/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 726.
    +2
    Orada olduğunu farkettikten sonra hışımla bileklikleri yerine bırakıp arkamı döndüm. Kaçmak istiyordum, ama kaçamıyordumda. Beynim gitmemi söylese de ayaklarım geri geri gidiyodu. Dön, konuş, bak gözlerinin içine. Yıllar geçmiş, çok şey bitmiş. Ne olabilir ki ? Ama olmazdı, olamazdı, olmamalıydıda. Arkamı dönüp annemlerin olduğu yere gidip onlara seslendim

    "Hadi gidelim, başka yerden bakarsınız"

    "Bakıyoruz oğlum bi dur seçelim"

    "idil burada anne gidelim diyorum sana"

    Annem idil ismini duyunca gözleri açıp etrafı aramaya başladı zaten. Bulmasıda pek zor olmadı. Ben farkedip gidelim demesini beklerken idil'e selam verip el sallamaya başladı. Ya anne napıyosun aq, ben kaçmaya çalışıyorum sen dikkat çekme peşindesin. Gerekli olan vakti sağlayamadık, kaçmak için vakit yoktu artık. Ama annemle selamlaşmasının ardından idil çıktı dükkandan. Yanında bi kız arkadaşı bi de arkadaşının kardeşim vardı, ufak bi çocuk. Ama yanındakini tanımıyordum. Aradan yıllar geçtikçe yeni arkadaşlar edinmişti demek ki. Ben küt küt atan kalbimi takıyla tokayla oynayarak sakinleştirmeye çalışırken yaşadığım o saniyelik göz göze gelme anı aklıma geldikçe kalbim inat edermişcesine daha da hızlanıyordu. idil dükkandan çıktıktan sonra rahatladığımı düşünürken dükkanın penceresinden eğilip nasıl olduğumu kontrol ettiğini farkettim. Yıllarca boğulduğum o güzel gözleri farketmemek mümkün mü ki, tabii ki görüyordum olanı biteni. Arkasından gelmemi mi istiyordu acaba ? Ondan mıydı bu kontrol ? Tamam ulan, sen adım atarsan ben koşardım sana. Önceden çok gibildim bu düşünceyle biliyorum. Ama bi kere daha gibilirdim, hem de hiç beklentim yokken. N'olurdu sanki.

    Bizimkileride alıp apar topar çıktım, onları takip etmeye başladık. Annemin yüzündeki mutluluğu görmeniz lazımdı gerçekten. Sanki barışacakmışız gibi, gülücük ekgib değildi kadında. Önümüzde yürüyen idil ve arkadaşıysa birkaç saniye aralar vererek sürekli arkalarını dönüp kontrol ediyorlardı gelip gelmediğimizi. Her dönüşün ardından birbirlerine gülerek fısıldaştıklarını görmemek mümkün değildi. Karşıyaka çarşının kalabalığını bilenler bilir, gözden kaçırmamak için mesafeyide koruyorum bi yandan. Ama kalbim öylesine atıyo ki beyler size tarif edemem şu anda. Arkadaşıyla olan son bi fısıldaşmanın ardından ayrıldılar. Arkadaşı kardeşini de alıp Greyder mağazasına girerken idil yan mağazanın önünde beklemeye koyuldu. Ama arkadaşını beklediği bi bekleyiş değil bu; beni beklediği, yanına gelmemi istediği bi bekleyişti. Dönüp baktı, uzuun uzun baktı. Utandı, kızardı, başını öne eğdi; ama beklemeye devam etti. Peki bu durumda ona hala bişeyler hissetmekte olan ben ne yaptım dersiniz ? Hayır, gitmedim, gitmek istemedim yanına. Dakikalarca süren bakışmalar, bekleyişler boşa geçti gitti. Benim yanına gitmemi beklerken, annemler sürekli gitmemi işaret ederken ben yanına gitmedim. Yine ümitlenmekten, yine darbe yemekten, kaba bi tabirle yine gibilmekten korktum. Geçip gittim yanından, arkama da dönüp bakmaya cesaretim olmadı. Hem bilmiyorum ki aq hala birlikte mi o huur evladıyla. Haberim yok, haberde almak istemiyorum. idil'i az çok tanıdınız zaten şu kısa anlatımımla. Sevgilisi varken yanında sınav zamanı beni arayıp iyileştirdi kendini. Şimdi ne olduğunu bilemem, bilemeyiz...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Daha hızlı olur musun
      ···
   tümünü göster