Güzel akıyormuş hacı kesmişsin. Felsefik gibişe bayılırım. Devam.

Kimse sallamamış amk.
inci ne hale gelmiş.

Asistan hanım ile konuşmaya devam ettik.

+ adın ne bakalım senin?
- hakan hocam.
+ özge bende. Asistanım. hangi bölümü okuyorsun?
- uluslararası ilişkiler. Hazırlık.
+ güzel bölüm. Ben felsefe mezunuyum. iftar saati Kütüphanede olup araştırma yapman hoşuma gitti. Bu yüzden sana yemek teklif ettim.
- çok teşekkür ederim.
+ ne tür kitapları seversin?
- pgiboloji, Varoluşçuluk. insanı anlamak hayatı anlamaktır.
+ hmmm çok güzel. Peki oradan Bakınca benim pgibolojim nasıl görünüyor?
- yorgun ve çok dolu gibisiniz. Sanki konuşacak birilerini arıyorsunuz.
+ nereden anladın bunu?
- Kadınlar yüzyıllardır gözleriyle konuşur demişti Paolo coelho. Bende gözlerinize bakınca anladım.
+ oooo. Sen neler biliyorsun öyle. Hazırlık öğrencisi için çok iyisin.

Ben biraz utansam da, söylediklerimin özge hanımın hoşuna gitmesi ruhumu okşamıştı. Derken özge hocanın telefon çaldı. Motokurye pizzayı getirmiş.
Bekleyin, şimdi kapıyı açıyorum... dedi.
Meğerse kütüphanenin kapısını da kitlenmiş içeride kimse kalmadı diye.
Yani koca kütüphanede baş başa kalmıştık...

Hikayecileri severim, reserved up up panpa

Eee sonra

Henüz hazırlık sınıfında okuyordum panpalar.
Ramazan ayındaydık. Akşam 7 gibi kütüphaneye gittim. Saat 22:00 ye kadar açıktı. Bende o saate kadar içeride takılırım demiştim.
Neyse ben gittiğimde içeride bir kaç kişi vardı. Saat 20:00 olduğunda koca kütüphanede sadece ben kaldım.
Şaşkın şaşkın etrafa bakarken bir kadın çıka geldi. Kendisi Öğretim üyesiymiş.
Ramazan dolayısıyla kütüphanenin akşam 8 de kapandığını söyledi.
Oruçlu musun diye sordu, evet dedim. Kendime pizza söyleyeceğim sende ister misin? Dedi.
Çok sevinirim diye cevap verdim.
Artık Kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı...