/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    "hayır. ama... senden bir şey isteyeceğim. mert ile konuşmadan önce."
    kaşları tekrar çatıldı. alt dudağını çiğnerken düşünceliydi.
    "nasıl yardım edebilirim ki?"
    "irem'i sana tekrar aşık edebilirim. hemde öyle ki artık onunla sevişmekten sıkılırsın."
    dikkatini çekmiş gibi ağzını araladı. etrafa bakınıp bizi dinleyenleri görünce beni bileğimden tutup duvar dibindeki boşluğa soktu.
    "ne istiyorsun?" dedi. derin bir nefes aldım. bunu eğer kabul etmezse rezil olacaktım. hayatımın sonuna dek belkide. ama son şansımdı. son seçimim. zaten düşünerek yıllarımı kaybetmiştim.
    "bana öğretmeni istiyorum. nasıl gerçek bir kız gibi olmam gerektiğini, nasıl erkeklerin arzuladığı , baştan çıkaran , konuşmasını ve nasıl dokunmasını bilen biri olmamı öğretmeni. nasıl mert'in hayır diyemeyeceği bir kız olmam gerektiğini öğretmeni istiyorum." dedim.
    kaşları daha da çatılırken başını geriye attı. benden bir kaç adım uzaklaşırken başını iki yana salladı. "bahar... eğer mert'in hayır diyemeyeceği bir kız olmak istiyorsan.." diye başladı. başımı tüm gururumu ayaklar altına alarak sallamaya başladım. gözlerini kısıp bana eğilirken gülümsüyordu.
    "yoksa bahar. benimle sevişmek mi istiyorsun?" dedi gülüp. benim gülmediğimi görünce ağzı dehşetle aralandı.
    "gibtir sen ciddisin." diye mırıldandı. sertçe yutkundum. ne diyeceğimi bilmiyordum.
    "can yemin ederim irem'le aranı düzelteceğim. sadece bana her şeyi öğretmeni istiyorum."
    o ise kocaman açtığı gözleriyle dehşet içinde bana bakıyordu. sanki gerçek olup olmadığımı anlamak için bana yaklaşmıştı. sonra geri gitti ve elini saçlarına geçirdi.
    "ne-sen az önce... Allahım! eski sevgilimin en iyi arkadaşı benim arkadaşımla sevgili olmak adına onunla yatmam için yalvarıyor!" dedi. delirmiş gibi tekrar bana yaklaşıp sordu."sen iyi misin? hap falan almıyorsun değil mi? yoksa bu bir deneme mi? irem beni deniyor öyle değil mi? gibeyim ben buna kanmam." dedi sonunda gülmeye başlayıp ama histerik kahkahaları zorlamaydı.
    "can... ben ciddiyim." dedim. gülümsemesi silindi ve bana yaklaştı. yüzümü incelerken kızgın görünüyordu.
    "bahar. bu imkansız." dedi sertçe. yutkundum çünkü kelimeleri tek tek söylerken keskin ve netti.
    "ne-neden?" dedim. benimle olma fikri bu kadar mı imkansızdı? titrediğimi görünce yüzü dalgalandı ve sanki üzülmemi engellemek istiyormuş gibi yüzümü kapadı.
    "hey,hey ağlama."
    "ağlamıyorum aptal! sadece mert'le hiçbir zaman olamayacağımı bilmek beni üzdü."
    alt dudağını dişlerken düşünceli bir biçimde beni süzdü. sonra kendi kendini ayıplarmış gibi güldü ve başını yere eğip iki yana salladı.
    "ben berbat bir arkadaş ve kötü bir erkek arkadaşım."
    "bu bir evet mi?" dedim heyecanla. gözlerini bana tekrar cevirdi. gözlerini siyaha dönmüştü, kaşlarını çatıp spor ayakkabımdan başlayıp bileğimdeki bilekliğe kadar süzmüştü. sıkıntıyla tekrar iç çekti. burada delirmek üzereydim' elleri cebinde bana yan yan bakıyordu.
    "bahar." dedi sonunda bana dönerken gülümsüyordu. tek kaşımı kaldırdım. ellerini omuzlarıma koyduğunda titrememek için derin bir nefes aldım. "senin öğretmenin olacağım." dedi dudaklarını her harfte birbirine bastırdı. sonra sıkıntı içinde yüzünü buruşturdu.
    "sana nasıl becerileceğini öğreteceğim." dedi. "erkeklerin basıl kızları becermekten hoşlandığını göstereceğim."
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster