Bir iki kere karıştırdıktan sonra büyüyü yapmayı başardın. Ama bu büyüyü bile başarılı yapamadığın için oluşturabildiğin tek şey küçük bir su birikintisi. Aklına arkadaşlarının seninle alay ettiği dalga geçtiği zamanlar geliyor ve birden sende gülmeye başlıyorsun. Okulda geçirdiğin 2 yıldan sonra hala bir şey öğrenememiş olman hiçbir zaman canını sıkamamış olsa da o an karamsarlığa kapılıyorsun. Artık ölmek bile umrunda değil. Bu zamana kadar hayata tutunmanı sağlayan tek şey, başbüyücü olma hayalin bile kurtulmaya çalışman için yetmiyor. Çünkü artık gerçekleri görüyorusun, zaten bu kadar zaman sonra bile sadece su büyüsünü öğrenebilen, onu da beceremeyen biri nasıl başbüyücü (archmage) olabilir ki ? Bunları düşünürken kum fırtınasının habercisi olan sıcak rüzgarlar yüzüne vurmaya başlıyor. Sağa döndüğünde fırtınanın yaklaştığını anlıyorsun ve gözlerini kapıyorsun. Kafana çarpan taşlar yüzünden bir süre sonra bilincini kaybediyorsun.
Uyandığın yerin rahat yatağın olmadığını anladığında bayılmadan önce olanlar kafanda şimşek çakar gibi aklına geliyor. Vücudunun kumun içinde olmadığını anladığın an kaplayan mutluluk ile okula girmeye hak kazandığın anki mutluluk bile boy ölçüşemez. Ama bir devenin sırtında olduğunu ve yanında deve süren adama bağlı olduğunu fark ettiğinde o içini ısıtan mutluluk soğuk bir sancıya dönüşüyor. Karanlıktan dolayı adamı tam olarak göremesende kalıplı vücudunu farkediyorsun. Bu adam senin kurtarıcın mı ? Yoksa sonun mu ?

Ah, sonunda tören başlıyor. Sonunda hayallerim gerçek oluyor...
- Brock Keller ! Lütfen buraya gelin.
ismim okunurken içimi kaplayan heyecanı daha önce hissetmemiştim. Ayaklarımı neden hareket ettiremiyorum ?
- Brock Keller ! Sizi bekliyoruz efendim.
Heyecandan hareket edemeyen insanları önceden duymuştum ama bende böyle bir heyecan yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Artık yürümem gerekiyor. Büyücüleri bir yerde uzun süre tutmak gerçekten çok zor. Hareket etmezsem töreni bırakıp gidecekleri bir sır değil.
Bazı büyücülerin sessiz sessiz konuşmalarını duyabiliyorum. (neden yürümüyor bu ? Bu çocuk bizim baş büyücümüz mü olucak ? Ben gidiyorum.)
Büyücülerin töreni terk etmesi baş büyücüyü kabul etmediklerin bir göstergesidir. ilk büyücünün ayrılmasından sonra herkes teker teker ayrılmaya başladı. Büyücüler töreni terk ederken yapabileceğim tek şey onlara bakmak...

Gözlerimi açamıyorum. Neden her yerim ağrıyor ? Bir yatağın üzerinde miyim ? Uzun zamandır bu kadar rahat bir yerde uyumamış gibi hissediyorum. Başımın ağrısına rağmen gözlerimi yavaş yavaş açmalıyım. Bu ağrı en kötü büyüden bile daha kötü olmalı. Daha önce böyle bir acıyı tatmamıştım. Nerede olduğumu öğrenmeliyim. Beni kurtaran adamın kim olduğunu öğrenmem gerekiyor. Son olaylardan sonra kimin iyi kimin kötü olduğunu kestirmek gerçekten çok zor.
Nihayet gözümü açabildim. Taştan duvarları olan bir evin içindeyim ve evin çok da büyük olduğunu söyleyemem. Sağ tarafımda duran yemek masasında beni kumların arasından kurtaran adam yemek yiyor. Ama beni neden kurtardı ? En önemli sorum bu. Her şeyden önce bunun nedenini öğrenmem gerek.
- Beni neden kurtardın ?
- Ah sonunda uyandın. Yaklaşık 2 gündür uyuyorsun. Kendini nasıl hissediyorsun ?
- Soruma cevap vermedin.
- Fırtınanın ortasında kalmıştın. Ben seni bıraksaydım fırtınadan sağ çıkman imkansızdı. Burası senin teşekkür etmen gereken yer değil mi ?
- Sırf iyi kalpliliğinden yaptın yani ?
- Öyle de denebilir aslında.
- Başka bir sebep olmadığına emin misin ?
- Aslında büyücü olduğunu düşündüğüm için seni kurtardım. Çok uzun zamandır diğer büyücülerle konuşma fırsatım olmadı.
- Teşekkür ederim. Sende mi büyücüsün ?
- Büyücüydüm. Hatta yüksek konseyi de ben yönetiyordum. Vernatgra yı yenebilmek için kullandığım kara büyü yüzünden kendi yönettiğim konseyden ve büyücülükten atıldım.
- Kara büyü kullanmak neden yasak ?
- Kara büyü yapıldığı yerlerde kuraklık meydana gelir ve yakın sistemlerdeki yaratıkların dikkatini çeker. Vernatgra yı yenip sürgüne gönderdikten sonra insanlar sanki benim de bir kafase girmem gerekiyormuş gibi bakmaya başladı. Yüksek konseyden beni öldürme kararı gelince kendi askerlerime zarar vermek istemediğim için kaçtım. Uzun yıllardır bu kerbin evin içinde yaşıyorum.