurları) uzaktan görüyordum, gülerek şakalaşıyorlardı sıçmıklar. Yanlarına varıp selam verdim arkadaşla da tokalaştım, yürümeye başladık. Bana yorgun gibisin bugün dedi biri. Kendime resmen işkence ediyordum amk tabi yorgun olacağım. Yalandan gülümseyip yok iyiyim dedim. Belli belli dedi baş huur diğerleri de güldü. Bunlar ciddi ciddi geçen günün dalgasını yapıyorlardı, lafı hiç dolandırmadan yaptığınız şeyden hoşlanmıyorum dedim. Neydeen dediler o salak 'kızsal' ses tonuyla. Bilmemezlikten geliyorlardı işte. Dün olan olaydan elbette dedim. A sen yanlış anladın beni dedi baş huur. Pgibopat adamı daşaklarını yediresim geldi oracıkta. Peki dedim. Kızlar sırıtıyordu. Yürümeye devam ettik. Kafelere doğru yaklaştıkça kalp atışım hızlanıyor ve terliyordum. Ben bu kadar pısırık bir adam mı olmuştum cidden... Kendime güvenim yerlerdeydi.

Artık kafelere iyice yaklaşmıştık herkes bir bekleyiş içindeydi bunu hissedebiliyordum, şimdilik çingenelerden bir iz görünmüyordu. Heyecanlandığımı belli etmemeye çalışıyordum. Neyse ki korktuğum olmadı ve önümüze çıkmadılar. Kafede rahatlamış kafamla güzel osbir malzemeleri depoladıktan sonra ayrılma vakti geldi. Oradan çıktık tekrar yürümeye başladık, korktuğum olayı atlattığım için rahatlamış ve keyifliyim, ta ki o karga sesli sıfatsızın 'olooom fuşşşşuiiitt' sesini duyana kadar. Hepimiz arkamızı döndük, iki tane çingen yanımıza geliyordu. Kalbim hızlıca atmaya başladı, kızlar parayı çoktan çıkarmaya başlamıştı bile. O an ne oldu bilmiyorum ama durun dedim kızlara. Çingenlere ise para olmadığını söyledim. Bulursam amaaa dedi yüzsüz, sanki onun hakkı da arıyor... Sorularına cevap veremedim. Bağırıyordu ama hiçbir şey demiyordum en son kızlar parayı çıkarıp verdi, çingen bana bir tokat atıp akıllı olun oluum dedi kızlar ise acıyarak bakıp gitmeye başladılar. Ulan kaybedecek bir gibim yoktu. Çingen hala gitmemiş tip tip bana bakıyordu yine vurmak için. O sırada çingenin arkasında gelen polis arabasının ışığını gördüm, zekayı böyle mi katmalıydım işin içine derken çingenin ağzına bir tane yapıştırıp hemen yere yatıp kıvrıldım. iki kişi bana ölümüne vururken polis arabası sirenini çalarak hızlanıp yanımıza geldi.

Bu amk kekoları polisi görünce kaçmaya başladı otomatik olarak ben bir şey demesem bile suçlu konumuna düştüler. Çevreden bir kaç kişi beni yerden kaldırdı, polis arabasının yanına zütürdü. Bu sırada etraf kalabalıklaşmaya başlamıştı, herkes ne olduğunu merak ediyordu. Bir iki dakika sonra polisler iki çingeneyi kelepçelemiş kalabalığı yararak yanıma doğru yanaştı, olum sizin derdiniz ne diye sordu biri hiddetle. Paramı almaya çalıştıklarını söyledim ama amk kekoları inkar ediyordu o sırada gözüm kalabalığa gitti kızlar oradaydı. Gelip durumu anlatınca hem insanlar hem polis durumu çaktı gel bir ifade ver gidersin dedi. Kekolara muallak gülüşü yapıp polis arabasına bindim, o sırada kızlardan baş huur gelip ne yaptığını gördük dedi. Hiçbir şey söylemedim. Sadece o muallak gülüşümü devam ettirdim ve karakola doğru yola çıktık, sanırım bu benim savaşta kazandığım ilk zaferdi.

Karakoldan eve geçtiğimde zafer kazanmanın verdiği özgüven ile müziği açmış yatağa yastığa duvara halleniyordum. gibtim öldü falan diyordum :( Bu iş beni mutlu etmişti, hemen zıpladım yatağa kafede depoladığım anıları gün yüzüne çıkardım, tam başlayacaktım ki pgibopat adam belirdi. Mutluluk çubuğuna mı oturdun amk malı niye bu kadar mutlusun dedi. O an moralimi bozmasına izin vermeyecektim, hayır oturttum reis diyebildim. Aferin dedi bugün gerçekten olmak istediğin kişiye yaklaştın bir zafer kazandın ancak o kekolar hapse falan girmeyecek yarın bir gün seni bulup tekrar ezecekler. Ve bozulmayacak dediğim moralimi bozmayı başarmıştı. Bir daha ki sefere kekoların elinden kolay kurtulamazdım. Bu düşünceler içindeyken osbiri tamamen unutmuştum. Pgibopat adam tekrar söze girdi bundan sonra osbir yok. Ne demek yok dedim. Hormonlarınla oynamayacaksın kendine hakim olmayı öğreneceksin prenses dedi. Vardır bir bildiği dedim. 2 gün içinde beni bu kadar hızlı değiştirdiyse vardır bir bildiği. O sırada günün yorgunluğu bastırmıştı. Sert yatağıma gidip yattım, gün içinde pek farketmemiştim ancak cidden sırtımı gibiyordu bu durum.

Not: beyler burada duralım yarın akşam 8 gibi asıl mesai başlar ama gün içinde de atarım kafama göre, asıl akşam 8'den sonra.

100 kişi rez alır 14 tanesi şukular o.O

Ertesi sabah, yine yorgun ama artık kabullenmiş şekilde uyandım, dün ki olayları hatırlayıp güldüm ve soğuk duşum için banyoya gittim. Bu sefer 5-6 dk dayanabilmiştim. Kahvaltıdan sonra ise kekolar olayını unutum zeka için neler yapabileceğimi düşündüm, bu iş için önceden çok araştırma yapmıştım (hatta o teknikleri paylaştığım iki başlığım var yazarım part sonunda). Düşünce hızımı, esnekliği, görevler arası geçişi hızlandırmam gerekiyordu. Bir saat kadar uğraştıktan sonra güzel bir program hazırlayabildim. internette beyin geliştirme uygulamaları bulmuştum ilk başta zihin egzersizlerime böyle başlayacaktım, sonra ise kullandığım elin tersi elle yazı yazacak, nesneler arasında garip bağlar bulmaya çalışacakk ve dil öğrenme uygulamaları ile de 2-3 dil üzerine çalışacaktım. Bu işten giderek zevk almaya başlıyordum. Bu zihin egzersizleri salt olarak zihnimi geliştirirdi, ancak bilgi olmadan zihnin mermisi olmayan bir tabancaya benzediğini biliyordum. Bende kitap bakmaya başladım. Kısa sürede dönüşmek istediğim savaşçının aradığı o kitabı buldum : Sun tzu- savaş sanatı. Bu kitap m.ö 6. yüzyılda çinli general sun tzu tarafından askeri taktikler anlatmak için yazılmıştı, ancak günümüzde iş adamları ceolar liderler ve bireysel olarak bir çok kişi çeşitli alanlara uyarlayarak bu kitaptan savaşmayı öğreniyordu. Adım adım hedefe gidiyordum.

Not: Beyin geliştirme tekniklerimi anlattığım başlıklarım şunlar, zihin geliştirme aşamasını anlamayan arkadaşlar şuradan ulaşabilir:
-beyin geliştirin kas değil
-beyin geliştirin kas değil yeni teknikler

Artık hem zihinsel programım hem de bedensel programım vardı ama kendimi her alanda güçlü yapmak istiyordum çünkü insanın çok boyutlu bir varlık olduğununa inanıyorum. Ben bedensel boyutum için, zihinsel boyutum için çalışıyordum bu çok güzeldi ancak ekgib olan bir şey vardı. O sırada öğle ezanı okunmaya başladı, ulan dedim senin bir de ruhsal boyutun var. Bir insanın bedeni zihni ne kadar güçlü olursa olsun, ruhu yoksa, ruhsal bir boyutu yoksa o asla tam anlamıyla güçlü olamaz. Biraz araştırma yaptım insan vücudunda 7 tane ana enerji merkezi vardı ve çeşitli yerlere konuşlanmıştı, buna çakra diyorlardı. Hepsinin kendine özel rengi ve kendinize özel bir işlevi vardı ancak toplamda hepsi bir bütün içinde vücudun enerji akışını sağlıyorlardı. Modern şehir hayatı ve olumsuzluklar ile bu çakralar kısmen tıkanıyor ve sağlık sorunlarımız baş gösteriyormuş. Çakraların ise tamamen kapanması mümkün değilmiş o zaman ölürmüşüz. Aklıma son hava bükücü geldi, en sevdiğim çizgi filmin içinde gibi hissettim kendimi. Çakraları açmak için uygun bir meditasyon buldum ayrıca zihnimi boşaltıp doğa ile kendim ile vakit geçirmem gerekiyordu. Listeme bunları da ekledim. Sonra içimden tekrar bir ses geldi pgibopat adam sandım ama konuşan namaz diyordu sen kimsin dedim, ben sayko şakirt dedi. Kahkaha attım, kendimle konuşmak hoşuma gidiyordu. Ulan sen müslüman değil misin dedi tabii ki abi dedim. Ruhsar ne arıyon ruhsar neymiş yaa dedi. Ruhsar değil abi ruhsal dedim. Sözümü kesip lafa tekrar girişti, kendi özünden beslen kardeş madem çok ruhsallık arıyorsun o zaman kendinle çelişmeyeceksin. Haklıydı, hem ruhsallık disiplin, güç, zeka diyordum hemde hala namazdan kaçıyordum. Tamam ulan dedim ruhsallık için namazlarımı da kılacam. Böylece çakra meditasyonu haricinde, başka meditasyon yapmayıp onun yerine namazlarımı düzgün kılmaya karar vermiştim. O zaman tam farkında değildim ama gerçekten saatler içinde değişip dönüşüyordum, farklı bir adam oluyordum.

edit: unutmayın beyler ben şimdi sadece ara part atıyorum asıl akşam 20:00 da başlayacağız

Öncelikle iyi günler beyler, okuyup benimle birlikte emek veren herkese teşekkür ederim lakin bir konuya değinmek istiyorum, bazı dıbına kodumun çok bilmiş, cahil huur çocukları durmadan beni yerme ve prim yapma peşinde. Hele yarısına kadar okumuş orada bana laf atıyor küfür ediyor. Bu konuda gerçekten sinirliyim, bu kişiler okumasın.




geri kalan herkes canımdır ciğerimdir hikayeye devam.

Planlarım tamamlanmıştı tek yapmam gereken ve en önemlisi yılmadan usanmadan bunları gerçekleştirmek ve sonuca ulaşmaktı. Kaslarımı geliştirmek, güçlü dayanıklı birisi olmak için yüksek bir bilgiye sahip değildim sadece düşündüğüm şeyleri yapıp sonucu görmek istiyordum. 10 gün boyunca egzersizlerimi uyguladım, sabah ezanı ile kalkıyor namazdan sonra sahile koşuya gidiyor ve sonrasında soğuk duşumu yapıp kahvaltıya oturuyordum, hayvan gibi yedikten sonra, sindirmek için biraz bekleyip (yemek yedikten hemen sonra kafanız pek iyi çalışmaz çünkü kan beyin yerine sindirim için midede toparlanır) zihin egzersizlerimi yapıyordum. Bütün bunlar bittikten sonra ise öğlen 45 dk uyuyordum. Öğlen uykularının beni cidden daha dayanıklı yaptığını hissetmiştim, zaten olması gereken de buydu zira asıl çalışma öğleden sonra başlıyordu, uykudan uyandıktan sonra öğle namazımı kılıp çakra meditasyonuna başlıyordum. Sonra esneme germe hareketleri yapıp (kasların uzayıp yayılması ve daha dayanıklı olması için) vücut egzersizlerine geçiyordum. Genelde kendi ağırlığım ile çalışıyordum çünkü önceliğim biraz güç kazanmaktı. Zaten potansiyel bir silaha dönüşmek için süper kaslı biri olması gerekmiyordu insanın, formda olması ve tam bir savaşçı olması yetiyordu.

10 günün sonunda kendimde ki değişikliklere baktığımda 4 kilo aldığımı gördüm. Kilo alamayan zayıf birisi iseniz bilirsiniz kilo almak vermekten daha zordur bu yüzden 4 kilo almak benim için bir başarıydı. Sırtım sert yatağa alışmış artık ağrımıyordu, soğuk duş ise artık günlük rutinim olduğundan canımı sıkmıyordu. Aldığım kilonun etkilerini görmek istercesine hemen aynaya gidip kaslarımı sıktım, çok bir fark yoktu ama olsun belki görüntüm zamanla değişir diye düşündüm. O sırada daşdaşlarımı farkettim, 10 gün çekmemenin etkisi ile şişmişlerdi, sakallarım ise sertleşmişti. Belki de vücudumda ki testosteron artıyordu. Kendimi gayet enerjik ama leş gibi hissediyordum çünkü bu süre zarfında hiç duş jeli şampuan falan kullanmamıştım hayvan gibi soğan, sarımsak, balık, tavuk falan yemiştim. Kimse ile buluşmamış bütün paramı yiyeceklere harcamıştım. insanın bir hedefinin olması yalnızlığın acısını bastırıyordu ama bu durumdan çok sıkılmıştım ve kendimi de ödüllendirmek istiyordum. Arkadaşı aradım ve dedim ki kızlar ile sinemaya falan gidelim. Sorayım kardeşim dedi ve kapattı, yarım saat sonra aradığında bugün değil ama yarın müsait olacaklarını söyledi. Yarın için saat belirleyip konuşmayı bitirdik. O gün günlük rutin antremanlarımı yapıp uyudum.

Sabah günlük rutinlerimi yaptım, öğlen uykusu falan derken buluşma saati yaklaşmıştı. Bugün bedensel antrenmanlarımı ekgib yapacaktım çünkü buluşma saati bu zamana denk geliyordu. O an bir şey farkettim ulan duş falan alıyorum ama ne şampuan ne de duş jeli kullandığımdan 1-2 saat sonra leş gibi oluyordum, tek takılırken sorun değildi de şimdi kızların yanına gidecektik. Hemen duşa girdim tekrar, o şampuanın duş jelinin kokusunu özlemişim amk. Harbi mutlu oldum temiz koktuğum için. Sonrasında ise acil durum parasından bir miktar alıp çıktım. Kızlar ve arkadaşım benden önce gelmiş avm'ye ve beni bekliyorlardı. Biletleri aldıkları için selamlaştıktan sonra direk sinemaya gittik. Bana biraz garip geliyordu çünkü sinemaya odaklanmaktan çok insanları hissediyordum. Kız arkadaşları ile gelen bazı erkeklerin gerginlikleri, bizim huurların kendi aralarında cinsel içerikli şaka yapıp gülüşmesi. Sinema ortamı eskisinden farklı tam bir insan belgeseli gibi gelmeye başlamıştı. Dikkat ile gözlemliyordum herkesi, filmi neredeyse hiç izlememiştim. Film çıkışı bir şeyler yemek için restoranlara doğru yürüdük. ipini koparıp bahçeye girmiş davar gibi yemek yiyordum, bu durum bizimkilerin dikkatini çekti, kızlardan biri boşan da semerini ye dedi bende refleksle 'sanane dıbına koduğum' dedim bir anda. Kısa bir sessizlik oldu ancak özür dilemeyecektim. Kız biraz bozuldu ve tuvalete gitti tabii bir gelenek olarak diğerleri de onun peşinde. Arkadaş bana baktı 'e o da demeseydi dıbınakoyum' diyerek yemeye devam ettim. Harbi hayvan gibi takılıyordum ama özgüvenimin olması gözlerimden kaçmamıştı.

Beyler bir şey soracağım bu akşam bitsin mi yoksa uzatayım yarına mı kalsın?

edit: Oy çokluğuyla bugün bitmesi kararlaştırılmıştır.

Biraz sonra kızlar geldi, gerçekten çok kabaydı bence özür dilemelisin dedi içlerinden biri, yemeğe ara verdim. Ağzımı sildim kızın gözünün içine baktım. Bugün için teşekkür ederim herkese arkadaşlar deyip kalktım. Akşam namazı geçiyordu amk gittim namaz kıldım evde. Sonra biraz egzersiz yaptım. Bugün olanları düşündükçe zihin egzersizlerinin beni soğukkanlı ve hızlı düşünen biri yaptığını anlıyordum. Kendim için yemem, egzersiz yapmam zorluklara katlanmam müthiş bir şeydi. Öz değerlilik bilinci kazanıyordum, kendine değer verip gibine takmamayı öğreniyordum. Bunları düşünürken gittim ayna karşısına kendimi sevdim amk elimi öpüp alnıma koydum falan. Böyle boş boş 1-2 saat geçti gece olmuştu ama fazla egzersiz yapmadığımdan uyuyamamıştım, demek ki vücudu disipline etmek böyle bir şey dedim kendi kendime. O sıra aylar sonra ilk defa mesaj geldi telefonuma whatsapp'tan. Avm'de sövdüğüm o kız yazmıştı 'Selam, uyudun mu?' diye. Okuyunca uyku bastırdı birden amk. Uyuyacağım buse yazıp yattım.