/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +15
    kız başladı ağlamaya ama nasıl ağlıyor, hıçkıra hıçkıra. ne yapacağımı bilemedim. korkuyordum da zaten. git buradan dedi bana. önce kapıya doğru yöneldim ama sonra ya kendine bişey yaparsa diye düşündüm ve vazgeçtim. geldim tekrar yanına. o da gitmediğim için memnun kalmıştı aslında. ben onun ağlamasını seyrediyor o ağlıyordu. belli bi süre sonra, birbirimize bakakaldık öylece.

    ona gerçekten çok iyi birisi olduğundan bahsettim ama ben edayı seviyordum ve ikimizin birlikteliğinin imksansız olduğundan bahsettim. kelimelerime çok dikkat ederek konuşuyordum. zaten içimde artık büyük bir korku vardı. bu korku sadece sedefin kendisine bişey yapar korkusu değil aynı zamanda yaptığımız bu pisliğin ortaya çıkması korkusuydu. bir duyulsa bu yaptığımız eda beni asla affetmezdi. ersin amca, ve hülya teyzelerin durumlarını ise düşünmek dahi istemiyordum

    sedef konuşmalarımdan anlamıştı benim ne kadar çok korktuğumu. için rahat olsun, bu yaptığımızı kimseyle paylaşmam dedi. ama ne olursun benden uzaklaşma, beni tekrar yalnızlığa terk etme dedi. bunları söylerken ellerimden tutuyor, tüm çaresizliğiyle adeta bana yalvarıyordu. ne yapacağımı bilemiyordum ben de artık. benim sedeften uzak durmam en doğru yoldu ama ya benim mutluluğuma köstek olursa, ya yaptıklarımızı anlatırsa diye kopamazdım artık sedeften. peki sedef dedim. ben senin yanındayım, senin yalnız kalmana müsaade etmeyeceğim dedim. bu biraz olsun mutlu oldu benden bu sözleri duyunca

    hafta sonu ankaraya gittim. aileme haber bile vermemiştim. sabah 6 da ankaradaydım. geleceğimi bi tek eda biliyordu ve o saatte beni terminalde bekliyordu. gece uyumamış bile. son olaylardan sonra daha bir duygusal olmuştu anlaşılan. o benim için çok şey yapmıştı ve beklide sırf bu yüzden beni kaybetmek istemiyordu. çünkü beni ben yapan, benim şu an üniversite okumama kadar beni adam yapan kişi edaydı. hani yanlış anlamayın da, beni bir sevgili gibi seven eda, beni çocuğu gibi de seviyordu aslında. hani anneler, evlatları ne kadar ş*refsiz olursa olsun, çocuklarından vazgeçemezya, işte bizim durumumuz da böyleydi edayla. otobüsten indim, karşımda eda. bitkin görünüyordu aslında ama güçlü görünmeye çalıştığı her halinden belliydi. kucaklaştık önce sıkı sıkı. bavul falan almamaıştım yanıma, küçük bi sırt çantası işte. tuttum elinden, yürüyüroz. ilk ben konuştum, şurda bişeyler atıştıralım mı dedim, terminalin içinde bir cafeyi göstererek. olur dedi. girdik işte içeri oturuyoruz, ne desem bilemiyorum edaya. söze o başladı. ne oluyor sana xxx dedi. sorunlarınmı var bursa da. yalnız mı hissediyorsun kendini orda, derslerin mi kötü yoksa, ne oluyor sana, sen eski sen değilsin.

    eda haklıydı. ona layık olamamıştım ama onu kaybedemezdim o bana bu hayatta sunulmuş en büyük şanstı. tuttum ellerinden, özür dilerim dedim. ben sana layık olamıyorum. ben senin kadar güçlü olamıyorum. ama asla senden vazgeçmekte istemiyorum dedim. konuşamadım daha fazla. boğazım düğümlenmişti. oysa yolda onlarca prova yapmıştım bu an için. bana aşkım dememişti geliğinden beri. ismimle hitap ediyordu ve yine öyle başladı söze. xxx böyle yapma lütfen. ben seni senden daha iyi tanıyorum. ben senin beni taa ilk baştan beri aşık olduğunu biliyordum diyor (lise 3 ün başından beri demek istiyor). ben sana aşık oldum çünkü sen beni gözünde o kadar büyütüyordunki, aylarca bana bir selam vermeden, sadece bakmakla yetindin. ben senin gözlerinle konuşabiliyorum, sakın beni sende yarı yolda bırakma annem gibi, bu acıyı bir daha yaşamamı istermisin diye sordu. bu söylediklerini daha önce bilmiyordum. ben ilk kez kolumun kırıldığı gün onun dikkatini çektim sanmaktaydım oysa.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +13
    sana güvenmek istiyorum diyordu bana. bu sözü daha önce, ilk kez evine gittiğimde söylemişti bana. bu ikinci oluyordu. oysa bana hep güvenirdi. tamam kıskançlığı falan çoktu ama, ben bir şey söylediğim zaman inanırdı bana. kıskançlık tartışmalarımız bana inanmadı için değil, hep içinde geleceğe dair bir korku olmasından kaynaklanıyordu. bir kez daha sordu işte bana; sana güvenebilir miyim xxx?

    rüzgar beni bir yerlere sürüklüyordu ve ben kontrolü kaybetmek üzereydim. eda’ya güven verebilmeyi ondan daha çok istiyordum ama ya uçuruma sürüklenirsem, ya eda yaptıklarımı anlarsa, ya bundan sonra da o pisliklerimle yaşamaya devam edersem diye düşünmekteydim içimden.

    evet güvenebilirsin dedim. ama çok zor dedim, çok düşünerek dedim ve o da anlıyordu muhakkak bir şeylerin kötü gittiğini. bu başladı söze, tekrar. ben artık senin o evde yaşamanı istemiyorum ordan taşın, uzaklaş oradan. peki dedim, sen nasıl istersen. bunu bende istiyordum artık. bu bana sarıldı tekrar, en sonunda geldiğimden beri ilk defa canım dedi bana. canım bi peçete versene şurdan. ohh beee. ohhhhh…

    ne yapalım, nereye gidelim dedim. ikimizde yorgunduk aslında. bilmem sen söyle dedi. ikimizinde gözünden uyku akıyor ama. evlere gidip ayrılmakta istemiyorduk. bizim gölbaşında bi ev daha vardı. oraya gitme fikri geldi aklıma ama hafta sonları genellikle bizimkiler orada kalıyor. ulan ne yapsak. nasıl anlayabilirim bizimkilerin orda olup olmadığını. ya biz ordayken, gelseler ne tak yiyecem ben. ne işin var senin burada demezlermi. hem de eda var yanımda. peder bey, sabahları erken kalkar iş için. c.tesileri bazen gider iş yerine ama muhakkak erken kalkar. aradım babamı, nasılsın hoş beş işte. işler nasıl gidiyor falan dedim, ağzını yokluyorum adamın. bugün gitmedim dedi. iyi o zaman gölbaşına gidersiniz dedim gülerek ama içimden küfrediyorum. yok dedi, bugün müsafir gelecek, teyzenler gelecekmiş dedi. hımm falan dedim, bol selam herkese dedim kapadım telefonu.

    hadi gidiyoruz kızım dedim edaya. gölbaşına gittik. eda babasına anneme diye çıkmış evden ama anne baba görüşmediklerinden içi rahat yani. girdik eve işte. hiç bişey yapmadık. ikimizde yorgunluktan geberiyoruz. hem bizimkisi zaten sadece ciks yaşanan bir ilişki de değildi. birbirimize sarılarak yattık. o güzel saçlarını okşaya okşaya daldım uykuya. o gün rüyamda bile gördüm edayı. hem yanımda, hem rüyamdaydı.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +11
    3-4 saat uyduk galiba. eda uyanmış benden önce. geçmiş karşıma bana bakıyor sessiz sessiz. bu nasıl bir sevgi diyorum ya. tamam herkes aşık olur, herkes aşk yaşar ama acaba herkesin aşkı böyle mi oluyordu. başından çok aşk geçmiş birisi değildim zaten. lise de ondan önce bi kaç tane olmuştu o kadar. onlarda bildiğin sözlüğün liselilerinin açtığı başlıklar gibi işte (:

    hiç sanmıyordum bir başkasının beni böyle taparcasına sevebileceğine. bende kendime geldikten sonra hadi çıkalım hava alalım biraz dedim, çıktık dışarı. mogan parkı var işte ankaralılar bilir, oraya gittik. konuşuyoruz falan işte. babası buna araba alacakmış. bir tane bulmuşlar yarın alacakmış babası. artık her hafta bursadayım aşkım diyor bana. sende okulu bitirince babamla çalışırsın falan dedi. ilk defa orda kızdım edaya. tamam kötü niyetle demiyor bunu ama kendime yediremezdim böyle bir şeyi. baya tartıştık falan işte orda. ben sana bakarım, sen bunlarımı düşünüyorsun dedim. yine üzmüştüm kızı.

    ertesi günde birlikteydik bütün gün, ben gece bindim otobüse çıktım yola. eve geldim, semihi aradım, böyle böyle ben evi boşaltıcam. bi yer bulmam lazım falan. semihinde bi ev arkadaşı vardı ama 1 aya kadar ayıracaklarmış zaten evi. birlikte çıkalım falan dedi bana. benimde aklıma yattı bu fikir. hem daha hesaplı olurdu. baya para harcıyordum sonuçta yalnız yaşarken.

    hülya teyzeler gelmişti bursaya, oğullarının işlerini falan baya yoluna koymuşlar işte, kızları da eskisi gibi değil tabi. görünce baya şaşırmışlar. biraz olsun gülüyordu kadının yüzü. ben evden taşınacağımı söyledim hülya teyzeye. kadın kendilerini suçlu hissetti sanki. ben onlardan kaçıyorum gibi düşündü, baya üzüldü. gitmemi istemiyordu beni çok seviyorlardı çünkü ama gitme de diyemedi. kafama da koymuştum artık. eda her gün arayıp, ne yaptın ev işini diye soruyor bende semihle eve çıkacağım işte, onun ev bulmasını bekliyorum diyordum

    sedef duymuş benim taşınacağımı, bi gün geldi benim eve. oturuyoruz işte, bu dedi evden niye taşınıyorsun. benden mi kaçıyorsun falan. ne alakası var falan dedim. çok masraflı oluyor tek yaşamak ondan gidiyorum dedim. bu üzüldü ağlıyor işte. ben biliyorum sen benden kaçıyorsun dedi. sen gideceksin ben yine eski sedef olacağım. senden başka konuşabildiğim kimsem kalmadı, sende gidiyorsun işte dedi.

