epeyce yorulmuştuk ve üşümüştük. kanepeye attım ben kendimi. kızlar bardak, tabak getirip ortamı hazırladılar.
kimse üzerini bile değiştirmedi. sadece montları çıkarmıştık. ve içmeye başladık.
tv\'de yabancı bir film vardı onu izliyorduk. likör benimde çok hoşuma gitmişti bu arada. enerji de geldi üzerime. şişeyi bitirince lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. sonra kendimi kızların odasına attım. ilk kez girmiştim oraya. içeride ultra geniş bir yatak, gardırop, komidin ve bir tane ufak masa vardı.
yatağa attım ben kendimi. hemen arkamdan kızlar geldi.
hoopp hoopp noluyor falan.
bu gece burada yatacağım ben. her yerim ağrıyor zaten... dedim.
hadi hadi kalk dediler. sonra neslihan kolumdan tutup çekmeye başladı. şöyle 6-7 saniye kolumu tutup çekti. ama ben kalkmadım. daha sonra ben onu kolundan tutup yatağa yanıma bir çektim...
çığlık atarak yanıma düştü. meltem: ooooo falan yaptı.
neslihan\'ın ellerinden tuttum. ama bacaklarının arasına girmeden... hala diyor, ama lütfen bak falan.
dedim ki :
istesen buna izin vermezsin. dün gece olduğu olduğu gibi nakavt edersin beni. ama bak bu sefer senin de canın istiyor bana karşı koymadın.
meltem kahkaha attı bu sırada. neyse ben sizi baş başa bırakayım deyip çıktı odadan.
göz göze bakıştık bir kaç saniye. sonra boynundan öpmeye başladım. daha sonra dudaklarına yapıştım. bu esnada kızın bacakları arasına da girmiştim. derken bir saniye deyip uzanıp komidin içinden prezervatifi aldı ve bana doğru attı. gülümsedi.
ben üzerindeki kazağı çıkarmıştım. o da benim kemerimi çözdü. benim çüküm dimdik olmuştu. onunda göğüsleri füze gibiydi. eteğini kendisi sıyırdı. bende boxer\'ı çıkardım bu arada.
daha sonra o baklava desenli çoraplarını aşağıya doğru sıyırdım. elimden prezervatifi aldı. dişiyle paketini açıp kendisi taktı.
daha sonra bacaklarını iki yana makas gibi açtı. bende içine girdim. erasmus görmüş bir hatun için oldukça dar olduğunu söyleyebilirim.
tam boşalacağım sırada kızın sol bacağını omzuma aldım. ve o pozisyonda boşaldım. bacakları gerçekten güçlü ve sertti. yumuşatıcam senin bu bacaklarını dedim. kikirdedi.
sonra diğer bacağını da boynuma dolayıp kafamı kendisine doğru çekti. dudaklarıma yapıştı. yarım dakika falan o şekilde öpüştükten sonra kızın yanına sırt üstü attım kendimi.
ikinci posta öncesi biraz soluklanmalıydım...

evet karnımızı doyurmuş, kahvelerimizi yudumlayıp sohbete başlamıştık.
ben laptopu da getirmiştim yanımda. yazın tatilde çektiğim kamp videolarımı falan gösterdim. neslihan'da kendi laptopundan erasmus videolarını falan açtı.
sohbet muhabbet derken inci sözlüğü sordu bana.
+ nasıl bir yer orası ya. nasıl tanışmayı başardınız siz orada meltemle ?
- ilginç bir yer. böyle hediye falan kazanıyorsun.
+ nasıl yani anlamadım.
- şimdi sana bir link göndereceğim. doldur o formu.
tamam dedi neslihan. facebook tan gönderdim linki.
tabi ki sözlüğün zamanındaki efsanesi korkunçlu karı.
neslihan; bu ne beeee !! deyip irkildi bir anda.
işte böyle minik sürprizler olan bir yer dedim. neslihan baya sinirlendi. seni gebertirim bak hee. dedi. meltem bu arada kahkaha atmaya başladı. bir kere bana da denk gelmişti dedi.
neslihan hala öfkeli. o karı gibi bağırtırım bak seni dedi.
meltem hemen atladı.
+ aaa siz hani judo yapacaktınız ?
neslihan bana uyar dedi. bir gece antrenmanı yapmış olurum.
bende kabul ettim. yere battaniye ve minderleri koyduk.
kabul etmesine ettim ama nasıl bir spor olduğu konusunda hiçbir fikrim yok !
neslihan'ın üzerinde beyaz uzun ve hafif bol sweatshirt var. altında da siyah tayt ve kırmızı spor çoraplar.
saçları salıktı toka takıp at kuyruğu yaptı.
ben kuralları sordum. vurmak yok, güreş gibi düşün dedi.
anladım dedim.
karşı karşıya geldik, ellerimizi kaldırdık. neslihan aniden ensemden tutup aşağıya doğru çekmeye çalıştı. yana doğru kaçtım. sonra bende onun ensesinden tutmaya çalıştım. ve tuttum da. kendime doğru çektim. fırsat bu fırsat deyip sarıldım ona sıkıca. yere düşürmeye çalıştım ama izin vermedi. çelme takamadım. kondisyon olmadığı için bunlar yaşanırken yorulmuştum biraz. kollarımı mecburen hafif gevşetir gibi oldum bu esnada neslihan kucağıma zıpladı. bacaklarını belime doladı. bu şekilde kendi etrafımda bir tur döndüm ve yere minderin üzerine düştük. ama kızın bacakları hala belimde. çözülmedi amk. piton gibi dolamış. ellerini tutmaya çalıştım izin vermedi.
ulan dedim hazır girmişim bacaklarının arasına kalçalarını falan sıkayım bari dedim. zevk alır bırakır sıkmayı belki.
iki elimle taş gibi olmuş kalçalarını tutunca çok sinirlendi kaltak. ve daha fena sıkmaya başladı bacaklarıyla. işte o anda aaahhhh diye bağırdım ve bıraktım kalçalarını. ben dizlerimin üzerindeydim. dengem bozuldu kızın üstüne yığıldım. bu sırada açtı bacaklarını. tam kurtuldum demiştim bu sefer hızlıca boynuma doladı bacaklarını ve yana doğru devirdi beni. bu sefer daha beter bir pozisyona gelmiştim. zaten artık hiç bir şeyde yapamıyordum.
bu esnada meltem'in sesini duydum.
+ bırak kız, boynunu kıracaksın.
bende elimde yere vurmuştum. akabinde neslihan bıraktı beni.
nefes nefese kalmıştım.
meltem tepkiliydi.
+takunu çıkardın ama nesli haaa...
- ama kendisi istedi.
+ kolanya getirsene.
benim başım dönüyordu. meltem kolanya koklattı. alnıma ve yüzüme sürdü.
kızlar yavaşça koluma girip kaldırdı beni ve kanepeye oturttu.
su istedim neslihan hemen getirdi. suyu içtim. iyisin demi şimdi diye sordular.
iyi olduğumu ama belimin birazda boynumun acıdığını söyledim.
meltem tepkili bir sesle:
+ ahh nesli ahh. senin şu ezilmeye iyi gelen kremi getirsene.
neslihan kremi de getirdi ve:
+ yaa antrenman maçı gibi gördüm. özür dilerim. sende pes etmeyince bırakamadım işte. sonuçta profesyonel yaptığım bir iş.
ben : tamam tamam. ilginç bir tecrübe oldu benim için.
bu arada saat 23:00 olmuştu. cumartesi sabahı bal mumu müzesine gitmeyi konuşmuştuk yemek yerken.
neslihan biraz mahçup ve utangaç ama birazda alaycı bir tavır ile: ben yatıyorum o zaman. sabah kahvaltıdan sonra müzeye gideriz... dedi. ve odaya geçti.
biz meltemle baş başa kalmıştık salonda.
ben üzerimi çıkardım. meltem krem sürmeye başladı. neren acıyor daha çok falan... dedi.
anlattım yavaşa sürmeye başladı.
sonra meltemle göz göze yakın mesafeden bakıştık. ben öpmeye doğru hamle yaptım ama kendini geri çekti. şu an olmaz dedi.
neyse bende yatayım deyip odaya neslihan'ın yanına gitti.
o gece gerçekten gözüme uyku girmemişti saat 2 ye kadar falan.
ne yapıp ne edip şu neslihanı gibmem gerektiğini düşündüm. gibmeliydim.
ve gibecektim de...