Hüseyin'e susması için yalvardım. Telefonu kapattırdım. Ulan hepsini geçtim de benim masum Yeşim'im hem beni aldatmış hemde telefonda bana küfür etmişti 5 yıl geçirdiğim kadın 1 hafta dayanamamış başka dudaklara yapışmış. Yarım saat ağladım abartmıyorum yarım saat. Hepsi sinirlenmişti beni bu duruma düşüren kadın Yeşim ve o huur çocuğu Tarık ikisinede yapacaklarını planlıyorlardı. Balkona çıktım sıgara yaktım Yeşim'i aradım

+Yeşim
-Ben

-Alo(sesim tam çıkmadı ağladım ağlayacaktım)
+Sabancigiller
-Bunu bize nasıl yapabildin(ağlamaya başladım sesim inceldi iyice)
+Sabancigiller çok özür dilerim
-Yaptın mı böyle bir pisliği
+Sabancigiller bir dinle
-Yaptın mı!
+Sabanc
-Kahpe kadın diyecek hiç bir şeyim yok sana ne halin varsa gör!

Telefonu kapatıp ağlamaya başladım. Arkadaşlarım valizleri toplamışlar ''Yürü hadi daha Tarık'ın dıbınakoyıcazdediler.

Devam ediyorum yazdıkça o anlar gözümün önüne geliyor gözüm yaşardı yine...

Gideceğimiz yerde elemana bilerek yenilecekmişim. Benim üzerimden toplu bir para kaldıracaklarmış. Herkes bahisini bana basmış Mert Abi hariç tabi.Kazancın yarısını paylaşırız sonrada senin işini hallederiz tek yapacağın nakavt olmak dedi. Korkmaya başlamıştım. Kullanılmayan eski bir sanayiye geldik. Kalabalık toplanmıştı hepsi haykırıyordu ama anlamıyordum adrenalin basmıştı her tarafımı ringe çıktım telerin soğukluğu beni ürpertti rakibim cılız sıska birisiydi şimdi anladım neden herkesin bahsini bana bastığını.ilk raunt başladı o adamdan dayak yemeyi kabullenemezdim başlarda 3-5 kez açığını bulup kroşeyi indirdim çok sersemlemişti Mert Abiye baktım sinirlenmişti artık dayak yemem gerekiyordu.3 kere ard arda kroşe indirdi yere yığıldım. Tekrardan kalktım bu sefer diz ile suratıma vurdu acıtmıştı. Yerden kalkmadım izleyiciler bağırıyor ve bana küfür ediyorlardı. Mert Abi ise çaktırmadan bıyık altından gülüyor kazandığı paranın hesabını yapıyordu.

Devam bu gece bitecek...

Mert Abi gibi sert birisinin ilk defa ağladığını gördüm. Gözlerinden yaşlar akıyordu hıçkıra hıçkıra ağlamıyordu ama ağlıyordu işte zordu onu böyle görmek. Kızı hüngür hüngür ağlıyordu zaten. Onda kendimi gördüm aldatılmanın gerçekten ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladım. Mert Abi yanıma geldi Bundan sonra benim evladımsın dedi ve bana sarıldı. Mert Abi'nin akciğer kanseri varmış öksürmeye başladı kan kustu resmen korktum korumalar geldi apar topar hastaneye kaldırıldı kızı zaten perişan şok oldum kızın yanına gittim.
ismini hala bilmiyorum dedim
Gözyaşlarını çekerek Elif dedi
Yeşil gözleri ağlayınca rengini daha fazla belli ediyordu. Sarıldım ona sıkı sıkı parfümü çok güzel kokuyordu.Neden her şey üst üste geliyor dedi.Şimdi bunu düşünecek vaktimiz yok babanın olduğu hastaneye gitmemiz gerekiyordedim. Yolda durmadan ağladı hastaneye vardığında koşarak babasının nerede olduğunu öğrendi. Yoğun bakıma almışlar beklemeye başladık.

Devam...

Uyandığımda çok acıktığımı hissettim. Mutfağa gittim gözlerim acıyordu hala ağlamaktan olsa gerek. Kreplerden birisini alıp yarısını ıssırdım. Dolabı açtım süt şişesini kafaya diktim masaya oturdum kahvaltıyı yaptım yaşananların rüya olması için dua ettim ama zaten eğer rüyaysa krep yiyor olmazdım şuanda ve Yeşim'de karşımda oturmuş yeşil tatlı gözleriyle beni izliyor olurdu.Bir küfür savurdum hayara Samet'i aradım bizimkileri al yaınızda 2 kasa bira getirin dedim telefonu kapattım. Dün gece babam aramıştı onunla konuştum canım biraz sıkkın baba haftaya uğrarım yanına dedim biraz muhabbetten sonra kapattık telefonu. Balkona çıkıp sıgara yaktım bizimkileri beklemeye başladım.O sırada aklıma Mersin'de tanıştığım Mert Abi geldi. içeriden cüzdanımı alıp kartından numarasını aradım.

+Mert Abi
-Ben

+Alo
-Alo Mert Abi hatırladın mı beni?
+Kimsin aslanım
-Ben Sabancigiller hatırladın mı?
+Ooo Sabancigiller hayırdır paraya ihtiyacın mı var?(Şakacı bir ses tonuyla)
-Abi çok kötüyüm o yüzden aradım
+Anlat bakalım neymiş derdin

Başımdan geçenleri anlattım 3 gün sonra iş için istanbula gelceğini söyledi adresimi verdim sen rahat ol dedi kapattı telefonu.O sırada bizimkiler gelmişti ellerinde biralar sabaha kadar içtik Mert Abi'den bahsetmemiştim onlara daha.

Az konuştuk Hüseyin anlamış benim sadece poğaça almaya çıkmadığımı masaya geçerken sordu bana dışarıda ne yaptığımı geçiştirdim kahvaltıyı yaptık eve gittiler evde tek kaldım uzandım kanepeye aldım telefonumu 3 cevapsız çağrı Yeşim'den. Azda olsa düzelmiş moralimin Yeşim yazısını görmem ile birlikte gibilmesi bir oldu.Ne diyecek bu diye aradım tekrardan hemen açtı telefonu.

+Yeşim
-Ben

+Alo Sabancigiller
-Ne var!
+Dinler misin beni bir kez
-Çabuk söyle işim var
+Telefonda olmaz buluşmamız lazım
-Senin için kıçımı kaldırıpta hiç bir yere gelemem söyle telefonda
+Sen gelmiyorsan ben gelirim

dedi ve kapattı telefonu sinirliydim, umursamaz gibi konuşuyordum onun ile ama sanki gözlerime bakıp seni çok seviyorum hayatım diye kollarıma atlasa kalbim eriyecekti. Kendime söz verdim asla böyle bir şeyi yapmayacaktım dik duracaktım.

Devam...

giberim atarınızı sonunu mu değiştireyim illa değiştir diyenler şukulasın bu entryi kafamda daha güzel bir şey var

edit:5 şuku gelirse sonunu değiştiricem beyler değiştiriyim mi

edit2:Mektup geliyor oradan devam ediyorum sonrakileri sildim mektup bölümünü editliyorum tekrar okuyun

Kalabalığın içinden beni Mert Abi çekti zütürdü. Arabaya bindğimizde kahkahalar atıyordu.Ben iyi hissetmiyordum huur çocuğu suratıma diz atmıştı acısını hala hissediyordum. Mert Abi elime tomar ile para verince acım geçmişti bende gülmeye başlamıştım sanırım pgibolojim bozuluyordu. içeriye bir adam girdi elinde çantasıyla yanıma oturdu çantasını açtı yaralarıma pansuman yapmaya başladı. Mert Abi'nin evine vardık yarın sabah erkenden senin işini hallederiz dedi ve odamı gösterdi.Son 10 günde ne çok duygu değişimi yaşamıştım çok yorulmuştum direk uyudum.

Devam...

ilk gün teknikleri gösterdi çok fazla terim olduğu için detaylı anlatmayacağım buraları.ilk günün akşamı telefon çaldı arayan Elif'ti açtım telefonu korkmuş bir şekilde Tarık kaçmış diyordu.Aha dedim yannanı yedik ama şimdi Tarık'tan önemli işlerim vardı maçı kazanmak gibi Elif'e evden çok çıkmamasını 2 hafta ortalıkta dolaşmamasını söyledim. Açıklama yapmamı istedi kısa kesip attım. Gece iyice geç olmuştu yattım uyudm. Sabah antrenörüm uyandırdı erkenden. Daha güneş doğmamıştı koşuya çıkacağımı söyledi yaklaşık yarım saat koştum geri gelip soğuk duş aldım çalışmaya başladım ama aklım hala Tarık ve Elif'deydi.2 hafta geçti her gün Elif'i arayıp nasıl olduğunu soruyordum. Mert Abi arıyordu 2 günde bir. Büyük gün gelmişti.

Devam...

Elimin acısından yerinme duramıyordum neyseki adrenalin seviyem yükselmişti çok fazla acı hissetmiyordum. Nihayet rakibim karşıma çıktı.iri yarı birisiydi esmer vücudu kaslıydı kapşonu çıkardı ve onu gördüm. Bekir herkes olbilirdi ama Bekir olamazdı. Para hırsı onu köpekleri yapmıştı. Bekir benden iyiydi üstlik tek elim kırıktı nasıl yenecektim derken ilk raunt başladı.Üzerimde sık sık combolar deniyordu ama 2 hafta çalışmanın meyvesini veriyor hepsini eskivliyordum yumruklarından kaçıyordum. Raunt biterken sol çeneme kroşe patlattı. Dudağımın patladığını hissediyordum.

Devam...

O iş kolay dedi Mert Abi bir şeyler zırvalıyordu ama hatun o kadar güzeldi ki gözlerimi üzerinden alamıyor çaktımadan onu kesiyor Mert Abi'yi dinliyormuş gibi yapıyordum. Akşam üstü Tarık'ın evine gidip enselicekmişiz şerefsizi orasını anladım sadece. Kumral hatun kendisini tanıttı kendisi Mert Abi'nin kızıymış bende kendimi tanıttım memnun oldum diyerek elini uzattı parmağında yüzük vardı nişanlıydı. Hayallerim suya düştü. Mert Abi'ye Emre'nin bana kafedeyken anlattıklarını anlattım Tarık denen ibineye acayip sinirlendiğini söyledi hatta bizzat kendisi dövecekmiş kim bilir belkide öldürürüz dedi. Kinlenmiştim ve arkamda Mert Abi vardı ona güveniyordum belki beni kafes dövüşü yüzünden seviyordu ama yinede kapı gibi Mert Abi vardı arkamda.Ben lavaboya gideyim izninzile diyip üst kata çıktım. Merdivenlerden çıkarken kapı çaldı bir adam girdi içeriye seslerden tahminimce kumral hatunun nişanlısıydı iyice hayata küstüm.

Devam ediyorum çok az kaldı...

Poşeti açtım içerisinde Kick taks şortu el bandajları dişlik falan vardı.Şaşırdım donakaldım. Benle beraber odada bir tane koruma kalmıştı Hadisene dedi. Giyindim neler olduğunu çözmeye çalışıyordum aşağıya indiğimde 1 düzine adam bana baktı ve Mert Abi yanıma geldi.Aslanımız bu 5 kişiyi tek dövdüğünü gördüm tam bir ölüm makinesi dedi.Şaşırmıştım fısıldayarak Mert Abi dedim.Sakin ol senin ile kazançlı bir iş yapıcaz dedi.

Mert Abi hadi o zaman beyler bahisleri düşünün doğruca mekana dedi. Sanırım anlamıştım kafes dövüşü işine bulaştığımın farkına vardım. Mert Abi ile aynı arabaya bindik ve bana anlatmaya başladı.

Devam...

Sabah kalktım kanepede birsürü yeni alınmış kıyafet vardı telefonumu açtım 9 cevapsız arama vardı 3ü Samet 2si Yeşim 4ü Babam. içimden bir ses Yeşim'i affetmemi söyledi ama benimde bir gururum vardı. Aşşağıya indim Mert Abi gazetesini okuyup meye suyu içiyordu. Yanında kumral yeşil gözlü uzun boylu harika bir hayın oturuyordu. Dün çok iyiydin şampiyon dedi Mert Abi alay ederek.
işimi halledecek miyiz bu gün dedim?

Maç günü gelmişti salonun önüne siyah bir minibüs yaklaştı antrenörüm önde ben arkada bindik içinde Mert Abi vardı bana sarıldı yanında ise doktoru vardı kanseri oldukça ilerlemişti.Bu maçı alırsın aslanım benim dedi. Alıcaktım başka çaresi yoktu. Maçın olacağı mekana vardık.Önceki maçımın 3 katı daha fazla kalabalık vardı. Soyunma odasına geçtim. Hazırlıklar tamamdı. Ring beni bekliyordu uzun bir korudor sonunda ringe çıkıyorduk. Soğuk duvarlar içime işledi köşey döndüm ve eski dostumu gördüm.

Devam...

Ringe çıktım rakibim daha gelmemişti. Seyirci beni yuhluyordu. Seyircilerin arasında Elif'i gördüm neyseki yanında Mert Abi vardı. Seyircilere göz gezdirirken Tarık huur çocuğunu gördüm pis pis sırıtıyordu yanında kim mi vardı? Emre denen huur çocuğu ile oturuyorlardı ne büyük bir oyunun içine düşmüştüm ben.

Devam...

Derme çatma bir mahallede küçük bir salon vardı. Kapısında 50 yaşlarında bir adam üzerinde eşofman ile çocuklar ile konuşuyordu arabadan indim yanına gittim.Ben Sabancigiller dedim. içeriye geç dedi eski ama iş görür aletler vardı büyük bir salondu dışarıdan ne kadar küçük gözüksede.2 hafta burada kalcaksın dedi şaşırdım ama itiraz edemedim o maçı kazanmak için 2 hafta değil 1 yıl yine kalırdım orada.

Devam...

2. raunt eskivlerle geçti karnıma darbe aldım rauntlar ilerledikçe daha çok yıpranıyordum bitirmem lazımdı bu işi.3.raunt başladı Bekir bu sefer direk bacaklarıma çalıştı beni yere yatırmayı başarmıştı yerde yumruk atmaya başladı sol tarafından attığı her yumruğu suratımda hissediyordum kulağıma yediğim yumruk ile raunt bitti. Eğer bitmeseydi kaybedecektim. Köşelere çekildik Mert Abi'ye Elif'e baktım çok korkuyorlardı. Mert Abi malı mülkü için Elif ise benim için endişeleniyordu. Seyirci coşmuştu. Tarık ile Emre pis pis sırıtıyorlardı.Bu son raunttu ya kazanacak ya kaybedecektim. Ayağa kalktım.

Devam...

Mert Abi ve Elif ringe yanıma geldiler sarıldık sıkı sıkı Mert Abi'nin adamları Tarık ve yanındaki Emre ibinesini yakalamışlar arabaya atmışlar Bekir ibinelik yapmıştı ama o ikisi kadar değil ringde bıraktık onuda arabaya geçtik. Doktor elime bakmaya geldi çok fazla şişmişti içeriden kanaması varmış hastaneye acile zütürdüler beni narkoz falan derken uyandığımda sol yanımda Elif duruyordu uyandığımı görüp yanıma geldi öptü beni yanağımdan suratı solgundu çok kötü gözüküyordu sarıldı bana sıkı sıkı. Elim sadece kırılmamış kangren olma riskim varmış son anda yetişmişiz. Daha sonra alçıya almışlar elimi. Ayağa kalktım Elif ile sarıldık birden ağlamaya başladı.

Son partlar beyler bitiyor...

Babamı aradım. Telefonu açtı

+babam
-ben

+Alo, oğlum
-Annem kim baba benim
+Oğlum
-Sen benim gerçek babam değil misin?!
babam ağlamaya başladı ve anlattı

yıllar önce babam Mert Abi'nin yanında bahçıvan olarak çalışıyormuş. Annem Melahat üçüz doğurmuş birisi ben, birisi Elif diğeri ise küçükken Mert Abi'nin davalıları tarafından kaçırılmış. Benim güvenliğim için Mert Abi beni babama vermiş ben küçükken. Yıllarca bu oyunun içinde büyümüşüm gerçek babamı hiç bilmeden. Elif'in yanına döndüm ağlıyordum olanları anlatmaya başladım şaşırdı şok oldu sarılıp ağlamaya başladık. Telefonum çalmaya başladı arayan Yeşim'di.

Devam ediyorum yeni sonu beğenirsiniz inşallah

Bir odaya girdik içerisinde beyaz duvarlar vardı içeri girmemi söyledi sonrasında demir kapıyı üzerime kapattı. Karanlıktı içerisi köşeye geçip beklemeye başladım. Yaklaşık 3 dakika sonra kapı açıldı.

içeriye Yeşim girdi ışığın açılmasıyla gözlerimi ovuşturdum. Yeşim içeriye girmişti ama neden üzerinde hemşire kıyafeti vardı? Ardından iki adam girdi Tarık ve Emre miydi bunlar?Ee peki bu ikisi neden hasta bakıcı kıyafeti giymişti? Yeşim'e ne olduğunu soruyor ağlıyordum Tarık yanıma çömeldi
Sakin ol dostum dedi.
Anlayamıyordum ne oluyordu?
Emre yanıma geldi iki kolumuda tuttular Yeşim şırıngasıyla yanıma yaklaştı sakinleştirici yaptığını söyledi. Anlayamıyordum neden kimse hiç birşey olmamış gibi konuşuyordu. Elif ve Mert Abi içeriye girdi 2 dakika sonra.
Sonunda beni anlayabilecek birileri geliyordu tanrıma şükür ediyordum.
Elif aynen şöyle dedi
Hastanın durumu nasıl
Hasta mı? Bana mı demişti?
Yeşim-Sakinleştirici enjekte ettik terapiye hazır
Tamam siz çıkabilirsiniz dedi Elif.
Sonrasında Mert Abiye dönerek Müdürüm, Hasta ile son terapiyi yapacağım sonrasında teşhisi kesinlikle koyacağım.
Mert Abi kafasıyla onaylayarak dışarıya çıktı.
Elif yanıma oturdu

+Elif
-Ben

-Elif neler oluyor neden herkes garip davranıyor kim hasta?
+Sakin ol ben senin dostunum bunu biliyorsun
Ağlayıp bağırmaya başladım Elif'e sarıldım sıkı sıkı Elif çığlık attı içeriye Bekir girdi son hatırladığım enseme iğne batırdıklarıydı.

Uyandığımda yanımda kitap ve kalem buldum başımdan geçen olayları yazmaya başladım ve buda son noktam.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bekir karşımdaydı hafif yumruklarla açığını kolluyor rakibimi yokluyordum.Sol elim kan toplamış şişmişti.Diz kapağına tekme attım sendeledi sağ kroşeyi vurdum çenesine iyice sersemlemişti sağ aparkat yapıştırdım geriye doğru gitti bir kroşe daha atacakken sağ elimi tuttu ya sol elimle vuracaktım yada nakavt olacaktım. Sıktım yumruğumu hayatımda öyle çığlık attığımı hatırlamıyorum vurdum çenesine kroşeyi sol elimle. Bekir sağa doğru gidiyordu bilincini kaybetmişti seyirciler susmuştu dizim ile zıplayıp suratına vurdum. Yere düştüğünde gözüne kroşeyi patlattım hakem ayırdı ve saymaya başladı.Ben çığlık atıyordum hem kazanmanın sevinci ile hem sol elimin verdiği acı ile Mert Abi ile Elif sevinçten birbirine sarılıyorlardı ve hakem yanıma geldi KAZANAN SABANCiGiLLER. Seyirciler küfür ederek salonu boşaltmaya başladı.

Devam.. son partlar