1. 1976.
    +15 -2
    http://fizy.com/tr#s/1d74wc

    ... bir yandan sıcak kahvelerimizi yudumluyor, bir yandan da laflamaya devam ediyoruz..

    "ya aga, benim uykum kaçtı be? ne yapsak, muhabbete devam?"

    "bana uyar, sohbetine doyum olmuyor" deyip güldüm.

    gene konuşmaya başladık, mevzu biraz döndükten sonra bunun aşk hayatına geldi tekrar..barda epey konuşmuştuk gerçi..duymayı tahmin etmediğim şeyler anlatmıştı... ne yalan söyleyeyim, benim gerek ilk izlenimim, gerekse sonradan oluşturduğum yargılar, kızın bariz kaşar, yollu ve ortamcı olduğu şeklindeydi..ama yerine göre harbi bile sayılabilirdi bizim kız..

    aldatılmıştı..aldatmıştı da evet... terkedildiği de olmuştu, terkettiği de.. "bir ara haftada bir sevgili değiştiriyordum desem yeridir..ama inan tsigalko, sırf ona inat, kendimce intikam almak için yaptığım aptalca hareketlerden başka bir şey değildi emin ol..arada bazı iyi adamları da harcadım sanırım..hoş değil ya..ne biliyim, böyle dışardan bakınca, havalı kızlar, havalı çocuklar, renkli hayatlar falan filan ama..geceleri bütün o ışıklar sönüp sen gene yastığınla baş başa kalıyorsun ya..hah..işte o zaman kaçış yok be agacım..o zaman kaçış yok.."

    bir an bana laf mı sokuyor diye düşünmeden de edemedim, çünkü onun yaptıklarıyla, benim yaptıklarım hemen hemen paraleldi..

    gurur kırıcı bir şekilde reddedilişim, küçük düşürülüşüm...

    tek gecelik kaçamağım..

    mine ile denemeye çalıştığım ve sonunda onu tüketmemle sonuçlanan bir çeşit ilişki..

    kendimle olan gece hesaplaşmalarım..

    vay be..demek ki yalnız değildim beyler..dünyanın başka yerlerinde, başka insanlar, benim gibi duyguları yaşamışlardı, yaşıyorlardı ve yaşayacaklardı...

    bir ben sevdim sanmıştım ben..bir en acı çekiyorum sanmıştım... eliften bile geçmişe dair o acı itirafları duymak, biraz olsun kendime getirmişti beni..yalnız değildim..değildik..

    belki şu an aranızda bile vardır benimle aynı şeyleri yaşayan, yaşamakta olan..yaşayacak olan illa ki..

    muhabbet devam ederken, bu kalkıp salonun ışıklarını kapadı..elektrik sobalarının loş aydınlatması kalmıştı bir tek şimdi..geldi tekrar üçlüye, yanıma büzüldü.. ayaklarını altına topladı, iyice yanaştı..biz tabi konuşmaya devam ediyoruz, o da ben de görünürde farklı bir şey düşünmüyoruz, gayet arkadaşça ama özel konuların menzilinde gezinen derin bir sohbet..tabi benim metabolizma o şekilde değerlendirmiyor durumu malum..bazı hareketlenmeler oldu ister istemez *

    epey konuştuk öyle..saat artık sabaha yaklaşıyor..1 saate hava aydınlanır..oda da hamam gibi olmuş biz konuşurken dalınca..sobaları kapattık, oda neredeyse tamamen karalık hale geldi ama biz birbirimizi seçebiliyoruz az çok..geldi gene dibime oturdu..
    tekrar muhabbete devam ediyorduk ki artık ben yavaş yavaş kaymaya başladım, uyku, en amansız saatlerde bastırmayı severdi,

    kafamı koltuğun arkalığına attım, öyle kaykılmış bir halde bunu dinliyorum..hala bir şeyler anlatıyor..bir yerden sonra söyledikleri ninni gibi gelmeye başladı... ben "hııaa..hııuu..hıhııı" gibi tepkiler veriyorum anlattıklarına artık, esneye esneye..

    sonra bununda sesi azaldı..daha sonrasında da dalıp gitmişim koltukta..
    .
    .
    .

    gözlerimi açtığımda gün elbette çoktan ışımıştı..gözlerimi kırpıştırken, sahnenin, gece bıraktığımdan biraz farklı olduğunu anlamam 1-2 saniyemi aldı...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster