/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +82 -18
    En efsanevi fuckbuddy hikayemi anlatiyorum. Olaylar yeri geldiğinde fotoğraf ve tanıklarla desteklenecektir. Rezlerinizi alın ve belki de inci tarihinin en efsanevi hikayelerinden birine tanik olun.
    ···
  1. 2.
    -9
    REZZ DE ŞiMDi AÇMA BUNU AQ, KAVGA VAR ŞUAN
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerved
      ···
  2. 3.
    +9
    Hikaye için rez panpa. Bir hikaye başlığı çıksın artık trende
    ···
    1. 1.
      0
      rez Saba h okurum
      ···
    2. 2.
      0
      Rezervasyon yaptırmak istiyorum
      ···
  3. 4.
    +15
    Herkesin hayatına giren veya henüz girmese de bir gün girecek olan bir kadın türü vardır beyler. Asla sahip olamayacagınızı bildiğiniz kadınlar. Bu kadınlarla sadece mükemmel vakit geçirmekle kalmaz, onların size ait olamayacagini her geçen gün daha da yoğun hissederek daha yoğun duygulara kapılırsınız. Benim hayatima ilk defa Deniz Harp okulu ikinci siniftayken boyle bir kadin girdi . Ve hayatımdan çikana kadar da ulaşabildiğim en mukemmel kadındı. 38 yaşindaydi ama şu orda burda universitenizde gordugunuz 20'li yaşlarindaki sürpüntülere toz yuttururdu. Doğası gereği guzeldi bir kere. 1.72 boyunda 58 kiloydu. incecik bir beli, arz-i endam eden sütun gibi bacaklari, belki yaşını saklayamadigi tek yeri olan derin çatal dekoltesi, dolgun etli dudaklari ve o dudaklarin tam sag uzerinde insani cezbeden bir beni vardi. Kemikli kivrimli burnu ve kivircik saçları zaten tartismaya bile açik değildi...
    ···
    1. 1.
      +2 -3
      AT YALANINI gibiYIM iNANANI
      ···
    2. 2.
      0
      Rezerve
      ···
    3. 3.
      0
      Rezervasyon
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 5.
    +17 -2
    entry-nik
    ···
  5. 6.
    +9
    Gelgelelim 5 yıl sonra bu kadın nasıl geldi yine aklıma. Geçen hafta haber sitelerinde gezinirken bir soy isim direkt carptı gozume. Ben bu soy ismi bir kere duydum hayatimda ama ne alaka dedim içimden. Haberde ünlü bir iş adaminin hizmet sektorune buyuk bir yatirim yaptigi ve yeni bir otel-restaurant zinciri kurdugu yaziyordu. "... " , devlet kabinesinden birkaç isminde katıldıgı resepsiyonda, ilk kurdeleyi kesti. Fotograf albumune girdigim an ise şok oldum. Evet oydu , 45 yaşina girmesine rağmen, zaman ondan hiçbir şey goturmemişti benden zütürdüğü kadar... Evet beyler hazirsaniz, artık başliyoruz
    ···
  6. 7.
    +7 -1
    Deniz harp okulunda okumuş arkadaşlarım var yalan söylüyo bu. Sevgilisiyle bile konuşamamış herifler imkansızlık ve tatilde verilen cezalardan bu nasıl fuckbudy yapsın amk
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      Harp okullarinda cuma-pazar akşami arasi "Evci izni" dir. Evleri yakın olan harbiyeliler evlerine gider, yakın olmayanlar ise askerlerin çarşi izinlerine benzer bir biçimde yurt giriş çikiş saatlerinde sivile karişabilirler. Allah'in karacahili. ilgi huurluğuna başka başliklarda devam ettirmen dileğiyle.
      ···
    2. 2.
      0
      Çuqu veren arkadaş, çok merak ettim sebebini .
      ···
    3. 3.
      -2
      Tatilde verilen cezadan kastım evci izniydi zaten dalyarak. Fetöcü komutan doluymuş kendilerinden olmayanları bezdirmek için sürekli gibimsonik nedenlerden ceza verip okuldan çıkmalarını engelliyolarmış
      ···
      1. 1.
        +3 -1
        Ulan aptal huur çocuğu, sordun da biz mi söylemedik. Senin subay arkadaşların ki hayali dostların büyük ihtimal, hangi dönemdenmiş.Bir askeri öğrencinin evci iznini alman için gerekli disiplin işlemleri bellidir. Deniz Harp Okulu'da fetö operasyonlarında en az kayıp veren birimdir. Bünyesindeki seküler ve Atatürkçü öğretmen subayları barındırır ve diğer öğretmenlerde genelde itü 'den gelir. Bundan dolayıdır ki Balyoz darbe planında en çok ihraç deniz kuvvetlerindendir. Yanihuur cocugu, öyle yok bu yalancı beyler diyeceğine insan gibi özelden bana bu soruyu sorabilirdin. Ama dalyarağın teki olduğundan, ilgi huurluğundan öteye varamıyorsun.
        ···
      2. 2.
        0
        He dıbınakoyim hepsi atatürkçüydü o yüzden bu çocukları askerlikten soğuttular :d kim bilir ne umutlarla girdiler o okula şimdi savaş çıksa gitmem diyecek kadar hayattan bezmişler
        ···
      3. 3.
        +1
        Seni de son senende o okullardan zorla atsalardı, masumluğunu bildikleri halde hayatının merkezini kaydırsalardı anlardı o gib kadar beynin. Sen 8 seneni askeri okullarda geçir, emir komuta zincirine o kadar zorluğa rağmen katlan. Yaşıtların orda burda özgürce eğlenirken, her akşam kafasını dışarıda dağıtırken, haftanın 5 günü bir okulda hapis kal, sınavların o okullardan kat ve kat zorken bütün sosyalliğini o 2 güne sığdır, o 2 günde birde nasıl olurda bir yanlış yapmam , sınıfta kalmam diye debelen sonra gelip bu kadar zorluğa gerdiğin o göğsünü parçalasınlar. Anlamazsın amın evladı.
        ···
      4. 4.
        0
        Lafı boş boş saptırıyosun. Ben yaşadıklarının kolay şeyler olduğunu iddia etmedim. Sevgilisiyle resmi tatil günü için plan yapan arkadaşım gibtir taktan sebeplerle ceza alıp okulda tutulmuş, sen diyosun ki belli prosedürleri var, komutanların hepsi atatürkçü. 1 tane fetöcü bulunsa başında ve kendisine taksa bu bile hayatının ona zehir olması için yeterli bi sebep değil mi? Okul kapanmasa bile ceza puanlarından dolayı okuldan atılacaktım diyen birisi için okulun kapatılmasının bi önemi yok ki. Adam zaten hayattan bezdirilmiş okulda
        ···
      5. diğerleri 2
    4. diğerleri 1
  7. 8.
    0
    Reserved
    ···
  8. 9.
    +12 -4
    Evet beyler. Yıl 2011-2012 eğitim dönemi ,Deniz Harp Okulu'nda birinci sınıfın, ikinci donemindeyim. Nizam ve disiplin kurallarına alışmaya ve bağlı bulunduğum konumu saptamaya başlamıştım. Kasıntı ve kalıp sabun şeklindeki çoğunluktan ziyade benim kafamda , eğlenmeyi de bilen 6 kişilik bir ' devre 'grubu oluşturmuk . Okulda bütün boş vakitlerimizde beraber spor yapar, yemek yer, televizyon izlerdik. Muhabbetlerimiz ayrı keyif vericiydi. Hepimiz çakı gibi , mezun olup bu vatanın namuslu ve şerefli, birer ferdi olmanın yanında üniforma fetişi olan birçok hatunun da korkulu rüyası olmaya and içmiştik.

