/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +82 -18
    En efsanevi fuckbuddy hikayemi anlatiyorum. Olaylar yeri geldiğinde fotoğraf ve tanıklarla desteklenecektir. Rezlerinizi alın ve belki de inci tarihinin en efsanevi hikayelerinden birine tanik olun.
    ···
  2. 2.
    +15
    Herkesin hayatına giren veya henüz girmese de bir gün girecek olan bir kadın türü vardır beyler. Asla sahip olamayacagınızı bildiğiniz kadınlar. Bu kadınlarla sadece mükemmel vakit geçirmekle kalmaz, onların size ait olamayacagini her geçen gün daha da yoğun hissederek daha yoğun duygulara kapılırsınız. Benim hayatima ilk defa Deniz Harp okulu ikinci siniftayken boyle bir kadin girdi . Ve hayatımdan çikana kadar da ulaşabildiğim en mukemmel kadındı. 38 yaşindaydi ama şu orda burda universitenizde gordugunuz 20'li yaşlarindaki sürpüntülere toz yuttururdu. Doğası gereği guzeldi bir kere. 1.72 boyunda 58 kiloydu. incecik bir beli, arz-i endam eden sütun gibi bacaklari, belki yaşını saklayamadigi tek yeri olan derin çatal dekoltesi, dolgun etli dudaklari ve o dudaklarin tam sag uzerinde insani cezbeden bir beni vardi. Kemikli kivrimli burnu ve kivircik saçları zaten tartismaya bile açik değildi...
    ···
    1. 1.
      +2 -3
      AT YALANINI gibiYIM iNANANI
      ···
    2. 2.
      0
      Rezerve
      ···
    3. 3.
      0
      Rezervasyon
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +9
    Gelgelelim 5 yıl sonra bu kadın nasıl geldi yine aklıma. Geçen hafta haber sitelerinde gezinirken bir soy isim direkt carptı gozume. Ben bu soy ismi bir kere duydum hayatimda ama ne alaka dedim içimden. Haberde ünlü bir iş adaminin hizmet sektorune buyuk bir yatirim yaptigi ve yeni bir otel-restaurant zinciri kurdugu yaziyordu. "... " , devlet kabinesinden birkaç isminde katıldıgı resepsiyonda, ilk kurdeleyi kesti. Fotograf albumune girdigim an ise şok oldum. Evet oydu , 45 yaşina girmesine rağmen, zaman ondan hiçbir şey goturmemişti benden zütürdüğü kadar... Evet beyler hazirsaniz, artık başliyoruz
    ···
  4. 4.
    +12 -4
    Evet beyler. Yıl 2011-2012 eğitim dönemi ,Deniz Harp Okulu'nda birinci sınıfın, ikinci donemindeyim. Nizam ve disiplin kurallarına alışmaya ve bağlı bulunduğum konumu saptamaya başlamıştım. Kasıntı ve kalıp sabun şeklindeki çoğunluktan ziyade benim kafamda , eğlenmeyi de bilen 6 kişilik bir ' devre 'grubu oluşturmuk . Okulda bütün boş vakitlerimizde beraber spor yapar, yemek yer, televizyon izlerdik. Muhabbetlerimiz ayrı keyif vericiydi. Hepimiz çakı gibi , mezun olup bu vatanın namuslu ve şerefli, birer ferdi olmanın yanında üniforma fetişi olan birçok hatunun da korkulu rüyası olmaya and içmiştik.

    Donem başı bir iddiaya girdik. Butun sene sonunda en çok kızla beraber olana geri kalan 5 kişi bir sahafta bulduğumuz ve sahaf olan adamın ne olduğunu bilmedem sadece denizci oldugumuzu ogrendi diye 500 tl dedigi " Mühendishane-i Bahr-i Hümâyun- yani gunumuz Deniz Harp Okulu'nun atasi olan okul- 'un ilk egitim yilindan kalma bir subay andinin orjinal kopyasını alacaktı. Hepimiz kendimize güveniyorduk .Yarışı Osman devrem başlattı. Sahaftan çıkışta bir arkadaşın yanına uğrayacağım diyerek yanımızdan ayrıldı. Akşamsa gelip bir kızla beraber olduğunu kanıtladı. Ulan bu böyle olmaz , sayılmaz falan derken bu yarışı kurallara bağlamaya karar verdik- ki zaten hayatımız kurallar-. Miroğlu Yasaları'na benzer bir kurallar bütün oluşturduk kendimize. Osman sandalyenin üstüne çıktı ve başladı yasaları açıklamaya.

    Osmanoğlu Yasaları
    - Kimse escort veya fahişe gibipte skor saydırmayacak.
    - Aynı kişiyle birden fazla birliktelik skor olarak sayılmayacak.
    - Yaşlı ve zengin kadınlarla birliktelikler skor olarak sayılmayacak(Jigolo amme hizmeti yasak)
    - 2'li gruplar halinde dolaşılacak ve bu iki ikişi her hafta çektiğimiz kurayla belirlenecek.
    Tüm devreler, asker yeminini şimdi hep bir ağızdan tekrarlayacak ve yemini bozan, yalan söyleyen her kim olursa olsun aramızdan atılacak ve bir daha alınmayacak...

    Askerlik Yemini
    '' Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara özellikle Osmanoğlu Yasaları'na ve nizamlarına ve itaat edeceğime ve askerliğin namusunu türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine andiçerim.''

    Ve artık yarışa başlamıştık. Her haftasonu çarşıda 2'li gruplar halinde dağılır ve o şekilde avlanırdık.Her hafta kendi aramızda kura çekip, ikili grupları karardik ve bu yuzden de aynı düşündüğümüz gibi ciddi bir ortam veya birlikteliğim olmamıştı. Osmanoğlu yasaları yuzunden 1 yılda epi topu 10 tane kız falan tavlamışımdır. Onların da yarısını ciddi düşündüklerinden dolayı bırakmıştım. Yani koskoca bir yılda sadece 5 kadınla birlikte olmuştum. Yarış Osman'daydı. Osman nereden baksanız 10'a yakın kadını düzmüştü. Hatta ,bir defasında rekor kırarak 3 saatte 2 kişiyle birlikte olmuştu .

    Bu arada kadın demişken, harp okulu'nda ki durumu da merak edenler olabilir. Okulumuz tabiki normal bir yatılı okuldan olanak ve eğitim olarak çok farklıydı. Ama kadın konusunda sıradan bir yatılı okuldan hiç farklı değildi. Full erkek öğrenci olmasakta kadın öğrencilerde bizim için erkekten farklı değildi. Onlara yan gözle bakmazdık asla. Ama tabii ki anadolunun ücra köeşelerinde gelip eli kadın eline değmemiş tipler onlara bile sulanırdı.

    Bu şekilde bir aşağı bir yukarı bir yılımızı doldurduk ve vedalaşıp evlerimize döndük. Ve asıl hikaye, bu eve dönüşten sonra vücut bulacakti.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7 -4
      Bakınız efendim namuslu şerefli diyorsunuz ama şerefsizce ve namussuzca karıların ırzına geçiyorsunuz bu yüzden ordunun büyük kısmı lafta asker iyi olanları da zaten fetöcü diye attılar bu ülke her taka müstahak.
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      sen kafanı kes at zihniyetini gibitiğim
      ···
    3. 3.
      0
      kes lan anasını gibtiğimin evladı. hesap mı vericem sana
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 5.
    +7
    Bu arada her şeyi değiştiren olay, bir kardeşimin Tuzla'ya gelmesiyle oldu. Turgutla kundaktan beri tanışırdık. Aynı mahallede büyüdük ve aynı ortaokulda da beraber okuduk. Çok iyi anlaşır, birbirimize hep destek olurduk. Aramızda bir ufak küslük dahi olmazdı. Kız tavlama işlerine de o zamandan beraber başlamıştık. Ama ikimizi de o semt ilkokulundan sıyıran şey derslerimizdi. Dershaneye yazılmıştık, en iyisini elde etmek için.

    Dershanedeyken,bir gün bir konferansa çağrıldık. Askeri liseler için ayrı bir kurs açılacağını ve bu kurs içinde sadece kaynak kitap ücreti alınacağından bahsettiler. Zaten ailemizde askeri gelenek vardı. Dayım da o zaman halihazırda Deniz Kuvvetleri'nde Yüzbaşıydı. Askeri liseler için kafamda en ufak bir soru yoktu. Turgut\' un da kafasına yattı. Onu da ikna ettim ve beraber adımızı yazdırdık. Gel zaman git zaman, hafta sonlarında ek derslere kala kala bir yandan da Askeri Lise sınavlarına çalıştık ve sonunda sınava girdik. Sınav sonuçları açıklandığında ben 85 puan yaparak deniz kuvvetlerini yazdım ve rahatça kazandığımı öğrendim. Turgut ise 89 puan aldı ama göz bozukluğu olduğundan o da Deniz kuvvetlerini yazdı. olduğundan dolayı Benim ailem zaten bildiğinden ufakta olsa bir sorun yaşamadım. Turgut ise tek çocuk olduğundan ve ailesi istemediğinden dolayı zorlada olsa vazgeçti ve sonunda sivil liseye yerleşti

    Liselerimiz bitti. Ben 3.62 ortalamayla Deniz Harp okuluna yerleştim. Turgutsa istediği bölüm gelmediğinden bir yıl mezuna kaldı. Sonraki sene, Sivil Denizcilik Fakültesi'ne tercih yapmıştı. Şansına sıralaması tam da istediği gibi itü'nün Tuzla'daki Denizcilik Fakültesi'ne 5 kişiyle denk gelmişti .Temmuz sonlarında Turgut beni aradığını ve kazandığını söyledi. Akşam kutlamak için çok sevdiğimiz bir pub-bistro tarzı bir yer vardı Avcılar'da (Saklıbahçe) gidelim dedikl. . Hemen rezervasyonumuzu yaptırdık. Ve o gece hem içtik, hem müziklerle kendimizden geçtik. Planlarımızı da yapmaya başladık. Ama bütün planların olması için ilk önce Turgut'un deli gibi saldığı zütü göbeğini toparlayacaktık.

    Turgut mezuna kaldığından dolayı dehşet kilo almıştı. - Bu arada ben Harp Okulu'na girdiğimde, 1.83 ,75 kiloydum. Bir yılda düzenli beslenme ve spor sayesinde 1.88 ,82 kiloya kadar çıktım-. Ve ilk yaptığımız iş Turgutla beraber fitnessa başlamak oldu . Turgut başlangıçta 190,108 kiloydu. Bense deli gibi tıkındığımdan dolayı 90 kiloya çıktım. 2 ay boyunca haftada 5 gün, sabahları 1 saat hızlı tempo yürüyüş ve hafif tempo ayak uçlarında koşu yaptık. Aynı gün 8 saat sonra ise fitnessta kardio ve full body çalıştık.

    Eylül'ün başlarına doğru yavaştan her şey yerine oturmaya başlamıştı. Ben 83 kiloya düşmüş ve gerçekten bayağı bir sıkılaşmıştım. Turgutsa 1.5 ayda 108 kilodan 93 kiloya düşmüştü.

    Okul zamanı geldi çattı, Turgut yerleşti. Ben de yerleştim. ilk bir ay hem onun Sivil Deniz okullarında olan (özellikle itü'de yaygın olan) yarıkçı-lokal ayrımında olması hem de benim devrelerimle takılmam birbirimizi bir defa bile göremememize sebep oldu. Sonunda Turgut gaza gelmeyip yarıkçı olmaya karar verdi ve rahata erdi. Bizde ilk ayın sonunda haftasonları sık sık buluşmaya başladık.

    Onun gelişiyle beraber devrelerimden biraz kopmuş, haftasonu izinlerinde hep beraber takılır, beraber çapkınlığa çıkar olmuştuk. ikimizde yakışıklı, düzgün suratlı ve yapılıydık. . Neyse beyler, Turgutla tek farkımız onlar sivildeyken de üniforma giyebildikleri halde , bize verilen en ciddi yasaklardan biri de sivilde üniforma kullanımıdır. Turgut, normalde olsa yanından burun kıvırıp geçecek kızları, üniformasıyla adeta deliye döndürüyordu. Beni de muhabbete katana kadar çoktan birini alıp yakındaki bir arkadaşının evine zütürüp düzüyordu. ilk 1 ayda Turgut 5 kız zütürürken ben sadece 2 kızı zütürdüm, ama onlarda Turgut'unkilerin yanında pek bir taka benzemiyordu. 3 haftada bir evci izninde eve gider , en güzel ve bana yakıştığını düşündüğüm kıyafetlerimi ütülü ütülü getirirdim yanımda. Ama bu bu durum 2 ay boyunca hiç değişmedi. Turgut en iyi kızları zütürürken, bana o kızların salak kankaları kalıyordu. Turgut'un arkadaşının evini de iyice kerhaneye döndürmüştük , hatta kirasına bile aylık 300 lira atıyorduk.

    Her şey böyle değişik bir şekilde ilerlerken, benim için her şeyin başlangıcını başlatan o olay vuku buldu. Yani Turgut bir hafta hastalanıp, dışarı iznine çıkamayıncaya kadar.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +12
    Ufaktan bir +uplayın beyler. Gece uyku tutmazsa, buralardayım.
    ···
    1. 1.
      +2
      Devam et sardı amk
      ···
  7. 7.
    +11 -2
    Turgut geberse bile çıkardı dışarıya bu işte bir terslik vardı. Doğruca Turgut'un yanına, itü Tuzla Kampüsü'ne gittim. Askeri kimlik kartımı gösterip, arkadaşımı ziyaret edeceğimi söyledim. Telefon geldi ve bizim Turgut pijamayla aşağıya indi. Gerizekalı içeriye alkol sokmuş, arkadaşları da bu sarhoş olunca uyandırmak için bunun kafasından aşağıya bol bol su dökmüşler. Bu kusmuş falan derken çocuklarda kafa güzel bunu öyle ıslak ıslak yatırmışlar , camları da açık bırakıp uyumuşlar. Bizim Turgut zaten ufaktan gripmiş, bir de aralık ayında Tuzla'nın o esen rüzgarıyla bir gece de zatürre olmuş.

    Kanka bırak dışarı çıkmayı buraya kadar zor geldim, 1 2 hafta falan da çıkamam dedi. iyi tamam dedim tam sarılıyodum dur amk dedi. Ne oldu falan derken lan sanada bulaşmasın dedi . Hee tamam derken tam denizci seldıbını verip kaçıcam, aklıma bir binlik geldi. Lan dedim madem çıkmıyorsun bu hafta üniformanı bana versene.. Durdu düşündü, bekle dedi gitti .

    Ulan bekle bekle 30 dakıka oldu . Soğuktan ısınayım diye sigara içiyorum, nefes çektikçe üşüyorum . Tam kapıya doğru yönelip, güvenliğe Turgut derken bizimki elinde üniformayla geldi. Güzelce takım askısını taktı parmağıma kulağıma eğildi Bir şey olursa bir dahakine beni almaya inzibatla gel dedi. Kafasına bir şaplak atıp koşarak uzaklaştım . Hemen bir giyim mağazasına girdim ve bir t-shirt alıp askıyla beraber kabine girdim. Bir tek sıkıntı vardı. Benim ayakkabılarım subay dayımdan aşırdığım dantel beyaz subay ayakkabılarıydı. Kışlık üniformayla yazlık ayakkabıyı giyme avelliğine boyun eğip dışarıya çıktım . T-shirtün parasını verdim ve kendi kıyafetlerimi de aldığım poşetle uzatarak kadına - bunlar kalsın ben akşam gelip alırım dedim. Kadında emredersiniz diyerek gülümsedi.

    Yerden bi 10 cm falan yükselerek, kafamı yan çevirip sağolun diyerek dışarı çıktım. Normalde sakin sakin yürüdüğüm caddeleri, böyle küçük dağları da ben yarattım dıbına koyim nidalarıyla hızlı hızlı dimdik yürüyordum. En sonunda güzel butik bir kafenin önüne geldim. Şöyle göz ucuyla içeriyi bir kestim. Gerçekten de Tuzla'nın sahil kesiminde elit insanlar yaşardı ve içerisi amiyane tabirle şampiyonlar ligi gibiydi. Lüks arabalar, vestiyerdeki kürkler, her şey bir ahenk içerisindeydi.

    Kapıdan girdim ve gözüme kestirdiğim boş masaya doğru geçtim. bir filtre kahveyle cheesecake aldım .Normalde karton bardakta üfleye üfleye içtiğim kahveyi, yumuşak dudak darbeleriyle dövüyor, cheesecakemi ise usta bir zanaatkar edasıyla traş ediyordum. Bu şekilde yavaş yavaş içip yerken, etrafımı çok dik bakışlarla ve kendimden emin bir şekilde dikizliyordum. Bir kadınla sabahtan beri kesişiyordum ama kenarda asılı çantasını görene kadar devam etti bu özgüven.

