/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +104 -3
    *
    Ne yapacağımı bilmiyordum beyler.
    Emrah'da olsa 1 sn düşünmeden çıkarır verirdi hatta durumu anlatsam gider bi yerden bulur buluşturur hiç bişey olmazsa çalar yine hallederdi.
    Bunu bildiğim için Emrah'a hiç ilişmedim.
    Cemil ustaya söylemeyi düşündüm bi ara ama gelen müşteriyi, bize verdiği parayı ben biliyordum amk.
    Zaten adam ihtiyacı olmamasına rağmen beni fazladan çalıştırıyordu.
    Onu da sıkıntıya sokmak istemediğimden gibe gibe çaresizce gittiğim durağa.
    Rüstem abi ben yaklaşırken ağzında sigara çardağın altına oturmuş çay içiyordu.
    Telefondaki kadar sinirli görünmüyor ama keyfinin yerinde olmadığı sigarayı hızlı hızlı çekişinden belli oluyordu.
    Yanına yaklaştığımda çardakta oturan diğer taksicilerin yanında rahat konuşamayacağımız için bana eliyle bekle orda diyerek yarım sigarasını atıp çıktı dışarı.
    Bi elini omzuma koyup
    -Bak Ömer bilirsin severim seni, mahallemizin çocuğusun, bi yanlışını görmedik, ama baban çok büyük yanlış yaptı. dedi
    Adam haklıydı amk,
    Babam bize de çok yanlışlar yapmıştı, ablamın nikahına bile gelmemiş kızı en mutlu gününde boynu bükük bırakmıştı.
    Biz alışmıştık da duraktakiler kolay kolay sineye çeker miydi amk herkes ekmeğinin peşindeydi.
    -Getirdin mi parayı. diye ekmedi.
    Bi müddet sessiz kaldıktan sonra o an aklıma bi fikir geldi.
    ···
  2. 27.
    +107
    *
    Saat akşam 9'a geliyordu beyler.
    Cemil usta yukardaki sotesine çıktı.
    Biz de aşağıdan "hayırlı akşamlar" usta diyerek çıktık dükkandan.
    Tam şöför koltuğuna oturacaktım ki Emrah anahtarı istedi.
    itiraz etmeden verdim, sağ ön koltuğa bindim.
    Önce bizim eve doğru gittik, Şirintepe'ye sonra stada doğru sürdü arabayı Emrah.
    Arabayı sürerken bana trafik kurallarını anlatıyor, bak burdan geçerken şuraya bak, bak bu işaret bu demek oluyor, bak bu yolda 70'i geçme, bu kavşağa sağa girme derken neredeyse tüm izmit'i dolandık. Saat 12'ye geliyordu.Ben tamam anladık amk demesem belki sabaha kadar gezecektik öyle.
    Önce bir benzinliğe çekip şimdinin parasıyla 100 liralık benzin aldı depo neredeyse dolmuştu.
    Ben "olum ben alırım amk" desem de giblemedi beni.
    Sonra tekrar şirintepeye doğru gittik, kendini eve bırakıp arabadan inerken "sen bana lazımsın, dikkatli ol giberim belanı" dedi sadece. mesajı almıştım.
    Mahallenin aşağısındaki durağa gittiğimde saat 12:30 a geliyordu.
    Rüstem Abi beni ayak üstü diğer şöförlerle tanıştırdı.
    Hepsi kendi halinde adamlardı.
    Aralarında babamı seven de vardı sevmeyen de.
    Ama Allah'tan babam buraları komple terkederken bi tek Rüstem abiye takmıştı.
    Çabucak girdim aralarına, kabul gördüm.
    ···
    1. 1.
      +2
      helal olsum
      ···
  3. 28.
    +106
    *
    eylül'ün boynundan çok yüreği yanmıştı bu hareketime
    -ömer yalvarırım dinle, sakin ol, her şeyi anlatıcam. dedi eylül
    -ben sana o şansı 1 defa verdim eylül, o da 5 yılımıza mal oldu. bırak da kalan ömür benim olsun. bırak da kalan ömrüme Güneş doğsun. dedim
    -tamam git, kolyeyi ver de öyle git hadi. dedi eylül
    -sen buna layik değilsin. dedim
    -ömer ver onu. dedi hıçkıra hıçkıra ağlayarak.
    o an ben ağlamıyordum, tıpkı ablam öldüğündeki gibi güçlü durmak zorundaydım.
    bu sefer güneş ve merye'ye verdiğim sözleri tutabilmek için güçlü durmalıydım.
    içimden bi şeyler kopuyordu ama tutuyordum kendimi,
    ağlamıyordum.
    eylül ikimizin yerine de yapıyordu fazlasıyla zaten bunu.
    -ömer boncuğu ver. dedi eylül yüksek sesle.
    vermedim
    -ömer, boncuk. dedi eylül avazı çıktığı kadar.
    vermedim
    -ömer boncuğu ver, yalvarırım. dedi
    vermedim
    -boncuk, ömer ver şu boncuğu. dedi
    vermedim
    -boncuk, ömer, ömer, boncuk, boncuk, ömer. diye feryat etti eylül.
    onu ilk defa bu denli şiddetli ağlarken görmüştüm.
    bu kolyenin onun için bu kadar anlamlı olduğunu bilmiyordum.
    ama o kolyeyi vermedim.
    içimdeki çoğu şeyi o mahallede bırakarak,
    arabaya bindim ve içim parçalanarak bastım gaza.
    "ömer boncuğu ver, boncuk, ömerrr" diye bağıran eylül'ü son gördüğüm yer dikiz aynası oldu.
    o yıllar boyu sevinçle işten gelmesini beklediğim o sokağın köşesinde,
    işte orda öldürdüm ömer'i ben.
    orda bıraktım tüm sevdalarımı,
    orda bıraktım ben bütün dostluklarımı,
    orda bıraktım ben bütün anılarımı.
    içime akıttım göz yaşlarımı,
    o gün 2 güzel yüreğin sorumluluğunu aldım ben,
    o 2 güzel yürek güvendiler bana.
    ben onların, onlar benim can yoldaşım olacaktı bundan sonra.
    eylül'ün de dediği gibi belki de hayırlısı olan üzülmemizdi.
    üzülmüştük,
    çok üzülmüştük hem de.
    benim arabanın torpidosundan aldığım defteri koltuğun üzerine koymuştum.
    güneş'in de merve'nin de henüz nereye gittiğimize dair en ufak bi fikri yoktu.
    çevre yoluna çıkmıştık ki.
    -ömer amca. dedi merve.
    -efendim. dedim yüreğim el verdiğince neşeli olmaya çalışarak.
    -senin adın boncuk ömer mi? dedi...
    -hayır, onu da nerden çıkarttın. dedim
    -peki neden o kız senin arkandan "boncuk ömer" diye bağırdı o zaman. dedi...
    cevap veremedim.
    ve o günden sonra boncuk Ömer'dim artık.
    deftere son bir kaç satır daha ekleyerek onu bir zaman sonra eylül'e vermek için sakladım.

    ve o gün boncuk Ömer gitti, hikayesi de bitti beyler...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4
      Video geliyor beyler hazır olun
      ···
    2. 2.
      +6
      ebeni gibim yaAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAaaaa
      ···
    3. 3.
      +4
      vay avradını gibeyim :(
      ···
    4. 4.
      +4
      Abi naptın sen ya
      ···
    5. 5.
      +6
      hikayesi bitti ne demek amk gelişme ver çabuk hadi
      ···
    6. 6.
      +3
      Yapma abi bee mutlu musun simdi
      ···
    7. 7.
      +2
      Ağladım ağlıyorum vallahi ağlıyorum bin şu mübarek ayda bize yaptığın şey doğru mu muallak yaraları olan insanlarız bize böyle gelme bin bırakma bizi ipne
      ···
    8. 8.
      +2
      Biraz merveyi de anlat moral olsun
      ···
    9. 9.
      +3
      Benim de bu cihandan gidişim bir güzelden ötürü ah ustam ah
      ···
    10. 10.
      +1
      Boş koy be Ömer
      ···
    11. diğerleri 8
  4. 29.
    +103 -2
    *
    Selim ara sıra arkadaşlarını içmeye çağırıyor, babam haftada 1-2 defa duş almaya üzerini değiştirmeye eve geliyordu.
    Lise bittikten sonra biz Emrah ile yine haftasonları dönüşümlü çalışmaya başlamıştık.
    Cumartesi benim tatil günümdü ve evde hiç bir şey yapmadan uzanıyordum, uzun uzun düşünüyor boş boş tavana bakıyordum.
    Babamın arabasını uzun süre göremedim beyler.
    Borç harç yapıp sattı herhalde diye düşünüyordum ki bir gün ev telefonu çaldı.
    Duraktan Rüstem Abi arıyordu.
    -Alo. dedim
    -Ömer sen misin. dedi selam sabah vermeden
    -Rüstem Abi hayırdır. dedim sesinden tanıyarak.
    -Ne hayırı amk pekekent babanı arıyorum kaç aydır, nerde, biliyor musun? diye sordu.
    Her ne kadar sevmesem de insanın yüzüne yüzüne babasına sövülmesi de çok ağrına gidiyordu insanın be beyler.
    -Abi ayıp oluyor ama o nasıl laf. dedim
    -Ayıbın kralını baban yaptı aslanım, benden 12 bin lira (şimdinin parasıyla) borç aldı, arabasını da rehin diye durakta bıraktı, ses etmedik arabası burda gelir dedik ama kim bilir hangi deliğe girdi muallak. 12 bin lira bul getir al bu arabayı zütür burdan amk. yoksa yemin ediyoum yakıcam. dedi
    Sesim içime kaçmıştı, ne diyeceğimi bilememiştim.
    -Peki abi. diyebildim.
    ···
    1. 1.
      +3 -6
      işte şimdi sıçtın asfdasfasgfas
      ···
      1. 1.
        +6
        aynen şimdi iş karıştı
        ···
  5. 30.
    +90 -14
    boncuk Ömer'in hikayesi bitti beyler.
    siz eşlik eden güzel yüreklere tek tek teşekkür ederim..
    bana, Eylül'e ettiğiniz küfürler hiç koymadı,
    belki hak ettim de..
    ben hepinize teşekkür ederim,
    bu hikaye amacına ulaştı,
    benim bir umudum var artık.
    ve bu sözlükteki ve başlıktaki son entry'm
    bundan sonra atacağım tek ve son entry'yi ömer gelirse girer buraları bayram yerine çeviririm.

    son bir defa.
    iyi geceler binler,
    nolur sataşmayın kimseye...
    ···
    1. 1.
      +3
      Video sözün var.
      ···
    2. 2.
      +1
      Video gizli diyo açılmıyo tam yapta git bari
      ···
    3. 3.
      +1
      iyi geceler.
      ···
    4. 4.
      +1
      Laaaaan, ölüyorum
      ···
    5. 5.
      +10 -1
      güzel hikaye güzel son kız olduğunu anladılar gibmeden kaç bencede
      ···
    6. 6.
      +1
      lütfen dur, video açılmıyor
      ···
    7. 7.
      +14
      abla neden yazdığını anladım. çünkü giderken bir umut bırakmıştı ardında.
      "benim gibi bakabilirsen dünyaya, benim gibi görebilirsen kendini o zaman gelirim bi gün belki" demişti.
      ···
      1. 1.
        +9
        iite bu amk
        ···
    8. 8.
      +1
      video açılmıyor
      ···
    9. 9.
      +4
      Abla bitirdin bizi ben bu adamı bulacam ulan bulacam yazdığın hersey doğru ise kurum ve kişiler bulcam söz lan Boncuk ömer sözü.
      ···
    10. 10.
      +6
      ulan eylüüüül, birazdan özel hastaneye gidicem, masrafları postalıyacam sana sen ödeyeceksin. dua et ki kalpten gitmiyim
      ···
    11. 11.
      +1
      vay anasını avradını gibeyim vay dıbına koyim
      ···
    12. 12.
      +2
      yengeee sırf bugunu bekledım ılk boncuk omer entrım olsun dıye en son abımızı ugurlayalım dıye ama beyın amcıklaması yasıyorum suan ınanamıyorum hala nasıl anlaatın onca seyı 1. agızdan bıldıgın halde peki nasıl kıydın bon omere neyse yenge sana boncuk omerin hayatını anlatan sarkıyla ılk ve sonr entyrımı gırıyorum ıyı geceelr

      muslum gurses - nilüfer

      https://www.youtube.com/watch?v=lLk2yFWGIjU
      ···
    13. 13.
      +2
      video nerde amk
      ···
    14. 14.
      +6
      ya aklıma bi şey takıldı. bi ara biri cemil oto'ya gitmiş falan diyodun başlarda. e cemil oto devredildiyse nasıl gidecek? Cevap olarak sanayiye gitmiş diyebilirsin ama o zaman da cemil otoyu görmeyip giderdi. Benim aklıma takılan ilk şey bu
      ···
    15. 15.
      +1
      iyi geceler abla
      ···
    16. 16.
      +2
      O deilde agzimiza etmeyeydin iyiydi. Ilk defa hikayenin sonunda agladim la. :(
      ···
    17. 17.
      +1
      Video nerede
      ···
    18. 18.
      0
      Gitme amk devam et buradan illaki görecek
      ···
    19. 19.
      +1
      boncuk ömeri aydınlatıyorum buyrun ifşaladım
      ···
    20. 20.
      0
      instagramda ki şarkı söyleyen adam attıgın fotografta uçağa binen adam rakı içen adam kim benim kafam yandı amk başından beri okuyordum
      ···
    21. 21.
      +1
      Boncuk abi Eylül abla beynim yandı ablam abim acıklama yapın ya kafayı yıycem harbıden
      ···
    22. 22.
      +2
      kendimi kandırılmış hissediyorum kırgınım ilk başından beri okuyan biri olarak
      ···
    23. 23.
      0
      abi açıklayın ne olduğunu beynim yandı
      ···
    24. diğerleri 21
  6. 31.
    +100 -1
    *
    kapı açıldı.
    selamlaştıktan sonra içeri davet etti güler ve girdim içeri.
    uzun etmeyecektim.
    bu veda denen olay çok illet bi şeydi, uzatmak istemiyordum hiç.
    direk girdim mevzuya.
    güler çok şaşırsa da beni en çok anlayışla karşılayan o oldu.
    gidecek olmama çok üzülse de "gitme" demedi.
    onun da vardı belki bi yarası, belki o da kaçmıştı bi zaman bazı şeylerden,
    belki fransadan gelmesinin sebebi de buydu,
    belki kendisininkilere benzetti yaşadıklarını.
    sarıldık, vedalaştık.
    her şey için teşekkür ettim güler'e.
    o da bana teşekkür etti.
    kiraları da artık düzene sokmuştuk,
    trink diye her ayın başı alzaymır neconun hesabına düşüyordu paralar.
    adam etmiştik binayı.
    alzaymır necatinin yanına gitmek üzere çıktım evden.
    açık bıraktığım kapıdan girdim içeri.
    dalgın dalgın bakıyordu necati amca.
    yanına oturdum.
    kolumdaki saati gördü necati amca.
    kendisinin vermiş olduğu longines saati sordu bana.
    kendinin verdiğini bile unutmuştu, kimin verdiğini sordu.
    -çok değerli bi adam, babam diyebileceğim bir adam verdi. dedim
    -şanslı adammış. dedi
    -neden. dedim
    -ben de oğluma vermek isterdim böyle bi saat ama kısmet olmadı, vermedi allah bana bir erkek evlat. dedi
    gözlerim dolmuştu lan binler.
    ayrılık acısına, eylül'ün yarasına değil bu sefer,
    bu sefer necati amcanın beni evlat yerine koyması doldurmuştu gözlerimi.
    -kısmet, sıkma canını necati amca. dedim zorla da olsa.
    -sen de ilerde oğluna verirsin her halde. dedi necati amca.
    -öyle mi olsun isterdin. dedim
    -beni ne yapıcan oğlum, bu işin raconu budur, bu saatler babadan oğla geçer. dedi
    -tam anlamıyla olmasa da yapıcam bunu. dedim
    sımsıkı sarılmak istesem de yapamadım.
    çünkü onu kandırmam gerekiyordu.
    bi süre sessiz kaldıktan sonra.
    -necati amca. dedim
    -efendim. dedi
    -gidiyorum ben. dedim
    -nereye. dedi öfkeyle.
    -askere. dedim
    neredeyse zıpladı yerinden necati amca.
    çocuk gibi sevinmişti.
    gözleri doldurmuştu mutluluktan.
    -aslanım benim, gel sana sarılayım. dedi
    bana en güzel veda eden necati amca olmuştu.
    sarılarak uğurladı beni, sevinç gözyaşlarıyla.
    ben de ağladım ona sarılırken,
    benimkilerin sebebi biraz daha farklıydı ondan ama olsun.
    ona yalan söylemek asla istemezdim ama nasıl olsa unutacağı için mecburen söyledim bu yalanı.
    ···
    1. 1.
      +1
      First şuku
      ···
      1. 1.
        +4
        Bana 31 denk geldi amk.
        ···
    2. 2.
      +2
      3.şuku
      ···
    3. 3.
      +2
      Üzüldüm amk
      ···
    4. 4.
      +2
      belki ilk şuku değil ama bu entrylere şuku vermek mutlu ediyor la.
      ···
    5. 5.
      +3
      ağlıyorum mutlumusun
      ···
    6. 6.
      +1
      bu entrye paket değil karton yakılır be aga tekeli yakasım geldi
      ···
    7. diğerleri 4
  7. 32.
    +95 -5
    *
    -Aslında 1 dk ya, yardımcı olmak istiyor musun cidden. dedi
    dıbını yolunu gibeyim, istemez olur muyum hiç demek istesem de içimdeki beyefendiye engel olamadım.
    -Tabi ki de. dedim en kibar ses tonumla.
    -Hadi o zaman delikanlı başla bakalım, bunlar 2. kata taşınacak, 5 dakikan var. dedi
    Allah belamı versin, çüküm içine kaçsın ki 1 sn bile düşünmedim beyler.
    Gözüme en hafif olduğunu düşündüğüm 57 ekran tüplü televizyonu kestirdim.
    Şöyle bi ufaktan yokladıktan sonra tam "yallah" diyerek kaldıracaktım ki.
    -Dur be sersem napıyorsun. dedi gülerek.
    O "sersem" lafı bana o kadar iyi gelmişti ki anlayamazsınız binler.
    Ben televizyonu kucaklamış ama henüz yerden kaldırmamış domalık pozisyonda beklerken kıza baktım "ne gülüyon lan aşkım" dercesine.
    Bozulduğumu anlamıştı ve hemen ciddileşti.
    -Ya tamam bırak bırak. dedi.
    Bırakır mıyım amk hiç, canım aşkım ilk defa benden bi şey istemişti.
    Televizyona ölümüne sarılmıştım.
    -Birazdan gelicek biri zaten, anlaştım bi çocukla uğraşma boşuna. dedi
    Hatun besbelli ayak üstü benle taşak geçmişti.
    Bozulmuştum ama üzülmemiştim lan beyler.
    Garip bi şekilde hoşuma bile gitmişti.
    Ve o sersem lafını hiç unutmayacaktım.
    Daha fazla uzatmayıp televizyonu bırakıp doğruldum.
    -Neyse gelsin de en azından ona yardım edeyim, tek başına taşıyamaz çünkü. dedim
    -Herkes sen mi.dedi
    Bu sefer gülmemişti beyler.
    ikinci gol de gelmişti, hatun beni oracığa acımadan gömüyordu.
    ···
    1. 1.
      +107
      ben olsam sktir kezban der basar giderdim amk, sırf güzel oldukları için gçtleri kalkıyor amk
      ···
    2. 2.
      +71
      Amk karısına bak. Herif insanlık yapmaya çalışıyor, laf çakıyor. Keşke durun ben size yardım edeyim yine de deyip, o tüplü televizyonu kaldırdığın gibi ağzının ortasına vursaydın panpa
      ···
    3. 3.
      +38
      domalıkta güldüm
      ···
    4. 4.
      +7
      ben olsam 57 ekran tüplü televizyonu kafasına atardım amk
      ···
    5. diğerleri 2
  8. 33.
    +98 -2
    *
    -üzerimizde emeğin çok, ne dersen yaparız ömer. dedi benden yaşça büyük olan eniştem.
    onun bu lafına utanmıştım ama sonuçta gelecekleri için uzatmadım.
    -sevim abladan başka kimsenin haberi olmasın. dedim
    -eyvallah ömer. dedi
    ona güvenerek çıktım dükyandan.
    biraz sonra eylül aradı.
    -canım naptın. dedi
    -hallediyorum işte yavaş yavaş. dedim
    -fotoğrafçıyı hallettin mi. dedi
    -hallettim. dedim
    eylül'e ilk defa bu kadar rahat yalan söylüyordum.
    o mutluluktan güldükçe ben yalandan gülmeye çalışıyordum.
    renk vermedim yine.
    -hadi beni al da salona bakmaya gidelim artık, meraktan çatlıcam, ayrıca elbisemi de alamadım daha. dedi
    -tamam. diyerek döndüm eve.
    eylül'ü aldım ve çarşıya gittik.
    nişanın yapılacağı salona gittik.
    süsler falan yarım yamalaktı.
    eylül'ün suratı asıldı.
    -çocuklar para aldıkça çalışıyorlar abi, biz başta böyle anlaşmamıştık, paranın yarısı nişandan önce diye konuşmuştuk, ama bi ödeme göremedik. dedi
    -haklısın. diyerek en yakın bankamatiğe giderek 2 bin lira para çektim.
    geri dönüp verdim o hiç yapılmayacağını bildiğim nişan için o parayı.
    çocuklar harıl harıl çalışmaya başladı. bizim şarkımız olan çelik-dilberim sıkı sıkı tembihlendi salonun orkestrasına
    eylül mutlu olmuştu. bu onun benleyken son mutluluklarıydı.
    bunu bildiğim için ona bakarak mutlu olmaya çalıştım ben de.
    sonra çıktık salondan.
    elbisesini aldık eylül'ün.
    kırmızı ve üzerine çok yakışan bir elbiseydi.
    orda denedi elbiseyi.
    melekler gibi olmuştu.
    gözlerim dolmuştu lan beyler, onu öyle görünce dayanamadım.
    farketmesin diye dışarı çıktım.
    içimdeki boşluğun tarifi yoktu.
    -sen de baksana takımına. dedi
    -ben yarın alıcam. dedim
    -peki. dedi ve döndük eve.
    eylül'ü eve bırakıp o istemese de "işlerim var" diyerek çıktım evden.
    ilk başta konuştuğumuz gibi şehir dışından yoktu hiç kimse.
    hepsi düğüne davet edilecekti.
    burda izmit'te yapılacak olan nişana çok az kişi davetliydi ve sadece istanbul izmit tayfası gelecekti.
    şehir dışından kimsenin gelmeyecek olması nişanı iptal etmemin vermiş olduğu vicdan azabını azaltıyordu.
    öyle böyle derken akşamı ettik beyler.
    güler ve necati amcaya gidecektim.
    necati amca'yı aradım ve huzurevinden aldım.
    ilk defa kendi isteğimle evine zütürdüm onu.
    5. kata çıkarttım, beni beklemesini söyleyip aşağıya güler'in yanına indim.
    çünkü ikisine de ayrı konuşacaktım,
    aynı anda veda etmek olmazdı.
    indim 4. kat'a. çaldım güler'in kapısını.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Yakaladım.Hem ilk şuku hem ilk yorum
      ···
    2. 2.
      +1
      ilk ve son ilk şukum beyler
      ···
    3. 3.
      +2
      ah gunes yenge ah boncugu bile bile nasil evet dedin nikahta
      ···
    4. 4.
      0
      Bu hazırlık ayaklari yakismamis. Konuşsan seni ikna eder belki ama sende bu yurek varken bana bahane gibi geldi
      ···
    5. 5.
      +4
      Gitti 2 bin lira amk
      ···
    6. 6.
      +1
      bunlar yaşanırken ki yıl neydi?
      ···
    7. diğerleri 4
  9. 34.
    +98 -1
    *
    -memnun oldum. dedim kadının elini sıkıp.
    kısa bi süre sessizlik oldu.
    bu sessizlik kadını da beni de germişti.
    -biz gidelim o zaman. dedi güneş kızının elinden tutmaya çalışıp.
    -anne o da bizle gelsin. dedi kız parmağıyla beni gösterip.
    annesi utanmış, ne diyeceğini bilememişti kızına ters ters bakarken.
    sonra merve'ye doğru eğilip
    -ben sizle gelemem ama bence siz benle gelebilirsiniz, çünkü ben taksiciyim küçük hanım. dedim
    -anne ömer amcanın taksisiyle gidelim. dedi kız bu sefer.
    -bizim evimiz uzak kızım, taksiyle gidilecek mesafede değil, servise bineceğiz birazdan. dedi kadın hem kızına hem de bana cevap vererek.
    -nereye gideceksiniz. dedim
    -beyoğlu. dedi kadın.
    -müsadeniz varsa sizi ben bırakmak isterim. dedim
    -ama.. demişti ki kadın
    -parasını dert etmeyin, çalışmıyorum zaten, merve hanımın gönlü olsun. dedim
    bunu o an neden dedim bilmiyorum beyler.
    neden onlarla gitmek istedim,
    kadından çok mu etkilendim,
    küçük kızı çok mu sevdim,
    eylül'den intikam mı almak istedim,
    yoksa onları bahanem yapıp daha mı kolay gitmek istedim..
    gerçekten bilmiyorum.
    kadın kızının "anne lütfen" bakışları arasında bindi arabaya.
    ben de arabanın etrafından dolanıp bindim şoför koltuğuna.
    tam gaza basacaktım ki "aklını gibeyim ömer, sen buraya niye geldin" dedim kendi kendime.
    derken telefon çaldı,
    mert arıyordu.
    -efendim abi. dedim
    -ömer nerdesin. dedi
    -iç hatlar çıkışındayım abi, taksileri geçince havaş'ın arkasında. dedim
    -tamam, geliyorum. dedi
    -tamam abi bekliyorum. dedim
    -müşteriniz varsa inebiliriz biz, bizim için sıkıntıya girmeyin. dedi güneş
    gerçekten de çok nazik bir kadındı.
    -yok da dalmışım ben, bi arkadaşım da gelse bizle, sizin için sorun olur mu? dedim
    -biz hiç rahatsız etmeyelim. diyerek arabadan inmeye çalıştı kadın.
    belki de rahatsız olmuştu durumdan.
    -o da, ben de hiç rahatsız olmayız efendim. dedim ve abartmadan ısrar etttim.
    kadın zoraki olsa da inmedi arabadan.
    biraz sonra mert geldi.
    valizini bagaja koymak için arabadan indim.
    arabanın içindeki kadını gören mert
    -hayırdır, kesmedi mi tek müşteri. dedi gülerek.
    -abi anlatırım sonra. dedim
    -hep sonra zaten, daha bi şey anlattığını görmedik. dedi
    -akşam mevzunun kralını anlatıcam sana. dedim yalan mecburen yalan söyleyerek.
    -harbi mi be. diye sevindi mert.
    -harbi abi harbi. dedim
    -iyi o zaman. dedi
    -abi. dedim
    -efendim. dedi
    -çok acil mi izmit'e dönmemiz, bu kadını ve kızını beyoğlu'na bırakmam lazım. dedim
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7 -1
      Vuhu ilk şuku !! Son gecenin ilk şukusu benden
      ···
    2. 2.
