1. 3526.
    +10 -1
    http://fizy.com/#s/2b7kla

    bu şehrin ndıbını az çok herkes duymuştur,

    ama ne yalan söyleyeyim, gidip görmedikçe bu övgünün kaynağına vakıf olamazsınız..bana izmiri, hatta bursayı aratmayacağını hiç düşünmezdim (en azından ilk görüşte) havalar o pek sıcak sayılmaz, kasım-aralık ayları geldi çattı..ama yine de şu sokakları dolduran cıvıltılı kalabalığa bakıyorum da, sanki bundan etkilenmiyor gibiler..
    benim kaldığım süre boyunca gördüğüm iki tane barlar sokağı var, şimdilerde adına üniversite caddesi denen bir yer var, harika, mini taksim desem abartmış olur muyum bilmiyorum..kafeler, irili ufaklı publar, hatta gece kulüpleri..restoranlar..

    dıbına koyduğumun yerinde o kadar çok seçeneğiniz var ki, bir ara ciddi ciddi kıskanır gibi oldum..tamam, benim takıldığım yerler de güzel, sonra bir kere kordonu var, denizi var eyvallah ama, sanki buraları sadece gençliğe izole edilmiş, size kendinizi özel hissettiren mekanlar..

    başlangıç olarak kalabalık sokaktaki kafelerden birine geçtik oturduk, ben-ceyda, alper-ilayda, recep-bilmem kim, uğur-bilmem kim (kızların adını hatırlayamıyorum lan?!) ilayda dışında pozitif, neşeli ve kalabalıkça bir grubuz, hepimizin kollarında sevgilileri, hayat bize güzel..

    bir dakika! ne dedim lan ben az önce? herkesin kolunda sevgilisi mi?..oha..bu düşünce gerçekten aklıma gelmiş olamaz..

    sıcak bastığını hissettim..

    ceydanın gereksiz samimiyeti de cabası..iyi ama, amın evladı, sen yaklaştın ona? kız bilemez ki, senin, seni bekleyen bir sevgilin olduğunu? yavşak herif..hiç ona suç bulma..ne ektiysen onu biçiyorsun şu anda..

    az önce aklımdan geçen, ortamın ve masanın güzelliğine dair tüm düşünceler silinmiş, ve yerini, her zamanki gibi iki benliğimin çatışmalarına bırakmıştı..

    tam bir gerilla savaşı..

    onursuz, zamansız ve kanlı saldırılar..

    ceyda rahatsızlığımı farketti,

    "bir şey mi oldu canım?"

    evet oldu aq, canım demen bile "bir şey"

    "yok ya, dalmışım öyle * ..çok güzelmiş buralar, izmirle kıyaslıyordum :p"

    "aay evet, daha gezdirirler bizi dur, nereleri vardır kim bilir ;) ama izmirden güzel olamaz"

    hee dıbına koyim hee

    "aynen * "

    alper laf attı,

    "gençler, ne konuşuyonuz bakalım siz fısır fısır * "

    "tsigalko eskişehiri çok sevmiş, izmiri bırakıp buraya mı gelsek diyor * "

    "oo, baba valla bırakmam bir yere * "

    "hehe, yok kafama koydum kaçıcam abi, izmirin bir denizi var, burası sanki küçük istanbul gibi baksana :p"

    gır gır şamata devam eder ve bizleri, dibimizdeki ısıtıcıya eşlik edercesine ısıtan neskafelerimizi yudumlarken, kendimi ortamla uyum içinde tutmaya çabaladım..ebrudan gelen bir başka güzel temenni içerikli mesajı cevapladım ve alev almaya başlayan vicdanımın sesini kısmaya uğraştım..

    kafe sonrası, şehrin müdavimi olan rehberlerimiz uğur ve recep eşliğinde,uzun yoldan gelen dostların şerefine eğlenilecek, canlı müzikli bir bara doğru ilerlemeye başladık.

    can sıkıcı ekürimin daha önceki bar performansları gözümün önüne gelince, bu gece ve devamında olabilecek şeyler karşından sağlam durabilmek için kendimi, kendimi ekstra motive eder halde buldum.

    ..ebru..her ne olursa olsun, bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmez..öyle ya da böyle, sen hayatımda ailemden sonra en çok değer verdiğim insanlardan birisin..ama bunu anlamak istemeyen arsız bir ikinci kişiliğe ve yaşadığı saçma sapan aşk acısının ardından sonra sanki dünyadaki tüm kadınlara pgibolojik olarak acı çektirmeye yemin etmiş hastalıklı bir karanlık düşünceye sahibim...

    bardan içeri girişte elimi yakalayan ceydaya bir bakış attım, göz göze geldik, avucuma yapışmış avucunu hafifçe sıktım, tehlikeli gülümsememi takındım..

    durmayacaktım, herhangi bir yüzleşmede kaçmayacaktım..hadi bakalım ceyda hanım..sen nereye kadar gidebiliyorsan, ben de oraya kadar gelmeye varım..kaçmayacağım...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster