Edit : https://www.youtube.com/watch?v=Xo5Z-HAm-4o (Okurken açmanızı öneririm.Durmadan değişicektir)

Edit 2 : Beyler başlığın fotoğrafında kimseyi sigaraya özendirmek istemem.Bilginize

beyler hikayemde ismim ahmettir bilginize.
24 yaşındayım. ilköğretimi bi şekilde bitirdim. ve küçük yaşlarımdaydım. babam annemi aldatıyordu. sapığın tekiydi çok dayak yerdim.
sigarayla tanışmam da erken yaşta başladı. kendimi puanı yüksek olan bi liseye atabilmiştim. yaşadıklarıma rağmen hayallerim vardı.
asosyaldim, içime kapanıktım. fazla arkadaşım yoktu. kafa dengi olanlarsa bir bir yok olmaya başlıyorlardı.
herkes gidiyormuş beyler bunu anlamıştım. neden yaşadığımı bilmiyordum ve kendimi felsefik düşüncelerle kandırıyordum.
lisenin ilk günüydü. yine ne tak var sanki erkenden uyanıyoruz amk modundaydım. sınıfa geçtiğimde kimse kimseyi tanımadığından sessizlik vardı. birkaç kız önceden tanıstıklarındandır herhalde sohbet ediyorlardı. adını sonradan öğrendiğim filiz adlı bi kız hunharca gülüyordu. bu kızdan her zaman tiksinmişimdir beyler.
hocanın biri geldi. bayan bi hocaydı. melek gibiydi amk. bunun kocası çok şanslıdır diyip duruyordum.
kendimizi tanıttık falan geçti bu olaylar.

Bu nasıl sorumsuzluk 3 dakikadır yazmanı bekliyorum seri ol biraz

beyler kusura bakmayın ama muallakliğine yavaş yazıcak değilim en geç 3 dakikada atıyorum. millet 1 saatte 1 part giriyo bişi demiyosunuz.az duyarlı olun amk ya.

Haftasonu geldi çattı . Açılacaktım sonunda sevdiğime kararlıydı bi cafeye gittik naber nasılsın muhabbetinden sonra ben buna sevdiğimi söyledim şşşt biliyorum diyerek arkasından enderi cikardı onla öpüşmeye başladık çok mutluydum sonra zeynep ikimizede gibti çatır çutur

sonraki gün büyük bi heyecanla okula gittim. okulun girişinde erdem ve bin tayfası beni bekliyorlarmış. bu erdem gavatı okulda çok ünlüydü beyler. üst dönemlerle arası iyiymiş, züppenin tekiymiş. bunları sonradan öğreniyordum.
neyse geldiler yanıma. erdem gavatı konuşmaya başladı. dün beni geçtin belki hocanında gözüne girdin de emin ol bu iş burada bitmedi.
ulan sen kimsin de uğraşıyosun benle. neyse beyler bi şey demedim çektim gittim. okulun ilk günlerinde bi olay yaşamaya hiç niyetim yoktu. hem babam duyarsa çok kötü şeyler olurdu biliyordum.
sınıfa girdim millet beni tebrik ediyor. galiba seçmeleri geçmiştim. berkeyle o gün samimi oldum tam olarak.
tebrik etti oda. hülya hocanın dersiydi. oda tebrik etti bu sınıfın gururusun diyip durdu.
sanki milli takımdaydım amk

millet anlamıştı sanki amk. zeynepse farkında değil gibiydi. onla konuşmaya utanıyordum. beni rencide etmesinden korkuyordum.
ne tak yiyeceğimi bilmiyordum beyler.
zehra konus diye ısrar ediyordu ama kararsızdım. yani ne konuşacaktım amk
ne anlatacaktım ki kıza?
ulan erdem gibi binler bu işin ustasıydı
bizse birini seviyorduk ve bi şey diyemiyorduk. böyle hayatın dıbına koyim.

neyse beyler geldim gaza. sınıfta otururken konuşmaya karar verdim.
yanımda yunus var onun yanında kimse yok

zeynep dedim

ulan kıza seslendim de ne tak diyecektim amk? plansız bi tak yemiştim bi şeyler uydurmam lazımdı. bana doğru döndüğünde o gülümsemesi o gamzeleri yok muydu?

zeynep şey bahçeye çıkalım mı?

olur tabi ahmet çıkalım (:

ne yapacaktım amk bilmiyordum. ilk önce kantinden iki gazoz aldık. çıktık dışarı. bahçede dolanıyorduk. hala bi şey konuşmamıştık

farkında mısın ahmet? ilk kez benle konuşuyorsun. çok içine kapanık birisin. kimseyle konuşmazsın noldu sana böyle?

bilmem şey ben sadece senle konuşmak istedim zeynep

gülümsüyordu. anlamış mıydı acaba?

zeynep le konuşmayı özlemiştim beyler. yani ne gerek vardı bu kadar bekletmeye?
beni iyice keş yapmıştı sigara yüzünden. evde her zamanki gibi kitliyordum kendimi odama. yine babaları, dumanı dinliyordum ama bu sefer gerçekten aşktan dinliyordum. önceden dinlerken olmadığım aşkın acısını çekerdim. şimdi zeynepi düşüne düşüne dinliyordum.

tüm şarkılar ona aitti. sözleri onun için yazılmıştı sanki. şu dünyaya haykıramadıklarımı şarkılar benim yerime haykırıyordu.
okulda ender bini ayaklanmaya başlamıştı yine.

fatih hoca ahmete torpil yaptı diyip diyip duruyomuş.

bu gavatı teke tek maça çapıracaktım amk. tamam kimseye kendimi kanıtlamama gerek yoktu ama bi cevap verilmesi gerekiyordu

bu bahçedeydi gittim yanına.

-gel lan teke tek maç yapalım. sen yenersen takımdan çıkacağım. ama ben yenersem benle uğraşmayacaksın

bu bin yine gavatça gülüyordu. tamam lan dedi. gününü saatini verdim.

olmaz okulda yapacağız bu maçı rezil olacağını herkes görecek dedi...

tamam lan kabul ettim amk. okul gibimde değildi ama belki zeynep izlerdi de bi artistliğim olurdu amk

yunus da benim gibi kendi halinde biriydi. sinirliydi bayağı. kendini belli etmişti.
neyse okulun bahçesinde ayırmaya koştular. hocalar üst dönemler falan. yunusla müdürün yolunu tuttuk

eşkiya mısınız lan siz? daha ilk seneniz. niye vurdun lan çocuğa?

yunus: hocam bunlar benle uğraşıp duruyorlar okulun basından beri. bahçede omuz atmaya kalktılar dayanamadım

görüşeceğiz hepinizle. oğlum ilk senenizde başınıza bela almayın. çıkın hadi

müdür sonra o tarafla konusmus. allahtan iyi kalpli biriydi beyler. ömer hocamız. bizi haklı buldu hülya hoca da araya girince olay fazla uzamadı. ama ender ve bin tayfasından tehditler gelmeye başlamıştı

neyse okul sıkıcı geçiyordu. bu arada sınıf birbirine alışmaya başlamıştı. berke bini de açılmaya başlamıştı yavaş yavaş.
bende kendi halimde gidip geliyordum. hülya hoca içime kapanıklığımı öğrenmeye çalışıyordu. benle konuşmak istiyordu ama fazla bi şey demiyordum. kadından hala çekiniyordum. sınıfta kadir diye bi arkadaş vardı. bu binte sınıftaki kızlara espri yapıp duruyordu.
yavşağın tekiydi ama çok kral birisiymiş sonra anlamıştım. kızlar da artık gevşemiş tanışmaya başlamışlardı.
benle konusmaya çalışıyorlardı. ben fazla konusmuyordum. sonra berkeye gidip demişler niye böyle falan diye
berke de bende bilmiyorum demiş.
doğruluk mu cesaretlilik mi oynuyorlardı. ulan liseye geçmişiniz hala aynı kafa. sevdiklerini öğrenmeye çalışıyorlardı galiba.
bunları organize edende hep kadir biniydi

hülya hocayla bahçeye çıktık. ne diyeceğini biliyordum zaten ne cevap vereceğimi düşünüyordum.
ahmet noldu sana? yüzüne noldu böyle? bana anlatır mısın?
ne diiyeceğimi bilemiyordum aklıma ilk gelen şeyi söyledim

hocam kapıya çarptım.
yutmamıştı...
o zaman niye derste kafanı hiç kaldırmadın bunu söyleyebilirdin bak bi derdin varsa anlat lütfen

bildiğiniz hayat bilgisindeki afet hocaydı amk.

yok hocam gerçekten böyle oldu. utandıgımdan kafamı kaldıramadım.

hoca beni yolladı. bende hülya hocaya yalan söylemenin utancı içindeydim beyler.

zeyneple konuşmam okulda dedikodu olmuştu lan. yani sizene amk konuşamaz mıydık?

zeynebimin evlerine gidip 2 ay beklediğimden haberi yoktu tabi. onu sevdiğimden de haberi yoktu. nasıl söyleyecektim söyleyebilecek miydim bilmiyordum. ama yanımda olması bana gülümsemi beni dinlemesi mutlu ediyordu.

erdem gavatı yine bana dalaşmaya başlamıştı. malum basketbol seçmeleride başlayacak.

hülya hoca pgiboloğum gibiydi. benle konuşmaya çalışıyordu. sanki özürlüydüm amk.

sınıfta tek başıma oturuyordum beyler. zehra koşa koşa geldi

ahmet erdem zeyneple konuşuyor bahçede. bildiğin bi şey var mı bunlar hakkında?

ulan it oğlu it her şeyi bırakıp benim sevdiceğime mi yavşıyordu?

koşa koşa indim aşağıya baktım zeynepe bağırıyor. ulan züppe kız arkadaşların neyine yetmiyordu bin?

zeynepte ona bağırıyor. hocalar da bi şey demiyor amk. gerizekalı mıydı bunlar?

erdeme yumruğu çaktığım gibi yere düşmesi bir oldu. zeynep ağlıyordu sınıfa çıkardılar

aralığa doğru bi maçımız varmış kolejin biriyle. antramanlar da başlamıştı. fatih hoca beni fazla oynatmıyordu. ilk 5 i belliydi zaten.
erdem gavatıda sırıtıp duruyordu. bin okulun babasıydı sanki züppe gavat.
her neyse evde babam bağırıp duruyordu. annem için susuyordum beyler. oda bizim için dayanıyordu. artık büyümüştüm ve bi bıçaklık canı vardı. sabrediyordum yinede. asosyalliğim belki bu yüzdendir diyip diyip duruyordum bunları kimseye anlatamıyordum
hülya hocama anlatmayı çok istiyordum ama utanıyordum.
bir gün evde babamın bi kadınla konustugunu duydum. gittim bağırdım. bi yumruk attı. serildim yere
dayanamıyordum artık beyler. yattım uyudum. sabah olduğunda aynaya baktıgımda yüzüm mosmordu. okula nasıl gidecektim
biri bi şey dese ne cevap verecektim

beyler azıcık belli etsenizde kendinizi kendimle konuşuyo gibi hissetmesem.

söyleyecektim beyler. okulun başlamasını bekleyemezdim. adresi falan lazımdı kimden alacaktım bilmiyordum. en yakın arkadaşı beyza adında bi kızdı. ondan alabilirdim ama ne diyecektim. zeynep i sevdiğimi bi zehra biliyordu. ona güveniyordum ama bu beyza millete söyler diye korkuyordum. dalga geçerlerdi lan benle. ulan açıp aşk hikayeleri okuyordum. duman dinliyordum. iyice aşık olmuştum

zehra beyzadan adresini öğrenmiş. lan nolcaktı sanki gidip kızın evine seranat mı yapacaktım?

numarası olsa buluşalım diyecektim. bi kızla çıkınca ne tak yerlerdi onu da bilmiyordum.
gittim evlerine. amk çok lüks bi apartmandı. kız zengin miydi bu kadar?

halbuki çok sade birisiydi yani öyle gözüküyordu. apartmanlarının önündeydim her zaman.
onu hiç göremedim. oda benim gibi asosyaldi herhalde. yada tatildeydi.
tatili böyle bitirdim beyler. ona anlatamadım derdimi

beyler bizim sınıfta kimlerin oldugunu daha bilmiyordum. hatta isimlerini bile az biliyordum. bi kızı gördüm.
o kadar güzeldi ki beyler her şeyi unutturdu. gülümsemesi o kadar içtendi ki. bana deseler yaşama sadece bu kızı izle deseler izlerdim amk. kanatsız melekti sanki, tüm şarkılar onun içindi. her şey onun içindi. ilk kez böyle bi duygu yaşıyordum.
ilk kez birini görünce kalbim çarpıyordu. ender falan kimse gibimde değildi. babamın attığı dayaklara da razıydım. bu kız farklıydı beyler. gidip konusmaya utanıyordum. zaten araya yaz tatili girecekti. unuturum diye düşünüyordum. ama öyle olmadı işte.