    Donem başı bir iddiaya girdik. Butun sene sonunda en çok kızla beraber olana geri kalan 5 kişi bir sahafta bulduğumuz ve sahaf olan adamın ne olduğunu bilmedem sadece denizci oldugumuzu ogrendi diye 500 tl dedigi " Mühendishane-i Bahr-i Hümâyun- yani gunumuz Deniz Harp Okulu'nun atasi olan okul- 'un ilk egitim yilindan kalma bir subay andinin orjinal kopyasını alacaktı. Hepimiz kendimize güveniyorduk .Yarışı Osman devrem başlattı. Sahaftan çıkışta bir arkadaşın yanına uğrayacağım diyerek yanımızdan ayrıldı. Akşamsa gelip bir kızla beraber olduğunu kanıtladı. Ulan bu böyle olmaz , sayılmaz falan derken bu yarışı kurallara bağlamaya karar verdik- ki zaten hayatımız kurallar-. Miroğlu Yasaları'na benzer bir kurallar bütün oluşturduk kendimize. Osman sandalyenin üstüne çıktı ve başladı yasaları açıklamaya.

    Osmanoğlu Yasaları
    - Kimse escort veya fahişe gibipte skor saydırmayacak.
    - Aynı kişiyle birden fazla birliktelik skor olarak sayılmayacak.
    - Yaşlı ve zengin kadınlarla birliktelikler skor olarak sayılmayacak(Jigolo amme hizmeti yasak)
    - 2'li gruplar halinde dolaşılacak ve bu iki ikişi her hafta çektiğimiz kurayla belirlenecek.
    Tüm devreler, asker yeminini şimdi hep bir ağızdan tekrarlayacak ve yemini bozan, yalan söyleyen her kim olursa olsun aramızdan atılacak ve bir daha alınmayacak...

    Askerlik Yemini
    '' Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara özellikle Osmanoğlu Yasaları'na ve nizamlarına ve itaat edeceğime ve askerliğin namusunu türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine andiçerim.''

    Ve artık yarışa başlamıştık. Her haftasonu çarşıda 2'li gruplar halinde dağılır ve o şekilde avlanırdık.Her hafta kendi aramızda kura çekip, ikili grupları karardik ve bu yuzden de aynı düşündüğümüz gibi ciddi bir ortam veya birlikteliğim olmamıştı. Osmanoğlu yasaları yuzunden 1 yılda epi topu 10 tane kız falan tavlamışımdır. Onların da yarısını ciddi düşündüklerinden dolayı bırakmıştım. Yani koskoca bir yılda sadece 5 kadınla birlikte olmuştum. Yarış Osman'daydı. Osman nereden baksanız 10'a yakın kadını düzmüştü. Hatta ,bir defasında rekor kırarak 3 saatte 2 kişiyle birlikte olmuştu .

    Bu arada kadın demişken, harp okulu'nda ki durumu da merak edenler olabilir. Okulumuz tabiki normal bir yatılı okuldan olanak ve eğitim olarak çok farklıydı. Ama kadın konusunda sıradan bir yatılı okuldan hiç farklı değildi. Full erkek öğrenci olmasakta kadın öğrencilerde bizim için erkekten farklı değildi. Onlara yan gözle bakmazdık asla. Ama tabii ki anadolunun ücra köeşelerinde gelip eli kadın eline değmemiş tipler onlara bile sulanırdı.

    Bu şekilde bir aşağı bir yukarı bir yılımızı doldurduk ve vedalaşıp evlerimize döndük. Ve asıl hikaye, bu eve dönüşten sonra vücut bulacakti.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7 -4
      Bakınız efendim namuslu şerefli diyorsunuz ama şerefsizce ve namussuzca karıların ırzına geçiyorsunuz bu yüzden ordunun büyük kısmı lafta asker iyi olanları da zaten fetöcü diye attılar bu ülke her taka müstahak.
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      sen kafanı kes at zihniyetini gibitiğim
      ···
    3. 3.
      0
      kes lan anasını gibtiğimin evladı. hesap mı vericem sana
      ···
    4. diğerleri 1
  9. 10.
    0
    Rez
    ···
  10. 11.
    0
    Rezerve
    ···
  11. 12.
    +7
    Bu arada her şeyi değiştiren olay, bir kardeşimin Tuzla'ya gelmesiyle oldu. Turgutla kundaktan beri tanışırdık. Aynı mahallede büyüdük ve aynı ortaokulda da beraber okuduk. Çok iyi anlaşır, birbirimize hep destek olurduk. Aramızda bir ufak küslük dahi olmazdı. Kız tavlama işlerine de o zamandan beraber başlamıştık. Ama ikimizi de o semt ilkokulundan sıyıran şey derslerimizdi. Dershaneye yazılmıştık, en iyisini elde etmek için.

    Dershanedeyken,bir gün bir konferansa çağrıldık. Askeri liseler için ayrı bir kurs açılacağını ve bu kurs içinde sadece kaynak kitap ücreti alınacağından bahsettiler. Zaten ailemizde askeri gelenek vardı. Dayım da o zaman halihazırda Deniz Kuvvetleri'nde Yüzbaşıydı. Askeri liseler için kafamda en ufak bir soru yoktu. Turgut\' un da kafasına yattı. Onu da ikna ettim ve beraber adımızı yazdırdık. Gel zaman git zaman, hafta sonlarında ek derslere kala kala bir yandan da Askeri Lise sınavlarına çalıştık ve sonunda sınava girdik. Sınav sonuçları açıklandığında ben 85 puan yaparak deniz kuvvetlerini yazdım ve rahatça kazandığımı öğrendim. Turgut ise 89 puan aldı ama göz bozukluğu olduğundan o da Deniz kuvvetlerini yazdı. olduğundan dolayı Benim ailem zaten bildiğinden ufakta olsa bir sorun yaşamadım. Turgut ise tek çocuk olduğundan ve ailesi istemediğinden dolayı zorlada olsa vazgeçti ve sonunda sivil liseye yerleşti

    Liselerimiz bitti. Ben 3.62 ortalamayla Deniz Harp okuluna yerleştim. Turgutsa istediği bölüm gelmediğinden bir yıl mezuna kaldı. Sonraki sene, Sivil Denizcilik Fakültesi'ne tercih yapmıştı. Şansına sıralaması tam da istediği gibi itü'nün Tuzla'daki Denizcilik Fakültesi'ne 5 kişiyle denk gelmişti .Temmuz sonlarında Turgut beni aradığını ve kazandığını söyledi. Akşam kutlamak için çok sevdiğimiz bir pub-bistro tarzı bir yer vardı Avcılar'da (Saklıbahçe) gidelim dedikl. . Hemen rezervasyonumuzu yaptırdık. Ve o gece hem içtik, hem müziklerle kendimizden geçtik. Planlarımızı da yapmaya başladık. Ama bütün planların olması için ilk önce Turgut'un deli gibi saldığı zütü göbeğini toparlayacaktık.

    Turgut mezuna kaldığından dolayı dehşet kilo almıştı. - Bu arada ben Harp Okulu'na girdiğimde, 1.83 ,75 kiloydum. Bir yılda düzenli beslenme ve spor sayesinde 1.88 ,82 kiloya kadar çıktım-. Ve ilk yaptığımız iş Turgutla beraber fitnessa başlamak oldu . Turgut başlangıçta 190,108 kiloydu. Bense deli gibi tıkındığımdan dolayı 90 kiloya çıktım. 2 ay boyunca haftada 5 gün, sabahları 1 saat hızlı tempo yürüyüş ve hafif tempo ayak uçlarında koşu yaptık. Aynı gün 8 saat sonra ise fitnessta kardio ve full body çalıştık.

    Eylül'ün başlarına doğru yavaştan her şey yerine oturmaya başlamıştı. Ben 83 kiloya düşmüş ve gerçekten bayağı bir sıkılaşmıştım. Turgutsa 1.5 ayda 108 kilodan 93 kiloya düşmüştü.

    Okul zamanı geldi çattı, Turgut yerleşti. Ben de yerleştim. ilk bir ay hem onun Sivil Deniz okullarında olan (özellikle itü'de yaygın olan) yarıkçı-lokal ayrımında olması hem de benim devrelerimle takılmam birbirimizi bir defa bile göremememize sebep oldu. Sonunda Turgut gaza gelmeyip yarıkçı olmaya karar verdi ve rahata erdi. Bizde ilk ayın sonunda haftasonları sık sık buluşmaya başladık.

    Onun gelişiyle beraber devrelerimden biraz kopmuş, haftasonu izinlerinde hep beraber takılır, beraber çapkınlığa çıkar olmuştuk. ikimizde yakışıklı, düzgün suratlı ve yapılıydık. . Neyse beyler, Turgutla tek farkımız onlar sivildeyken de üniforma giyebildikleri halde , bize verilen en ciddi yasaklardan biri de sivilde üniforma kullanımıdır. Turgut, normalde olsa yanından burun kıvırıp geçecek kızları, üniformasıyla adeta deliye döndürüyordu. Beni de muhabbete katana kadar çoktan birini alıp yakındaki bir arkadaşının evine zütürüp düzüyordu. ilk 1 ayda Turgut 5 kız zütürürken ben sadece 2 kızı zütürdüm, ama onlarda Turgut'unkilerin yanında pek bir taka benzemiyordu. 3 haftada bir evci izninde eve gider , en güzel ve bana yakıştığını düşündüğüm kıyafetlerimi ütülü ütülü getirirdim yanımda. Ama bu bu durum 2 ay boyunca hiç değişmedi. Turgut en iyi kızları zütürürken, bana o kızların salak kankaları kalıyordu. Turgut'un arkadaşının evini de iyice kerhaneye döndürmüştük , hatta kirasına bile aylık 300 lira atıyorduk.

    Her şey böyle değişik bir şekilde ilerlerken, benim için her şeyin başlangıcını başlatan o olay vuku buldu. Yani Turgut bir hafta hastalanıp, dışarı iznine çıkamayıncaya kadar.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 13.
    0
    ···
  13. 14.
    0
    Rez aldim okuyacam
    ···
  14. 15.
    +12
    Ufaktan bir +uplayın beyler. Gece uyku tutmazsa, buralardayım.
    ···
    1. 1.
      +2
      Devam et sardı amk
      ···
  15. 16.
    +10 -2
    Eve döndüm heyecanlıydım uzun süreden sonra ailemi görecektim, otogara vardım ve biletimi aldim ilk otobuse yola koyuldum yorgunluktan yolculukta uyuya kalmıştım uyandığımda otogardan babam araba ile alacaktı ama yoktu.
    Aradım ve açmadı. Taksiyle gittim eve merdivenleri yavaş yavaş cikiyordum ve cigliklar geliyordu ust kattan yukarı çıktıkça sesler artiyordu zili çaldım kimse açmadı evet sesler bizim evden geliyordu kapiyi kırmak zorunda kaldım ve ne göreyim babamı yere yatırmış 3 tsne zenci cayir cayir gibiyordu. Ve birden tutup beni yere yatırdılar ne olduğunu anlamadan biri ağzımı kapattı kafa mı yere vura vura gibmeye başladılar bu gibtigim maturenin oğluydu beni oyle bir gibtiler ki zütümü kopardılar artik agzimdan siciyorum ve tekerlekli sandalyeye mahkumum siz siz olun boyle işlere bulaşmayın.
    Buda boyle bir anımdır!
    ···
  16. 17.
    0
    Rezervasyon
    ···
  17. 18.
    0
    Gec kalmışım anasini gibim tuuuuh:3
    ···
    1. 1.
      -1
      kes lan anasını gibtiğimin evladı. hesap mı vericem sana
      ···
    2. 2.
      0
      Ne alaka huur evladi karini kacirayim atla deh deh
      ···
  18. 19.
    0
    Rezerve
    ···
  19. 20.
    +1 -3
    Ben de turgutun kırıklarından birini ayarladım adı defneydi turgutun hastalandigini soyledim defne sifasi bendim onun tuh uzuldum bak şimdi dedi defneyle aras otele çıktım 88 nolu anahtarı aldım resepsiyona dolu herhalde bugün dedim resepsiyon bıyık altından gülümsedi biz de defneyle yukarı çıktık defne soyunmaya başladı ben bi duş alayim dedim 5 dk lik duş ardından kalbim gup gup atıyordu bi an önce girişmek isityordum defne 170 boylarında dolgun etli sarışın bir kızdı üniversite cağında yolu şaşıran otoban olmuş kızlardandı deliler gibi sevişmiştik ertesi gün turgutun durumunun kötüye gittigini ogrendim benimde vucutdumda bi kirginlik vardi her test olduğu gibi hiv testine de giren turgutun aids olduğunu öğrenince kıllanmaya başlamıştım hatta en sonda defneyle sevişmişlerdi aids semptomlarını kendimde de görüyordum yoksa...
    ···