    artık tek düşüncem sedefi iyi etmek, tamamen çöküntüden kurtarmak ve böylelikle sedeften kurtulmaktı. bir plan yapmalıydım. sedef için, ben ve eda için. okuldan bi arkadaşım var, adı burak. tipi falan da yerinde iyi bir çocuktur. buna sedeften bahsettim. ama her şeyi anlattım, ilişkiye girdiğimize kadar. en son ağzımdaki baklayı çıkardım ve oğlum bu kızı sana yapalım mı dedim. ilk başta manyakmısın falan yapsa da, erkek milletiyiz abi. kız bulunca dayanamıyoruz. iyi bakalım yap dedi bu bana en sonunda.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    +12
    bi gün ayarladım burağı işte, hülya teyzelerin kapıyı çaldım. ben biraz gezeceğim de, sedefin işi yoksa, o da gelsin isterseniz, hem bi hava alır dedim. gitti söyledi sedefe. mutlu oldu tabi o da. neyse bekledim ben evimde bunun hazırlanmasını biraz. altıparmakta bir cafeye gittik. ben buna bi arkadaşımın daha geleceğini. çok iyi biri olduğunu falan söyledim yoldayken. yakın arkadaşımdır dedim. bi tepki vermedi. cafeye oturduk, biraz sonra burakta geldi. oturduk hoş beş sohbet işte. burağın hoşuna gittiği belliydi sedefin. sedefte tık yok ama. lan çocuk benden daha yakışıklı ama yok a*k. hiç pas vermiyor. sonuçta burakta gururlu çocuk, bir iki yokladı ama karşılık alamayınca o da vazgeçti.

    ayrıldık cafeden evlere gidiyoruz. bu bana demesin mi, senin ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyorum. sen benden kaçmak için gidiyorsun, sen benden kurtulmak için arkadaşını bana yapmaya çalışıyorsun diye. otobüsteyiz ama nasıl sinirli. lan dedim aha yine kafayı sıyırdı bu kız. nasıl zütürecem ben bunu bu halde evine. eve yakın bi yerde bi yere oturttum bunu. kız zaten kendinde değil. bu halde eve zütürsem bülbül gibi şakırdı ne tak yediğimizi. oturduk işte, ben buna evet haklısın bunun için gidiyorum evden, bunun için çağırdım burağı. ama sende beni anla, iş sadece bende bitmiyorki. eda hissediyor bazı şeyleri ve o istiyor bunları benden dedim.

    ne olursun bırakma beni. en azından biraz daha bırakma. sana ihtiyacım var diyordu. ben senin edayla birlikte olmana engel olmayacağım. sadece beni bırakma. illa bi isim koymamız gerekmiyor, sadece sadece beni bırakma dedi. e ne yapıyım bende iyi dedim, sen nasıl istiyorsan öyle olsun. ama lütfen ağlama artık yeter.

    aradan biraz vakit geçmişti ve ben taşınıyordum. sedefe bunu eda için mecburen yaptığımı söylemiş ve ona yine de onunla daima görüşebileceğimizi söylemiştim. yeni ev eskisinden daha yeniydi ama eskisi daha genişti ve burada 2 kişi kalacaktık bir de üstelik. ama semih iyi çocuktu, anlaşamayacağımızı sanmıyordum

    okul devam ediyor, bu dönem baya s**mıştım. a*k bu iktisat derslerinin.
    neyse devam;
    iki kişi yaşamak harbiden zormuş. gelen gidende ekgib olmuyor a*k zaten. ebesinin a*ı gibi bulaşık çıkıyor. tamam aşırı düzenli bir insan değilimdir ama, bu tahmin ettiğimden de fazlaydı. ister istemez, atışmalar falan başladı bu semihle. eda gelmişti 2 kez, daha taşınalı 1 ay olmuş. beni merak ediyor tabi. ulan bu semihin ya**ak ya**ak hareketleri kızın yanında, beni çileden çıkartıyor. bi keresinde, odamızda film izlerken bile daldı a*ın evladı, ne izliyosunuz ya bende izleyimmi diye.

    semih kıskanıyordu beni bunu anladım. bu aralar sedefte gelmeye başlamaz mı bize a*k. bir gün semih, keraneye çevirdin evi dedi şaka yollu sözde. baya baya birbirimize girdik o lafı duyunca. ulan eda nın gelmesi mi batıyor sana oros*u ç**uu. sedef konusunda haklıydı ama, bilmiyorki geçmişi a*k. ne diyecem ben buna, sedefi si**im, şimdide korkudan ne dese yapıyorum mu a*k.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    +10
    bi gün ben okuldayken gelmiş bu sedef. semih evde o sırada, öyle girmiş. bana haberde vermiyor geleceğini a*k. bunlar sohbet falan derken, sedef buna, sana bişiy söylüycem ama aramızda demiş. semihte atlıyor tabi hemen söyle diye. sedef bütün yaşadıklarımızı anlatmış buna. eve geldim ben, tabi hiç bişeyden haberim yok. sedefi gördüm şaşırdım. semihin yüzünde ya**ak bi sırtarış var ama ne biliyim a*k, yediğim naneleri öğrendiğini

    o gün takıldık üçümüz birlikte. sedefi yolladım gitti, sonra. bir gün yine telefon çaldı. eda ben geliyorum dedi. hem de arabasıyla gelecekmiş bu defa. daha önce göndermemişti 2 kez babası arabayla. şu şansa bak a*k, millet araba alıp kız ayarlamaya çalışır. bana arabası olan bi kız benim için geliyor. (:

    eda iyi araba kullanırdı zaten, arabası olmadan öncede. neyse geldi eda. biz ikimiz takılmaya çalışıyoruz ve bu semihi pek dahil etmemeye çalışyorum aramıza. adam dengesiz çünkü. kızın yanında, ooo xxx’cim, arabalı kızı bulmuşsun falan der a*k, bi de edanın yanında papaz olmayayım şunla. hem eda kesin kendini suçlardı, benim yüzümden sen bununla ev arkadaşı oldun. senin düzenini bozdum diye üzülürdü kesin.

    ilk gün gayet güzel gezdik işte. altımız da arabamız da var. uludağa çıktık edayla. semih p**tu bende geliyim der gibi nasıl bakıyor a*k. yolda görseniz o tipi para verirsiniz. neyse çıktık uludağa, bu kayak yapmayı nasıl biliyor. nerde öğrendiyse artık. bende orta derece işte. kaydık falan, baya güzel bi gün geçirdik. akşam eve gittik, yattık. sabah ben ekmek falan almaya çıktım dışarı. iyiki çıkmışım a*k. bi baktım yolda sedef. yine geliyor lan. lan bi haber ver, si**cem seni oracıkta artık. bi haber ver lan.

    bu güle güle geliyor. hemen koşa koşa gittim yanına sedef dedim eda burada. gelme bugun cart curt. bu geliyim ya ne olacak diyor. ne ne olacak lan a**na k**um, ben senin için kaçtım o evden, burada semihle savaş yapıyoz her gün senin takuna. daha ne olacak diyor. bu gelicem diye tutturdu. gelme diyede kolundan sürükleye sürükleye gönderemem ya. bunun elinde bi poşet var. kahvaltılık bir şeyler getirmiş belli.

    hadi dedim, getirdiğin şeyleri şurada yiyelim, ondan sonra da sen git ne olursun. bak eda ta ankaradan geldi ama ben yinede senle oturucam. hadi nolur dedim. bu iyi tamam dedi. açık bi parka gittik, oturduk yiyoruz. bakkaldan içecek almıştık işte. onu içiyoruz yiyoruz derken 1 saat oldu nerdeyse. eda aramadı daha bu iyi haber ama ne has aramadı diye de aklımda bir soru işareti yok değil.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    +10
    deli dana gibi evde dolanıyorum. sedefle bizimi gördü diyorum. evet galiba bizi gördü. herhalde arkamdan o da indi, beni sedefle görünce de, çekti gitti. semih diyorum bu önce evden çıktı, sonra tekrar gelip mi gitti diye. çünkü beni takip etmeye dışarı çıksaydı, tekrar eşyalarını almak için eve girmek zorundaydı.
    hayır direk çıktı, bi daha da uğramadı dedi. e o zaman sedefle beni görmedi eda. daha başka ne olabilirki. telefon kapalı hala offff…

    o gün yaklaşık bir 6-7 saat sonra bir telefon. arayan tolga amcaydı (edanın babası). içimde büyük bir korku. bir şeyler olmuştu ama ne. edanın gitmesi için ne olmuştuki. bütün bu sorular kafamda açtım telefonu. telefonada babası bana nasıl küfrediyor, öyle böyle değil. bir daha kızımın adını dahi ağzına almayacaksın. seni gördüğüm yerde vururum ve daha neler neler. hani görseniz adam inci yazarı dersiniz, o derece.

    ne oldu, ne yaptım diyorum ama kime diyorum, adam 7. ceddimden girmiş, soy ağacımı yeniden şekillendiriyor. küfürlerle zaten sarhoş oldum ben. yığıldım olduğum yere. semih noldu oğlum falan diyor ama kendimde değilim. zırıl zırıl ağlıyorum. ne yapmıştımki edaya. suçum neydi en azından onu bari bilseydim

    semih okulun hastanesine zütürdü beni. serum falan verdiler. tansiyonum falan düşmüş heralde. beni telkin ediyor bu or**pu ç**cu. üzülme lan diyor sana kız mı yok. a**na ko**uğumun sıpası, ne diyon sen. kıskanıyorsun sen bizim aşkımızı bu besbelli diyorum içimden. neyse bi kaç saat hastanede kaldıktan sonra gece ankaradan bi arkadaşımı aradım. dedim böyle böyle oldu, neler oluyor anlamadım. babası şu saatlerde işte oluyor, sen bi kaç gün geçsin, ortalık yatışsın, git bi bak edaya. neler oluyor öğren dedim

    2-3 gün sonra arkadaş gitmiş edanın evine. açmış kapıyı eda, baya solgunmuş yüzü. bunı tanıyor eda zaten. ne oldu neden geldin demiş. bu anlatmış işte xxxin telefonuna çıkmıyormuşsun. baya meraklanmış ne oldu falan. bu demiş git ona sor, git sedefe sor. ben artık onun artık adını bile duymak istemiyorum. ne olur rahatsız etmeyin beni artık demiş. bu biraz daha ısrar edince en sonunda demiş işte. o gün ben evden çıktığımda, semih benim sedefle yaşadığım şeyleri bir bir anlatmış edaya. edada bi hışımla çıkmış evden. yolda da kaza geçirmiş. arabası yoldan çıkmış, ölümden dönmüş

    her şeyi anlatmış işte bizim arkadaşa ve bundan sonra hayatımda onun gibi bir ş**efsizin lekesini taşımak istemiyorum demiş. bana kızdığında sadece ismimle hitap eden eda, bana *** demişti. arkadaş ilk başta bana olanları anlatmadı. sen gel bi ankaraya dedi bana. anladım öğrenmişti bişeyler ama telefonda konuşmak istemiyordu anlaşılan. o gün atladım otobüse gittim ankaraya.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    +11
    bu bana her şeyi anlattı. sen böyle böyle yapmışsın. semihte her şeyi söylemiş. ulan semih nasıl öğrendi diyorum. ben anlatmadımki o p**ta olayları. bilmiyorum tabi sedefin her şeyi semihe anlattığını. yıkıldım tabi ben haliyle. edanın yanına gitmek istiyorum köpek gibi ama bitmişti artık her şey. bu sefer yolun sonuna gelmiştim

    bursaya gidiyorum neyse. semih tabi ankaraya gidince her bi taku öğreneceğimi tahmin etmiş önceden. eve çağırmış 2 arkadaşını. ben bunu s**ersem, ayıracaklar, belki de bana dalacaklar işte. eve girmemle semihin üstüne atlamam bir oldu. öyle böyle değil öldürecem herifi. iyiki o 2 arkadaşını çağırmış yoksa kesin katil olurdum. o 2 kişide bizi ayırmaya çalışıyor falan ama onlarada giydiriyorum arada. onlarda bana falan işte. ölesiye dövüştüm. en son bittim tükendim işte, polis çağırmış komşular. polis geldi aldı bizi. sorgumuzu falan aldılar. orda derdiniz ney diyolar hiç cevap yok. bir gün nezarette kaldım. o gün bizimkiler armaış açmamışım telefonu. onlar da meraklanmış baya bi. ertesi gün çıktım. annem biz yoldayız demezmi. niye açmıyorsun telefonunu, ne oldu bişey mi oldu bilmem ne. yok anne gelmeyin diyorum ama dinleyen kim. eve girmedim o gün. burak dediğim o arkadaştayım. bizimkiler geldik dedi. ben benim eve zütürmeyecektim, burağa zütürecektim. sağ olsun bana çok yardımı olmuştur burağın.

    bizimkiler geldi. ben ölü gibiyim. noldu diyorlar falan. dedim edayla ayrıldık. annem telkin ediyor beni, üzme oğlum canını, ne yani kendini mi öldüreceksin, yapma etme. bir sürü şey. niye evine gitmedik diyorlar, semihle tartıştım dedim. ne oldu falan dediler. edayla aramızı o bozdu dedim işte. babamda baya üzülmüştü durumuma. bu halde zaten ders mers çalışamazsın, gel gidelim eve dedi. yok dedim. gidemezdim ankaraya. edasız bi ankara bana yabancıydı artık. edasız nefes alamazdımki ben ankarada

    ne kadar ısrar ettilerse de gitmedim onlarla. bi gün kalıp gitti onlar. babam, sağolsun baya yüklü bi miktar para verdi. al dedi, nasıl istiyorsan öyle kur düzenini dedi. kendini daraltma, okumasan da olur, ne yaparsan yap ama kendine bişey yapma sakın, annenin haline bak dedi. oysa onun hali de anneminkinden pek farklı sayılmazdı.

    elimde tekrar bi eve çıkabilecek miktarda para vardı ama uğraşmak istemiyordum ev ara, eşya ayarla. burak oğlum burada kal falan dedi. burağı severdim ama yalnızlık en iyisiydi. çocuğun düzenini de bozmak istemezdim ne olursa olsun

    gittik bi kaç gün sonra burakla benim eve. kişisel bütün eşyalarımı topladım. evde yoktu semih p**tu. burağın eve zütürdüm bi kaç elbise falan. sonra bi kamyonet ayarladım, ne kadar getirdiğim eşya varsa onları da aldım evden. eşya falan si**mde değil ama o o**spu ç**uunun, benim aldığım şeylerle keyif sürmesini istemiyordum. aldım eşyaları, koyacak yer yok bi boş dükkan buldu bi arkadaş, oraya koyduk eşyaları. çürüse de s**imde değil, semih kullanmasında. hep merak etmişimdir, o s**ik evi öyl dımdızlak görünce ne hissetti acaba diye.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    +12
    yakşaık 1 ay geçti. okulu iyice boşlamıştım. edadan ses yok, işin ilginci sedefte hiç aramamıştı beni. o niye aramıyordu acaba diye düşünüyordum çünkü hiç bişeyden haberi yoktuki. oysa semih kavgamızı falan her şeyi anlatmış sedefe. sedefte korkuyor tabi aramıyor beni.

    biraz olsun toparlamıştım kendimi. ben eve çıkacağım falan dedim burağa. görükle de kalmayacaktım ama. o semihin yüzünü görmek istemiyordum çünkü. yine şehir merkezinde bi ev tuttum ben. dükkana emanet koyduğum eşyaları da aldım, bi kaç üstüne yeni bişeyler derken evi düzdüm tekrar. okul bitmişti, dersler tak gibi, 2 tanesinden geçmiştim yaz okuluna kalacağımı söyledim bizimkilere. gitmek istemiyordum ankaraya. annem bi haftalığına da olsa gel yavrum özledik diye ağlayınca dayanamadım peki dedim

    1 haftalığına gidecektim ankaraya. ilk 3 gün evden dışarı adımımı dahi atmadım. her gün edanın yanına gitmeyi istiyor ama cesaret edemiyordum. edanın okul arkadaşlarından birini aramak geldi aklıma. adı burcu. beni çok severdi. tepkisi ne olacak bilmeden, görüşmek istediğimi söyledim. bu bana hiç gerek yok artık dedi ama yalvarıyorum burcu yalvarıyorum sana dedim. ikna ettim burcuyu.

    buluştuk bi yerde. edayı sordum önce. eskiye göre daha iyi dedi. o da 2 dersten kalmış. daha önce hep a'lı b'li notlarla geçerdi. sağlığı nasıl dedim. nasıl olsun senin yüzünden ölüyordu dedi. haklısın dedim.ben burcuya tüm yaşadıklarımı en ufak ayrıntıyı es geçmeden anlattım. sedefi, semihi, eski evimi, nerde ne yaptıysam anlattım.
    burcu biraz hak vermişti bana. korkularından dolayı sedeften vazgeçemedin yani dedi. evet dedim. ben edadan başka hiç kimseyle birlikte olamam. ne yaptıysam edayı kaybetmeme korkusundan yaptım falan dedim. lütfen edaya şunu de ki; eğer istesin, bana son bir şans versin, bursayı hayatımdan çıkarmaya razıyım. okumam gerekiyorsa dedim. kız bana çok acımıştı ama nefretle bakmaya çalışıyordu.

    burcu edaya anlatmış tabi bütün konuşmalaramızı. bir gün bursadayken telefonum çalıyor. tanımadığım bi numara. açtım telefonu alo dedim. ses yok. kapandı sonra. diyorum ya eda ya sedef kesin ama hangisi. eda olma ihtimali daha yüksekti çünkü eski hattını kapattırmıştı. 10 kez aradım tekrar ama açan olmadı. o gün gece aydınlığa doğru geçerken yine çaldı telefonum. uyku sersemi baktım numaraya, arayan gündüzki numara. açtım telefonu, karşıdaki ses; neden, neden, neden, diyor.

    edaydı evet, edaydı. bir neden söyleyemiyor sadece dinliyordum. ilk baştaki neden sorularından sonra o da susmuş, sadece ağlama sesini duyabiliyordum. eda diyorum edaaaa, bu daha çok ağlıyor sanki ben öyle dedikçe. bitirme eda, bitirme dedim. bi 5 dk sürdü bu telefon görüşmesi. yine o kapattı. bir umut ışığı görünmüştü sanki. eda beni unutamıyordu. dedim ya, beni çocuğu gibi seviyordu adeta diye. ne kadar *** de olsam, benden vazgeçmek istemiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +9
    hava aydınlanmıştı.. aradım edayı açtı. o an ne konuştuk çok fazla hatırlamıyorum şu an. ama ankaraya geliyim mi dedim. neden dedi. seni görmeye dedim. hayır dedi. sana olan aşkıma inanman için kendimi öldürmem gerekiyorsa, onu da yaparım eda dedim. bu nasıl korktu öyle deyince. sakın dedi. bana bir de bu acıyı ekleme. peki dedim sen nasıl istersen. ben seni hak etmedim, ama ben senin için ne istiyorsan yapmaya hazırım bunu bil dedim. bundan sonra sana haber vermeden nefes bile almam, yeterki bana bir şans daha ver dedim.

    o gün tekrar arayamadım bir daha. cesaret edemedim. ertesi gün eda aradı ve ben yapamam artık xxx dedi. babama söyleyemem seni bir daha. biz hakkımızı kaybettik dedi. gidiyim babanın yanına, ne olacaksa olsun, yeterki sen iste, orasını düşünme dedim. hayır dedi karşı çıktı. olmaz dedi, bir daha görüşmeyelim bunu benim için yap dedi ve kapattı telefonu.

