1. 1.
    0
    çocukken bu konu hakkında tek bildiğim, mahallede bikaç çocuğun bi eve ders çalışmaya gittikleriydi. anneleri yolluyordu resmen fakir mahallesinde.. ama size şimdi anlatacağım hikaye yurtdışında, britanyada cereyan etti. hayretler içerisinde kalmıştım. eşek kadar adamken bide.

    her şey erasmusla britanyaya gitmemle başladı. bizim okuldan tek türk bendim. bir kişi de irlandaya gitmişti. okulda çok sayıda fransız ve ispanyol vardı, onlarla takılıyordum pek çok ortak yanımız vardı, ben içen, hatun giben, gezen bir adamım, kulübe gidiyoruz, ev partileri vs. bir gün ispanyol bir kız geldi dedi ki, burada bir türk daha var tanıştın mı? tanımıyordum ki... bir kaç hafta böyle geçti, tabi domuz eti, alkol gırla gidiyor bende. fotoğraflar deseniz kızlarla sarmaş dolaş, neyse baboliler bir akşam facebook dan bir ekleme talebi geldi. o öbür türktü. selamın aleyküm kardeş diye lafa girdi. konuştuk, ertesi gün buluştuk. matematik bölümündeymiş aynı erasmus modu. konuşması şiveliydi, fotoğraflardan görmüş beni. bir türk daha varmış ondan bahsetti, akademisyenmiş bizim okulda. eleman cahildi ama dürüsttü direk nurcuyum dedi, konuyu atatürk e dine getirdi, ama gaza getiremedi. michael gibkofield okuyup adam olmuş gavat.

    2 gün sonra telefon geldi. abiye yemeğe gidicem sende katıl. tamam ulan dedim. türkçe konuşmayı özlemişim. geleli de 2-3 ay olmuştu. gittik, kapıda karşılandık. orası bir ışık eviydi. 5 dakika sonra havuç rendelerken buldum kendimi. iş bölümü vardı. arada özel sorular soruyorlardı, genel cevaplar veriyordum. arkadaş tabi haftada en az 2 uğruyormuş bu eve. ben bi iş bitirdiğim zaman bana aferin filan demeye başlayınca bi kafa atasım gelmişti ama sakinleştim. yemekte pilav, tavuk, salata vardı. ışık evlerinde bu üçünün bir araya geldiği yemeğe maklube deniyormuş. herkes elinde bir kaşık yere oturarak yiyormuş. biz masada yedik. risale-i nur ve akp yanlısı muhabbetler oldu, arada namaz kılmaya gidip geliyorlardı, beni hiç zorlamadılar. ama ateistlere tahammülleri yoktu. adam vatan millet sakarya muhabbetleri yapıyordu, arkadaşım ise abinin karşısında iyice bi zütverene dönüşmüştü, adam ne diyorsa papağan gibi tekrar eden, her espriye gülen adam modu.

    konu döndü dolaştı benim buradaki yaşam biçimime geldi. et, alkol tüketimi faslı. ben de dürüsttüm amk, önceden arkadaşa domuz eti yediğimi söylemiştim. bana alttan alttan cehennemde yanmalar, ahiret inancı muhabbeti döndü. ben inandığımı söyledim konu kapandı.

    bu arada arkadaşı türkiyede okuduğu üniversitede de besliyorlarmış, eve her gün yemek yollamalar, abilerin kontrolü, temizlik bulaşık da iş bölümü. maklube yemeklerine kaşıkları alıp yallah bismillah dalıyoruz demişti.

    özet: türkiyeye has olan bu fasıla türkiye dışında ücra bir noktada denk geldim. teşkilat sağlam hacılar. ama beni de ele geçiremediler.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster