biraz kafam karışık yorgunum

“Ruh ne kadar boşsa dengeyi bulması o kadar zordur ve maruz kaldığı ilk tesirin altında o kadar çabuk ezilir”

“Unutkanlar şanslıdır, çünkü hatalarının derdini çekmezler”

@23 devam ediyorum tamam

http://www.youtube.com/watch?v=Gz0_fWB02JY

-üniversitede öğrenci merkezine zütürdü arkadaşlarım gönüllü bir iş lösevi çocuklara veya yaşlılara annesiz babasız çocuklara yardım amaçlı bir kuruluş orada bi kızla tanıştım sarışın mavi gözlü okadar güzel di ki herşeyi silebilirdim onun için onlarla 1 hafta aralıksız takıldım ve bir toplantı gecesi oluşturduk tanışma faslı gibi bi bara gittik orada adam okadar güzel şarkılar söylediki ahmet kaya felan kopuyoruz kız karşımda bakıyor bana sürekli bende zaten herkese aşık oluyorum o an ona aşık oldum diğer kıza artık onu sevmediğimi ve ben gidiyorum dedim kız telefonda yalvardı bırakma dedi sensiz bu hastalığı atlatamam sen babamdan sonra taptığım tek erkeksin dedi amma ben dönüp tamam gitmiyorum demedim olamayacak bir hikayeye başlangıç için onu barda takıldığım kızın yanında terk ettim bu yüzden kendimi affedemedim bu yüzden hiç nefes almam gerektiğini düşünmedim...

http://www.youtube.com/wa...feature=player_detailpage

-ondan sonra bu yeni tanıştığım kızla olacak gözle baktığım için rahat takılıyorum sürekli konuşuyoruz felan ama okadar güzel ki dibim düşüyor deli gibi arzuluyorum onu cafe bar derken ona ondan hoşlandığımı söyledim ama meğersem kızın sevgilisi varmış okadar kötü oldum ki bizim oralarda sevgilisi olan kıza yavşayan erkek orspu çocugudur ben bunu benimsemiş bir insan olarak yerin dibine girdim e bide arkama baktım bıraktığım kız okadar iyi olan tatlı olan kız bide buraya baktım sevgilisi olan ama dünya güzeli kız ve bir seçim yapmam gerekti o seçimde tekrar yalnız kalmak ve sevgili yapmamak oldumu sizce tabiki hayır...

http://www.youtube.com/wa...feature=player_detailpage

-ondan sonra kendimi derslere verdim ve bu yeni tanıştığım kızın arkadaşıyla konuşmaya başladım ev arkadaşı ile çok güzel sohbeti olan cici bir kız şimdi nasıl bir gavatsam o kıza da aşık oldum ne yapacağını bilmeyen bir adam durumunda ve çaresiz durumda çay ve sigaraya vuran adam oldum bu hikayem yarın devam edecek ve o daha da bomba

'Bir doğrunun yaygarasının yapıldığı yerde, tonlarca yanlış gizlidir.'

"Tutunacak bir dalı kalmayan toprağa dönmeyi arzular; unuttuğu kendisinin bir ağaç olduğudur... "

'Yaşamda sadece eylem söz konusudur; zevk ve acı kendiliğinden gelir.'

http://www.youtube.com/wa...feature=player_detailpage

Geceyi Sana Yazdim

'Neye sahip olduğumuz değil, neyin keyfine varabildiğimizdir mutluluğu yaratan.'

Ruh ihtiyar doğar fakat gençleşir; hayatın da komedisi bu, Vücut da genç doğar gitgide ihtiyarlar. Bu da hayatın trajedisi.

“Hayallerini ‘kendi gücü’yle gerçekleştirebileceğine inanan insan şevklidir, inançlıdır ve yaşama sevinci vardır. Unutmayın ki, ‘Kişinin gelecekteki umudu, onun şimdiki gücünün kaynağıdır.’”

'ilk adımınızı inançla atın.
Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz yeterki siz ilk adımı atın'

1. Umut Ne Değildir?

Umut, daha büyük bir canlılık, daha büyük bir duyarlılık ve akılcılık sağlamak yönünde gerçekleştirilmek istenen her toplumsal değişimin, belirleyici ögesidir. Ne var ki, umudun doğası çoğu kez yanlış anlaşılmış ve umutla hiçbir ilişkisi olmayan , hatta umudun tam karşıtı olan yaklaşımlarla karıştırılmıştır.

Umut etmek nedir?

Çoğu kişinin sandığı gibi, dileklere ve isteklere sahip olmak mıdır? Böyle olsaydı, daha çok ve daha iyi otomobil isteyen, daha iyi ev, daha çok araç-gereç isteyenler, umutlu insanlar olacaklardı. Ama değiller; bunlar umutlu insan değil, daha çok tüketimde bulunmaya düşkün kişilerdir.

Umudun nesnesi bir şey değil de, daha dolu bir yaşam sürmek, daha büyük bir canlılık içinde bulunmak, o sonsuz sıkıntıdan kurtulmak olduğunda, ya da dinbilimsel açıdan bakarsak günahlardan arınma, ya da siyasal açıdan devrime kavuşmak olduğunda mı gerçek anlamda umut etmiş oluyoruz? Evet, aslında bu türden beklentiler, umut etmek anldıbını taşıyabilir, ama beklentilede edilgenlik varsa ve umut, el-etek çekmenin, teslimiyetçiliğin bir bahanesi oluyor, yalnızca bir ideoloji haline gelinceye dek "beklemek" şeklinde kendini gösteriyorsa, umut etmekten söz edilemez.

@ 19 da kendini güzel özetlemişsin gerisi okunmasa da olur. kendini bilen insana saygılar şelale

@36 teşekkür ederim ilgi ve alakan için

'Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.'

“Kendime hayretle, hayal kırıklığıyla, hoşnutlukla bakıyorum. Kederliyim, bunalımdayım, coşkuluyum. Ben bunların hepsiyim aynı anda, ama toplayıp da sonucunu bulamam. Nihai değer veya değersizliği belirleme yeteneğine sahip değilim; kendim ve hayatım hakkında hiçbir yargım yok. Tamamen emin olduğum hiçbir şey yok. Hiçbir şey hakkında hiçbir kesin kanaatim yok."

'Aydınlıklarda bir şeyler bulmak bir şey anlatmaz. Çünkü sırlar karanlığın bağrındadır.'