    edayı tekrar kazanmak için değil babası tüm dünyayı karşıma almaya razıydım. kafaya koymuştum, ankaraya gidip babasıyla görüşecektim. isterse beni öldürsün, hiç umurumda değildi artık. birkaç gün sonra cesaretimi de toplayarak ankaraya gitmiştim

    öğlene doğru babasının dükkanına girdim. tolga amca nerede diye sordum, elemana. eleman beni tanıyordu daha önce, bu gelmez boşuna bekleme dedi bana. anlaşılan onun da bazı şeylerden haberi vardı. peki dedim çıktım dükkandan. dükkanın karşısında bekliyorum tolga amcayı.. akşama kadar bekleyecektim. bugün gelmezse yarın, yarın gelmezse ondan sonraki gün. gelene kadar bekleyecektim onu.

    yaklaşık 2 saate yakın dikildim dışarıda. en sonunda tolga amca belirdi. gittim yanına, bu şok. ne var lan it dedi herif bana resmen. bir daha karşıma çıkma seni öldürürüm demedim mi ben dedi. bende istersen öldür tolga amca ama önce bi konuşalım dedim. bu iyi lan atla arabaya dedi. bindik arabaya bu beni bi yere zütürüyor. ne kadar cesaretli de olsam, eda için ölmeye de razı olsam, içimden s*ki tuttum bu sefer bu beni kesin s**ecek diyordum. benim ses resmen gö**me kaçtı, o da hiçbir şey demiyordu, yol boyunca hiç konuşmadık. bu beni bi yere zütürdü, boş bi ev. daha önce bilmediğim bi yerdi. girdik içeri.

    ben başladım ağlamaya ama nasıl ağlıyorum. adam bana bişey yapacak diye de korkuyorum zaten. bu bana ne var lan, ne istiyorsun daha diye söze başladı. ben işte, yaptığım her şey için çok pişman olduğumu, eda için her şeyi göze aldığımı, bir şans daha istediğimi falan söyledim son derece korkak bi tavırla. bu kendini bi anda kaybetti. ne diyorsun oğlum sen, ne tekrardan bahsetmesi. kızımın başına senin yüzünden gelmeyen kalmadı dedi ve başladı bana yumruk atmaya. yumruklardan hırsını alamamış olacak, yere kapaklanan bana biraz da tekme salladı, sağolsun. şimdi s**tir git bu evden. bir daha karşıma çıkarsan yemin olsun öldürürüm seni dedi.

    ben y**ağı yemiş bir suratla evden çıktım. sarhoş gibiyim a*k. aradım bi arkadaşı geldi aldı beni. hastaneye gittik, pansuman falan işte. burnum çatlamış. hastaneden çıktım. bizimkiler geldiğimi bilmiyordu zaten. tekrar bastım gittim bursaya
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +9
    ertesi gün telefonum çaldı, arayan edaydı. babası olanları anlatmış galiba. ama beni dövdüğünden haberi yok. niye beni dinlemedin. ben sana demedim mi sakın babamla görüşme diye ne yaptı sana, bişey yaptımı falan dedi. yok dedim, bişey yapmadı ama keşke yapsaydı da, affetseydi dedim. eda, babam affetse ben affetmem artık seni, her şey bitti bunu kabullen ve kendine güzel bir hayat kur, bundan sonra hayatında eda diye birisi yok bunu bil ve lütfen kendine iyi bak dedi ve kapattı telefonu.

    o günden sonra günlerim hep monoton geçti. asosyal bir yaşam geçirdim ilk başlarda tabi ama daha sonra elbette bende ,güldüm, eğlendim, makara da yaptım. derslerime daha bi önem verdim. sanki eda için yapabileceğim son şeydi bu. hep okumamı istiyordu çünkü. sedefle bir kez telefonda görüştük, semihe her şeyi kendisinin anlattığından bahsetti. o günlerde kendinde olmadığını bilmem ne bir sürü şey söyledi. hiçbir şey demeden kapattım telefonu, bir daha da görmedim. hülya teyze ve ersin amcadan da haber yok. belki sedef onlara da anlatmıştır yaptığımız o iğrençliği ve o yüzden onlar da beni arayıp sormamışlardır.

    eda'ya gelince. okulunu bitirdi. en sonki ayrılık konuşmamızdan sonra, haftada bir telefonda görüşüyor gibiydik. kendime bir şey yapmamdan korkuyordu galiba. daha sonra aramalar seyrekleşti, ankraya geldiğimde işleri oluyordu genelde. arkadaş kalalım demişti ama olmamıştı. hep yeni bir sevgilisi var mı acaba diye içim içimi yedi ama böyle bir şey bulamamıştım. babası okulunu bitirdikten sonra onu yurt dışına göndermiş. 1 senesini doldurdu. irtibat iyice kesildi. galiba unuttu beni.