      +4
      4. şuku
      ···
    3. 3.
      +1
      Ulan bende 2.
      ···
    4. 4.
      +4
      28.ŞUKU AKILLI OLUN LAN
      ···
      1. 1.
        +3
        Adamsın amk. Herkes tutturamaz 28i
        ···
    5. 5.
      +3
      31 inci Şuku bir şey mi dediniz ?
      ···
    6. diğerleri 3
  10. 35.
    +96 -1
    *
    ama tepki vermedi merve.
    yol yormuştu onu, çok derin uyuyordu.
    "bırak" der gibi bi hareket yaptım yerimden kalkarken güneş'e.
    merve'nin yanına gittim.
    ağır ağır kucakladım onu ve kaldırdım.
    kaldırır kaldırmaz irkilerek uyandı ve "baba" dedi merve bana.
    güneş de ben de şok olmuştuk.
    merve uykuya daldı tekrar.
    ya beni babası sanmış, ya da belki de rüyasında babasını görmüştü, bilmiyorum.
    ama bi kötü oldum,
    güneş'in gözleri doldu.
    o "baba" kelimesi çok garip duygular uyandırdı o an bende.
    ben merve'yi çok sevmiştim,
    merve de beni çok sevmiştim.
    ben güneş'i de çok sevmiştim,
    belki de onun aradığı eş bendim,
    ve onla evlenirsem kaçmak için de bir bahanem olurdu hem,
    eylül'ün canını yakmak asla değildi niyetim ama evlenirsem artık geri dönemeyeceğim için o an gerçekten evlenmek istedim.
    güneş'in hayatında olmak istedim,
    hayatıma güneş'in girmesini istedim.
    güneş de bana karşı kapılarını açtığı için artık daha rahat konuşuyorduk.
    merve'yi yatağına yatırdık.
    odanın dışına çıktık tekrar.
    kapıdaydık.
    göz göze geldik.
    ama ikizimizin de gözleri aşkla bakmak için çok yaşlıydı artık.
    yaşanmışlıklarla baktık birbirimize.
    ben eylül'ü aradım onun gözlerinde,
    belki o da bir zamanlar çok sevdiği adamı, kızının babasını aradı gözlerimde.
    ama ikimiz de bulamadık,
    belki de bu yüzden seçmiştik ya zaten birbirimizi.
    duran zaman her şeyi itiraf etti aslında birbirimize.
    benim için bundan sonrası çok daha kolaydı.
    eylül'e edemeğim evlenme teklifini o an orda güneş'e edecektim.
    hiç düşünmedim lan sonrasını beyler.
    "daha önce düşündük de ne oldu" dedim o an içimden.
    eylül'ün emre illetinden kurtulamaması ve hala gözlerimin içine baka baka yalan söylemesi getirmişti beni bu hala.
    içimde uzun süre sönmeyecek bir yangın vardı.
    ama hayatıma kaldığım yerden devam etmek için,
    eylül'ün gözlerine bir daha kanmamak için bunu yapmam lazımdı,
    bilmiyorum şu an bunları okurken beni tam anlamıyla anlayan kaç kişi var ama çekip gitmem lazımdı.
    ve güneş beni kaçırabilecek olan belki de tek insandı
    -güneş. dedim gözlerinin içine bakarak.
    -ömer. dedi
    -çok garip di mi. dedim
    -garip olan nedir. dedi
    -birazdan sana evlenme teklifi edecek olmam. dedim
    -daha garibi de var. dedi
    -nedir. dedim
    -birazdan o teklifi kabul edecek olmam. dedi
    ···
    1. 1.
      +13
      Yine ilk jübileyi benle yapacan boncuk
      ···
      1. 1.
        +10
        Yok ebesinin örekesi
        ···
      2. 2.
        +3
        Hacı hedefim hat-trick
        ···
    2. 2.
      +4
      VAY AMK
      ···
    3. 3.
      +6
      Tüyler diken amk
      ···
    4. 4.
      +3
      vay amk
      ···
    5. 5.
      +13
      höh yaa.. ve final ağlaması kavundan gelir..
      ···
    6. 6.
      +4
      ben demedimmi amk ben demedimmi olmadı dıbına koyum olmadı la ben hala eylulu unutamadım amk ( yanlıs anlamayın binler )
      ···
    7. 7.
      +5
      Vay amk vay amk be.
      ···
    8. 8.
      +9 -1
      EYLULLE KONUSMADAN SON Bi KEZ HESAP SORMADAN NEREYE BONCUK ABi
      ···
      1. 1.
        +4
        sorulacak hesap kalmadı ki be kardeşim.
        ···
      2. 2.
        +2
        ama panpa o eylul yengenın cantasında gordugu resım bence kopya yanı emredede vardı o resımde aslında bıraz sorsaydı boncuk abi düzelebilirdi hersey
        ···
      3. 3.
        +2
        eh be abi insanın içinde kalmaz mi acaba başka bi şey yüzünden mi buluştu diye
        ···
      4. 4.
        +1
        Ya kız seneler boyunca emreyi hayal ederek ömeri kullanmış olaya böyle bakın ne kadar iğrenç ve midesizce ömer sadece sevgisini vermişken bunu vicdanına nasıl yedirdi lan hayat böyle işte be
        ···
      5. diğerleri 2
    9. 9.
      +3 -1
      eylülle keşke konuşsaydın onunla devam etseydin diyenlerin anasını gibiyim
      ···
    10. 10.
      +2
      Panpa içimde bir el daha mi bekleyeyimde okeyle mi biteyim yoksa riske atmiyim direk bitiyim ikilemi var su anda
      ···
    11. 11.
      +1
      Hasgibtir be rıfat abi diyesim geldi şuan
      ···
    12. 12.
      +1
      of anam babam of oha diye anırdım evin içinde
      ···
    13. 13.
      +1
      olmadı abi olmazdı biz seni hep eylülle evlenirken hayal ettik olmadı abi
      ···
    14. diğerleri 11
  11. 36.
    +95 -1
    geldim binler. son defa başlıyorum
    ···
    1. 1.
      +11
      Deme öyşe be abi :(
      ···
    2. 2.
      +16
      sana ilk ve son bedduam inş hergün yazmak zorunda kalırsın hadi eyvAllah (:
      ···
    3. 3.
      +1
      abi son defa deme be :(
      ···
    4. 4.
      +1
      HOŞGELDN DAŞŞAKLI ABi
      ···
    5. 5.
      0
      Deme öyle deme öyle denmez gitmeyecen bi yere kalacaksın burda bizimle.
      ···
    6. 6.
      +3
      Uçan sabri gibi allah dedim peder yan yan baktı amk
      ···
    7. 7.
      +1
      Hoşgeldin abi
      ···
    8. 8.
      +1
      bunu dedin ya tuylerim diken diken oldu amk icim cız etti
      ···
    9. 9.
      0
      Hoşgeldin bin sefalar getirdin
      ···
    10. 10.
      +3 -1
      Fenerin transferlerini izleyen Galatasaraylı gibiyim üzüntülü

      Not:Galatasaraylıyım amk
      ···
    11. diğerleri 8
  12. 37.
    +92 -4
    ***
    önce izmit'e döndüm, o defteri yazıldığı yerde okumak için.
    ömer gittikten sonra emrah hilmi abi'nin yalı çapkınını yaktığı için binemedim ona bir daha hiç.
    sahildeki bankımıza gittim, orda okudum defteri.
    işi gücü bıraktım. aralıksız 1 günde okudum ömer'in bu deftere yazdıklarını.
    utandım, sevindim, mutlu oldum, ağladım, güldüm.
    son satırları okumaya başladım.
    ömer'in bizi bu sahilde emre ile birlikte gördüğünü okudum,
    içim parçalandı,
    ömer'in gizlice odama girip emre'nin verdiği çantayı karıştırdığını, içindekilere baktığını gördüm,
    içim parçalandı.
    ömer'in ısrarla o resmi kendisinden geri alıp emre'ye geri verdiğimi düşündüğünü okudum,
    içim parçalandı.
    ömer'in sırf bi inat uğruna, benden uzaklaşmak uğruna belki hiç mutlu olamayacağı bir kadınla evleneceğini okudum, içim parçalandı.
    yeni bir hayat kurulana, bu defter benim elime geçene kadar ömer'in beyoğlunda bir durakta çalışacağını yazdığı satırları okuduğum an koştum beyoğluna.
    defterde tarif edilen yerdeki tüm durakları gezdim tek tek.
    sonunda buldum ömer'in çalıştığı durağı.
    ama "ömer gitti abla" dediler.
    ne de kolay söylediler.
    bu satırları okudukça "aptal ömer" dedim hep içimden.
    olayın aslını hiç bir zaman bilemeden gitti ömer.
    ben o resmi ömerden hiç almadım, prensesin günlüğünde daha çok safken vermiş olduğum bir söz vardı emre'ye ama boncuk ömer sözü değildi ki bu tutulmadan ölünmesin, saf ve aptal bir kızın verdiği bir sözdü kendince. o resmi ben hiç almadım. satırları okudukça o resmi alabilecek tek bir kişi olduğunu anladım. ömerin göremediği şeyi gördüm. ceyda'nın numarasını buldum ve aradım onu. fotoğrafı tarif edip "sen mi aldın ceyda, aldıysan söyle, çok önemli" dedim, utana sıkıla da olsa onu ömer'in çocukluk resmi sanarak kendisinin aldığını itiraf etti. ben emre'nin verdiği çanta'ya sadece göz ucuyla baktım. artık benim için hiç bir anlamı olmayan resimler ve eşyalarla doluydu. ben artık ömer'e aşıktım. o akşam sen taksiye çıktığın gün ben aysel'in yanına gittim bu çantayla, olanları anlattım ona, sonra yaktık bu anlamsız anıları, içindeki resimlere bile bakmadan yaktık. sana söylemeyecek olsam aysel'in yanına gider miydim hiç, ona anlatır mıydım. sadece emre'nin adının bile huzurumuzu bozmasını istemedim, nişanımız olduktan sonra anlatacaktım her şeyi. o yüzden sen bana son gün "o resim o çantada mıydı" dediğinde sana yalan söylememek için "bilmiyorum" dedim, çünkü allah belamı versin ki bilmiyordum, sen ise bu resmin dünya üzerinde sadece tek kopya olamayabileceğini düşünemeyecek kadar salaksın ömer. aptalsın. hem de kocaman bir aptal. ama çok da kızamıyorum. eğer belki de yalansız gelseydim sana, sen de bu kadar kolay gitmezdin belki ve şimdi dönmen için yazıyorum bunların hepsini.
    sensiz çok zor her şey be ömer'im.
    senin yaşadığını bilerek sana dokunamamak, sevmesen de bir başka kadının koynunda uyuduğunu bilmek, çok zor ömer'im.
    ben tam 3 aydır her gece sadece sen oldum be ömerim.
    senin davrandığın gibi davrandım insanlara.
    sen gibi okudum buraya yazılan her şeyi.
    jargona uymak için senin asla kullanmadın "bin" kelimesini kullandım onlara,
    kızma bana ömerim.
    kırmadım ben hiç kimseyi.
    beni yani aslında seni seven herkesi sevdim ben.
    konuşma yapalım dediler, skype açalım dediler,
    ona da buldum bi yol.
    evde internet radyosu yapan, sesi senden biraz daha ince olsa da ilk dinlediğimde sen zannederek yüreğimi çarptıran sesi duydum,
    berkin'i duydum, onu buldum.
    onu da alet ettim bu yalana,
    tam 3 gün boyunca anlattım ona tüm bu yaşananları.
    o da her gece senin sesin oldu be ömer,
    biz tıpkı sen gibi kırmadık yani hiç kimseyi.
    ben anlattım bizi ömer.
    anladılar onlar beni, anladılar boncuk ömer'i.
    sadece bi defa yanlış anladılar beni.
    prensesin günlüğünde, benim günlüğümde yazan "ömer ablasına ağladığımı zannederken ben çocukluk resmimize bakarak bize ağlıyordum emrem" lafımı anlamadılar.
    o zaman ablan daha ölmemişti ki be ömerim.
    orda ben ablanın hastalığından bahsetmiştim.
    çok kızdılar bana.
    ama belki de kızmaları gerekiyordur diye düzeltmedim hiç.
    ben her gece sen oldum ömer.
    sendeki beni tasvir edebilmek için yazdım bütün bunları,
    senin beni nasıl gördüğünü,
    senin beni nasıl sevdiğini,
    senin insanlara nasıl baktığını görebiliyorum artık.
    yemin ederim.
    aldığım en büyük hayat dersi sensin,
    ne olur dön de şükür sebebim ol yeniden.
    ne olur gel de bayram sabahı olsun her sabah ayazım.
    ne olur duy beni ömer.
    bak bana,
    ben artık senim.
    sen gibi bakmıyor belki gözlerim,
    ama sanki tıpkı sen gibiyim...

    benim tek umudum sensin boncuk Ömer...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +53 -1
      The fuck. Evet abla ana bacı bırakmadık sende.Ne düşünüyorsunuz bu durum hakkında ?
      ···
    2. 2.
      +3
      and he saidddddddddd i love you baby like a miner loves goooooooooooooold
      ···
    3. 3.
      0
      gitmem şansın yokmuş doğru...
      ···
    4. 4.
      0
      Bitirdi bu part beni
      ···
    5. 5.
      +2
      LAN ÇILDIRDIM AQQQ
      ···
    6. 6.
      +14
      Hassssssgibtir be rıfat abi. Uçakta muratti sigarasının üzerine boncuk ömer'den sevgilerle yazan kimdi lan ? izmit'te viyadüğün üzerindeki restoranda çekilen fotoğrafta güneş gözlüğü var, erkek gözlüğü o. açıkla bunları çabuk. açıkla lan.
      ···
    7. 7.
      0
      LAAAAAAAAAN BU DOĞRUYSA VAR YA YANSIN DÜNYALARIN ALAYI, BULUN BONCUĞU
      ···
    8. 8.
      +10
      beyler eylul yengının yazma amacını anladım hayata ömer abinin gözunden bakarak yazmıs omer abının sozu vardı ya "benim gibi bakabilirsen dünyaya, benim gibi görebilirsen kendini o zaman gelirim bi gün belki" bu soz ıcın yazdı sanırım abla ınsallah kavsursunuz yemın edıyorum aglıycam
      ···
      1. 1.
        +3
        hagibtir amk adam çözdü olayı da bunu göstermemiz lazım boncuk reyize
        ···
    9. 9.
      +4
      Karı gibi, kız gibi ağlıyorum :'((((((((
      ···
    10. 10.
      0
      davetiyeden anlamıştım aq zaten de, ulan osurugun50noktası gel buraya biz buna niye birlikte kafa yormadık
      ···
      1. 1.
        +4
        Bro 2 sigarayi aynı anda içiyorum şu an. Şoku atlatayım, sen pm at, face whatsapp falan bir şekilde çözeriz olayı biz. Ömeri bulmamız lazım laaan!!!
        ···
    11. 11.
      +5
      omerin cocuklugunu nerden biliyon
      ···
    12. 12.
      0
      vay dıbına koyum. biliyodum böyle bişey olacağını.
      ···
    13. 13.
      +1
      Anasını gibeyim böyle işin
      ···
    14. 14.
      +9
      inception izlediğimde böyle olmamıştım dıbına koyarım böyle hayatın
      ···
    15. 15.
      +1 -1
      Bu durumda ortaya attığım ikili marlboro red ve ahmet kaya yakamozdur
      ···
    16. 16.
      +2
      Hikâye çelişkilerle dolu
      ···
    17. 17.
      0
      Vay amk
      ···
    18. diğerleri 15
  13. 38.
    +93 -2
    *
    Aradan 1 yıl kadar geçmişti.
    Verdiğim parayı hiç hesaplamadan her sabah duraktan ayrılırken hasılatı Rüstem abiye veriyordum.
    Bir zaman sonra durakta öyle boş boş oturup çay içerken Rüstem abi geldi durağa.
    -Hayırdır abi bu saatte. dedim.
    -Uyku tutmadı. dedi
    ve konuşmama fırsat vermeden devam ettim
    -Ömer babanın borcunu faiziyle ödedin eyw. Bundan sonra çalışmak zorunda değilsin. istersen al arabayı git istersen de çalışmaya devam et. benim için farketmez. dedi
    Hem işe alıştığım hem de burdan gelecek paranın da tadına bakmak istediğim için çalışmaya devam etmek istediğimi söyledim.
    Durağın çalışma mantığını, buranın nasıl döndüğünü, para meselelerini konustuktan sonra anlastık.
    Gün geçtikçe taksi işlerim açılıyor, bazı müşteriler özellikle beni istetiyor, durakta da "senin ki arıyor" diye makara konusu oluyordum.
    1 ay kadar sonra elime bugünün parasıyla 2 bin liraya yakın para geçmişti.
    Hesap kitap yapıp Cemil ustanın yanından ayrılmayı düşündüm.
    Bunu yaparken iki sebebim vardı aslında, para bunların arasında asla olmamıştı.
    1. si ve en önemlisi 2. elemana ihtiyaç olmayacak kadar az iş oluyordu dükkanda, Cemil usta'nın sırf züt gibi kalmayayım diye beni çalıştırmaya devam ettiğine adım kadar emindim. Böylelikle onun da yükünü azaltmış olacaktım.
    2. sebep ise artık gerçekten çok yoruluyordum 08:00-20:00 arası dükkanda çalıyor sonra direk eve gidip yatıyor 3 saatlik uykuyla gece taksiye çıkıyor sabah 7,5 yine dükkana geliyordum. fırsat bulursam bazen gece 4-5 gibi arabada uyuyordum.
    Ertesi gün dükkana gidip ilk işim bu mevzuyu Cemil ustaya anlatmak oldu. 1. maddenin lafını bile etmeden 2. maddeden vurdum Cemil ustayı. Durdu düşündü bir süre, sonra bana baktı, "tamam ama arada gel yine özletme kendini" dedi. hayatımda ilk defa o gün Cemil Usta'nın gözlerinin dolduğunu gördüm. Sarıldık, vedalaştık. Emrah can yoldaşım olduğu için o daha rahattı hatta sevinmişe bile benziyordu çok yorulduğumu bildiği için, hem nasıl olsa her gün görüşeceğimizi biliyordu.
    ···
  14. 39.
    +94 -1
    *
    "Kız harbiden pişşşttt" diye bağırıyordum mal gibi.
    Ağzım, yüzüm kaymıştı "pişşt"lemekten.
    Yaptığım binlik elimde patlamamıştı.
    "Pişştt ulannn pişt" diye seslenmiştim ki gülerek
    -ne var be ne var. dedi anında cama çıkıp.
    Belli ki cama yakın bekliyordu ama göstermiyordu kendini.
    O gülümseme camdan kafasını uzatır uzatmaz kayboldu binler.
    -Eşyalar nerde. dedi
    -Bilmiyorum ki müşteri geldi yakın mesafe, onu zütürdüm geldim 5 dk, geldim baktım yoktu, ben de eleman geldi taşıdı sandım, onu soracaktım. dedim
    -Kabahat bende, ne diye güvendiysem sana. dedi
    O lafa üzülmüştüm ama yaptığım binlik gereği üzerime alınmamam gerekiyordu.
    Öyle de yapmıştım.
    Muhtemelen aşağıya gelmek için evden çıkacak,
    çıkar çıkmaz da eşyaları kapısının önünde görecekti.
    Aradan 2 dk geçmemişti ki yüzünde utangaç bir gülümsemeyle binanın kapısını açtı.
    Ben de gülüyordum bıyık altından.
    -Kusura bakma 2 eşyaya sahip çıkamadım. dedim
    -Çok komik. dedi
    -Eşyaların çalınmış, komik olan nedir. dedim
    -Ne hikmetse eşyaları çalan benim kapıya bırakmış. dedi
    -Bizim buranın hırsızları biraz maldır kusura bakma. dedim
    -Teşekkür ederim. dedi
    -Ne için. dedim
    -Hırsızlık yaptığın için. dedi
    Güldüm.
    Tam arkamı dönüp gidecektim ki
    -Peki yine hırsızlık işim olursa ne diye sesleneyim ona. dedi
    -"Hişt" de o bakar dedim ve o bin gülümsememle durağa doğru yürüdüm beyler.
    ···
    1. 1.
      +39
      mına koydu onun hepinizin sonu böyle olacakkkkkk
      ···
    2. 2.
      +26
      kaç yıldır sözlükteyim böyle lafı valla görmedim amk
      ···
    3. 3.
      0
      zuahahah rezzzzz
      ···
    4. diğerleri 1
  15. 40.
    +92 -3
    beyler okurken açık yakalamaya çalışarak okumayın rica ediyorum. açık ve net söylüyorum kafası çok çalışan biri değilim, bunları kurgulamaya kalksam daha 2. partdan elime yüzüme bulaştırırım, kendimi biliyorum. inanmayan varsa direk inanmayarak kafasında bi boncuk ömer oluştursun sevdiği kızın yerine eylül'ü koysun, ne biliyim bişey yapsın da öyle okusun, harbiden şevkim kırılıyor.
    ···
    1. 1.
      +43 -1
      yaz bro sen yaz hoşuna gitmeyen okumasın amın oğulları
      ···
  16. 41.
    +94 -1
    *
    böyle bir andan sonra normalde belki de öpüşmek gerekirdi,
    ama bizimkisi aşk evliliği olmayacaktı,
    ikimiz de şartlarımızı koyacaktık masaya,
    sadece yoldaş olacaktık birbirimize.
    ben onları halil denen deyyüsden koruyacaktım,
    o pekekent bir daha bu insanların kılına bile dokunayamayacaktı,
    güneş'se benim nikahlı eşim olacak,
    merve bana baba diyecek,
    ve bundan sonra kendime engel olamayıp o kaybolacağımdan emin olduğum gözlere dönemeyecektim artık.
    hayatımda ettiğim ilk ve son evlenme teklifi de böyle garip olmuştu işte beyler.
    ömerdim ben,
    ne bekliyordunuz ki zaten.
    o gün bir anlaşma daha yaptık güneş'le.
    ikimiz de isteyinceye kadar cinsellik olmayacaktı aramızda.
    o buna hazır değildi.
    ona yönelik böyle bir arzum da olmamıştı zaten hiç.
    kolaylıkla kabul ettim.
    birbirimizin numaralarını aldık.
    durumu ertesi gün merve'ye anlatacak, onun da onayını alır almaz pazartesi atacaktık imzaları.
    hala aklım almıyordu.
    bir hırs uğruna 2 gün sonra eylül'le nişanlanacakken 3 gün sonra bir başkasıyla,
    hayatımda sadece 2 kere gördüğüm ve adını henüz öğrendiğim bir insanla evlenecektim.
    "hayırlısı bu belki de ömer" dedim içimden.
    canım yanıyordu beyler.
    o gece ağlayarak çıktım o evden.
    geçen zamana, yıkılan hayallere ağladım.
    "dıbına koyayım senin hayat" diye diye ağladım.
    avukat mert'i bi defa çaldırdım.
    uymuş olduğu için açmadı telefonu.
    tek başıma dönmüştüm izmit'e,
    yalanım ortaya çıkmasın diye dönemedim eve.
    evdekiler benim gececi olduğumu biliyorlardı çünkü.
    sabah 8'e kadar takıldım durakta.
    eylül bulmasın diye bi kaç zamandır torpidoda tuttuğum defteri çıkarttım.
    yine yazdım her şeyi.
    belki güneş'ten haberinin olmasını istemezdim eylül'ün,
    o kadar canını acıtmak değildi niyetim ama her şeyi yazdığım gibi bunu da yazdım o deftere.
    her şey vardı giderken olmasa da bir zaman sonra eylül'e vereceğim defterde.
    sabah 8 olmuş, gelmiştim eve.
    girdim eve.
    eve geldiğimde annem geleceğimi bildiği için erkenden kalmış kahvaltı hazırlıyor,
    eylül ise cumartesi olduğu için hala uyuyordu.
    usulca eylül'ün odasına girdim.
    verdiğim acımasız karardan emin olabilmek için o resme bir daha bakmak istedim.
    ama bulamadım o küçük çantayı.
    kaldırmıştı eylül.
    uyurken ona baktım bir süre.
    seyrettim onu.
    her şeye rağmen melekler gibi uyuyordu.
    onun gerçek yüzünü görmeme rağmen bir türlü bu olanları yakıştıramadığım için ona hala eskisi gibi aşk dolu bakıyordum.
    gitme sebebim de bu değil miydi zaten.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7
      Ve hat-trick
      ···
    2. 2.
      +12
      Aşıksın be adam aşıksın neden bırakıyorsun
      ···
    3. 3.
      +3
      Abi nasıl bırakıp gidiyosun be
      ···
    4. 4.
      +8
      Gitme sebebi aşk.. Çok koyar be..
      ···
    5. 5.
      +2
      ve burada hönkürerek ağlamak serbest
      ···
    6. 6.
      +1 -1
      boşkoy abi
      ···
    7. diğerleri 4
  17. 42.
    +93 -2
    ***
    bakakaldım uzun süre arkalarından.
    o sokağın köşesini döndüler.
    ben orda bakakaldım sevdiğim adama ve hiç tanımadığı yeni ailesine uzaktan.
    oracığa yığıldım kaldım.
    hiç bi şey hissedemiyordum.
    acı mı?
    acı değildi bu,
    koskoca bi boşluktu içimdeki.
    içimi kavuran bir boşluk, bir hiçlik hissi.
    artık o yoktu.
    ömerim yoktu,
    o her baktığında onun karısı olacağımı hatırlatan boncuk yoktu,
    nişanlanacağımız gün kaybettim ben sevdiğim adamı.
    daha önce yalanlarımla kaybettim,
    ama sonra buldum onu tekrar,
    ama yıllar sonra tekrar kaybettim onu bu sefer sebebini bile bilmeden.
    "ama umudun vardı senin ömer" diyerek içimden koştum umut'un evine.
    çaldım kapıyı.
    yumruklayarak çaldım,
    ağlayarak çaldım,
    açmadı sevim abla kapıyı.
    onlar, çoktan gitmişler.
    komşulardan duydum çok sonra, geceden çıkıp gitmişlerdi.
    hayatım boyunca kendimi ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordum.
    ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemedim.
    ağlamak mı?
    ağlamak kolay olandı.
    içimde yangın vardı.
    o çok sevdiğim adam,
    gitmişti beyler.
    23 Eylül 2012. hayatımın en kara günü olarak geçti hayat sayfama.
    ne yapacağımı bilemeden koştum aysel'e.
    kapıyı çaldım.
    pazar günü olduğu için uyuyordu aysel.
    kapıyı açtı uykulu uykulu.
    önce beni sonra da benim farketmediğim o zarfı gördü aysel.
    beni içeri aldı anne gibi sarılarak.
    -ne oldu eylül. dedi
    -ömer.. ömer gitti aysel.. dedim hıçkırıklarım arasında.
    -ne demek gitti, nereye gitti. dedi aysel.
    -bilmiyorum aysel, gitti işte.. dedim
    aysel biraz sonra üzerinde ömer'in el yazısıyla "aysel'e" yazan elindeki zarfı açtı.
    okumaya başladı.
    gözleri dolu dolu oldu aysel'in,
    sayfanın sonuna geldiğinde ağlıyordu.
    apar topar içeri zütürdü zarfı aysel.
    -ne yazıyor. dedim
    -veda etmiş bana, ama neden gittiği yazmıyor. dedi
    doğru söylediğine güvenerek zarfı okumak istemedim,
    belli ki aysel'e özel şeyler yazılıydı o zarfta, o kağıtta yazılanları hiç bir zaman bilmedim.
    ben merak ettiğim cevabı almıştım zaten.
    nişana gelen her kes geri gönderildi.
    herkes şok olmuştu ömer'in bu şekilde gidişine.
    ···
    1. 1.
      +5
      Yoook aminaa
      ···
    2. 2.
      +5
      Prensesin günlüğü was here
      ···
    3. 3.
      +4
      vaaaay, PiRENSESiN DEFTERi,

      lan zaten defterin fotoğrafını paylaştığından dolayı şüphelenmiştim eylül'le tekrar iletişime geçtiğine ama nasıl neden iletişime geçtin ?

      kuma mı aldın eylül'ü ?
      ···
    4. 4.
      0
      kesin, kesin, kesin daha bitmedi. ne dersiniz acaba hikaye yeni mi başlıyo?
      ···
    5. 5.
      +9
      Beyler diye hitap etti panpalar ben e eylül yengeyle evliler şu an ve eylül yenge yazıyor bunları
      ···
    6. 6.
      0
      vay vay vay kahraman bakış açısından da çıkıyor yazarımızı kessss
      ···
    7. 7.
      +1
      ya dıbına koyim 1dk. sen bunları nası aldın şimdi. abi hikaye bitti hala karmaşa var. giberim böyle işi abi.
      ···
    8. 8.
      +1
      gitmişti beyler ne amk
      ···
    9. 9.
      0
      aga şu an sinirlendim ayrılsaydınız bitseydi aq niye bu kadar karmaşaya sokuyon beni abi
      ···
    10. 10.
      +1 -1
      ömer abi gibecem yapacan işi ya dıbına soğarım ya hayvan gibi şeyapıyonuz yemin ediyorum size olmayan 2 gram beynim vardı onuda gibtin attın şurada 2 dakikada
      ···
    11. 11.
      +1
      sigara molası beyler, ayraç olsun. https://www.youtube.com/watch?v=m151LbOjWrc
      ···
    12. diğerleri 9
  18. 43.
    +92 -2
    *
    fırfır Aysel'i almaya giderken hep bizim kızı düşündüm.
    acayip tutulmuştum amk.
    onu düşünürken yüzümde aptal bir gülümseme oluyordu.
    fırfırın evine gelince kornaya bastım.
    saat akşam 5 civarıydı beyler.
    yarım saat bekletti amk karısı yine.
    şıkır şıkır giyinmişti her zamanki gibi Aysel.
    ön koltuğa oturdu.
    belli ki akşam eğlencesine gidiyordu.
    "hoşgeldiniz, nasılsınız" falan tarzı mesafeli konuştuğum için daha önce beni bi kaç defa çok sağlam fırçalamıştı.
    Ben de o yüzden "hoşgeldin" dedim.
    -selam canım, naber napıyosun. dedi
    -iyidir işte aynı, bildiğin gibi. dedim.
    -taksiciliği de çok iyi bilirim ya.dedi
    yaptığı mal espriye ayıp olmasın diye güldüm.
    Belli ki bugün milletin Ömerle taşak geçme günüydü. Neyse diyip takılmadım.
    -nereye. diye sordum.
    telefonunu çıkartıp mesajlar kısmındaki adresi okudu.
    içine hiç girmemiştim ama Fethiye caddesinin ara sokaklarından birinde alkollü bir restoranttı.
    fırfır Aysel yol boyunca bi şeyler anlattı ama hiçbirini dinlemedim beyler.
    Hepsine boş boş kafa sallıyor.
    Bizim kızı düşünüyordum.
    Aysel'in dürtmesiyle kendime geldim.
    Belli ki bi soru sormuş ben de boş boş kafa sallamıştım.
    -hey sana diyorum şaşkın. dedi
    -haa. dedim afallayarak.
    -ayol aşık mısın nesin bi soru sorduk. dedi
    -yok ya dalmışım işte, yorgunum. diye geçiştirdim.
    -ee ne diyorsun o zaman geliyor musun. dedi
    -nereye. dedim
    -yok yok sende bi haller var. dedi biraz sinirlenerek ve tekrar etti.
    -bizim şirketten birinin diyorum veda yemeği var diyorum, tek gidersem çok sıkılırım diyorum, hani bana eşlik etmez misin ki diyorum. dedi
    bunları derken vitesin üstündeki elimi tutmaya çalışmasa küçük bi ihtimalle belki kıramaz evet derdim ama tırsmıştım beyler.
    Mekan alkollü, niyet kötüydü.
    Bir an kendimi yorganı göğsüne kadar çekmiş yatakta tek başına yatarken hayal ettim.
    fırfır Aysel'in kötü amellerine alet olmak üzereydim.
    ···
  19. 44.
    +94
    ***
    aysel'le bi biz kıldık geride.
    birimiz ömer'e sevdalı, birimiz ömer'in sevdalısı.
    sahip çıktık birbirimize.
    sonra bir gün hiç beklemediğim bir gün ömer çıkıp geldi ben sahildeki bankımızda otururken.
    önce hayal sandım, sonra dokundum yüzüne, inandım.
    gülüverdi be beyler.
    yüzüme gülüverdi ömer.
    geride bıraktığı 3 yılın acısıyla gülüverdi.
    özlediğim için mi bilmiyorum ama öyle güzelleşmişti ki,
    o an henüz adını bile bilmediğim bir başkasının ömer'e iyi bakmış olma ihtimalini bile kabullenemedim.
    sarıldım doya doya. niye gittiğini sormadım bile. kaldığım yerden devam ettim, eskisi gibi hitap ettim ona yokluğunu hiç umursamadan, aşkım dedim..
    gelmişti ya önemli bile değildi artık.
    04.04.2015 cumartesi hayatımın hem en güzel günü hem de en umutlu günü olarak tarihe geçecekti.
    aldı beni ömer sahilden.
    istanbul'a doğru sürdük arabayı.
    nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu.
    hiç bir şeyi sorgulamayacak kadar mutluydum o an.
    yol boyunca şarkı söyletti ömer o gece bana, kırmadım, içimden gele gele söyledim, bunun bir veda olduğunu bilemeden söyledim.
    video'ya çekmemi istedi bizi,
    çektim de,
    meğer bana son bir hatıra bırakmak istemiş, onu da bilemedim.
    sigaraya başlamıştı. çocuğum içiyormuş gibi içim yandı.
    süre süre taksime kadar geldik o gece.
    akm'nin ordaydık ki ömer durdu.
    torpidoyu açıp bir defter uzattı bana.
    -hayır ömer. dedim korkuyla.
    elim ayağım titremişti.
    -al eylül. dedi
    -ömer alamam, alırsan gidersin ömer, ben bunu tekrar yaşayamam ömer, seni bulmuşken kaybedemem ömer. diyerek ağlamaya başladım
    -sadece son sayfayı oku. dedi ömer defteri bana uzatırken.
    -o kadar güçlü değilim ömer. dedim
    -ben güçlüyüm. dedi ve okumaya başladı kendi sesiyle.
    -ben sana geldiğimde o saf çocuktum eylül, senin ellerinde büyüdüm, sende gördüm ben her şeyi, bir kadına ilk defa sende dokundum, bir kadını ilk defa sende bu kadar sevdim ben, sende güldüm, sende ağladım ben, güvendim sana ben. ama sen hiç bir zaman ben gibi bakamadın insanlara, ben gibi göremedin, ben gibi sevemedin onları. benin sana baktığım gibi bakmadın hiç bir zaman, neler düşündüğümü bilmedin eylül, bilemedin. ama nerden bilecektin ki ben hep senin için o gitse de geri dönecek saf çocuktum neticede. ben şimdi gidiyorum eylül. ha niye mi geldim. sana vermiş olduğum bir söz vardı onu tutmaya geldim, bu fotoğraf albümü ve bu defteri sana vermek için geldim. gidicem, yine gidicem. bana değer ve güven veren insanların yanına gidicem geri. geri gelir miyim bir daha? bilmem belki gelirim eylül. sen dünyayı ve insanları benim gibi gördüğün zaman, sen seni nasıl gördüğümü bildiğin zaman, sen seni nasıl sevdiğimi anladığın zaman gelirim belki bir gün.. diyerek son sayfayı kapattı ömer
    defteri ve fotoğraf albümünü aldım elime.
    ömer'in yönlendirmesiyle hiç bi şey diyemeden indim arabadan.
    bu gidişi ilki kadar koymamıştı bana.
    çünkü giderken bir umut bırakmıştı ardında.
    "benim gibi bakabilirsen dünyaya, benim gibi görebilirsen kendini o zaman gelirim bi gün belki" demişti.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4
      troll face gibi sırıtıyom ulan nası bi duygu karmaşası bu

      edit: jeton yeni düştü la tüm hikayeyi eylül yazmış, tüm hikayeyi
      ···
      1. 1.
        +24 -1
        eylül yazsa skayp olamazdı panpa
        ···
      2. 2.
        +1
        panpa ben yeniyim skype mıkayp bilmem. oraları kaçırdım birazcık :(
        ···
      3. 3.
        +1
        ben de yeniyim panpa ses kaydı koymuşlar hikâyenin ortalarina
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +1
      https://m.youtube.com/watch?v=WivR2OcY7hk

      Alın dinleyin, şuana kadar aglamadiysaniz ağlayacaksınız.
      ···
    3. 3.
      +1
      buga girdik amk bunların hepsini yazan eylül müydü ? noluyor amk
      ···
      1. 1.
        0
        panpa kusura bakma editledim de seninkini çalmış gibi olduk :(
        ···
    4. 4.
      +1
      lan videoda belli oldu bitiyo ya bitiyo
      ···
    5. 5.
      0
      Boncuğun hesabına mı sızdı acaba eylül hanım ?
      ···
    6. 6.
      0
      sigaraya nasıl başladın? önceden sormuştum tekrar soruyorum ??
      ···
    7. 7.
      +1
      https://www.youtube.com/watch?v=dFh71_ftxLE dinleyin muallakler. abi sen de görünce dinle. bu karının sesi kadar sevdim bu hikayeyi.
      ···
    8. 8.
      0
      Ya başından beri yazan eylülse gelmiş geçmiş en fena ters köşe amk öyle değilse de öyle yap lan gülek az
      ···
    9. 9.
      0
      O kadar seyi eylul mu yazmis vay amk
      ···
    10. 10.
      +2
      ya adam skype mı ne yaptı ? eylül yazdıya eğer, konuşan kimdi skype'da ?

      ha bir de, 04.04.2015'te bankta gördüm diyor. hikayeye 07.04.2015'te başlanmış, hemen yazalım mı dediler naptılar ?

      beynim süngere döndü ya resmen, çoh garıştı.
      ···
      1. 1.
        0
        valla yeni ilerliyorum ne oldu sonlar da bilmem ama skyp ta ki emrahtır eğer eylül yazmışsa.. kanımca pampa
        ···
    11. 11.
      +3
      Aylardır bunları yazan Eylül lan! Eylüle bıraktığı hatıra videosu gelecek en sonda! Videoyu çeken Eylül, her şeyi defterden okuyup yazan Eylül! Prensesin günlüğü de Eylülde. Allah'ım beynim tak çorbasına döndü ;'( ağlıyom panpalar, eşlik edin bana!
      ···
      1. 1.
        0
        ben de böyle düşünüyodum da skype oldu olm.
        ···
      2. 2.
        0
        Valla bro, ben hala kıllanıyom bu işten. Ömer diye, ali konuştuysa skype'dan? Her ihtimal kafamda sevişiyor şu an. Mesela şunu düşün, videoyu eylül çekti. Sonra defteri alıp arabadan indi. Ömere nasıl gitti o video. Buluşup bluetooth ile mi attı? Hafiza kartini mi verdi? Karti verdiyse eylüle kalan hatıra 9mere geçmişti. Bir de şu var. Eylulu biraktiktan sonra omerin agzindan hikaye yok, sadece eylulun agzindan yaziliyor. Cunku o andan sonra eylulun yanina gelene kadar omerden haberi yok. Sadece eylulun anlatimi var günlükte ki.
        ···
      3. diğerleri 0
    12. 12.
      +1
      Omer abi 04.04 benim dogum günüm ve sevdigim kizada 04.04.2015te acilmistim sizin baristiginiz tarih bizimse cikmaya basladigimiz tarih cok mutlu oldum.:D
      ···
    13. 13.
      +1
      Davetiyenin fotoğrafını da çeken eylüldu, ömer nasıl gelsin düğüne
      Of ulan off
      ···
    14. 14.
      +1
      yok yok bi dk, skype ali veya emreyse???
      ···
      1. 1.
        +1
        ya emreyi gibim hala görüşüyosa o kadar olandan sonra ayıp dıbına koyim ya bi de utanmadan skype'a mı koyacak bence kötü kenan
        ···
    15. 15.
      +2
      Ulan skype ı ali mi yaptı yoksa
      ···
    16. 16.
      +4
      Seni okuduktan sonra ömer seyfettinnin amina koyayim diyorum panpa
      ···
    17. 17.
      +1 -6
      arkadaşlar yazarımız yani ömer (boncuk omer nickli olan) zütünden bir hikaye uydurmuş, bu son 3 partı okuyana kadar kendi yazmış son 3 parttan sonrasınıda hani güya eylül inciye üye olup boncuk omer nickini alıp bişeyler yazıyor ve o yazdıklarıda son partlarda ömer in verdiği defterden. yani bize sunmak istediği budur hikayenin fake olmasından çok böyle saçma sapan bitmesine üzüldüm. tekrarlıyorum boncukcuğumuz güya eylüle verdiği fotoğraflı albümlü günlükten yazdığını sonra son partlardada boncuk omer nickli kişinin eylül olduğunu sanmamızı istiyor. boncuk ömer başından beri ilk sayfalardaki kişi rahat olun eylül falan yok burda.
      ···
    18. diğerleri 15
  20. 45.
    +91 -2
    *
    -canımı iste yine veririm. dedi
    -yok, daha basit bi şey. dedim soğuk soğuk
    ve kolumdaki longines saati çıkartıp eylül'e verdim.
    -bu saati doğacak olan oğluna takarsın di mi? dedim
    -oğlumuza demek istedin her hande. dedi eylül sinirle.
    -her neyse, takarsın di mi. dedim
    -ben niye takıyorum, kendin takarsın. dedi
    -bu saat çok değerli bi saat, düşürmekten, kırmaktan korkuyorum, benim yerime o zamana kadar sen koru o zaman olmaz mı? dedim.
    zorla da olsa saati aldı eylül ve çantasına koydu
    -evlilikten korkuyorsan şimdiden söyle ömer, düğün günü masada bırakma beni. dedi şaka yapıp gülerek.
    o belki gerçekten eğlenerek bense içim yana yana güldüm.
    "o kadar bile uzun sürmeyecek, yarın ben yokum be eylül" dedim içimden.
    -bu akşam bi garipsin ömer. dedi eylül.
    -heyecan bastı. dedim
    -beni de, inşallah çok güzel bi gün olur. diyerek sarıldı bana.
    -inşallah. diyerek bir yalan daha söyledim ona.
    ve kalktık ordan.
    o banka, bir daha uzun süre göremeyeceğim o banka uzun uzun baktım.
    içim kan ağlaya ağlaya baktım ve sonra döndük arabaya.
    sürdük eve.
    eve geldiğimizde çoktan uyuyordu annem.
    eylül zaten yakın zamanda karım olacağının vermiş olduğu rahatlıkla o gece biraz yaramazlık yapmak istedi.
    belki bunu yapmak için en uygun olmayan gece o geceydi ama kırmadım onu.
    o dudakları, o teni ve o kokuyu ben de çok özleyeceğim için,
    ve ona bundan sonra asla dokunayamacağım için ben de istedim belki, bilmiyorum.
    ses yapmadan usulca girdik eylül'ün odasına.
    o benim, ben de onun üzerini çıkarttım.
    yine de çok fazla ileri gitmemek için iç çamaşırlarımız vardı üzerlerimizde.
    yatağa girdik.
    önce uzun uzun sarıldık birbirimize.
    öptüm eylül'ü.
    yüzünü, burnunu, kulaklarını, göğsünü, sırtını, alnını doya doya içime çeke çeke öptüm.
    bir kaç damla göz yaşı düzüldü onu öperken gözlerimden.
    -ne oldu. dedi eylül merakla.
    -yakında benim olacaksın, karım olacaksın, mutluluktan ağlıyorum. dedim
    aşkla sarıldı sonra bana.
    o gece neredeyse sabaha kadar seviştik.
    ilk defa bu kadar uzun dokunmuştuk birbirimize.
    o aşkla bense hasretle dokundum ona.
    sabah yataktan kalktığımda sabah 6'ydı saat.
    annemi uyandırdım usulca.
    -ne oldu. diye şaşırdı kadın.
    mutfağa çağırdım annemi.
    hala uyku sersemiydi.
    önce biraz ayılmasını bekledim.
    sonra elini öptüm.
    annem hiç bi şey anlamamıştı.
    hiç uzatmadım konuyu.
    -hakkını helal et anne. diyerek sarıldım anneme
    -helal olsun da oğlum, hayırdır, bi yere mi gidiyorsun. dedi annem.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      http://m.youtube.com/watch?v=GuhHyG2-8rg
      ···
    2. 2.
      +1 -2
      şuku dıyenı sıkerım
      ···
      1. 1.
        +2
        Sana gerek kalmadı panpa son partlar senin yerine işimizi gördü
        ···
    3. 3.
      0
      hakkını helal etme diye okudum amk dedim n'oluyo gibecem böyle işi dıbına koyim boncuQ
      ···
    4. 4.
      +9
      Yanlış yapmışsın harbi diyorum canımsın kanımsın ama böyle olmaz sana göre doğru ama bu olmaz belki kendince haklısın ama olmaz usta yapmayacaktın.
      ···
    5. 5.
      +3
      yaptıkları yanlış ama ömer kardeş senden böyle bir şey beklemezdim ya. kızı bildiğin kandırıp gidiyorsun, hem de kızı annenin yanında bırakıp gidiyorsun. senden nefret edecek, günahsız annenden de nefret edecek.
      ···
    6. 6.
      +3
      abi gerçekten canım sıkıldı bu kadar yalana ya keşke o bankta her şeyi konuşsaymışsınız
      ···
    7. 7.
      0
      Bu yalanlara sebep nedir SG cevap verme kandirirsin sen bizi...
      ···
    8. diğerleri 5