Evden çıkıp Soğukkuyu'ya geldiğimizde saat 11 olmak üzereydi ve Aylin, Burak, Cansu oradaydı, diğerleri henüz gelmemişti.

K: Naber
C: Biz iyiyiz de king ne oldu
K: Diğerleri neredeler? Onlar gelsin de bir şey anlatıcam önemli.
A: Ben de onu merak ediyorum zaten neyi anlatacaksın
B: Ben sanırım biliyorum, king şu mesaj işi mi?
K: Tam üstüne bastın
A: Ne mesajı be?
K: AYLiN SEN BiR SÜRE KONUŞMA iSTERSEN
S: King, yolda konuştuğumuz şeyi sakın unutma tamam mı
K: Aklımda merak etme

10-15 dakika geçmişti ki hepimiz bir araya gelmiştik.

B: King anlat istersen, bu ciddi bir sorun çünkü
K: Bakın şimdi, bana dün gece bir mesaj geldi ve mesajda diyor ki "King, geçen hafta olanların sorumlusu benim, Ali'nin abisinin okula gelmesi daha doğrusu senin olduğun yeri bulması benim suçum. Bunun için özür dilerim, umarım beni affedebilirsin, ben o kadar ileri gidip sana vuracağını tahmin edemedim. Sadece konuşacaktı. Pişmanım, seni satmamalıydım. Ali artık yerini öğrendi."
K: Dün akşam Burağa telefonda söylediğim gibi, kızlar kusura bakmayın bunun için ama aramızda bir huur çocuğu var benle Sena'yı kaldıramayan, yediremeyen. Ha atan numarayı da tanımıyorum.
B: Bir dakika bir dakika, sen Aylinden mi şüpheleniyorsun şu an?
K: Başka kimden şüphelenebilirim, son zamanlarda olanları biraz düşün istersen. Sena okula geldiğinden beri, bizim yanımızda takılmaya başladığından beri Aylin'de bir gariplik yok mu?
K: Son zamanlarda Sena ile arası da çok güzel
A: King ne dediğinin farkında mısın sen?
K: Ben sana konuşma hakkı vermedim şu an Aylin
K: Ne diyordum
K: Ha, Aylin isimli arkadaşımız Sena'ya yakınlaştı, nasıl başardıysa bilmiyorum artık Ali'ye ulaşmanın bir yolunu buldu, biliyorsunuz ya Ali'nin hala Sena'yı istediğini biliyor. Hazır geçen sene olay yaşanmışken abisi geldi beni korkutup Sena'dan ayırmak için ve okulu, numaramı falan bilmeyeceği bir şekildeyken ne hikmetse direkt okulun önüne geliyor adam.
K: Ama ne oldu? Ayrılmadık, yani planın başarısız oldu değil mi Aylin?
A: SEN NE DEDiĞiNi KESiNLiKLE BiLMiYORSUN KiNG
A: BEN ÖYLE BiR ŞEY YAPACAK KADAR AŞAĞILIK BiR iNSAN DEĞiLiM
A: TAMAM SENDEN HOŞLANIYORDUM, BAK HOŞLANIYORUM DEĞiL HOŞLANIYORDUM GEÇMiŞ ZAMAN EKi KULLANIYORUM
C: Aylincim sessiz konuşur musun biraz
A: SESSiZ FALAN KONUŞAMAM CANSU BURADA BANA AÇIK AÇIK iFTiRA ATILIYOR YA
C: Az dur nefeslen öyle konuş
C: King, Sena'nın haberi v...
K: Yok Cansu, olmayacak da, hiç kimse ona bir şey söylemeyecek taa ki Aylin gidip ondan bu yaptığı için özür dileyene kadar.
A: BAK HALA AYLiN DiYOR YA KAFAYI YiYECEM ŞiMDi
Ah: Ben sana ne dedim king, bizim içimizde onu yapabilecek bir kişi yok. Aylin biraz çatlak bunu kendisi de kabul edebilir ama böyle bir şey yapmaz kanka, bak yanlış yapıyorsun.
S: Dünden beri aynı şeyi söylüyorum beni bile dinlemiyor.
Ah: Sen kuzeniydin değil mi?
S: Aynen.

Cansu beni yanına çağırdı, gittim yanına.

C: Al telefonu, seninle konuşmak isteyen biri var.
K: Kim?
C: Tayfun
Uzattı kendi telefonunu

K: Efendim Tayfun
T: Ben şu an Sena'nın yanındayım da king, arkadaşınla konuştular bir süre telefon olayı falan varmış herhalde sana mesaj gelmiş
K: Aynen geldi ama ben arkadaşımın birinden şüpheleniyorum
T: Hiç şüphelenme birader
K: Neden
T: Numara Ali'nin numarası.
K: NE DiYOSUN SEN YA. EE BENiM NUMARAMI NEREDEN BULMUŞ
T: Bilmiyorum işte, onu ben öğrenicem merak etme, yer elmasına bak nelere kalkışıyor
T: Sena'ya veriyorum telefonu biraz onunla konuş da sonra sana bir şeyler söylemem lazım
K: Tamam ver
S: King
K: Efendim canım
S: Sana mesaj atan numara Ali'nin numarası, Tayfun söyledi bana numarayı ona söylediğimde.
K: Biliyorum öğrendim
S: Şerefsiz herif ya, en sonunda gidecem annesine babasına anlatacam her şeyi o olacak, temiz dayak yesin aklı başına gelir belki.
K: Yapma öyle bir şey, sen şimdi bırak onu bunu sen iyi misin onu söyle bana
S: iyiyim iyiyim bir şeyim yok, moralim bozuldu sadece
K: Biliyorsun hayatım 2 dakika kuralımız var moral bozukluğu için ve yaklaşık 20 saniyen falan kaldı.
Gülmeye başladı
S: Biliyorum biliyorum, ben yarın akşam gelmiş olacam, buluşalım mı yarın akşam 7-8 gibi
K: Olur buluşuruz sen iste yeter ki
S: Tayfun istiyor telefonu, veriyorum şimdi ona. Sen galiba dışarıdaymışsın, çok fazla durmuyorsun ve eve gider gitmez beni arıyorsun tamam?
K: Tamam bebeğim nasıl istersen
S: Seni seviyorum, telefonu veriyorum şimdi Tayfun'a.
T: King az dur balkona çıkayım sigara yakacam
T: Birader bu yer elması akıllanmayacak, ben kendimden küçüklere vurmuyorum biliyorsun ama bu muallaknin sağlam bir dayağa ihtiyacı var
K: Hangi lisede okuyor o
K: Sabahçı mı öğlenci mi?
T: Sabahçı, 12:40 gibi falan çıkıyor okuldan.
K: Tamam, ben bir şekilde gelmeye çalışacam gelince seni ararım, hatta gelmeden bir gün önce ararım muhtemelen hafta içi gelirim çünkü, ertesi gün rapor mapor bir şey alsan da beraber gitsek ya şunun okuluna?
T: Hallederiz o dert değil, yağmur yağıyor mu la sizin orada şu an?
K: Felaket hem de.
T: Tamam ıslanma fazla amk üşütürsün sonra Sena da istemez hasta olmanı, hadi sen doğru eve git. Tekrar konuşuruz bu konuyu netleştiririz.
K: Tamam madem, Sena'ya onu çok sevdiğimi, gerekirse onun için canımı bile verebileceğimi söylersen sevinirim.
Güldü.
T: Olur tabi söylerim, görüşürüz

Bu parttan sonra Pazartesiye geçiyorum.

---

Parktan yürüyerek çıkmam gerekiyordu, çimenler kaygan olabilirdi. Çıkışa yaklaştığımda Burak mesaj attı "Ben Sergünü bize zütürüyorum, çocuk kaldı burada senin kafa başka yerlerde olduğu için. Bizden alırsın eve gitmeden önce, ha bir de unutmadan az önce Aylin'le ayrıldık."
Hay gibeyim yapacağınız işi diyip cebe koydum telefonu, kapıdan çıkar çıkmaz koşmaya başladım. Aylin'in evinin olduğu caddeye girdiğimde Aylin'i gördüm önümde gidiyordu ama yürüyordu. Seslendim ona durdu ve arkasını döndü

A: Ne var king
K: Gel şöyle kapalı bir yere geçelim ıslanma daha fazla zaten sırılsıklam olmuşsun
K: Aylin ben senden özür dilemek istiyorum, yaptığım şey yanlıştı, seni suçlamamam gerekiyordu.
A: Önemli değil, ben olsam ben de kendimi suçlardım öyle bir durumda. Kimmiş öğrendin mi
K: Ali bininin ta kendisi.
A: Samimi olduğun arkadaşlarını suçlamadan önce bir değil iki kez düşün bir dahakine olur mu?
K: Siz neden ayrıldınız Burakla ne oldu?
A: Olmuyor king, onunla olmuyor. Çok sıcak yaklaştı bana hep, bir dediğimi hiç iki etmedi ama olmuyor.
K: Sen hala benden hoşlanıyorsun değil mi, ondan olmuyor benim en yakın arkadaşımla
A: Hayır, seninle hiç bir alakası yok. Ben hislerimin yanlış olduğunu anladım, bana o gözle bakmayan birini sevmem sadece bana zarar veriyordu ama artık vermiyor, çünkü sana bakışım Ahmetcan, Furkan gibi. Onlardan bir farkın yok şu an benim için.
K: Bu güzel bir şey en azından, bana kızgın mısın?
A: Kızgınım, kırgınım da aynı zamanda. Ben ne bekliyordum ne çıktı bugün, bana planın başarısız oldu değil mi diye sorduğunda kalbim acıdı.
K: Ne bekliyordun ki?
A: Ben birine bir şey oldu sandım ilk başta, o yüzden sinirli ve panik olduğunu düşünmüştüm.
K: Tekrar özür dilerim.
Sarıldım Aylin'e

A: Sorun değil king.
K: Peki yanlış anlamazsan bir şey sormak istiyorum sana
A: Tabi sor
K: Senayla aranı nasıl iyileştirdin?
A: O benim en yakın arkadaşımın sevgilisi değil mi? Sizin aranız bozulduğunda, tartıştığınızda aranızı yapmaya yetkim olsun diye aramı iyileştirdim Sena ile.
K: Bak sen
A: Öyle işte, keşke bırakmasaydın diğerlerini
K: Senden özür dilemek, kendimi affettirmek zorundaydım Aylin, o yaptığım şeyden sonra özellikle.
A: Affedildin king, arkadaşlar arasında olur böyle şeyler.
K: Cansın sen, Pazartesi okulda görüşürüz tamam

Vedalaştık, Burağın evine gittim, Sergün'ü aldım.
Bizim eve geldiğimizde Sergünden de özür diledim, haklı çıkmıştı bir kez daha. Saat 8 gibi babası geldi almaya, Sena ile konuştum ve uyudum.