/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 199.
    0
    Hocam merhaba , ben bu yazıdaki bazı cümlelerinize maalesef katılamıyorum. En başta "ileride her şey çirkinleşecek" dediniz ve ben dahil buradaki çoğu insan hani onun bir sex kölesi tarzı bir şey aradığını sandık ve bu ateşli bir sevişmeden öteye gitmedi, her ne olursa olsun üniversite çağına gelmişsiniz medeniyetten uzak yaşamıyorsunuz ya daha ilk günden sizinle öpüşen bir afet var karşınızda kendinize gelin nasıl bir duyguyla ona masumiyetle aşık olabilirsiniz ki açıkçası "saçmalığın daniskası" ve onunla ilgili hayaller kurarken hiç mi yatak fantezileri düşünmediniz etmediniz de gidip güzelce sadece masum bir aşk gibi düşündünüz bunu inanılır gibi değil. Demek istediğim birincisi o kadının sex e düşkünlüğü ve ateşli bir şekilde çok iyi sevişmeyi bildiği sonucunu çıkartabiliriz buradan onun sapkın veya obsesif olduğunu çıkartamayız çünkü size karşı herhangi bir canınızı acıtma, fetiş vs. bu tip şeyler göstermemiş ki bir sevişme de bazı şeylerden haz duymak ayaklar, can acıması gibi şeyler gayet masumane şeylerdir. Ben yazının sonunda dediğim gibi onun bir baskın karakter olarak anlattığınız için sizi köle olarak kullanacağını sandım. Burada anlattığınız şeyler bir erkeğin neredeyse tüm erkeklerin yaşamak tecrübe etmek istediği şeylerden biridir hele ki fetişi olanlar böyle şeylere ilgi duyan gerçekten haz alan insanlar için adeta bir biçilmiş kaftandır bu yaşananlar ki ben bu güne kadar nelerini okudum , çocuğa sümüğünü yedireninden tut ağzına işeyenine kadar hepsi gerçektir bunların ve burada hiç bir abartı yoktur ve bence sizin açınızdan gördüğünüz kültürden kopmamak adına size bir ders olabilecek nitelikte birşeydir sadece. Aynur dediğiniz kişilik karşısında masum görünen veya ona masum ilgiler duyan ya da ondan yaşça küçük olan kişilere karşı ilgi duyma ve kendinden tamamen emin olan hiçbir şekilde taviz vermeyen bir kişiliktir , kısacası karının pgibopat çıkacağını sandım ama güzelim hatuna ve kendine yazık etmişsin sadece :(
    ···
    1. 1.
      0
      eyvallah. bunca zaman sonra okumuş yorum yapmaya değer bulmuşsunuz.
      Teşekkür ederim.
      söylediklerinize antitez yazmayacağım. her okur saygıdeğerdir, fikirleri de öyle. (sadece çirkinlikten kastettiğim birbirimize (daha doğrusu ben ona) seviyesizce yaklaşmamız, hakaret vs. etmemizdi, yoksa ille strap-on u kuşanıp beni dötümden gibmesi değildir çirkinlik)
      ···
    2. 2.
      0
      Hoşt ulan dıbına kodugumunun
      ···
  2. 198.
    +1
    dostum geç oldu ama yazın harikaydı. kalemin mükemmel eğer gerçekten kendin yazıyorsan. başka hikayelerde görüşmek üzere
    ···
  3. 197.
    +5
    O günden sonra babasının öldüğü gün kendisine başsağlığı dilemem dışında onunla medeni bir muhabbetimiz olmadı.

    Yaşadığım bu olayları anlatmamın sebebi şu şudur diyerek okuyan panpalarımın zekalarına hakaret etmek istemiyorum. Fakat şu bir gerçektir ki küçük yaşlarda özenerek başımıza gelmesini istediğimiz bir çok şey aslında hiç de uzaktan göründüğü kadar hoş değildir.

    Belki içinizde güzel bir tecrübe yaşamışsın ama kendi aptallığından dolayı sıkıntı etmişsin diyenler olabilir. Ama çocukluktan beri aldığımız manevi eğitim, Anadolulu olmanın verdiği bazı özellikler ve değerlerimiz aslında bizi bize uymayan hareketler yapmaktan men eder. Aslına uymayan, doğal olmayan her şey de bir şekilde insanın karşısına çıkarak hayat kalitesini düşürür.

    Her işlediğimiz günahta şeytan bir tane okunu kalbimize atar, eğer hemen tövbe istiğfar la bu günahtan arınmazsak oku isabet ettiği yerden çıkan kan kurur ve yaraya dönüşür. Bu küçük küçük yaralar zamanla birleşerek kalbimizin etrafında bir kurum gibi bağlanır.

    Bu anlatımdaki kalp kan ok gibi benzetmelerin manevi anlamlarını anlamayacak olan arkadaşlar gülmeye devam edebilirler.

    Umarım yaralarınız kuruma dönüşmez ve umarım "hiçbir şeyden pişman değilim" diyerek kibirlendiğiniz değil "çok hata yaptım ama dersler de çıkardım" diyebileceğiniz olgunlukta bir hayatınız olur.

    Okuyan bütün kardeşlerime teşekkürler. Pişmanlık denizime eklediğim damlalar olan birçok başka olaylardan bazılarını anlatacağım başka hikayelerde görüşmek üzere.
    Saygılarımla efenim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Vayy bee.. bundan sonraki yazilarinda görüşmek üzere dayı:) seni takipteyim senden ogrenecegim şeyler var diye düşünüyorum. Saygilarla dayııı:))
      ···
      1. 1.
        +1
        Estağfurullah kardeşim.
        ···
      2. 2.
        +2
        Eline sağlık kardeşim güzel yazmışsın. En azından sözlükte diğer yazarların yaptığı gibi gibiş hikayesi anlatmıyorsun. Yazılarını bekliyorum
        ···
    2. 2.
      +1
      mükemmel bir yazıydı teşekkürler dayı sağolasın güzel bir hayat dersi verdin
      ···
  4. 196.
    +1
    Bir ay boyunca eski kinlerimin üstüne yenilerini eklemiştim. O gece ablam uyuduktan sonra aynurla ömrümde ilk ve son kez kavga ettim. Baştan sona ilişkimizde beni kullandığını, benden sadece fiziksel olarak faydalandığını, bana çok acı çektirdiğini, manen kendimi hiç rahat hissetmediğimi ve bunun sebebinin de kendisi olduğunu, kendinden yaşça bu kadar küçük biriyle birlikte olmanın çok ahlaksızca olduğunu çeşitli şekillerde farklı cümleler kurarak defalarca söyledim. Dinledikçe sanki ayrı bir gezegenden geliyormuşum gibi bana bakışları değişiyor, söylediklerime bir anlam veremezmiş gibi bakıyordu. Neden bu kadar öfkeli olduğumu anlamıyor, bana kendi meşrebince iyilik bile yaptığını düşünüyordu. Ne kadar konuşursam konuşayım söylemek istediklerimi anlatamıyor hatta konunun yakınından bile geçemiyordum, adeta iki ayrı dünyadan gelmiş insanlardık. Konuşma ilerledikçe tansiyon yükseliyor, sesindeki suçlayıcı ton artıyor, konu bambaşka bir yere gitmeye başlıyordu.

    En sonunda kurduğu şu cümleyle tamamen farklı olduğumuzu ve abesle iştigal ettiğimi anladım ve ardından Bu konuyu kendisiyle konuştuğum için kendimden utanmaya başladım.
    "güzel yaşanmış bir şeyi neden zorla çirkinleştirmeye çalışıyorsun adimatacan?"

    Hiç ses çıkaramadım. Karşılık vermeden öylece bir iki dakika yüzüne baktım. Ben konuşmayınca en sonunda galiba fikrin değişti dedi. Kaşınmak için yarım bıraktığı yemeğine tekrar dönüp iştahla devam eden bir köpek gibi atıldım. "Hiçbir fikrim değişmedi" dedim "özellikle senin ne oldu hakkındaki fikrim daha da perçinlendi".

    Ne demek istiyorsun dedi korkutucu bir tonla. itiraf etmeliyim ki korkmuştum, ilkinden çok daha kısık bir sesle ne anladıysan onu demek istiyorum dedim. huur mu diyorsun yani bana dedi. Gözlerimi kapatarak başımı onaylar şekilde yana çevirdim. Birden ifadesi değişti, yüzü buruştu, nefesi değişti. Zaten yükselen tansiyonla ayırdığı mavi gözlerinin beyazları kanlandı. Artık güzel bir kadın değil pgibopat bir bağımlıya benziyordu. Sinirlenmesinin şekli bile seviyesini gösteriyor gibi gelmişti bana o gün için. "Seviyesiz karı nolacak" idi...
    Sonra birden gözlerini kıstı, yüzündeki ifade artık daha çok yaptığı "iyiliğe" pişman olmuş, hayal kırıklığına uğramış "yazık çok yazık" der gibiydi. Sonra bir an, kısa bir an ona inandım, Ben güzel yaşanmış bir şey çirkinleştiren binin tekiydim.

    Kanlı gözlerindeki o ifadeyi gördükten sonra o gece beni bıçaklayacağı düşüncesiyle sabaha kadar uyumadım televizyon açık şekilde bekledim.

    Ertesi gün yalnız kaldığımız bir ara ablan bana şöyle dedi. Ne tartışıyordunuz lan geceleyin, ne diyordu sana. Aranızda bir şeyler var, zaten bir ara da sana saçını taratıyordu huur. O an ablama ağız burun dalasım geldi, hepsi onun yüzündendi. "madem huur olduğunu düşünüyorsun, neden aynı evde kalıyorsun"dedim. "Sonra sonra anladım" dedi. "En kısa zamanda kurtulacağım ondan". Dediğini de yaptı nitekim.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 195.
    +1
    Gece yarısına doğru orhan içmekten zilzurna sarhoş olmuş, aynur içmiş ama hiç bir şey olmamış ben ise hiçbir şey içmemiş halde eve döndük. Güya orhan arabasıyla bizi bırakıyordu ama Aynur olmasa herifin arabayı yerinden oynatacak hali bile yoktu. Orhanın da bizimle eve girmesine sinirlenen ben "Bu neden geldi şimdi ben istemiyorum ablamın evinde böyle adamlar" diyerek biraz yüksek perdeden çıkıştım. Bunun üzerine aynur kısa bir an da olsa panikledi lütfen ablana söyleme diye yalvarır gibi konuştu. Saniyeler sonra benim de burada ruhsatsız bulunduğum ikimizin de aklına gelince karşılıklı bakışarak sadece sustuk. Aynurun mutfakta kahve hazırladığı 10 dakika içerisinde orhan aynura olan aşkını, onun için her şeyi yapabileceğini, çok uzun zamandır kendisini gerçekten sevdiğini bana anlata anlata beynimi gibti. Herif sarhoştu ama sızmak bilmiyordu üstüne üstlük aynur da gitmiş içerde onu daha da ayık tutacak kahve yapıyordu. Zavallı orhan, daha o gün anlamıştım hiçbir şansı olmadığını.

    Yarım saat sonra orhan içerde sızmış aynur kendi odasında yatmaya hazırlanıyor ben de onun ışığının sönmesini bekliyordum. Aynurun uyumaya niyeti yoktu galiba, dayanamadım Orhan'ın nasıl olsa uyumuş olacağına inancımı pekiştirerek aynur un odasına daldım. Ne oldu dedi. Bir şey yok orhan uyumuştur şimdiye dedim. Eee dedi. Eesi gündüz yarım kalan işi tamamlayacağız dedim.

    Saçmalama adimatacan evde başka birisi varken nasıl yapacağız dedi. Basbayağı yapacaktık, o gün evde ablam varken bana saçını nasıl tarattıysa, beni nasıl şehvetle öptüyse yine aynı şekilde yapacaktık. Üstelik içerde uyuyan adam bildiğin sızmıştı.

    Tahmin edeceğiniz üzere o gece hiç bir şey yapamadım. Tecavüz edecek halim de yoktu. Birkaç öpücükle kandırıp beni odama yolladı.

    Bir ay sonra ablamı görme bahanesiyle tekrar gelinceye kadar göremeyecektim onu.
    ···
  6. 194.
    +3
    Bitmedi kardeşlerim işlerin çirkinleşeceği birkaç part kaldı. yarın yazmaya devam edebilirim.
    ···
    1. 1.
      0
      bekliyoruz
      ···
  7. 193.
    0
    Rezerved
    ···
  8. 192.
    0
    devamı yok mu
    ···
  9. 191.
    0
    Bitti mi burda?
    ···
  10. 190.
    0
    Vay amk ya
    ···
  11. 189.
    +4
    Sevişmenin ilk dakikasından itibaren kontrol tamamen bendeydi. Dudakların hangi şiddet ve süreyle öpüleceği, oradan boyuna ne zaman ve nasıl geçileceği, kulaklara ne sıklıkla uğranacağı, kızın hangi çamaşırının hangi anda nasıl çıkarılacağı hep benim kontrolümdeydi. Aynur karşısındakinin değişimi üzerine merak ettiklerini unutmuş, anın zevkini yaşıyordu. Hayatı boyunca hiçkimse onun değişik nahiyelerini zamanlaması ve şiddeti bu kadar doğru şekilde uyararak sevişmemişti kendisiyle. Karşısındaki henüz yirmisine basmamış olan bir genç miydi yoksa Don Juan De Marco reenkarne olup bu bedene mi yerleşmişti.
    Üzerimden gömleğim haricinde bir parça dahi elbise çıkarmadan ve oral olarak kendisine yaklaşmadan sadece elimle ve cinsel organı dışındaki bölgelerini oral olarak uyararak 2 defa doyuma ulaşmasını ibretle ve gururla izledim.
    Biz erkeklerin çoğu zaman yaşadığının tersine ikinci seferde çok daha şiddetli şekilde boşalmış, yorgunluktan elini bile kaldırmadan bir 7-8 dakika yatmıştı olduğu yerde öyle.

    Neden sonra gözlerini açıp "naaptın yaa" diyebildi.
    "Noldu ki" dedim, anlamazlıktan gelerek sinsi bir gevşeklikle.
    Neler de biliyormuşsun sen öyle dedi, kendisini mahvettiğimi, çok iyi seviştiğimi, söyledi ve "ileride çok canlar yakacak bir erkek geliyor galiba" diyerek iltifatlarını tamamladı.
    Mutluydum, gururluydum, komandoydum.
    Şimdi boşalma sırası bendeydi, o bana hizmet edecekti. Hadi bakalım diye hamlemi yaptığımda duvara toslar gibi durduruldum. "yok adimatacan napıyosun yaa, hal mi kaldı devam edemem ben kusura bakma" demesiyle yataktan kalktı ve lavaboya doğru gözden kayboldu. ama... ama...

    zütümü de gibtirsem onun kadar bencil, onun kadar kontrolü elinde tutabilen, onun kadar istediği varlığı istediği an ve yerde kullanabilen olamıyordum.
    odaya geri girdi, itiraz ettim yüksek perdeden. "yok ya valla bittim" dedi, zaten birazdan Orhan gelecek kalk hadi içeri geç sen de dedi.
    Ne?...
    Aynur'a aşık olan Orhan abimiz akşam kendisini bir yerlere çıkartmak için ısrar etmiş çoktan sözleşmişlerdi. Aynur'un karşısında benden daha ezik olan bir adam varsa o da Orhan'dı şu dünyada. Öyle ki, Aynur ev arkadaşının küçük kuzeninin Ankara'da olduğunu bu gecede yeri olmadığı için kuzeninin ve dolayısıyla kendisinin evinde kalacağını, çocuğu yalnız bırakamayacağını, o da gelirse kabul edeceğini söylemişti. Garibim Orhan çaresiz kabul etmişti.
    Orhan'ı her gördüğümde beynimin içinde Kargo'nun "badlik amiri" şarkısının sözleri tekrarlanıyordu:

    Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl
    anlatabilirim
    Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl
    anlatabilirim
    soğuk bir rüzgar esti pencereme tül perde genişledişişti
    odanın içine tıpkı bir balon gibi yayıldı
    dün gece ona dokunduğumu sana nasıl anlatabilirim
    biraz şarap içtik ve bilirsin biraz dedikodu
    aslındachat baker ın bunla hiçbir ilgisi yoktu
    ruj lekesi incin bir yatak sıcak bir gülümseme
    bunlara katlanabilir misin
    insanın kendisini önemsemesi kendisinin kiralık katilidir.
    Benciller ise yaşarlar Kimse suçlu değil aslında bu sadece
    üçlü bir oyun
    Ama ben anlattığım için suçluyum biliyorum
    Bir yılan gibi girdi evime
    Yanıma uzandı Kolumdan zehirledi beni
    Her öpüşü ılık bir ölümdü sanki Yağmuru damarlarımda
    hissediyordum Kusmak istiyordum ellerim titriyordu başım
    dönüyordu Gözlerim kararmıştı

    Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim

    Söylememek , söylemekten daha dürüst bir davranıştır Bu
    oyun üçlü oynanamaz Sevgiyle yapılan hiç bir şey insana
    zarar vermez Suçlu yok, yanlış var Boşver olmayanı arama
    Sana gülümsemesi senin için hayat benim içinse ölüm demek
    Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl
    anlatabilirim
    Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl
    anlatabilirim daha da önemlisi bunu kendime nasıl
    anlatabilirim
    bacaklarından sızan kanlar yere damlıyordu
    inan başka bir gece için hiçbir açıklamaya ihtiyacım yok
    benim
    Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim Ölümle
    doğum arasında o bilinmeyen bölgedeyim
    Gece inanılmayan bir dinin Ebedi misyoneridir Bekleyenin
    gövdesi içinde Açlığa alışıyor insan Peki ya deliliğe
    alışabilir mi?
    Eğer bir yanlış yapacaksan Bari onu doğru yap
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Burdan devam.
      ···
    2. 2.
      0
      Rezzzzzzzzzzzzzzzz
      ···
    3. 3.
      0
      çok geç yazıyosun
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 188.
    +2
    ablamın çok yakında şehir dışına çıkacağını öğrendikten sonra rica minnet değil bildiğin emrivâki cümlelerle onu görmeye geleceğimi söyledim kendisine. itiraz etmedi.
    Bir buçuk hafta sonra Beşevler durağının en üst basamağındaydım yine . Bu sefer çantamdan herhangi bir şey çıkartmak için durmadım. Zaten güzel kokuyordum dıbına koyayım. Parfüme ne gerek vardı. Bir Don Juan, 30 yaşında bir karıyı gibebilen inanılmaz bir adamdım. Emin adımlarla eve doğru yol aldım.

    Yemeğe çıkmayacağı zamanlar haricinde gerek duymadığı için adam akıllı bir şeyler giymeyen, zaten güzel olduğu için kendine bakma ihtiyacı duymadığını insanın gözüne sokan, karizma abidesi huur kapıyı yine gündelik kıyafetleriyle açtı. Bu sefer hiç de giblememiştim benim için hazırlanmamasını. Güzeeeel. Demek eğitimim işe yaramıştı. Ben de artık duygusuz bir huur çocuğu olabilirdim demek ki.

    Aynur bende bir şeylerin değiştiğini henüz gündelik hoşbeş konuşmalarında farketmişti. Karşı karşıya olduğu şey kendisinden parçalar taşıyordu. Bu onu bir şekilde rahatsız etmişti. Osuruğuna buyur çeken çocuk gitmiş, "hayır onu yemem, bunu istemem, şöyle yapalım, şunu sipariş edelim" diyen biraz snob, biraz daha erkeksi, ama daha az şirin birisi gelmişti.

    Bu durumdan çok memnun kalmasa da, o gibilesice merakı da bir yandan daha derine inme arzusunu kamçılıyordu. adimatacan a ne olmuştu böyle, hâli tavrı başka, oturması kalkması başka, farklı bir "adam" olmuştu. Çocuk gibi görünmüyordu. Peki tüm bunlar iki ayda nasıl değişivermişti. Her şeyin değişip değişmediğinden emin olmak için onu her haliyle görmek lazımdı. O yüzden yatağa girmeden, o güzel am meydana çıkmadan öyle çok da fazla kendi kendine hava basmasındı bu çocuk. Nasılsa birazdan kendisine sulanacak, "bal dudaktan tatmak" isteyecekti. Buna hiç itiraz edilmez, asıl karizmalar çıplak kalınca ortaya çıkar o zaman anlaşılırdı Vehbi'nin kerrakesi.

    Gerçekten de o çocuk, açlık ve güvenliğe ilişkin ihtiyaçlarını tatmin eden her canlı gibi üreme faslına geçilmesini yaklaşık 2 saat 25 dakika sonra kendiliğinden talep etti...
    ···
    1. 1.
      0
      bi an psıkolojik roman okuyormuşum gibi hissettim kendimi * TAkipteyiz dayı
      ···
  13. 187.
    +2
    Ankara'dan gibtir olup gittikten sonra, devam eden günler içimdeki pişmanlığı, üzüntüyü ve öfkeyi büyüterek geçti. Asıl yaşanması gereken ve bundan sonraki hareketlerime çekizdüzen vermemi sağlayacak olan duygu pişmanlık olmasına rağmen öfke ve gurur kısa sürede pişmanlığın önüne geçmişti. Nasıl da acemi bir çaylak olmuştum gözünde, nasıl rezildim. Zaman geçtikçe daha acımasızca değerlendiriyor, değerlendikçe de kendime kızıyor ve ne kadar sazan olduğumu düşünüyordum. Yüzyılın huursu ile romantizm yaşamak istemiştim. ciddi ciddi beni seveceğini düşünmüştüm. ne kadar da salaktım.

    Kendi kendime uyguladığım bu manevi baskıların sonucunda çok kısa sürede kendimin de nasıl olduğunu anlayamadığım şekilde değişimler geçirdim. Artık çok daha tecrübeli, olgun tavırlar sergiliyordum. Arkadaşlarım bile farkına varmışlardı eğitimimin asıl hedef kitlesi olmamalarına rağmen bendeki değişikliğin. O dönemde içinde bulunduğumuz sosyal statü ve grubun çok üzerinde, sanki 50 yaşına gelmiş de tüm hayatı hatun meseleleri ile geçmiş bir adam kadar serin yaklaşıyordum kadın-kız meselelerine. Cinsel açıdan da tam olarak donanımlı hale gelmek için eskiden konuşmaktan çekineceğim mevzuları aynı sınıfta olduğumuz ve aramızda tamamen "erkek gibi" muhabbetimiz olan, benden iki yaş büyük ve bir o kadar da tecrübeli, (izmirli kardeşlerim alınmasın ama) izmir'de büyümüş olan Nilay'a soruyordum. Başka kızlarla da konuşuyor, bir şekilde ilgilerini çekiyor, yatak mevzularına girmesem bile kadın pgibolojisi hakkında altın değerinde bilgiler ediniyordum çok kısa zaman dilimleri içerisinde. Memlekette kaç kadın profili varsa hepsine az çok aşina olana kadar bu böyle devam etti. Aynur kadar kaşar bir profil yoktu içlerinde ama onun dıbına koymaya günden güne yaklaşıyordum. bu artık bir izzet-i nefs meselesiydi.

    Kendimi hazır hissettiğim gün geldiğinde gayet doğal birşey yapar gibi, uzun süredir görüşülmeyen bir dostu arar gibi, hal-hatır sormak için ve kendisini özlediği söylemek bahaneleri ile aradım Aynur'u. Enayi, konuştuğu kişiyi hâlâ 2 ay önce tecavüz ettiği saf çocuk zannediyordu...
    ···
  14. 186.
    0
    Bekliyore
    ···
  15. 185.
    +1
    bekliyoz panpa
    ···
  16. 184.
    +1
    Bekliyoruz reis
    ···
  17. 183.
    +3
    kardeşlerim, bugün öğle arası cuma namazından mütevellit part gelmedi. akşam da ailenin yanına gidiyorum. haftasonu yazabilirsem yazarım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Canın sağolsun kardeşim. Bu arada bu kadının durumu şu kontrolün kendisinde olmasından tahrik oluyor. Sen o zamanlar toy olduğun için tam onun aradığın tarzdanmışsın. O toyluk çok hoş geliyor insanlara
      ···
  18. 182.
    +1
    Şok içerisinde okumaya devam ediyorum. son 6 partta hikaye benim yaşadıklarımla birebir aynı amk yaşadığımız hisse kadar. sonunda ne olacak çok merak ediyorum
    ···
  19. 181.
    +1
    Reis hikaye fena gidiyor. Gec olsun tak olmasin. Kendine has anlatma tarzin da gayet hos reis
    ···
  20. 180.
    0
    Rezerved çok merak ettim devdıbını
    ···