/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 326.
    +9
    çok hareketli, çok beklenmedik bi başlangıçtı bu. üniversite hayatının bilmem kaçıncı yılını yaşayan birisiydim, kabul ediyorum. ama daha önceki yerlerde böylesine bi aksiyon ya da talihsizlik yaşamamıştım. izmir'in gözünü seveyim, asık aksiyon sakarya'da dönüyo aq. zaten karadenize yakın bi memleket, tiplerin çoğuda karadenizliye benziyo. sinir katsayılarıda yüksek. sakarya karma bi toplum aslında. öncesinde adı "adapazarı" olan bu memlekette pek çok toplum yaşamış, hala da yaşamaya devam ederler. lazı, göçmeni, çerkesi, türkü, ara ara kürdü bile var. manav diye bi millet bile var aralarında, şaka değil. genelde hendek çevresinde çerkeslerle birlikte bulunurlarmış. biz de çerkes olduğumuz için az çok biliyorum neyin nerede olduğunu.

    yaşananlardan sonra kendimi bu aşk meşk olaylarından birazcık geri çekmeye karar verdim. ulan ne garip memleket dıbına koyim, bende de öyle bi şans var ki bundan sonraki evli falan çıkabilir mazallah. olursa kendiliğinden olur, olmazsa ben de daha kovalamam... diyodum kendi kendime. ama yavşaklığın bağrından kopup gelmiş, ağzı iyi laf yapmayı bilen, fiziken olmasa dahi ruhen kadınların ihtiyaçlarını karşılayabilen birisiylen ben zannetmiyorum durabileceğimi. bu arada fiziken karşılamak derken hangi manada olduğunu anlamışsınızdır aq, açıklama yapmak zorunda bırakmayın beni. ben fena değilim, tamam ama dalyan gibi delikanlılarda var etrafta.

    yurtta yaşadığımız bir takım problemler var ne yazık ki. ben ki dersim kaçta olursa olsun sabahın 6'sında kalkıp arkamdan girecek olanları sırada bekletip mahcup olmamak için duşa girmeye çalışırken yurttaki düşüncesizliğe kurban gittik. karşı dairenin duş tesisatının bozulmasıyla karşı dairedekilerde bizim dairede duşa girecekler. e oldu dıbına koyim, biz zaten 10 kişi kendi aramızda sorunları çözmeye çabalarken bi 10 kişinin daha mı duş sırasını çekecektik. giberler babacım giberler öyle işi. yurt sahibiyle durumu konuşsakta bi faydası olmadı, en az 1 hafta kadar beklememiz gerektiği söylendi bize. yaşar, sen de ayrı bi tipsin amk. bazı sabahlar kumar masasından kalkıp eve gitmeye utandığından yurdun dinlenme odasında uyurken bulduğumuz oluyo seni. mafyacılık desen o da var. ama boş bi haller tabii. iyi ki ailenin dışlanan çocuğu olmuşsun sen.

    kapımız her daim açık karşıdakiler için. bornoza girip girip çıkan tipler. saçlar ıslak ıslak "iyi günler beyler ehe ehe" diye konuşarak geçen tanımadığız sıfatlar. delirmemek elde değil. ama bu nasıl bi durumsa dairemizdeki 10 kişi birbiriyle tanışır oldu. bizim odanın karşısında, koridorun sonundaki tek kişilik odada doğan diye bi çocuk kalıyo. onun yanındaki iki kişilik odada tamer ve büyük bi adam var. büyük bi adam diyorum çünkü harbiden 30 yaşından büyük bi tip. o odanın yanında bizim azeri balaları var, onun yanındaki tek kişilik odada da ufuk denen bi çocuk. bu karanlık bi tip, buna ayrıca değineceğim.

    raul'le aramız daha da samimi oldu, bizim odadan çıkmaz oldu artık. lol'e de başlattık, hayırlısı olsun. adamda nasıl bir heves varsa oyuna darius ile başladı, uzun bi süre de öyle devam etti. bi de komik konuşması var ki, azeri abi sonuçta
    "bir ulti atmışıım, adama tek atıyorum ama hepsinin nickinde bot yazıyor"

    ah be raul, masum olsa bizim çocuklarda senin gibi.

    Raul'un ps3'ü varmış bu arada. Odasında oynuyomuş zaman zaman. Ama 2 kişilik odada kalmasıyla oda arkadaşı liseye giden bi çocuk olunca pek anlaşamıyomuş onunla. Hendek'ten buraya yerleşmeye gelmiş çocuk, puanı yüksek olduğundan güzel bi lise kazanmış. her gün hendekten git gel yapmasıda yorucu olduğundan ailesi onu yurda yerleştirmiş. hem de raul gibi temiz bi çocukla, ne mutllu be. ps3'ünü toplayıp bizim odaya geldi bi gün.
    "lol lol sıkılmadınız mı, bi sürü oyun getirmişem ben azerbaycandan. gelin bi yeneyim sizi"

    odamızın sessiz üyesi berkay "pes fifa falan var mı bari, varsa oynarız hep birlikte" diye iddaalı olduğunu baştan belli etti. ps3'ü kurup oturduk başına. raul daha ziyade god of war, wwe ve türevi aksiyon oyunlarını benimle oynama peşinde. oyun türlerimizin aynı olduğunu az çok anladı. furkan "ben de pes oynamak isterim. ama pek bilmiyorum oynamayı. öğretirseniz biraz ben de katılabilirim" dedi. berkay aldı furkan'ı karşısına başladılar oynamaya. ama hafif hafifte ezme peşinde "beceremiyosun olm, biz yıllardır oynuyoruz. pes 13 varda ben yenilir miyim hiç" falan zıvalayıp duruyo bişeyler. ama furkan harbiden çok kötü oynuyo. 2-0 yenildi, berkay real madrid'le üzerinden geçti denebilir yani. furkan "galiba oyunu değiştirmem lazım, bişeyler ayarlicam" diyip taktik ekranında hiç birimizin anlamadığı kompozisyonlar dizdi. onu oraya aldı, bunu buraya çekti falan.

    2. yarı öyle bir oynadı ki furkan ağzımız açık seyrettik. 1. yarı madrid'e karşı darmaduman olan furkan öyle bir oyun çıkardı ki 4-2 gibi bi skorla berkay'ı delirtti. maçtan sonra da "öğrende gel tamam mı koçum, küçümsemeden oyna" diye başını okşadı. ben tahmin ediyodum abi zaten bilerek yenildiğini. lojman ortamında, bunca arkadaşı olan birisi pes, fifa, counter, metin2, knight falan oynamadan gelmiş olamaz bugünlere. aklı sıra artislik yapan berkay'a ders verecekti, alasınıda verdi. helal olsun, benim masa arkadaşımda ancak böyle birisi olabilirdi. o da benim gibi bilenmiş demek ki berkay'a
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster