Bir ulusun bağımsızlık mücadelesinin ilk adımı, 98 sene geçse de üzerinden izleri hala yeni bir kıvılcım.
Hepimizin ortak paydası Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak. Dilde alışkanlık olan Zor zamanlardan geçiyoruz cümlesi hiç bu zaman kadar gerçek olmamıştı. Etrafımızda ki ülkelere bakın ya ekonomik sıkıntı ya da iç savaş var. Vatanın değerini, Cumhuriyetin kıymetini bilelim. Biz o ülkelerde ki insanlar gibi bir yere sığınarak yaşayamayız, öyle olsaydı eğer deden seninle aynı yaştayken vatan için şehit olmaz, bugünlere ulaşamazdık.
Her türlü fikre sahip insan var, olması gereken de bu zaten. Kendi içimizde bizimle aynı düşüncede olmayanlara cephe alıp, kutuplaşma başladık.
Ne olursa olsun bizi bir arada tutan değerleri, birbirimize karşı hoşgörümüzü, saygımızı yitirmeyelim.
Atatürk Gençliğe hitabesinde, daha üzerinden 1 sene geçmeyen olayları 10 larca yıl öncesinden görüp -Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.-
Bizi uyarmıştı.
Kurucusu olduğu ülkede kendisine Diktatör yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor. Unutulan şey, kendisi istese çok rahat Padişah, Sultan vs. olabilecekken o güç ve imkânı olduğu halde Cumhuriyeti bu milletle beraber kurduğunu niye düşünemiyoruz.Ya da görmek istemiyoruz.Bu ülke şu an ki gibi karışık, önünü göremeyen bir durumda olmayı kesinlikle hak etmiyor.
Böyle günleri sadece tatil olarak değil önemini anlayıp hissederek yaşayalım.
Bizi umutsuzluğa, karanlığa alıştırmak isteyenlere karşı şunu unutmayalım.
Gençliğe hitabesinde söylediği gibi Muhtaç olduğun kudret damarlarında ki asil kanda mevcuttur.
Biz Tarihi yazan değil, Tarihi yapan bir milletin evladıyız.
Biz bitti demeden hiç bir şey bitmez. Eğer ispat istiyorsan geçmişine bak, yeterlidir.
Bağımsızlığa giden yolun ilk adımı 19 Mayıs 98. Kez kutlu olsun.

Özet:Ülkeni sev, Cumhuriyete sahip çık, Atatürk’ü unutma unutturma.