    Kadın Louis Vuitton marka çantasını yanına aldı ve içinden 2011 model bmw 520 d sportunun anahtarını çıkartarak yanındaki kadına arabadan sigaramı getirir misin dedi. Gördüğüm şeylerden bir tıkta olsa afallayan ben en fazla hakir görülürüm lan diyerek yanlız kalmasını fırsat bildiğim gibi cebimdeki David Off Burgundy\'den bir dalı çıkarttım ve havalı adımlarla kadına doğru yöneldim. Kulak misafiri oldum ama sanırım sigara arıyordunuz . Bana bu onuru bahşedin lütfen dedim(Bu arada sondaki diyaloglarıma kıl olup, ekşici misin amk diyenler de çıkabilir. Normalde bu kadar kasıntı ve yapmacık konuşmam hiçbir kadınla ama hem o an üniformanın verdiği kendini elit hissetme havası hem de kadının kabak gibi elit durması , beni bu diyaloglara itti. ).

    Kadına bir dal sigara verip avel avel kadını izledim. Ee ateş dedi ve direkt normalde 1 tllik çakmak kullanıp kullanmaya kıyamadığım dayımın hediyesi üzerinde USCG yazan zippomu şekillice açıp kadına uzattım. Elini siper yapmaya çalışınca yav en kötü ne olabilir amk diyerek elini tuttum ve daha önce hiç zippo kullanmadınız galiba ya dedim...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Benim son entryme bakın bi
      ···
    2. 2.
      +1
      Ziyaaaaaaa
      ···
      1. 1.
        +1
        Güzel kardeşim, sallamasyon olduğunu düşünüyorsan bir alt başlıkta kuzenini giben bir arkadaşımızın başlığını da inceleyebilirsin.
        ···
  8. 8.
    +12 -2
    Beyler, çok fazla yazım hatası yaptığımın farkındayım . Mazur görün. 3 saat uykuyla kaç gündür niyetlendiğimden dolayı yarım bırakmamak adına yazmaya çalışıyorum. Trende çıkartmışsınız, güzelce uplamışsınız her şey için eyvallah. Bu gecelik burda bitiricem.Bu entry altına hikayeyle ilgili beğenmediğiniz, ya da böyle olsa daha iyi olurdu amk diyeceğiniz bir şey varsa yazabilirsiniz. Yok kolpa yav, ziya bu yav diyen binleri de bir alt başlıktaki kuzen gibici panpalarıma devrediyorum. Yelkeniniz rüzgarlı düğümünüz çift anele kalsın. Hayırlı geceler.
    ···
    1. 1.
      0
      senin ben aminakoyim madem devam etmeyecen yazsana ilk entry nin başına hikaye yarım kalacak diye amk boşuna okuduk
      ···
      1. 1.
        0
        Amina kodum bu gecelik bitti , buraya kadar olan kisimla ilgili yorum yapin dedim . Yarin devam edecek bi aksilik olmazsa
        ···
    2. 2.
      +1
      Lan essek giberim seni yaz amina koyim
      ···
      1. 1.
        0
        kes lan anasını gibtiğimin evladı. hesap mı vericem sana
        ···
      2. 2.
        0
        Ananın kara zütünü giberim senin kahpe karının evladı
        ···
      3. 3.
        0
        Anasini 4-6 nobetinde gibtigimin evladi. gibtigim varoş ananin eteklerine yaslan,uza.
        ···
      4. diğerleri 1
    3. 3.
      0
      Rezerved
      ···
    4. diğerleri 1
  9. 9.
    +4
    Dostlar, bütün entryleri yeniledim ve yazım hatalarının çoğunu giderip ekstra hikaye zenginleştirmeleri yaptım. Gece buradayım, sakın ha bir yere ayrılmayın. asker tabura, alesta vira.
    bosalar fora, apiko dora.
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Entry nick
      ···
    2. 2.
      0
      giberim latinceni yelkenlerini foralarini yazsana reis
      ···
    3. 3.
      0
      La yaz la yaz
      ···
    4. diğerleri 1
  10. 10.
    +9 -2
    Yarım saate başlıyorum. Entryler seri gelecek. Sizce özet şeklinde hızlı hızlı mı yazayım, yoksa boncuk ömer vb. hikayeler gibi uzatarak mı yazayım. Uzun yazarsam bu hikaye haftalar a surer, ozetini ise birkaç saate bitiririm. Uzun diyenler şuku ,uzun kısa diyenler çuqu atsın. Bu oylamaya gore yarim saat içinde başlayacagim.
    ···
  11. 11.
    +6 -1
    Sigaradan bir duman çekip, yüzüme doğru üfledi ve kısık bir sesle Sende biraz ukalasın galiba dedi. Tebessüm ederek bir sigara da kendime çıkartıp, oturabilir miyim? diye sordum. "Oturabilirsin tabii ki levendim '' - Levent, Osmanlı'daki genç, yakışıklı ve yapılı yiğit denizci neferlerine verilen bir sınıf ismidir - , ancak bir şartla. O üniformanın verdiği özgüveni lütfen paltonla birlikte vestiyere bırak .Ufak bir düşündükten sonra, böyle bir kadınla konuşma fırsatı kaç defa gelir diyerek usulca vestiyere doğru yürüdüm. Gabardin paltomu astım ve masaya oturdum. Küçük dağları yaratan ben, vestiyerden döndükten sonra gerçekten de az önceki modumu bayağı bir yitirmiştim .
    Çokta fark ettirmemek için muhabbet açmalıyım diye düşündüm. Az önce sigara almak için arabanıza gönderdiğiniz hanımefendi kimdi dedim.
    Asistanım kendisi de , evet kaç dakkadır neyi arıyor anlamış değilim dedi ve konuyu değiştirmek ister gibi adın ne bakalım senin dedi. Adımı söyledim . Güleç bir ifadeyle , "Ailende de denizci var galiba, pek sık kullanılan bir isim değildir dedi ve sigarasını söndürüp garsonu çağırdı .ikimiz için birer adet jagger ve kuru et tabağı sipariş etti.Parmaklarında bayağı morarmış, biraz içimiz ısınır dedi. Jaggeri ilk içişimdi . Ulan bi rezillik çıkar mı diye düşünürken, sormadan paketimden bir dal daha çıkardı ve zippoyu yavaşça açıp sigarasını yaktı. Bu sefer elini koymamıştı. Kafamda hala jagger soruları dönerken, zippoyu masaya sertçe koydu ve Adımı pek merak etmedin galiba dedi. Yok öyle şey olur mu kem küm derken, adım Lavinya dedi ve elini zarifçe uzattı. , içimden aha bu gol olur diyip, incinirsiniz ama diyerek elini ufakça öptüm. Göründüğün kadar kaba saba değilsin dedi ve neden kışlık üniformayla beyaz iskarpin giydiğimi sordu. Siyah iskarpinlerim yırtıldı, yenisini de daha almadım dedim. Yalan söylersen de incilirim ama .. dedi. Bende bütün hikayeyi uzun uzadıya anlattım -Osmanoğlu yasaları hariç tabii ki.Kahkaha atarak E senin üniformaya da ihtiyacın yok levendim, böyle de belli subay olduğun dedi. Kaçıncı sınıfsın peki derken sonunda Almanya 'dan mı Bağdat 'dan mı geldiği belli olmayan öksürük şurubumuz geldi..
    ···
    1. 1.
      +3
      Bilmediği her takun içince öldü heralde amk yazmıyor muallak.
      ···
    2. 2.
      0
      Rezerved
      ···
    3. 3.
      +2 -1
      Böyle saçma bi hikayeyi devam ettirmek zor ondan yazamıyordur
      ···
      1. 1.
        0
        kes lan anasını gibtiğimin evladı. beğenmiyorsan okuma dıbına koyayım.
        ···
      2. 2.
        0
        Kes lan eşşek yalancı
        ···
      3. diğerleri 0
    4. 4.
      0
      Hay anani gibeyim
      ···
    5. 5.
      0
      huur çocugu
      ···
    6. diğerleri 3
  12. 12.
    +1
    Kusura bakmayın beyler, dün gecemi tak eden birkaç münferit olay yaşandı. Rezlerinizi alın, sabaha kadar burdayım.
    ···
    1. 1.
      0
      Yazmayan?
      ···
    2. 2.
      0
      namus ona har olsun.
      ···
      1. 1.
        0
        Yaz lan
        ···
  13. 13.
    +2 -1
    Jaggerlerimiz masaya geldi. Kuru et tabağının yanındaki çatal bıçağı, Lavinya'nın isteğiyle geri gönderdik.
    - Atıştırmalık alt tarafı, ne gerek var değil mi çatala ?
    -Bencede. Zaten gabardinimi de çıkardın, bütün havam gitti...
    - içten bir kahkaha atarak. Hiçbir şey olmaz, doğal olan her şey güzeldir
    -Neyse, nerede kalmıştık ? Ha evet, kaçıncı sınıfsın levendim
    - 2.ci sınıfım.
    - Daha olgun duruyorsun yaşına göre, kaç yaşındasın ?
    - 20 yaşındayım... Sabahtan beri hep ben anlatıyorum, yoruldum. Biraz da kendinden bahsetsen mi acaba ? Diyerek başımla parmağındaki tektaşı işaret ettim.
    - Evlenmek için çok genç değil misin ya ?
    -Çok gençken evlendim, ama pekte genç sayılmam
    - Nasıl yani ? 30\'dan fazla değilsin. - Gerçektende saçma sapan bir iltifat olarak söylememiştim. 28 yaşındadır diye düşünmüştüm ama yanılma payıda bırakıp 30 demişti-
    - iltifat olarak kabul etmiyorum, gerçeği söyle. Sence kaç gibi duruyorum ?
    -Gerçekten en fazla 30 olduğunu düşünüyorum. Peki sen benim kaç yaşında olduğumu düşündün ? dedim.
    - En az bir 23 'ün var diye düşündüm. Özgüvenli yürüyüşün ve surat hatların uzun yıllardır buralarda olduğunu düşündürdü.
    -Galiba ikimizde yanıldık
    -Evet, yanıldık. 3 ay önce , tam tdıbına 38'ime bastım dedi.
    Salakça bir tepki vermiyeyim, şaşırdığımı anlamasın diye jaggerden büyükçe bir yudum aldım. Direkt midemde sert bir yanma ve bulantıyla. ığğh diye bi ses çıkardım ve suratımı ekşittim.
    - Keşke cevap verseydin, daha az canın yanardı bak diyerek ufak bir kahkaha attı.
    - Mide yanmam geçer belki (ığhk), ama ilk defa bu kadar yanıldım. Diyerek, neden bu kadar genç gözüktüğünü angut gibi sordum.
    - Hala ilk aşık olduğum yaştayım da ondan .
    -Bu kadar mutlu bir evliliğin olduğuna sevindim. Diyerek, bir sigara yaktım. Hemen peşimden oda bir dal sigara yaktı. Ve derince içine çekerek, bizim hikayemizi başlatıcak olan cümleyi söyledi.

    -Aşık olmadığın bir insanla yaşlanamazsın derler , bence bende o yüzden yaşlanmadım .
    ···
    1. 1.
      0
      Olm yazsana uyuyacağım bak.
      ···
  14. 14.
    +5 -2
    -Kaç yıldır evlisiniz ? diye sordum.
    - Ne fark eder ? dedi.
    -Aslında kaç yaşındasın, onu merak ettim. Dedim.
    -14'cü yılımız dolmak üzere. Neden sordun ?
    - Nasıl katlanabildin, 14 koca yıl...
    - içimiz de ısındığını göre artık kalkalım ha, ne dersin ?
    - Burdan kalkıp, daha sakin bir yere geçmek şartıyla, olabilir ?
    - Pardon ? Anlamadım.
    - Bu kadar güzel bir Lavinya'yı hayatımda ilk defa gördüm, ve sonuncusu olmasına da izin vereceğimi sanmıyorum. Bana birazcıkta olsa güvensen yeter, diyerek elimi önce kalbime zütürüp ardından denizci selamı verdim.
    -Sözüm, söz.
    - Benden bu kadar kolay etkileneceğini düşünmemiştim, levendim. Peki sana neden sürekli levendim diyorum biliyor musun ?
    - Herhalde bir levendi andırmamdan dolayıdır.
    - Hayır ,aslında tam olarak öyle değil. Dedi.
    - Benim levendimi andırdığından, sana sabahtan beri levendim diyorum.
    - Cevabı çoktan almıştım. Kocanız kaptan mı yoksa ? Diyerek, ortamı bir tıkta olsa yumuşatmaya çalıştım ama daha duygulu bir şekilde gözlerimin en içine baktı ve dudağı titreyerek :
    - Hayır, beni hep 24 yaşımda bırakan, o teğmendi , dedi.
    ···
    1. 1.
      +2
      Lavinya. ismi ile uyumlu bir hayatı olmuş anlaşılan.
      ···
  15. 15.
    +5 -1
    Ve usulca anlatmaya başladı.
    - Kafanda iskarpini, siyahı beyazı , üniformanı nasıl anladığımı illaki kendi kendine sordun. Ben, bir deniz subayı kızıyım. Gözlerimi, Gölcük'te açtım. Çocukluğumun ilk 10 yılı burada geçti. Babamın, hatrı sayılır güzel bir çevresi vardı burda. Birçok arkadaşım, çok sevdiğim bir okulum her şeyden ötesi o Gölcük'ün o el değmemiş güzelliği... Her şey rüya gibiydi benim için. Ama 10 yaşıma kadar burada kaldık. Ardından, istanbul'a
    (Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ) babamın tayini çıktı . Hop her şey birden bire değişti. Yaşım ufaktı neysek,. buraya da çabucak alıştım. Tam ortaokulu bitireceğim sene, babamın yine tayini çıktı. Hop, döndük gerisin geri Gölcük'e. Şanslıydım, çünkü babamın hatrı sayılır bir çevresi var demiştim, ya . O çevre hala ordaydı. Arkadaşlarım, okulum bile. Doğası zaten, beni tayinimizden korkutmayan tek şeydi. Orta okulu 'da bitirdim ve Lise sona kadarda Gölcükte okudum. Üniversite sınavına gerçekten çok iyi hazırlandım. Ve biraz şansla da olsa Bilkent Üniversitesi, işletme bölümünü kazandım. Her şey mükkemmeldi. O 4 yıl, hayatımda geçirdiğim en güzel 4 yıldı. Ankara'nın pis ayazına, dik sokaklarına rağmen. Eşimle de aslında orada tanıştık. Eşim, o zamanlar da pek umrumda değildi açıkçası. Oldukça asosyaldi ve bir çıkarı olmadan kimsenin yanına yaklaşmazdı. Hep kendini düşünürdü ama zeki biri olduğundan bunu ben dışında kimseye pek çaktırmazdı. Herkes onu sınıfın sessiz, sakin ve en zararsız öğrencisi olduğunu düşünür, pek severlerdi. Onun tam aksine ben, plansız, spontane yaşamayı seven ve neşeli biriydim. Kampüste tanımadığım insan sayısı iki elin parmağını zar zor geçer. Velhasıl kelam, Ben üniversitedeyken, babamın son tayini Çanakkale'ye çıkmıştı. Babam, ailemizi bir araya topladı . Lavinya, Deniz ve Ege. Son 3 yılım. Artık bırakmamam için pek bir sebebim kalmadı. Kurmaylık zaten yok. Şu üç sene para biriktirip, oyakla beraber güzel bir ev alırız ve kendimizi ait ufak bir aile işletmesi kurarız. Bugüne bugün, bilkent mezunu kızımız var , sırtımızda yere gelmez ! Tam bu zamanlarda, bir şey oldu. 3 blok ötemize, yeni biri taşındı.
    ···
    1. 1.
      0
      Yıkılmadım ayaktayım
      ···
    2. 2.
      0
      Kurmay olmaması kötüymüş. Keşke Kurmaylık eğitimini alsaymış la
      ···
    3. 3.
      0
      yarın devam edeceğim beyler, ilginize alakanıza çok teşekkür ederim.
      ···
    4. 4.
      0
      anasını gibeyim yaz artık
      ···
    5. 5.
      +2
      Yazsana lan eşşek herif
      ···
    6. diğerleri 3
  16. 16.
    +1 -1
    Beyler aranızda işi gücü olmayıp, sürekli pc başında olan var mı ? , Aradığımda ulaşabileyim, bir de seri yazı yazabilsin wordde yeter.
    ···
    1. 1.
      0
      AM GÖT MEME YAZ gibERiM SENi
      ···
  17. 17.
    +1 -1
    Devam etmem için, yardınıza ihtiyacım var. Özelden ulaşın.
    ···
    1. 1.
      0
      Dostum hadi Ufakta olsa bişeyler yaz ya
      ···
    2. 2.
      0
      Senin yazacagın uydurma hikayenin amk
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        Oğlum sıkıntın ne lan . Harbi bak , anan bi deniz subayiyla falan mi terk etti sizi.
        ···
    3. 3.
      +2
      Orosbunun dogurdugu ananin aminda yüzeyim
      ···
      1. 1.
        0
        Anasini gibtigimin oglu, senin ananin aminda ben yuzeyim.d
        ···
      2. 2.
        0
        Devam etcen mi panpa
        ···
      3. diğerleri 0
    4. diğerleri 1