1. 6101.
    +3 -1
    yüzleşmek: sancılıdır. acı verir. utandırır. üzer. pişmanlık hissettirir. zayıf insanlarda deliliğe zütürür - bknz; liboş xd-.
    çoğu insan gerçeklerin, hataların yüzüne çarpılmasını istemez.
    kimse "aa bu benim hatalarımı bana gösterdi. teşekkür etmeliyim ona. teşekkürler bana hatamı gösterdin şükrü abi" demez. çünkü o esnada karşısına iki seçenek çıkar. ya teslim olup yüzleşir kabullenirsin, ya da kendini kandırıp rahatlama yolunu tatlı yalanları seçersin.

    sonuçta tatlı yalanlar dururken ne diye acı çeksinki? inkar etmek/çarpıtmak daha kolay ve bu şekilde acı çekmez. kendi yalan/hayal dünyasında yine kral gibi hissetmeye devam eder.

    teslim oluş ise kibri/egoyu yıkmaktır. sen teslim olduğun vakit tüm o büyüklük kuruntunu alaşağı ediyorsun. aciz olduğunu ve hata yapabilen kusurlu bir canlı olduğunu kabul ediyorsun.
    hatanla yüzleştiğinde; o yaptığın hatanın büyüklüğüne göre utanç duyuyorsun. kendinden utanıyorsun. bu utançta sana acı veriyor. pişmanlık açığa çıkıyor.

    işte yüzleşmenin ağır gelme sebeplerinden biri de budur. utançtır.
    insanların çoğu sırf yüzleşmekten kaçındığı için dolaylı olarak hatalarının/inkarlarının bedeli olan bu pgibolojik acıları çekmemek için; suçu hep karşı tarafta, sistemde, ekonomide, dünyada, dinlerde vb. bulurlar.
    kimse suçu kendinde aramaz.
    ve bu durum önyargı, kin ve empati kuramama sorunlarını da doğurur. yüzleşemeyen egolu insan büyüklük kuruntusu ve kendini kusursuz sandığı için karşısındaki insan hata yaptığı vakit onunla empati kuramayacağı için onu anlayamaz. yani istese de empati kuramaz. çünkü kendini hatasız/kusursuz zannettiği için karşısındaki hatalı insanın yerine geçemez. o hatayı kavrayamaz.
    pilotun araba sürmesi için uçaktan inmesi gerekir, ama bu muallak inmiyor -uçak kafayı havaya dikti, liboş gel indir uçağı. göster marifetini muallak seni xd-.

    tabi bunların hepsi ego/kibir oranına bağlı ve ego ile hakikatler terazi gibi ters orantılıdır. betalık bataklığına batmış birinin anlayışı ile omegabetanın anlayışı farklıdır.

    peki bu hakikatlerden/gerçeklerden/yüzleşmekten kaçış "rahat olanı" dedik ya..
    esasen yok olum bu sadece günü kurtarmak xd. eninde sonunda o bastırdığın yalanlar züte giriyor.
    içten içe çürüyorsun. karakterini kaybediyorsun zaten hiç olmadıki hep yapay ego karakterindi o ama daha da leşliğe batıyorsun.
    gerçeklerin karşısında egon durduğu için asla sağlıklı, selim akıl ile düşünemiyor ve gerçekleri göremiyorsun. kritik düşünceyi, empatiyi, analizi yapamıyorsun. zihnin bulanıklaşıyor. kısaca yannanı yiyorsun efenim.

    ulan bu türden leşliğe batmış betaları gördüm.
    ne oldukları fizyonomilerinden akıyor resmen, bir de ilber Ortaylı'nın bir sözü var, "insan hayatı gözlere/bakışlara yansır" minvalinde. çok doğru söz.
    iki tane rus dişi vardı bunlar lezbiyen, dişiler harbi taşlar xd. ama yüzlerinde çok negatif bir enerji var. moralleri bozukta değil gayet neşeliler. bir bakışları var ki, bom boş bakıyorlar. konuşunca sanki her an defansa geçecek gibi. tam yazıya dökülmüyor amk. denk gelirseniz anlarsınız xd.

    hakikatlerden kaçıp kazığa oturmaktansa, yüzleşip adam gibi acı çekerim daha iyidir hacı.
    ben de yüzleşe yüzleşe geçmişteki tüm davranışlarımın arka planlarını gördüm, gerçekleri gördüm. ve bu yüzleşmenin getirisi olarak acı çektim. geçmişimden eski benliğimden utanç duyuyorum. geçmişte yalan/zina/günah/sünnilik bataklıklarına batmıştım ki tam sıçmıştım. öğreti sayesinde hepsinden kurtuldum. ve ne zaman kibirden egodan yavaş yavaş arınmaya başladım ve öğretiyle tanıştığımdan beri müthiş değişim başladı. tanrıya hamd ve şükürler olsun ki öğretiden sonra hep huzurlu oldum. hiç canımın sıkıldığını hatırlamıyorum. kafa yapısı açısından dağlar kadar fark attım. işte acılar da zamanla gider inşallah.

    düşünüyorum bazen ulan diyorum. Allaha şükürler olsun kurtuldum bu sünnilikten, hurafelerden, egomdan da arınıyorum ama ben bu lütfu hakediyor muyum? diye.
    işin diğer tarafı eğer bu saaten sonra saparsam asıl yarra şimdi yerim sjshh. bir de bu verilenlere rağmen sapmak daha sıkıntı. sonuçta bir sorumluluk kazandık artık. eski halimizde yine iyi kötü yanardık, bir de bu sefer tanrının görevlerini yerine getiremez veya elimizden geleni yapamazsak hardcore yanarız amk.
    neyse Allah ilmimizi artırsın, aklımızı keskinleştirsin, yolumuzda dimdik kılsın inşallah.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      -1
      Gerçekten güzel bir yazi yazmişsin, eline sağlik. Aciyi bu kadar ön planda tutup yüzleşmek gerçekten çetin ceviz adamlarin işi. Ve bu cümleyi neden kuruyorum tahmin et bakalim. Liboşumuz için aci verici bir yazi; bir yerde benim için de çok aci verici bir yazi. Farkindayim çünkü aci yaşamadan gelişemiyeceğim. Allah beni güçlü olanlardan kilar inşallah netice de aciz bir kuldan başka birşey değilim.
      Fakat bu egoyu kirma işlemini yapmak tehlikeli olmazmi.
      Mesela burada egomu size karşi rahatça kirabilirim. Silahimi birakirim yani anliyacağiniz.
      Ancak dişari da bu silahi birakmak tehlikeli olur tehdide açik oluruz. Ego bir yerde toplumdan etkilenmemizi engelleyen yegane silah; akil ile kullanildiğin da.
      Tekrardan eline sağlik Allah bizlere rahmet ve ilim versin.
      ···
      1. 1.
        0
        ananı yunus balıklarına gibtiririm para verir izlersin huur evladı.
        not: üstteki dallamanın yazısı çok uzundu okumak yerine anasını gibmeyi tercih ettim.
        ···
    2. 2.
      -1
      knk egoyu kırmak nasıl tehlikeli olabilir ki, yani egoyu kırmak iyi birşey ama sancılıdır. doğru olanı egoyu kırmaktır.
      benim ego olarak bahsettiğim şey kibirdir. saf öz benliğin yerine oluşturduğun yapay sıvama sahte benliktir. büyüklük kuruntusudur.

      Ego toplumdan etkilenmemizi engelleyen yegane silah falan değil. yok öyle bir şey.
      asıl ego zaten toplumdan etkilendiğin için vardır.
      ego toplumdan gelecek şeyleri -kötü söz, laf atma vb.- çok kafana takmanı, kişiselleştirmeni sağlar. asıl ego daha tehlikelidir toplum içerisinde. bu trafik kavgaları, tartışırken yükselmeler, ani öfkeler, laf atmalar, bıçak çekmeler, dişilerin yanında kasılmalar vb. vb. bunların hepsi egodan kaynaklanıyor. dışarıdaki insanlara çok anlam yüklüyorsun haliyle karşıdan gelen en basit şeyde gardını alıp karşı atağa geçiyorsun. kişiselleştirmeyeceksin karşındakinin zayıflığını anlayacaksın. deli olum toplumun çoğu, kimse sorgulamıyor. evrime göre yaşıyor herkes. ye iç sıç barın öl şeklinde. fazla anlam yüklemeyip kendinden emin olursan sıkıntı yok.

      birde egoyu burda bırak ama dışarıda tekrar kuşan demek; pick up artistler gibi kasıntılığa geçmen demek. puacılar da tüm sahte taktikler/tekniklere bürünüp bir am uğruna kendilerini satarlar. böyle yaptıkça da leşliğe/betalığa daha çok batıp kendi kurtuluşlarını da gittikçe zorlaştırırlar. çünkü kendi akıllarına ihanet ediyorlar. Hacı tyler bunları çok iyi anlattı -eşofmanlı hacı tyler hoca xd-. öğretide buna ihtiyaç yok yani, öğretiye ters, daha doğrusu bunu yapanı da giblemezler xd.

      öğretiyi iyi özümsersen, travmalarını aşar, aklını keskinleştirir, spor yaparsan, betaların ne tak olduğunu anlarsan zaten bunlar seni toplumdan 88589997 kat ileriye taşıyor.
      için dışına yansıyor.
      dışarıya çıktığın vakit çok anlam arama. evrim takır takır işliyor dışarıda. hem bedenen hem mental açıdan güçlendiğinde zaten sana kimse dokunamaz. enerjisel olarak baskınlık yayarsın.
      ha nüanslar da elbette var. gücünü kıskanıp saldıracak olanlar da olur. yerine göre giblemezsin yerine göre çürütürsün. bunları yalnız sen anlayacaksın. hangi durumda ne tepki verileceğini sen bilebilirsin.
      yanlışlarım varsadüzeltin beyler.
      ···
    3. 3.
      0
      başliği okudum hemen arkasindan hacityler'i, fakat bu şekilde bir düşüncem oluşmadi. Bilemiyorum belki de derinlik meselesidir. Ancak yine çok sağlam ve etkili bir yazi.
      Korkuyorum beyler; belkide en aşşağilindan bir betayimdir.
      Bunu düşünmemiştim hiç. Egom fazla gibti benim belami, bu aralar gib gib bunu düşünüyorum çünkü. öğretiye hiç bu açidan bakmamiştim, farkli bir perspektif kazandirdin.
      Ama o kadar yazida anlayamadiysam zütümle okumuşum demektir.
      Bir yerler de ekgib ve hatalar yaptim. Hastaliklar kismina gelince;
      Taklit ve 6-7 sene sürmüş olan depresyonu sildim başlikla.
      Taklitlerin hayla devam ettiğinin de farkindayim. Bunlari yoketmeyi de öğrendim.
      birde egoyu burda bırak ama dışarıda tekrar kuşan demek;
      Belki de egoya senin baktiğin açidan bakmamişta olabilirim.
      Ama ego yine bir çok yerde iş yapiyor; gidip her yerde yapmiyorum, kari kizin yaninda da yapmiyorum.
      Kafam çok karişik, herşey çok karişti; terimlerin anlamlarini bile kariştiriyorum.
      Zamanla oturcak yerine ama kalkip çalişabilirsem olur.
      Yoksa bu gidişle benden adam olmayacağini felan düşünmeye başladim.
      Belki de başlik bende ters etki de etmiş olabilir.
      Fakat ben alacağimi aldiğimi düşünüyordum.
      Geçmişle alakali bir çok gibintiyi çözdüm iyileştirdim kendimi; bildiğin bir ruh hastasi saplantili bir heriften durumu siradanliğa çektim yetmedi zemin yaptim.
      Fakat bu bahsettiğim tam tersi gibi de olabilir.
      Hiçbirşey yapmamak betaya çekiyor insani.
      Ya da hep betaydim; yapabilecek bir şey yok demektir.
      Tuzaklar çoktu; yetmedi kendi kendime zülum oldum birde.
      Yazilarin için eline sağlik, Tanri yar ve yardimciniz olsun.
      ···
    4. diğerleri 1
   tümünü göster