/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1176.
    +61
    *
    peki şimdi bu gereksiz kıskançlığın zamanı mıydı be eylül?
    bunca sıkıntının arasında.
    aysel hafif mutlulukla karışık bir şaşkınlıkla yüzüme baktı.
    kızın suçu günahı yoktu,
    bunu planlı yaptığını bilsem onu oracıkta giberdim,
    hoş, bu, hoşuna bile giderdi ya neyse.
    ablam da eylül'ü öyle giderken görmüştü ki
    -ömer ne oldu, niye öyle gitti eylül. dedi sanki ben biliyor muşum gibi.
    -bilmiyorum abla, acil bi işi vardır belki de. diyerek uydurabileceğim en saçma bahaneyi uydurmuştum.
    "siz bekleyin, arabayı getiricem" ben diyerek yeniden hızlandık aysel'le.
    arabaya bindik, ablamların beklediği kapıya geldik.
    eniştem ablamı arkaya bindirdi ve yanına oturdu.
    hiç konuşmadan geldik ablamın evine.
    -özlemişim evimi. dedi ablam kapıdan geçerken.
    aysel'den beklenmedik bir kibarlıkla biz içeri geçerken o davet edilmediği için öylece bahçe kapısında bekliyordu.
    aysel'in bu hareketi beni gerçekten şaşırtmıştı.
    -ne duruyorsun gelsene. dedim
    ikiletmeden hızlı adımlarla geldi küçük bir tebessüm de ederek.
    aysel öyle bi kadındı ki
    genelde beni çok sinirlendirse de, bazen öyle küçük ve öyle narin dokunuşlar yapardı ki kendini hemen affettiriverirdi.
    bazen aslında bana ölümüne yürümese oturup harbiden dertleşebileceğim bir insan diye düşünmüşlüğüm de vardı, boş bir insan değildi, görmüş geçirmiş bir kadındı.
    ama aysel her fırsatta beni gibmeye çalıştığı için o toplara hiç girmemiştim.
    aysel yine o narin dokunuşlarını ustaca yapıyordu.
    yürümeme yardımcı oluyor, ablamla ilgileniyor, bana yazılmıyor, bize yemek hazırlıyordu.
    yalan olmasın beyler ama "lan acaba" diye geçirdim bir an da olsa içimden.
    kısa bi süre sonra ablam uyumak istediğini söyleyerek müsade istedi.
    ablamı yatağına yatırdıktan sonra eve bişeyler almak için eniştem de bakkala manava gitti.
    gideceği yer yakın olduğu için "ben alayım, ya da zütüreyim seni enişte" diye ısrar etmedim hiç.
    enişte de çıkmıştı.
    aysel'le başbaşa kaldık evde.
    ufaktan tırsmıştım aysel bi falso yapar diye ama hiç bişey yapmadan öylece oturuyordu.
    üzgün olduğu belliydi.
    kısa bir süre sonra çantasından sigarasını ve çakmağını aldı.
    ablamın evinde sigara içen kimse yoktu,
    bunu bildiği için hiç sormadan direk dışarı çıktı sigara içmeye.
    evi çevreleyen basamaklı mermere oturmuş, sigarasını da yakmıştı peşinden çıktığımda.
    otururken dikkat etmemiş olsa gerek ki elbisesinin eteği sıyrılmıştı,
    baldır bacak ortadaydı.
    ben görür görmez utanarak kafamı çevirdim
    -aysel, eteğin. dedim
    -ne varmış eteğimde. dedi
    -sıyrılmış. dedim
    -hani neresi. dedi
    -bakarsan görürsün. dedim
    -baktım göremedim, dön de göster bi. dedi
    sinirlenerek dönmüştüm ki eteğini çoktan düzeltmişti.
    "haspinallah" diyerek istemsizce tebessüm ettim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +117
      Aysel napmış öyle lan dugun gunu kafa karıştıran baldız gibi aq
      ···
    2. 2.
      +2
      üç dört gündür burada grüyorum panpa seni nickini şimdi hazreti baret diye okudum.

      ömer mahvettin beni
      ···
    3. 3.
      +3 -1
      Kalkti amk
      ···
    4. diğerleri 1
   tümünü göster