/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    0
    Kaynak zütüm
    ···
    1. 1.
      0
      Aç ta bakalım.
      ···
    2. 2.
      0
      http://c11.incisozluk.com.../11010/5/316855_o0329.jpg
      ···
  2. 52.
    +1
    Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakınındaki isimlerden Hacı Tevfik’in torunu, kütüphanecisi ve özel kalemi Nuri Bey’in oğlu Mustafa Kemal Ulusu'dan Atatürk'e ait önemli anektodları Abbas Güçlü ile Genç Bakış programında anlattı. Neleri sevmezdi? Diktatör değil, tek adamdı. Eşiyle pek severek evlenmediği ve asıl aşkının Fikriye Hanım olduğu bir gerçek.

    Uyumadan 48 saat çalışırmış. Babam 5000’e yakın kitap okuduğunu söylerdi. Okuduğu her kitabı babam da okuyordu. Çünkü sorardı. Savaşlarda cephelerde bile tarih kitabı okurmuş.

    Boyu 1.74, elleri çok ufak. Tıraşını kendisi olmazmış.

    Fenerbahçeli fakat futbolla çok alakadar değilmiş.

    Güreş’i çok severmiş. Zaman zaman köşke pehlivanları çağırarak güreştirir, para yardımları yaparmış.

    iyi bir biniciymiş, yüzmeyi çok severmiş.

    Silaha çok meraklı, iyi bir atıcıymış.

    Yemekle çok arası yok. En çok kuru fasulye pilav sever.

    Sürekli içer miydi? Atatürk’ün her sofrasında içki olduğu söyleniyor. Böyle bir şey mümkün değil. Çalıştığı geceler kesinlikle içmezmiş.

    Yanında hiç para taşımazmış. Yanındaki çalışanlarının hiçbirini zengin etmemiştir.

    Fevzi Çakmak geleceği zaman sofrasında içki olmazdı. Ona karşı büyük saygısı vardı. Köşkte kapıda karşıladığı tek kişiydi.

    Çok şık giyinirmiş. Ayakkabılarına çok dikkat edermiş. Kılık kıyafete çok dikkat ederdi. 1930’larda Adana’da, Karadeniz’deki kadınların kıyafetleri çok modern.

    Manevi kızı Afet inan onun hayatında çok önemli.

    Babam Atatürk öldüğü anda yanındaydı. Babam seve, öpe, okşaya fanilasını, iç çamaşırını kesiyor, ağzını siliyor. Bunlar hep babamdaydı.

    Liderler öldükten sonra maskının alınması gerekiyor. Babam onu da yapıyor.

    Atatürk ve din- Kuran-ı Kerim’i Türkçeleştiriyor.

    Kuran okununca çok duygulanan, ağlayan bir insan. Babam bizzat gördüm derdi. Ayasofya’da Kuran okunduğunda Dolmabahçe’de naklen radyodan dinleyince gözlerinden şakır şakır yaş gelmiş.

    Hazreti muhafazid’i en büyük komutan olarak biliyor ve söylüyor.

    islamiyet’e çok saygı duyarmış. Dolmabahçe Sarayı’nda sabahın gün ışıklarına kadar devam eden bir düğünde ezan vakti Atatürk manevi kızı Nebile’ye “Hadi bir ezan oku” diyor. Ve okumaya başlıyor. Babam “Tam yanı başındaydım, gözlerinden damla damla yaş aktığını gördüm” derdi.

    Kimsenin kıyafetine karışmazdı. Batı’yı Türkiye’ye getirmeye çalışıyor. Benim babaannem çarşaflıydı. Köşkte çarşafıyla geziyordu.

    ismim O’nun vasiyeti Bir gün babama “Ne mutlu sana bir ailen, yavruların var. Allah bana vermedi ama milletimin babalığını nasip etti, onunla avunuyorum. Biliyorum, erkek çocuk istiyorsun. Beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Ömrüm vefa etmez ise vasiyetimdir, adını Mustafa Kemal koy” diyor.

    Soyadımızı da koymuştur. Dedem Hacı Tevfik’in denizci olması sebebiyle “Ulu Su” adını koymuştur.
    Atatürk Etnografya Müzesi’ni hiç beğenmezdi. Orada o kadar uzun yıl kalmasını babam içine hiç sindirmiyordu. Babamın en çok üzüldüğü mevzudur oraya defnedilmesi.

    Babam inönü’ye kırgındı. Askeri dehasını takdir ederdi. Ama Atatürk’e karşı olan bazı yaşanmış olaylarını biliyordu. Atatürk kıskanılmayacak bir insan değildi. Atatürk, Celal Bayar’ı Başbakan yaptıktan sonra küslük başlıyor. inönü hazmedemiyor.

    Atatürk tamamıyla Batılı düşüncelere açık bir insan. inönü daha tutucu!

    Atatürk’ün inönü’ye karşı bir vefası vardı. Çocuklarına o yüzden sahip çıktı.

    Hasta olduğu dönemde, Atatürk inönü’yü görmek istiyor. Ama istanbul’a gelmesi önleniyor. Suikast yapılır diye.

    istanbul Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve inkılap Tarihi bölümünden Yrd. Doç. Dr. Hayrünisa Alp anlatıyor. Atatürk’ün çok sevdiği Florya Deniz Köşkü’ndeki hatıralarından Pera Palas’taki odasına, Şişli’deki Pembe Ev’den Dolmabahçe’deki Saray günlerine işte Ulu Önder’in istanbul’u...

    -Atatürk’ün istanbul’unu bize anlatır mısınız? istanbul O’nun için ne ifade ediyordu? istanbul Atatürk’ün, hayatının belki de en mutlu günlerini geçirdiği şehir. Ayrıca birçok devrimi de bu şehirde gerçekleştirdi.

    1899- 1919 ve 1927-1938 yılları arasında istanbul’da geçirdiği her an anılarla dolu. Atatürk’ün ilk kez Harp Okulu’na başladığı günlerde geldiği istanbul, hayatının önemli bölümünü geçireceği, kendisinde hayranlık uyandıran bir şehir halini aldı.

    Manastır Askeri idadisi’ni bitirdikten sonra 13 Mart 1899 günü bugün genel merkezi Ankara’ya taşınmış olan o zamanlarda Pangaltı’da bulunan Harbiye Mektebi’nde istanbul’da okumaya başladı.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    0
    Rezervuar
    ···
  4. 54.
    0
    Destan yazmışsın panpa. Hepsini okuyamadım bile.
    ···
  5. 55.
    0
    Sağol knk okurum bir ara hepsini
    ···
  6. 56.
    0
    Atam var şuku
    ···
  7. 57.
    0
    rezerved alttan 10.
    ···
  8. 58.
    0
    Reserved okuum
    ···
  9. 59.
    0
    Cok iyi
    ···
  10. 60.
    0
    Tutar bu
    ···
  11. 61.
    0
    Seni çok tutuyordum bu yazıyla çok daha tuttum tek kelime ile adamsın. Bazı beyinsizler de bunları okuyup biraz olsun gerçekleri görsünler.
    ···
  12. 62.
    0
    Rezervasyon
    ···
  13. 63.
    0
    Rezerved
    ···
  14. 64.
    0
    Atam var, şuku
    ···
  15. 65.
    0
    Okuruz bi ara
    ···
  16. 66.
    0
    15 sene padişah sonra Türkiye cumhuriyeti demokrasi ye geçiyor bu bana birinin başkanlık istemesinin nerden esinlenildiğini adeta söylüyor
    ···
  17. 67.
    0
    Rez iyiymş
    ···
  18. 68.
    0
    Rizörvıd, çok güzel..
    ···
  19. 69.
    0
    At yalanı gibeyim inananı amk salağı
    ···
  20. 70.
    0
    Vay anasini
    ···