1. 26.
    +1
    Köyündeki insanların sapıttığını düşünen Hızır isimli bir genç, kamil bir mürşid aramak için yollara düşer. Geze dolaşa Sivasın Banaz köyünde Pir Sultan Abdala rastlar ve Pire tutulup ona mürşid olur. Yıllar boyu Pirine sadıkane hizmet eden genç bir güün pirinden dua ister: "Pirim bana dua edin himmet edin büyük adam olayım" der. Pir Sultan Abdal da dua edip, yollar Hızırı istanbula. Kısa zaman sonra Hızır, paşa olur ve memleketine Sivasa tayin edilir. Dünya makdıbını bulunca gaflete dalıp işrette divane olan Hızır Paşa, bir gün Pirini hatırlar ve ziyafet hazorlattırıp Pirini dabet eder. Ancak Pir Sultan Abdal ne yemek yer ne de içer sofradan ve "bu tepside yetim hakkı var, öazluöun ahu var ben bunu yemem, hatta itlerim bile bu sofraya dokunmaz" der. Çağırır köpeklerini. Hakikaten köpekler sofrayı koklar ve uzaklaşır. Buna çok sinirlenen paşa "Atın bunu zindana" der. Birkaç gün sonra hatasını anlayıp pişman olan paşa Piri çıkarttırır "Pirim" der. "içinde şah kelimesi geçmeyen üç tane deyiş söyle bana, seni affedeyim. Yoksa halin fenadır" Pir Sultan Abdal, son kez alır sazını eline ve söyler, acı bir tebessümle

    Siz de Şah diyeni öldürürlerse
    Ben de bu yayladan Şaha giderim

    Gözlerimden de Şah yolu ayrılmaz
    Ben de bu yayladan Şaha giderim

    http://c12.incisozluk.com...11507/8/2243618_oc2ff.jpg
    ···
   tümünü göster