• 14 / 14 / 14 entry
  • 1 başlık
  • 59.39 incipuan

suriyede gezen penguen önüncü nesil normal

  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Bu kadardı beyler bunun sonu kötü bitti sağolun
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Fakat bu kadar sık beraber olmamız dersanede hocaların gözüne batmış. Okulda da hocalar ayağımı çukura sokmak için türlü türlü şeyler yapıyor epey dara düştüm ailevi de birkaç sorunumuz daha vardı. Babamın işi gittikçe kötüleşiyordu batma eşiğindeydik epey kıstık babam işten elemanları çıkarttı falan. Ben ne olursa Ceylan ve Selin'e anlatıyorum onlardan çok üzüldüler falan. Ceylan beni bütün kızlardan sakınıyor ben de erkeklerden. Okullar bitti hem dersaneden hem de okuldan kurtuldum, tam rahata eriyoruz derken iş için Almanya'ya taşınıyoruz. Olaydan haberi alır almaz beynimden vurulmuşa döndüm ilkten kızlarla paylaşayım mı paylaşmayayım mı diye düşündün sonra gittim herşeyi anlattım o ağladı sonra ben ağladım. 2 hafta içinde Almanya'ya taşındık daha Ceylan'la konuşabileceğim bir telefonum bile yoktu ben de pek istemedim aramak konuşmak. Almanya'da yaşamak çok kötüydü Almanca tek tük konuşabiliyordum dışarı çıkmıyordum evdeydim hep annem evde kısılıp kalmıştı babamın işler az toparlanmıştı biraz daha sıkın dedi döneceğiz Türkiye'ye diyordu 2,5 senem sanki hapiste gibiydi, bizim olduğumuz yerde 4-5 Türk ailesi tanıyorduk sadece. 2,5 sene sonra Türkiye'ye döndük hemen Ceylan'ı aradım numarasını kapatmış Tuna'yı aradım benden sonra daha hiç görmemiş bir çok çabadan sonra Selin'in numarasını buldum ve Ceylan'ı sordum benden 2 ay kadar sonra o da uzaktaki bir şehre taşınmış. Numarasını aldım aradım benim dedim inanamadı ilkten hangi üniversiteyi kazandığını sordum filan filan üniversitesi dedi ben de gelecekte başarılar dedim kapattım elimden başka ne gelebilir diye düşündüm ama nafile.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Sonra geri kaçamadan yavaşçana uğraştım fakat olmayınca yavaş yavaş girip birden soktum bir ani acıdan bir anda rahatladı ben daha istemiyorum dedim hayır görmüyor musun dedi sana zarar vermek istemiyorum dedim ben istiyorum dedi hallettim işi duş aldık koltukta uzandık biraz sonra gideyim dedim hayır kal dedi abin dedim gelmez o dedi. Kaldım sonra gelen giden olmadı sabah aç karna gezdik biraz daha evlerimize ayrıldık. Annem sordu nerdeydin diye arkadaşlarlaydım dedi tamam dedi yattım sonra sabaha kalktım tekrar okula gittim artık hevesli dinliyordum kendim için değil bizim için. Yarı yıl geldi, 64 ortalamam annem, babam tebrik etti. Yarıyıl tatilinde her gün buluştum Ceylan'la hayaller kurduk falan. Biz evlenecek miyiz diye sordu evet dedim ne zaman nişanlanacağız dedi 18'e girer girmez dedim okullar tekrar açıldı okulu giblemiyor sadece ders dinlemek için gidiyordum. Biz büyüdükçe dersanede erkekler Ceylan'a daha kötü bakıyor artık onu ben karım olarak bellemiştim. Çoğu şeye sınır koyduk karşılıklı kızlar durumu biliyordu ve hepsi onu kolluyordu okulunda da tembihledim her şeyimizin kontrollü olacağını söyledim kabul etti ikimiz de aynı yeri kazanalım diye çalışıyorduk gidip geliyorduk. Tolga'nın Ceylan'a laf atması sonucu bir kavgamız oldu ondan da Tuna aracılığı ile barıştık Emir'i de sevgili olduğumuzdan gerçekten ciddi olduğumuzdan haberdar ettim. Öyle günler geçti de geçti hakikaten çok mutlu idik.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Değerler şiddetlice başıma vururken benim kontrolüm gibime geçti, çadırı kurmuşum ve eli çadırda bana doğru çektim ve öptüm babasının yatağına gittik ve ben yattın evrim dönmüştü, kendimi kaybetmiştim. Artık değerlerin önemi kalmamıştı ve gibim ereksiyonunu kaybetti şok oldum biraz sürtündü zorda olsa kendine geldi meret. Sonra pozisyonlarımızın yerini değiştirdik artık kaçma şansım vardı, değerleri aklımdan bir kez daha geçirdim fakat beni kendine çekti ve kontrolü kaybettim. Ceketini çıkardım ve kıyafetini de, pantolonunun düğmesini açtı bende üstümdekileri çıkardım pantolonumu çıkardım o baksırı çekip tersten gibimi bir kez sıvazladı ben tutamadım dımını okşadım ondan sonra gibim ağzındaydı çok garip bir histi, birbirimizin olmak istiyorum dedi ben de dedim.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Benim babam da yurtdışına iş için gitmişti annem de babamın inadına beni hiç arayıp sormuyordu. Eve gel diye ısrar ederken ev kapısı önünde aklımdan bütün milliyet, din, ahlak, namus konuları geçti. Fakat ben ona aşıktım hani aşık olunca sevdiğinizi fantezilerinize dahil edemiyorsunuz ya o durumdaydım işte. Neyse eve girdim mutfağa çağırdı gittim meğer kızın babası keşmiş boy boy alkollü içecek var buzdolabında. Fakat ben bana zarar verecek bir şeyi kullanmayı her zaman reddederim çünkü bana zarar veren şeyin herkese zarar vereceğini düşünürdüm. Ne olduğunu bilmediğim bir alkollü içecekten bardağın dibine göktü hem bana hem kendine. Kırmadan o azcık şeyi içtim mideme ulaşır ulaşmaz zonk diye beynime vurdu uzatmadım ben sonra geçtik televizyona bakalım dedi bana yaslandı memesi ile sürtündü aklımdan o değerler geçebildiği kadar geçti ben ne kadar geri gitsem o bana o kadar geldi hem istemiyordum hem de onun canının acımasını istemiyordum. Aklımdan değerlerim akıyordu durmadan ve gibim kontrolü ele alıyordu zaptedemiyordum.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Tabi bu olaylar olurken okuldaki bana karşı kin daha da büyümüş. Evde elimden telefon düşmeden mesajlaşıyorum babam biraz sinirlendi sonra bana seni okutmak için gönderiyoruz dersanelere bakıyorum sen başka işlerdesin dedim yok baba arkadaşlar filan dedim siniri biraz azaldı. Tabi o aralarda biz biraz geziyoruz Ceylan'la zaman aktı gitti. Bir gün ben okuldayken kargo eve gelmiş annem saati kız saatini görmüş tabi ben okuldan gelince oğlum bu kime dedim atladım aldım elinden kimseye dedim kapattım kilitledim kapıyı, yüreğim ağzıma geldi tabi. Annem de babama anlatmış babam soruyor oğlum kız arkadaşın falan var mı diye yok baba falan dedim geçiştirdim saat konusuna girmedi bile tamam git bakalım dedi. Yılbaşı geldi çattı dersanede program yapmış hocalar ben de gittim Ceylan'da gelecekti tabii ki. Bekledim biraz Ceylan'da geldi o sırada yeni yıla girmeden ben ve Ceylan çatıya çıktık konuştuk biraz yeni yıla girdik havai fişekler falan patladı sıra girdik kolkola izledik sonra ben hediyesini verdim çok şaşırdı hiç beklemezmiş onu söyledi fiyatını sordu söylemedim tabi ısrar etti söylemedim. Sonra hocalar dersaneden 12:30-1 gibi attılar içmişler meğer biz gezdik dolandık tek ikimiz saat 2-3 gibi ağır uykum var kızı eve bırakıyorum bize gelsene dedi, dedim evde annenler falan vardır dedim dedi ki kimse yok abim var sadece o da içmeye gitmiştir. Annemler burda değil dedi.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Yarın bütün dersanecek sinamaya gittik, öğretmenler falan da vardı. Sinamaya gittik tabii ki Ceylan ve Sinem benim yanıma geldi Emir biraz sokulmaya çalıştı fakat nafile. ilk yarısını izledik filmin sonra ben ve Ceylan çıktık mısır falan alacaz. Dedim ben filmi sevmedim o da ben de dedi hadi başka filme girelim mi dedim o da güldü farkediliriz falan dedi dedim bir şey olmaz girdik başka bir filme kocaman bir salon, toplasan 5-6 kişi var yok. Geçtik en arkaya başka şeylerden konuştuk o sıra Ceylan filmi izlerken ben Ceylan'ı izledim o da bana baktı güldü. Ben orda bütün aşkımı Ceylan'a ifşa ettim o da bana baktı seni seviyorum dedi ve orda ilk kez öpüştüm film geç bitti çıktık baktık dersaneden eleman yok. Çıkıyoruz baktık kapıdan yağmur o biçim. Paltomu ve uşankamı çıkarıp verdim biraz yağmur altında yürüdük ve onu evine kadar bıraktım. O gece ki huzurum anlatılamazdı. Yılbaşına 20 gün kalmıştı yurdışından, yılbaşı için Ceylan'a saat alayım dedim zulada ne kadar param varsa yatırdım kendim için bir Sovyet saati aldım Ceylan içinde güzel bir de saat ona aldım.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Ben de hemen bir hızla aklımdan onu taka sokacak bir plan yapmıştım bu Emir kızların arka sırada kızlarla muhabbete ben Emir'in yanına geçtin ve ona tak atmaya başladım hafiften Ceylan'da bana karşı bir şeyler hissediyor hal ve tavırlarından belli. O kadar laf sonuşturmanın üzerine aklımdan hoca az sonra bunu dersten atar planları yapıyorum ki planım elim de patladı hoca onu değil beni sınıftan atmıştı hatta atmadan önce Emir bütün suçu bana atmıştı. Benim sinirden elim ayağım titriyordu Tuna biraz yatıştırmaya çalıştı Tolga onu dövelim dedi. Onu dövemezdik bizden epey kalıplı idi o olay öyle kaldı kızın gözünden epey düştüm pek muhabbetimiz olmadı.
    Sonra aralık başı Ceylan yanıma geldi ve arkadaşı Selin, naber falan dediler kıyafetimi sordular kış geldi diye ben uzun palto, uzun boğazlı çizmeler giyer tam bir eski Avrupa beyfendisi gibi gezerdim, kendimi Sovyet, Alman subaylarına özendirirdim. Sonra olayları kızlara anlattım Ceylan beni diğer çocuklardan farklı olduğum için biraz daha sevmişti. Ben, Tuna ve kızlar çıktık akşam gezdik de gezdik. Ben sonra Tuna'ya çaktırmadan uza dedim olayı Sinem farketti ben de gideyim dedi fakat Ceylan gitmesini istemedi 10-15 dakika sonra Sinem tekrar ayaklandı ve o ayrıldı. Sadece ben ve Ceylan kalmıştık ikimiz gittik bir bankta okurduk kafamda benim bir Uşanka vardı (Bilmeyenler için Ruslar'ın taktığı kürklü şapka) onun başında da bir bere vardı aldım bereyi uşankayı kafasına koydum döndü bana yakışmış mı dedi ben de yakıştı dedim. istersen sende kalabilir dedim hayır olmaz dedi ısrar ettim kabul etmedi. Sonra ona, paltomun iç cebine taktığım Sovyet, Alman, Osmanlı, Rus Çarlık madalyalarını gösterdim. Çok şaşırmıştı gerçekten hepsinin inceledi bazısını sordu falan ben de en başta ki Sovyet Kahramanlık madalyasını ona verdim en değerlisi bunların arasındaki dedim. Orda onun elini tuttum ve yanağından bir kez öptüm.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Tefferruata girmeyeyim kaç sene geçti hem de uzamasın.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Sonra ki gün haftasonu idi ve dersaneye gittim kızlarla gerçekten çok güzel konuşuyordum başka bir kızdan o kızın ismini öğrendim ismini söylemeyeyim de anlamı ceylan. Onu o gün kantinde ben ceylan'ı izledim durdum fakat tek izleyen ben değilmişim. Bizim üçlü gruba arada katılan Yaşar'dan elemanın ismini öğrendim Emir'miş. ilkten ben inanamadım Tuna'da inanamadı çünkü, Emir, Tuna'nın arkadaşıydı babaları arkadaştı, dersaneye beraber gelip giderlerdi ben şok oldum beynimden vurulmuşa döndüm tabii. Emir ile aramı biraz sınırlandırdım. Aklımda çok acayip bir plan vardı Ceylan'ın en yakın arakadaşı Sinem vardı ben Sinem'le tanıştım hatta epey yakın oldum bir de ortak arkadaşımız da varmış onun sayesinde de Sinem ve Ceylan ikilinle aramı epey sıklaştırmıştım. Fakat benim kızlarla samimi gören Emir sinirinden kudurmuş fakat çaktırmıyordu, ama ben benimle konuşmasından ve üslübündan neler olduğunu az çok anlıyordum. Tuna'ya onunla ilgili her bilgiyi bana ulaştırmasını istedim sağolsun bana çok yardım etti fakat Tolga samimiliklerden sonra keko keko hareketlere başlamıştı bile.
    Bir gün dersanede etüt var gittim Emir ve kızlar tanışmış ne olduğunu anlayamadım ilkten Tuna'ya sordum Facebook'tan tanıştılar galiba dedi benim haberim yok dedi.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Zaman geçiyordu derslerim az buçuk düzeliyordu, ben dersaneye devam ediyordum. Babam benim okumam için gerçekten büyük paralar ve zamanını harcıyordu. Babamın uluslararası bir firmadı vardı ve onun hayatta olduğu sürece firma ile ilgilenmeyeceğimi söylüyor, firmadan umudu kesmemi istiyordu. Annem de babam ile aynı fikirdeydi. Dersanede sınıfta çocukların birbirleriyle kaynaşıp, dersleri aksatmamaları için her ay sınıftaları karıştırma politikası izliyordu ve ben bu duruma gerçekten çok kıl olmuştum. Kasımın başı gibi deneme sınavları başlamıştı ve günlerden perşembe günü bir sınav olacaktı. O gün acayip bir yağmur vardı, okuldan hemen çıkıp atladım minibüse ve dersaneye gittim. Dersaneye ulaşana kadar sırık sıklam olmuştum fakat sınava yetişebilmiştim. Sınıfa girdiğimde tam karşımdaki uzun saçlı kumral kıza aşık olmuştum. Ondan gözümü alamadan sırama geçmiştim. Sıramın tam önünde dolap vardı, dolabın camından onu kesmeye başladım ve onu sınava kadar izledim. Sınavdan çıktıktan sonra iki kankam vardı onların yanına gittim birinin ismi Tolga diğeri Tuna idi. Tolga her ne kadar keko olmadığını reddetsede keko gibi giyinir ve keko gibi konuşurdu. Tuma ise kısa boylu, kendi halinde, kızlar tarafından sevilen, sarışın, çalışkan bir çocuktu sevmediğim yanı yoktu. Ben bu iki arkadaşın yanına aptal bir görünüşle, salak salak sırıtarak geldim. Tuna gülerek, "Ne oldu penguen hayırdır?" dedi, ben de tolga yanında diye bir şey yok dedim ve biraz gezdik. Sonra Tolga ayrıldı ve Tuna'ya o kızdan bahsettim o da tanımımdan kim olduğunu anladı, fakat o da ismini bilmiyordu bu olaylardan Tolga bahsetmemesini istedim o da Tolga'nın ne gibi biri olduğu bildiği için kabul etti. Ben da salak salak bir hal ile eve gittim ve yattım. Dersaneye iki nedenden dolayı gidiyordum, karı kız görmek için imam hatipe gittiğim için kızlar ve erkekler ayrı idi diğeri de, okuyup adam olmak için. O günden sonra ki gün yani cuma ve cuma namazı vardı. Cami kapısı önünde Kuran hocası beni tuttu ve bana biraz laf sokuşturmaya başladı, daha o yaşımda o binden daha çok şey biliyordum. Bana dediği laflardan daha kuvvetli kelimeler kullanarak zütüne soktum lafları.
    ···
  • 0
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    10. sınıfa yaklaştığım da artık lisenin kolay olmadığı biliyor, harekete geçmek istiyordum. Babamla konuştum ve babam beni bir dersaneye yazdırdı. Okul açılmadan 2 hafta önceden dersaneye başlamıştım. Hakikaten çok disiplinli ve kıl bir dersaneydim. Okul başlayınca dersane ile içli dışlı olunca bu disiplin ortamı hoşuma gitmişti. Okulda çoğu şey normal idi sadece Kuran ve Arapça hocaları benden hoşlanıyor. Üstüme yürüyorlardı ben de hiç geri kaçmadan onlara çıkmaza sokup çıkarıyordum, tabi bu kadar olaydan sonra tam bir dinsiz olarak bellendim.
    ···
  • +2
    pişmiş tavuğun başına gelemeyecek olaylar
    Geçen ki Hikayeci panpamın başına gelenleri okuduktan sonra ben de yazayım dedim.
    9. sınıfa giden, aptal hayalleri olan, diğer çocuklardan farklı olan bir çocuktum. Derslerim falekatti, 1. dönem ki ortalamam geçer notta bile değildi. Keko ve ya apaçi değildim, matematik, kimya, fizik çalışacağıma Aleksey'i, Petro'yu, Aleksandr'ı okumayı yeğleyen, kültürlü bir çocuktum. O yaşta benim bildiklerimi yaşıtlarım, 10'da 1'ini değil 1000'de 1'ini dahi bilmezlerdi. Derste konuşmaz fakat derside dinlemez bir çocuktum. Sınıftaki diğerleri benim tam olarak ne olduğumu bile bilmezdi. 2. dönem geldi çatmıştı ben de kendi kendime bu işin böyle yatarak olmayacağını anlamıştım. 2. dönem derslere biraz daha asılmıştım, bunu diğer öğretmenler de farketmişti. Fakat imam hatip'e gidiyordum ve aram Kuran ve Arapça dersleri ile çok kötüydü. Faşizm, Faşist Almanya ve Almanya'nın badem bıyıklı liderine büyük ilgim vardı ve hemen hemen her terimi biliyordum. O zaman ki aptallığıma Kuran ders kitabı üzerine çizdiğim gamalı haçı Kuran hocası görmüş ve kızmıştı. Ben de dayanamadım, o kadar sessiz oturmanın acısını çıkarırcasına Kuran hocasının üzerine dini de eleştirerek yürüdüm. Sınıftaki binler beni o şekilde ve o kadar bilmedikleri kelime ile konuştuğumu görünce bir kısmı tebrik edip, bir kısmı dinsiz olarak bellemişti. Olaydan sonra Kuran hocası babam ile konuşmuştu, babamdan da güzel bir azar işitmiştim. Dönem sonu gelip çatmış, zilyon zayıf getirmiştim. Fakat yıl ortalamam 50.11 gibi efsane bir puanla sınıfı direkt geçmiştim. O yaz pek bir şey olmadı. Yazın sonuna doğru internetten bir takım insanlarla tanıştım. Bu insanlar sayesinde Türkçülük ile ilgili gruplara girdim ve diğer Türkçüler'le muhattap olmuş idim. Artık milliyetçi ve vatansever ve yaşama sebebi sadece milliyeti olan bir çocuktum.
    ···
  • 0
    milli oluşumu dinlemek isteyenler buyursun
    Kardeşim öğleden sonra bir grupta gördüm gecelere kadar sıkılmadan okudum her kelimen gittikçe içimi burktu amk. Bu hikayede kendimi gördüm
    ···