/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1926.
    -1
    Pusuu *
    ···
  2. 1927.
    +15
    geldim beyler iyi geceler
    ···
    1. 1.
      +4
      Hosgeldin hosgeldin bizde seni bekliyoduk
      ···
    2. 2.
      +1
      hoş geldin abi iyi geceler
      ···
  3. 1928.
    0
    hadi bakalım boncuk başkan
    ···
  4. 1929.
    +15 -4
    oooo görüyorum ki aramıza yeni binler katılmış, bu ilk partı onların şerefine atıyorum amk
    ···
  5. 1930.
    +66
    *
    ama aklımda kocaman bir soru işareti vardı.
    doktor bize "ilaçlar uyutur" demişti ve ablam da sürekli uyuyordu.
    ilaçları almadıysa neden o kadar çok uyuyordu.
    ya da belki de uyumuyordu.
    bu durum da ablamın en kritik anlarda zınk diye güyya uyanıp odadan çıkmasını açıklıyordu.
    olay çözmekten yorulmuştum artık, taksici miydim FBI mıydım belli değildi amk.
    harbiden kafa iznine ihtiyacım vardı.
    acaba dinlenmek için askere mi gitsem diye düşündüm bi an.
    evde adeta bir ölüm sessizliği vardı.
    eniştem belki özel konuşmak isteyebilir diye geçirdim aklımdan ve eylül'e kaş göz yaptım kalkmamız için.
    kafasıyla onayladı.
    -biz müsadenizi isteyelim. diyerekten kalktık.
    önce ablama sarıldım mecburen verdiği kararı destekleyerek,
    sonra da enişteme sarıldım destek olmaya çalışarak.
    eylül de vedalaştıktan sonra çıktık evden.
    arabaya doğru yürüyorduk ki kıvırta kıvırta gelen aysel'i gördüm.
    eylül görmemişti, arabaya binmek üzereydi.
    eylül'e hiç bir şey söylemeden aysel'in geldiği yöne doğru yürüdüm sinirle,
    ablamın bu kararı vermesinde aysel'in de payı olduğunu düşünerek.
    eylül beni görünce binmedi arabaya ama gelmedi de peşimden.
    aysel de beni görmüştü.
    tam karşısına gelince durdum ve kolundan sıkıca tuttum.
    beni gördüğünde yüzünde oluşan minik tebessüm kaybolmuş yerini şaşkınlığa bırakmıştı.
    -napıyorsun be. dedi
    -asıl sen napıyorsun aysel, o bebek kıyafetlerini ablama neden aldın. dedim
    farkında olmadan o sinirle aysel'in kolunu çok sıkmışım ki
    -ömer bırakır mısın kolumu acıtıyorsun. dedi
    -sen de benim canımı actırıyorsun aysel, ablama bi şey olursa... diye tehdit ettim ayseli.
    -ömer ben ablana... demişti ki lafını bölerek
    -çık hayatımızdan aysel, gibtir git, karışma bana da ablama da, karışma hayatımıza. dedim
    bir anda gözleri doldu aysel'in.
    "gibtir git" dediğim için sonradan pişman olacaksam da o an sadece sinirliydim ona.
    hiç bi şey demeden arkasını döndü ve geldiği yöne doğru geri gitti.
    bi süre oracıkta bekledim.
    ve sonra geri döndüm.
    arabaya doğru yürüdüm.
    eylül şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
    arabaya yaklaştığımda
    -ne dedin kıza? dedi
    -denmesi gerekeni. dedim
    mevzuyu anlamıştı ki
    -sana bi şey söyleyende kabahat. diyerek o da evine doğru yürümeye başladı.
    eylül'ün aysel'i savunacağı hiç aklıma gelmezdi.
    ama delikanlı kızdı işte,
    haksız olduğumu düşünmüş ve çekip gitmişti.
    cebimdeki 3 kuruş para çabucak suyunu çekmişti.
    bu bilinçle durağa gittim.
    artık taksicilik benim için malesef bi meslek olmaktan çıkmış,
    param bitince yaptığım bir icraat halini almaya başlamıştı.
    durağa geldim.
    arabayı en son sıraya koydum.
    önümde 3 kişi vardı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +5
      hadi bismillah ilk şuku :D
      ···
    2. 2.
      +1
      Hort
      ···
  6. 1931.
    +1
    At gelsin
    ···
  7. 1932.
    +1
    20 dk yokum beyler ozamana kadar ilk şukuları kapın :D
    ···
  8. 1933.
    +1
    Reyis kendi hikayemmis gibi hissedince fena sariyo çok II yaziuosn her gece gelip rez alrm
    ···
  9. 1934.
    +38
    *
    hava soğuktu.
    bi yarım saat kadar oturdum içerde.
    sıkılmıştım.
    derken durağın telefonu çaldı.
    rüstem abi açtı telefonu
    -şirintepe taksi buyrun. dedi
    adresi önündeki kağıda yazdıktan sonra
    -hemen gönderiyorum. diyerek kapattı telefonu rüstem abi.
    ben hiç şeklimi bozmamıştım,
    nasıl olsa benim sırama daha vardı.
    -ömer fırla. dedi rüstem abi kağıdı elime tutuşturup.
    yahya kaptan c-34 yazıyordu.
    adres tanıdık gelmişti ama tam çıkartamamıştım.
    -seni istedi müşteri. dedi
    -bayan mıydı abi? dedim
    -erkek müşterin de mi var lan senin. dedi taksicilerden biri gülerek.
    rüstem abi konuşmamıştı ama gülerek karşılık vermişti.
    cevabımı almıştım.
    ben de tebessüm ederek çıktım duraktan.
    bindim arabaya,
    sürdüm yahya kaptana.
    burdaki tek müşterim geçen gün taksime aldığım iki kokoş kadındı.
    muhtemelen onlar aramıştı.
    adrese gittim.
    kimse yoktu.
    bi süre bekledikten sonra koluna çantalarını takmış sallana sallana yürüyen bizim kokoşları gördüm binadan çıkarken.
    kadının adı hatırladığım kadarıyla meraldi ama diğer kızın adını o an çıkaramamıştm.
    kız arka kapıyı açarak bin arabaya.
    annesin de binmesi için bekledim ama binmedi. kızına,
    -akşam görüşürüz tatlım. dedi ve yürüdü.
    arabanın yanından geçerken eliyle bana selam vermeyi de ihmal etmedi.
    -nereye efendim. dedim kokoş kıza.
    -çarşıya. dedi soğuk soğuk.
    "çattık amk" dedim içimden.
    anası en azından efendi kadındı ama bu kızdan hiç haz etmemiştim.
    bunu tek alacağımı bilseydim yemin olsun gelmezdim.
    yapacak bir şey yok diyerek sürdüm arabayı çarşıya.
    bankaları geçince dükkanların önünde durdum.
    -daha gideyim mi. dedim
    -yok çok bile gittin. dedi
    "be dıbına koduğum elindeki telefonu bırak da yola bak o zaman" demek istesem de.
    -döneyim mi. efendim dedim
    -gerek yok, saol. dedi
    taksimetrede yazan tutarı söyledim.
    parayı uzattı.
    fazla vermişti, üstünü verdim ama almadı.
    bu gibikten bahşiş almak bile gıcık etmişti beni.
    tam arabadan inecekti ki
    -2 saate alır mısın beni burdan. dedi
    -tabi efendim, tam 2 saat sonra burdayım. dedim arabanın saatine bakarak.
    -ya da ben işim bitmeye yakın ararım 2 saat yetmeyebilir, telefonunu verir misin bana. dedi
    -telefonum yok efendim. dedim
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      Ilk suku bende nicknaymes yokken
      ···
    2. 2.
      +4 -1
      2.suku benden yolla gelen reis
      ···
  10. 1935.
    +4
    Kavunpeynir nerde la mrk ettm :D
    ···
    1. 1.
      +1
      Gecikmeli geldim *
      ···
  11. 1936.
    +43
    *
    -şaka yapıyorsun. dedi
    öyle hiç bir şey demeden tepkisizce baktım yüzüne.
    -şaka yapmıyorsun. dedi ciddileşerek.
    -peki şöyle yapalım o zaman, sen de gel benle, hem biraz gezmiş hem de bana yardım etmiş olursun. dedi
    -olmaz öyle şey. dedim
    -nedenmiş. dedi
    -doğru olmaz. dedim
    -çalışıyorsun varsayalım. diyip elini çantasına attı.
    bu hareket bana aysel'i hatırlatmıştı.
    ne yapacağını anlayarak
    -sakın. dedim
    -o zaman inatlaşma. dedi
    alnımda "huur" falan mı yazıyordu benim anlamamamıştım.
    parası olan da olmayan da beni satınalmaya çalışıyordu amk.
    "hay gibeyim" diyerek sinirle sürdüm arabayı.
    ara sokaklardan birine girip park ettim.
    zafer kazanmış olmanın mutluluğu vardı kızın yüzünde.
    indik arabadan.
    yürüyorduk çarşıda.
    ilk bulduğu dükyana girdi lap diye.
    peşinden de ben girdim.
    elbiselere bakıyordu.
    eline 3-5 tane kıyafet alıp kabine girdi.
    giydiklerinden biri üzerindeyken çıktı dışarı.
    ben boş boş etrafa bakıyordum.
    -nasıl olmuş. dedi
    göğsü baya açık bi blüzdü.
    gördüğümde ben utanmış, direk kafamı çevirmiştim.
    -güzel olmuş. dedim utandığımı gizlemeye çalışarak.
    içeri girdi, bir diğerini giydi.
    -ya bu. diyerek çıktı kabinden.
    bu daha kapalıydı diğerine göre ama yine de giymek için züt isterdi.
    -güzel. dedim
    tekrar içeri girdi
    bir diğerini daha giyip yine çıktı kabinden.
    -peki bu. dedi
    straptez midir nedir, onlardandı giydiği, bu da açıktı amk, sanki özellikle seçilmiş gibiydi aldıkları.
    -güzel. dedim
    -sen de hepsine güzel diyorsun ama ya. dedi kendi çapında trip atarak.
    tekrar kabine girdi, bir başka elbise ile çıktı
    giydiklerinin arasında en güzel ve en normal olanı buydu ama son söylediği söze istinaden,
    -kötü olmuş. dedim
    -neresi kötü be. diyerek kızdı bu sefer de.
    giblemedim hiç.
    sıkıldığımı anlamıştı.
    denediği ve henüz denemediği kıyafetleri eline alıp kasaya gittik.
    çantasından kredi kartını çıkarttı ve kasiyere uzattı.
    cırt diye çekti kasiyer taksit maksit yapmadan 300 küsür milyonu.
    "vay amk" dedim içimden.
    kasiyer elbiseleri poşetlerken çakal ceyda küçücük beyniyle ağzımı aradı.
    -bi tane de sevgiline mi alsaydık. dedi
    sırf samimiyet kurmamak muhabbete girmemek için cevap vermedim.
    ···
    1. 1.
      +2
      Reis resmini atsana mrk ettm he :D
      ···
      1. 1.
        +7 -1
        kardesim resim olayı olmaz ifşa olayına girer zaten boncukta atmaz isteme boşuna
        ···
      2. 2.
        +11 -1
        'alnımda "huur" falan mı yazıyordu benim anlamamamıştım.'
        istemsizce güldüm reyiz :D
        ···
  12. 1937.
    +2
    Ben yatıyor beylee yarin maçım var erken kalkmam lazim hadi Allaha eemanet
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi geceler kardeşim
      ···
  13. 1938.
    +46
    *
    vermediğim cevabı "sevgilim yok" olarak algılayıp benle daha samimi konuşmaya başladı ceyda.
    şoför bey gitti ömerler, ömercimler geldi.
    aldırış etmedim.
    "bi daha aradıklarında gitmem olur biter" dedim içimden.
    2-3 dükan geçmemiştik ki bi dükkana daha girdik.
    daha şimdiden sıkılmaya başlamıştım.
    şansımı deneyerek peşinden gitmedim ve mağazanın girişinde bekledim.
    gelmediğimi farkederek.
    -hadi ama. dedi
    "off amk" diyerek girdim içeri.
    yine saldırmıştı gördüğü her şeye.
    bir sürü şey aldı yine eline.
    düzgün bir vücudu vardı ceyda'nın, o yüzden aldığı her şey cuk diye oturuyordu vitrin mankeni misali kızın üzerine.
    eee para da tak olunca eline geçeni alıyordu amk.
    ama bu sefer kabinin civarında bulunmak gibi bir hata yapmamıştım.
    bayan mağazasıydı ama ben de ceyda ile ilgilenmemek için askıdaki kıyafetleri inceliyordum.
    ceyda bu sefer 1 parça bi şeyle kasaya gitti. onu da alıp yanıma geldi.
    -hiç bi şey yok ya. diye söylene söylene çıktı dükkandan.
    vitrinlere baka baka gidiyorduk.
    çok geçmedi ki bir başka mağazaya daha girdik.
    bu sefer hiç uğraştırmadan girdim peşinden.
    ama felaket sıkılmıştım.
    taşıdığım poşetleri birine "1 dk tutar mısınız" diye verip kaçmak bile geçti aklımdan.
    ya sabır çekerek "ben bi sigara içeyim" diye ceyda'ya yalan söyledim ve poşetleri kasanın yanına bıraktım kasiyer'den müsade isteyerek. çıktım dışarı.
    nefes almış rahatlamıştım amk.
    ne illet şeymiş bi kadınla alışveriş, ilk defa şahit olmuştum.
    annemle ve ablamla da çarşlıya çıkmışlığım vardı ama garibanın aldığı 1 tshirt 1 pantolon, başka ne olacaktı.
    girdiğimiz mağazanın bitişiğinde bi telefoncu vardı.
    vitrinde bir sürü telefon diziliydi.
    artık bi telefon almak gerektiği için ilgimi çekmişti telefonlar.
    100-200 liralık dandik bir şey işimi görürdü ama insanoğlu işte doyumsuz amk,
    gözüm o zaman henüz adını bilmediğim nokia'nın efsane telefonu 6600'a takıldı.
    müşterilerin elinde, reklam panolarında gördüğümden biliyordum,
    telefon yeni çıkmamış, çıkalı belki 2-3 yıl olmuştu ama benim için gayet de son modeldi amk.
    dayanamarak içeri girdim ve elimle göstererek telefonun fiyatını sordum telefoncuya.
    sanki alabilecek mişim gibi telefoncu telefonu vitrinden çıkartıp verdi elime.
    -1500 lira abi. dedi
    tam "bakmanın alemi yok" diyerek geri uzatmıştım ki telefonu,
    ceyda girdi içeri "burda mıydın" diyerek.
    telefonu telefoncuya vererek çıktık dışarı.
    -telefon mu bakıyordun. dedi gülerek.
    -baktım öylesine ya. dedim
    -iyi bakalım. dedi
    elinden poşetleri aldım ve yürümeye başladık.
    -şimdi nereye. dedim
    -bugünlük bu kadar yeter, sıkıldım. dedi
    accayip mutlu olmuştum amk. çok geçmeden arabaya geldik ve poşetleri arka koltuğa koydum.
    ceyda tam arabaya binecekti ki
    -ayy kartımı unutmuşum, geliyorum hemen. diyerek son gittiğimiz dükkana doğru koşturdu elindeki tek poşetle.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +26 -1
      kesin telefon almıstır
      ···
    2. 2.
      +11
      Müneccim yannanı yemiş bin
      ···
  14. 1939.
    +3 -1
    boncuk fan kılap https://www.facebook.com/...i?ref=aymt_homepage_panel
    ···
  15. 1940.
    +11
    son partı girip çıkıyorum beyler.
    ···
  16. 1941.
    +48
    *
    "hey allahım ya" diyerek bindim arabaya ve ceyda'yı beklemeye başladım.
    aradan bi 10 dk geçmişti ki ceyda arka kapıyı açarak bindi arabaya.
    -hay allah ya, kusura bakma. dedi nazikçe.
    -yok ya nolacak, ne kusuru. dedim
    o hırçın kız gitmiş yerine bambaşka bi kız gelmişti.
    aksi gibi kız bana iyi davrandıkça da gözüme hoş gelmeye başlamıştı.
    şefkate muhtaç bi bintim neticede, o an hissettiklerim çok doğaldı,
    ama benim dünyalar güzeli eylül'üm vardı.
    öyle şeytan dürtse de ondan başkasını görür müydü hiç gözüm.
    ceyda'ya sormadan evine doğru sürdüm arabayı.
    o da ses etmediğine göre doğru gidiyordum.
    yahya kaptan'a girmiştim.
    evinin önüne gelince durdum.
    -ne kadar? diye sordu.
    taksimetredeki tutarı aşağı yuvarlayarak söyledim.
    poşetlerden birinden çıkarttığı poşetli bir kutuyu elime sıkıştırıp kaçar gibi indi arabadan.
    öylece bakakalmıştım arkasından.
    poşetin içini açtım.
    kutunun üzerinde bi kadın resmi vardı, sağ alt köşesinde de "Nokia" yazıyordu.
    "vay amk" dedim ve fırladım ceyda'nın arkasından.
    kutu hala elimdeydi.
    böyle bir şeyi kabul edemezdim amk.
    binanın dış kapı merdivenlerinden çıkıyordum ki binanın kapısından girip yaylı kapıyı eliyle iterek hızlıca kapattı ceyda.
    kapıyı yumrukladım ama koşar adımlarla içerdeki merdivenlerden yukarı çıktı.
    -olmaz ki ama böyle ya. diye bağırdım arkasından.
    -teşekkürünü mesaj olarak da alabilirim sorun yok. dedi 1. katın merdiven penceresinden.
    konuşmama fırsat vermeden içeri girdi.
    mal gibi kalmıştım oracıkta.
    utanmıştım da lan beyler.
    kız resmen bana acımış telefon almıştı. alışık olduğum bir şey değildi.
    ceyda kendi çapında beni mutlu etmek istemişti ama aslında düşüncesizlik edip beni çok feci
    yaralamıştı.
    elimdeki kutuyla çaresiz döndüm arabaya.
    emrah'ın yanına gitmek için sürdüm cemil otoya.
    yolda ara ara sağ ön koltuğun üzerine koyduğum telefona baktım.
    ona her baktığımda aslında acizliğimi hatırlayacaktım.
    cemil oto'ya gelmiştim.
    arabayı dükka'nın önüne koymuş ve inmiştim arabadan.
    cemil usta ve emrah'ı dükkanın önünde taburede otururken görmüştüm.
    içerde araba vardı ama belli ki ense yapıyorlardı.
    ikisi de çok neşeli görünüyordu,
    belli ki arayı düzelmiştlerdi,
    uzayamayacağını zaten biliyordum ama ben karışmadan kendiliğinden düzelmesine çok sevinmiştim.
    cemil usta hararetli hareretli bi şeyler anlatıyordu emrah'a.
    duyduğum kadarıyla gençlik yıllarından bahsediyordu.
    daha onlara selam vermemiştim iki içerden
    -çaylar. diyerek elinde tepsiyle gelen gamze'yi gördüm.
    belli ki 3. taburenin sahibi zaten vardı,
    ve sandığım gibi cemil usta ve emrah'ın arası kendiliğinden düzelmemiş,
    3. taburenin sahibi minik bir dokunuş yapmıştı...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      Aq suku basamiyorum neyse sana kolay gelsin reyiz gule gule
      ···
  17. 1942.
    +24 -1
    kaçtım binler. sataşmayın kimseye. iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi geceler abi
      ···
    2. 2.
      +2
      Iyi geceler reiz
      ···
  18. 1943.
    0
    Yarına rezerve
    ···
  19. 1944.
    0
    Hikayeyi baştan beri okuyorum bi rezde ben alayım
    ···
  20. 1945.
    0
    Yarına sevimli bir rezerv ( 64) - geceniz iyi olsun canlar
    ···