hocanın ismi hülyaymış. gerçekten de hakediyordu bu ismi amk. ben böyle kadını rüyamda bile zor görürdüm. belki insan içine çıkmayışımdandır da bu kadın gerçekten çok güzeldi. yanıma hırbonun biri oturmuştu. öküz gibi bi şeydi lan.
oturduğu sandalyeye acırdım. devlet malına zarardı resmen. çok plastik sandalye kırdı. oturunca zütü dışarı sarkardı bu binin.
her neyse okula yeni yeni alışıyordum. bizim sınıf rehber öğretmeni hülya hocaydı. bu kadını daha çok görecektim lan.
sınıfta oturma düzeni falan bi taklar yaptı ilk günlerde. yanıma da bi kızı oturmuştu. çok utanmıştım lan. bi kızla nasıl oturuyum asosyalin tekiyim. hocam dedim benim yerimi değiştirin. neden ahmet bi sorun mu var? yok hocam sadece ben biraz utanıyorum.
gülmüştü. anlayış gösterdi yanıma berke diye birini oturtturdu. bu oğlanda sessiz kendi halinde biriydi

okula girdiğimde çok korkuyordum. biri görürse ne der lan diye düşünüyordum. direk sınıfa girdim vurdum kafayı yattım.
hiç bi dersi dinlememiştim. tenefüslere de çıkamıştım. hülya hocanın dersi geldiğinde beni kaldırmaya çalıştı. hastayım dedim ama yememişti. beni kaldırdığında ve yüzümü gördüğünde öylece kalakaldı. çok utanıyordum beyler. beni kimsenin böyle görmesini istemiyordum. tüm sınıfta görmüştü. ahmet dedi tenefüste yanıma gel.
ne tak yiyecektim ne diyecektim bilmiyordum lan.
tenefüste hocanın yanına gittiğimde bacaklarım tir tir titriyordu. okul koridorunda herkes bana bakıyor gibiydi.
yalan söyleyecektim hülya hocaya

erdem binininde icabına bakılırdı elbet. her şeyin bi zamanı vardı. tenefüslerde sigara içmeye gidiyordum. gizli mekanlar edinmiştim.
12lerden bi abiyle o zaman tanışmıştık. hala da sohbet ederim bi abimizle. kendisi okulun en sayılı abilerindendi. sınav zamanıymış.
onla birlikte sigara içiyordum. bi takılan olursa yanıma gel diyordu. çok şükür şimdilik bi şey yoktu.
bizim sınıfta yunus diye bi çocuk vardı. bunla ender ve tayfası uğraşıp dururdu beyler. sebebini hiçbir zaman anlayamadım.
bu yunus yakışıklı bi kardeşimizdi. yunusla takılmaya başlamıştım. berke okuldan kaydını aldırmıştı. kendisi asker çocuguydu ve babasının tayini çıkmıştı. o gittikten sonra tek dostum yunus olmuştu.
okulun bahçesine volta atmaya çıkmıştık. ender gavatı her çıktıgımda omuz atmaya falan çalışırdı.
yine denedi bu sefer yunus nasıl sinirlendiyse enderin yanındaki bi bini yere yatırdığı gibi yumrugu çakması bir oldu.
olaylar o gün başlıyordu beyler

iki sene önce bizim de okulda erdem tarzı biri vardı çocuğa yumruk attıydım hoşlandıgım kıza yazılıyor diye sonra şirinyerde sıkıştırıp 6 kişi dövdülerdi binler kafamı kapıya sokmuşlardı ağladım ...

şaşırmıştım beyler. tamam söylemiştim de ben bu şeyi ya aramız bozulursa, ya bir daha konuşamazsak? bu gibi şeyler beni tedirgin ediyordu. her bi şeyi mahvetmiş vay amk. cafede öylece kalakalmıştım. şimdi ben okulda zeynep in yüzüne nasıl bakacaktım diye düşünüyordum. eve düşüne düşüne gittim beyler. tek dostum sigaramdı. bilmiyorum kaç tane içtim o gün
eve gittiğimde kitledim odamın kapısı, vurdum kafayı yattım. düşünüyordum sadece.
bu kız beni mahvetmişti amk. milletin gazına gelip kıza açılmıştım. kızsa kaçmıştı benden. sıra ondaydı onun bana gelmesi lazımdı lan.
birazda onun anlayış göstermesi lazımd. sevmiyosa da bian önce bana bunu söylemesi lazımdı.

sabah olduğunda kalkar kalkmaz okula gittim. kimseye selam vermedim. geçtim sınıfa vurdum kafayı.
hülya hocanın dersi varmış. bu sefer yanıma gelmedi. merak da etmemişti herhalde.
zeynep neredeydi onu da bilmiyordum. sessizlik vardı sadece