1. 4776.
    +5 -1
    “kimi arayacakmışsın yarın bakalım?” dedi tatlı tatlı, yanıma gelip yanağımı okşadı, ve bende az önceki sorumunda cevabını almış oldum,

    “bir arkadaşım ya anne..”

    “hıı, nasıl bir arkadaş (:?”

    “normal arkadaş işte bee, çakal hep aynı şeyi yapıyorsun haa” deyip gıdıklamaya başladım,

    kız arkadaşın var mı?” diye sordu bu sefer..

    Bir an düşünüdüm şöyle bir.. geçen seneki trajediden sonra onlara bu tarz şeylerden bir daha bahsetmemiştim hatta bu ayşen olayında da onları dahil ettiğim için sonradan sonraya pişman olmuştum biraz.. kocaman adamdım ben.. özel hayatımın özelliği bana ait olmalıydı.. bense bebeler gibi resmen “aneey, babeyy, seviyireeemm” diye kucaklarına atlamıştım..

    Ve bir de üzerine başarısız olunca, utancımdan bir daha bu mevzulara girmeye yüzüm de olmadı açıkcası.. onlar da pek sormayınca bu güne kadar sıkıntı olmadı,ama işte şimdi annem karşımda, soran, anlayışlı gözlerle bana bakıyor ve güven veren bir biçimde ve eski kurtlara yakışan bir tecrübeyle gülümsüyordu..

    Ee, anneler anlar..

    Babalar genelde o kadar ayrıntıya girmedikleri için ya farketmezler ya da geç farkederler, ama,

    Anneler anlar..

    Kızının evin içinde süzülüşünden, sofraya tabağı koyarken elinin titreyişinden, kendince bir şarkı söyleşinden..

    Anlar..

    Oğlunun gizlemeye çalıştığı bir telefon konuşmasından, üzerine biraz gidince başını utangaçça eğip, sırıtışından, bilgisayar başında yüzünde salak bir gülümsemeyle yazışmasından, geceleri fazladan uykusuz kalışından..

    Anlar..

    Belli ki benim annem de bir şeyleri (ben her ne kadar son zamanlarda iyice yokmuş gibi davransam da) anlamıştı, az önce duydukları da bunu katmerleyip, nihayetinde bana laf uzatmak için bahanesi olmuştu..

    Ben de gülerek baktım yüzüne,

    “var” dedim, “ne olmuş?”
    ···
   tümünü göster