    bana gelince; okul bitti. şu an çalışmıyorum ama bi kaç aya bi iş ayarlayacağım kısmetse. edadan sonra bir başka kızla tanıştım. onunlada 1.5 yıl gibi bi süre sürdü. evlenecektim artık onunla ama o da olmadı. şu anki tek sosyal hayatım sizlersiniz ama bugünleri de geride bırakacağıma eminim. hayat bana bir fırsat sunmuştu ve ben bunu değerlendiremedim. fakat hayatta şunu unutmamalıyızki, fırsat her zaman gelmez insanın ayağına, her zaman eda gibi biri çıkmaz insanın karşısına fakat eda yok diye de kahretmek boşuna. elimde kalanlarla mutlu olabilmeyi öğrendim ve edayı unutamasamda, edasız yaşamaya alıştım galiba.

    edayla ayrıldıktan sonra birden itribatımız kesilmedi. benim yanlış bişeyler yapmamdan korkuyordu sanırsam. benden bir söz istemişti ve semihe bulaşmayacaktım. beni seviyorsan, benim için yapmanı istediğim tek şey budur dedi. çünkü ben bu ayrılığı semihe bağlamıştım ve edada semihe bişey yapmamdan korkuyordu o yüzden. uzun lafın kısası ben edaya bir söz verdim ve bu sözü uzunca bir süredir de tutuyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    +14
    şimdi siz bana yardımcı olmak istiyorsunuz sağolun ama olayları deşmeye gerek yok. herkes hak ettiğini yaşıyor inanınki. yoksa semihi de sedefi de vesile. içimde böyle bir orr... luğu olmasa, her şey çok daha farklı olurdu. ben böyle düşünüyorum.

    eda için:

    o ayrılık konuşmasından sonra, çoook yalvardım edaya ben. öyle peki deyip telefonu kapatmadım yani. ama güvenini kaybetmiştim bir kere ve babasına bişey olmasından korkuyordu da. tek varlığı babası kalmıştı çünkü kızcağızın.

    arkadaş kalalım demişti bana ve arkadaş gibiydik ilk başlarda. babasından gizli, sıradan bir arkadaşlıktı bu. ama ben hep bir umut besliyordum tabi. olmadı ama. her geçen gün daha çok soğudu benden. okulunu benden önce bitirmişti. geçen sene den beri de, avustralya'da yüksek lisans yapıyor. babası gönderdi eminimki. bir gün burcudan telefonunu aldım edanın kaldığı evin. aradım ama bi erkek çıktı. edayı istedim, bu edayı çağırırken dayanamadım ve kapadım telefonu.

    anlayacağınız edanın gözünde ben bittim. bitmemek için çabaladım, çırpındım. babasından korkmadım desem yalan olur ama elimden bu kadarı geldi yan.

    bu saatten sonra edanın değerini anlayamayan biri çıkacağına inanmıyorum zaten. o herifi onun koynunda hayal etmek delirtse de beni, bunu kabullenmekten başka seçeneğim de yok.

    Lafımı şöyle bitireyim bu da son olsun; hani xxx ne amk diyorsunuzya, xxx; ankaraya ne zaman kar yağsa kolu sızlayan adam işte.
    ···
    1. 1.
      0
      Agladim
      ···
  12. 37.
    +9
    Bitti beyler. Okuyan okusun
    ···
    1. 1.
      0
      Hikayenin sahibi kim lan onun için bulucam edayı içim yandı amk. Ama az huur çocuğu değilmiş
      ···
    2. 2.
      0
      mortymy Skypeden Hikayeyi Atarmisin Arşivlemek Istiyorum huseyin69344
      ···
    3. 3.
      0
      Aglatti amk :'(
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 38.
    +1
    Reserve
    ···
  14. 39.
    0
    Rezervasyon
    ···
  15. 40.
    -4
    Biri özet geçsin aq
    ···
  16. 41.
    0
    rezerve okuyacağım
    ···
  17. 42.
    0
    Lan hikâyenin devamı yokmu ne olmuş sonra adam öldümu evlendimi eda ne oldu gibcem aq gene yarım hikaye
    ···
    1. 1.
      +1
      adamin 2013-2014de verdiği bilgilere gore adam bankaci olmuş yeni birini bulmus unutmaya çalışıyor. Kadin evlenmiş. daha gorememis kizi
      ···
    2. 2.
      0
      Bu adam sözlüktemi hala
      ···
    3. 3.
      +1
      olayin yaşandığı tarih 2004 falan. Adam 30 yasinda simdi nerdeyse. Bıraktı sozlugu
      ···
      1. 1.
        0
        Dostum hikaye gerçekten çok iyiydi. Sende uğraşmış sözlüğe yazmışsın. Adamsın saol
        ···
      2. 2.
        0
        Ağlattın pekekent her sayfaya ayrı ayrı şuku verdim. Adamsın helal olsun
        ···
      3. diğerleri 0
    4. 4.
      0
      Tamam eyvallah yazık olmuş aq
      ···
    5. diğerleri 2
  18. 43.
    0
    rezzzzzzzzz
    ···
  19. 44.
    0
    rezerrrve
    ···
  20. 45.
    0
    sedeften sonrasını okumadım niye bu isim her yerde var "bana kaderimin bir oyunumu bu"
    ···