1. 126.
    +3
    Kahvaltıdan sonra evden çıkıp evimizin biraz yukarısında olan ve ortamımızın da orda takıldığı parka gittim ama sakin ve sessizdi kimse yoktu. Gece çok takılmış olacaklarki hepsi büyük ihtimal yatıyordu cumartesi geceleri öyledir bizim buralarda.
    önümdeki banka oturdum ve bir sigara yaktım… sigaradan çektiğim her nefeste daha derin düşüncelere dalıyordum… o tekel bayiine bir ders vermek zorundaydım. onun genç beyinleri, sırf para kazanmak uğruna zehirlemesi, hayatlarını yok etmesi cezasız bırakılacak bir şey değildi… ilk olarak polise haber vermek geçti aklımdan, yalnız polis işi yavaştan alırdı. kanıt bulmak için günlerce gözetleme, takip yapıp, daha sonra suçüstü yapmaya çalışırdı… bildiğim bir şey varsa, o da o kadar zamanımızın olmadığıydı. geçen her dakika bir çocuğun hayatı tehlikeye giriyordu ve ben buna göz yumamazdım…
    sigarayı söndürüp, telefonum ile kuzenimi aradım ona emanetlerin ne zaman geleceğini sordum. bir adam shotgun pompalı bir 7-65 ve 14lü emaneti şansıma ordan buraya geleceği dönemler olduğu için yakın dönemde geleceğinden emindim. Kuzenimden gelen haber beni çok sevindirdi. Yoldayım 18 saatlik yolum kaldı emanetler erzak çantasının en altındaki tandır ekmeklerine sarılı dedi. Bi sıkıntı çıkmazsa arama vesayre. Yarına sendeyim Can dedikten sonra Görüşürüz allaha emanetsin diyip telefonu kapattım. Cebimden çıkardığım kalemle oturduğum banka ‘’show time’’ yazdım… kamera gözlerimdeki ifadeden kayarak yazıya zoom yaptı ve ekran karardı… yani film olsaydı kesin böyle olurdu…
    ···
   tümünü göster