1. 1401.
    +35 -1
    daha ilk gördüğüm an iç kaynaklı bir soba aniden harladı içimde..kıyamamıştı bana..hani gelemezdi? geldi işte *
    lan 2 gündür ne görüyorum, ne de bir haberini alıyorum..2 gün..2 gün de bu kadar özlenir mi bir insan?

    kapıdan çıktı, ben duvarın köşesine büzülmüşüm..burnum akıyor hafiften..benden tarafa dönüp beni gördü..

    aramızda 5-6 metre mesafe vardı ama ben bir an için, sadece bir saliselik de olsa bir bir gülümseme görmüştüm suratında beyler..ama
    http://fizy.com/tr#s/2b71c4

    tekrar o amansız ifade yerleşti yüzüne..anlaşılan o kadar kolay olmayacaktı, biraz daha çekeceğimiz vardı..imtihanın sonuna gelmemiştim daha..

    yine de o gülüşü yakalamıştım işte..iyi bitecekti bu filmin sonu.

    bana doğru yaklaştı..

    "ne oldu?" diye sordu sert sert..

    biraz yüzüne bakındım..beyler çok mahzun görünüyor olmalıyım lan..valla kendime kıyamadım bak şu anda * .. burnumu çektim hafifçe,

    "bunlar, senin için" çiçekleri uzattım..yine o saliselik parıltı..bu kez gözlerinde..

    hemen almadı ama, bir kaç saniye sonra nihayet uzanıp buketi kucağına aldı,

    "hımm..saol güzelmiş.."

    ben ısrarla gözlerine bakmayı sürdürüyorum..o da bakıyor dik dik..güldü sonra..ama sanki "çattık yaa" dercesine, böyle sinirli bir hava katmaya çalışarak,

    "önemli bir mesele var demiştin? meraktan geldim bak.."

    "haa..ben üşümeyeyim diye değil yani" deyip gülümsedim, ellerim ona sarılmak, dudaklarım yumuşak yanaklarına gömülmek için çıldırıyor..burnum akıyor..damla neredeyse düşecekken elimi koydum, gene burnumu çektim filan..o ara nasıl oldu bilmiyorum ama, herhalde o sümük akıntısının da etkisiyle, aniden gözlerimin dolmaya başladığını hissettim..yüzüm biraz buruşur gibi oldu ama toparladım..lan ne ağlaması aq..öyle bir şey yok aklımda!?

    biraz daha bakıştık..bunun kızgın ve ukala bakışları, yerini üzgün bakışlara bıraktı..yüzünü asıp gözlerin yere indirdi..

    ben de tam o sırada, kelimeleri gırtlağımdan yırtarcasına sökerek,

    "mine..sana ihtiyacım var.." diyebildim..gözlerini tekrar bana çevirdi, "üzgünüm..ne için, neden özür dileyeceğimi bilmiyorum ama..üzgünüm..çok.." son kelimelere doğru boğazıma dolan balgam, burnumu tıkayan akıntı ve boşalmak üzere olan göz pınarlarımdan dolayı ses zütümden çıkıyor gibi gelmişti ""amk""..

    iki avcumla yüzümü baştan savma, bodoslama bir hareketle silip akmak üzere olan gözyaşlarını ve sümükleri bir süreliğine daha savuşturdum..

    tekrar yüzüne bakmaya başladım..o da bakıyor..nihayet..onun da dudakları titremeye başladı..ağzı yüzü garip bir hal aldı.. neredeyse fısıltıyla,

    "ben..bende..sorun değil.." diyebildi..daha kelimelerini yeni bitirmişti ki üzerine uçtum resmen..sımsıkı sarıldım, çicek aramızda kalıp biraz ezildi..sonra bu yarı ağlar yarı güler halde "durr..dur" deyip çiçeği kurtardık, tekrar, bu sefer aramızda engelsiz sarıldık..

    yüzümü boynuna, yanaklarına gömdüm, öyle öper gibi değil, daha ziyade koklar gibi..o da bana sım sıkı sarılı halde..nefesiyle soğuktan buz kesmiş ensemi ısıtıyor...

    öyle kaldık biraz..baktım..ağlamak üzere..ben nispeten toparlamışım..

    "bunu.." dedim.."bunu konuşalım..konuşmaya ihtiyacımı var..hiç susmayalım bir daha"..

    bu elinin tersiyle gözlerini ovuşturarak, "tamam... yarın görüşelim o zaman..olur mu yani? yarın görüşsek?" dedi..

    belli ki yarına kadar biraz mutluluk gözyaşı döküp kendini rahatlatmak istiyordu, ben de, onun bu isteğine saygı duymakla beraber, o gün o masada kalkıp gitmesi yüzünden konuşamadığımız konuları, bu kez daha usturupluca ve daha iyi bir atmosferde konuşup, bir kez daha aynı acının bizi yıkmasının yolunu tamamen kapatmak istiyordum..

    "nasıl istersen" dedim..

    bir kez daha sarıldık..ben artık döndüm gidiyorum..bu seslendi..

    "kaşkol almamışsın ya.." döndüm..baktım gülüyor ıslak gözlerle..benim lafımı yine bana hatırlatıyor... onu neden bu kadar sevdiğimi hatırlatıyor..

    döndüm..yine ve yine sarıldık..kaşkolunu boynuma doladı..sonra elindeki içi uca asılıp beni kendine doğru çekti, birbirini özleyen dudaklar, kısa bir süreliğine de olsa kavuştular..soğuk filan yine yalan olmuştu... üstüme benzin dökülüp yakılmış gibi oldum bir anda o öpücükle..

    bu kez ben onun gidişini, her zamanki gibi sonuna kadar izledim..kapıdan geçerken, son gülümseyişini bırakıp gözden kaybolduğunu gördüm bir kez daha..

    yola döndüm yüzümü..kaşkolu ağzıma çektim..görmesindi kimse öyle güldüğümü..deli sanarlardı beni..öyle, kaşkol altından sırıta sırıta..yurda kadar, bu kez geliş yolundakinin yarısı kadar bile üşümeden yürüdüm..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster