15 dk sonra falan ellerinde içleri bira dolu siyah poşetlerle geldiler. onlar gelene kadar bende 1 kaç kez kusup rahatlamıştım. ama o günü bozmamak adına biradan içmeyede devam etmek istiyorum. bu arada arkadaşlardan sadece 3 kişi açıktaydı, gerisi sevgiliydi, biz dahil.

neyse mertler geldiler. biz hep beraber oturduk içtik. topladığım kafayı tekrar dağıttım ben tabi. artık millet yavaş yavaş devrilmeye başladı. mertle bana ayrı bir oda verdiler. ev zaten 3+1. girdiğim oda dikdörtgen uzun ve dar diyebileceğimiz bir odaydı. sadece karşıda kırmızı renk bir güneşliğin gizlediği pencere vardı. duvarda garip bir silüet tablosu vardı. kafam iyiydi ama çok net hatırlarım. güya hiçbir zaman unutamayacağım bir gece olacaktı.

biz mertle sarılır vaziyette yatağa devrildik. mertte sarhoş fakat o kadar içmesine rağmen benim yanımda ayık kalıyor resmen. bunla dudak dudağa birbirimize sevgi sözcükleri söylemeye başladık. sonra bir anda mertin dudaklarının ıslaklığını boynumda hissettim. karşı koyamıyordum. hiç bir şey diyemiyordum. bir anda hızlı bir manevrayla üzerime çıktı ve üzerindeki tshirtü çıkarttı..

sarhoştum, ayık kafayla olsam kesinlikle o seviyeye izin vermezdim. bir anda benimde tişörtümü yukarı sıyırdı ve göğüslerimi iki avucunun arasına alıp sıktı. sarhoş olmama rağmen sulandığını hissettim. gerçekten istiyordum. fakat yapamazdım. yaptıktan sona pgibolojim bozulacaktı. zaten normal bir ruh sağlığına sahip değildim. fakat o gece ilk defa mertle birlikte oldum. birlikte olduğum ilk insandı mert. evet biraz karşı koymaya çalışmıştım fakat kendimi bırakmıştım.

ertesi gün uyandık. uyandığımda mertin burnunun enseme dayalı olduğunu fark ettim. yarı çıplak şekilde arkamdan sarılmış yatıyordu. nasıl hissettiğimi bilmiyorum. kendimi huur gibi hissettim. bir yandan da umrumda değil gibiydi. garip bir ruh haliydi. tarifi biraz zor. evdeki diğer arkadaşlarda uyanınca hep beraber kahvaltı falan yaptık. biraz takıldıktan sonra akşdıbına yurtlara dağıldık. bu arada mertle ilişkiden sonra daha da yakınlaşmıştık birbirimize.

tamam zaten yakındık fakat normalde mert bacağıma orama burama dokunmaya cesaret edemezdi. ilişkiye girdikten sonra hiç çekinmeden dokunabiliyordu her yerime. bu iyiye işaretmiydi kötüye işaretmiydi ilerki günlerde görecektik. çünkü artık benden alabileceği bir şey yoktu ki eğer gerçekten beni seviyorsa ilerki günlerde görecektik.

yurda gittiğimde cemileyle bu durumu uzun uzadıya konuştuk. mertle birlikte olduğumu falan anlattım. biraz kızsada bana çok fazla üstüme gelmedi. sadece "umarım pişman olmazsın." diyebildi. bende öyle istiyordum. umarım pişman olmam. çünkü hayatta yanlış yaptığın zaman üzülürsün. fakat yapmadığın şeyin daha faydalı ve senin için daha iyi olabileceğini gördüğün zaman daha çok üzülürsün. gerçi kader denen şeyin önüne de kimse geçemiyor.

aradan 3-4 gün geçti. bu geçen süre zarfında ben daha sinirli bir insan olmaya başlamıştım. hatta okula falanda gitmek istemiyordum. cemileyi bile olur olmadık terslemeye başladım. saçma sebeplerden merte trip atmaya başladım. yine pgibolojim bozulmaya başlamıştı. yine başa mı dönüyorduk ?

herşey bir anda kötü gitmeye başlamıştı sanki. herkese kötü davranıyordum. hatta telefonla annemle konuşurken annemi bile tersliyordum. bunu mide bulantıları takip etmeye başlayınca. bir eczaneye gidip hamilelik testi aldım. yurda gidip testi kendime uyguladım. daha ne olabilirdi ki annem için utanç kaynağıydım. evet hamileydim. mertle o gün girdiğim ilişkiden gebe çıkmıştım. ne yapacağımı ne tak yiyeceğimi bilmiyordum.

hamile olduğumu öğrendikten sonra ne ağladım , ne de bir tepki verdim. resmen ruhsuzdum. durumu gidip sakin bir şekilde cemileye anlattım. anlatırken elimde sigarada vardı. cemile olanları öğrenir öğrenmez elimden sigarayı alıp pencereden fırlattı. çok soğuk kanlı bir şekilde paketten bir sigara daha çıkarıp yaktım. "zaten aldırıcam." diyebildim. cemile yüzüme bakıp kinayeli bir şekilde gülüyordu. "sen iyi misin?" der gibisinden bir gülüştü bu. o an neden öyle davrandığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

durumu merte anlatmamaya karar verdim. merte anlatmadan kürtaj yapabilecek bir doktor aramaya başladım. bu arada iyice okulu asmıştım. benim yanımda olmak için cemilede benle birlikte asmaya başlamıştı. bu arada mert tekrar soğuk davranmaya başlıyordu. artık msj falan da atmamaya başlıyordu. sabahleyin ben günaydın demeden yazmamaya başladı. neden bilmiyorum ama çok donuktum bende. normalde hamile birinin daha duygusal olması beklenirken o duygusallık bende yoktu.

aradan biraz zaman geçti. biz mertle iyice soğuklaşmaya başladık birbirimize. bu arada doktoru falan araştırarak bulup ayarladım. randevuyu aldım. perşembe günü saat 15.30. korkuyorum bir yandan. anneme duyduğum vicdan azabı içimde iyice büyümeye başladı. ben ameliyat olacağım günü beklerken cemilenin gidip merte durumu anlattığını öğrendim. cemileye kızdım fakat bunu benim iyiliğim için yaptığını biliyordum. mert bana msj atmış. "seni almaya gelicem." diye. "tamam." diyebildim sadece.

bir kaç saat sonra mert geldi beni almaya. ben zaten dışarıda sigara içiyordum. mert görür görmez yanıma geldi. hiç sigarayı bırak falan demedi. sigaramı içtim. ufak bir sarılma yaptık sonra bir kafeye zütürdü beni.

-çiçek cemile olanları anlattı.

-evet biliyorum.

-benden neden gizledin ?

-söylemem neyi değiştirir ki ?

-o çocuğu aldırmanı istiyordum. bu yaşta hayatımı mahvedemem.

-merak etme randevuyu aldım bile.

-çiçek bak ben her şey için pişmanım.

-mert gibtir git.

mert sadece yüzüme bakakaldı. "mert gibtir git." mert yerinden kalkarak yanımdan uzaklaştı. amacı beni gibmekti , başardı da. böyle bir ilişki yürümezdi zaten. en azından gururumdan taviz vermemiştim...