Panpa kurtlar vadisine çevirdin sevgi koyim ya bu da mı 10 yıl sürecek ? Şaka bi yana bende aynı duyguları yaşadım bi zaman inşallah sonu benim ki gibi bitmez

- ister kız gibi de ister başka bişey ama böylesine muhteşem bi varlığa her anlamda zarar vermekten ödüm kopuyo kız elimde değil

+ önce kız deme bana bi daha hoşlanmıyorum

- sonra?

+ ne sonra

- önce dedin ya

+ sulandırma ciddiyim şu an çok ciddiyim hemde

bunları söylerken yüzünde muzip gülümsemesiyle bi bana bi yola bakıyodu koluma sımsıkı sarılmıştı. ömrümün belkide en güzel yürüyüşlerinden birini daha daha uzatabilmek içindir ki adımlarımı gittikçe daha kısa mesafeye atıp daha yavaş yürüyodum. nalan da bu halinden hiç memnuniyetsiz gibi görünmüyodu tabi ki.

- tamam kız demem bidaha güzeller güzeli

+ aferin böyle akıllı ol işte, ikincisi de senden bana anca iyilik, mutluluk güzellik gelir, bana zarar veremezsin sen, istesen de veremezsin

durduk öylece istiklal caddesinin ortasında birbirimize bakıyoduk. etrafımızdan kalabalık akıp gidiyodu ama herşey fluydu.

hani derler ya gözlerimin önünden film şeridi gibi akıyo diye, şimdi bunları yazarken bile o sahneyi her detayıyla hatırlayabiliyorum neredeyse. hep klişe filmlerde böyle sahnelere söverken kendimi böyle bi durumun tam göbeğinde bulmuştum. ama keşke o an uzaktan bizi seyredebilme imkanım olsaydı. neyse.

nalanla birbirimizin gözlerinde kalmıştık öylece. zaman sanki çok yavaş ama insanlar çok hızlı akıp gidiyodu. bu belkide anlık bişeydi ama bana saatler sürmüşcesine his uyandırıyodu her saniye. sadece birbirimize bakıyoduk o anın tadını çıkarırken bi yandan da etraftan geçip giden kalabalıkta birinin nalana çarpması düşüncesi içimi ürpertiyodu. bu bile lan bu bile içimi ürpertmeye yetiyodu işte.

- ben hep akıllı olurum sen yanımdayken, baksana eşşek kadar adamı ilkokul çocuğu gibi yaptın bi anda

+ yaparım ben neyse ne diyodum ben

- sana istesem de zarar veremezdim.

+ heh evet istesen de zarar veremezsin. sen bana gözlerimin içine bakıp seviyorum dedin ya o andan itibaren başıma hangi kötülük gelirse gelsin, senin bana verdiğin bu mutluluğu gölgeleyemeyecek hayatımda.

sadece başımla onaylayabildim diyecek hiçbişey bulamamıştım, o da zaten kendiliğinden devam etti

+ ben seni çok sevdim. çok istedim günlerce, gecelerce ağladım kendi kendime. seni uzaktan izleyip gülüşünü, gülerken kafanı arkaya atışını görüp mutlu oldum seni zlerken ben de güldüm ama sen farketmedin.

- gülerken başımı arkaya mı atıyorum

+ evet dedi gülümseyerek devam etti sonra, sen sinirlenip birine bağırdığında seni sinirlendirene karşı içimde istemeden de olsa kin büyütüyodum ama üzüldüğünü görmedim hiç. ya sinirlisin ya neşeli ya da durgun. seni bitek üzüntülü görmedim.

nalan la hala gözgözeydik. o kalabalığın içinde yalnız nalanı hata yalnızca o akşama aydınlık saçan güzel gözlerini görüyodum. ama nalan konuştukça gözlerinde damlacıkların biriktiği belli oluyodu. nalan ismiyle müsemmaydı. ağlayan...

o an sarılmamak için zor tutuyodum kendimi nalan a. sarılsam gözlerini göremiycektim sarılmasam olmazdı. hani konuşursunuz konuşursunuz da hah tamam şimdi sarılmam laızm dediğiniz an var ya o andı tam olarak. nalanı o incecik belinden tutup kendime çektim sımsıkı sardım sadece. onu hissettim. o bana bıraktı kendini. göğsüme yasladı başını. saçlarının arasından yanağına, gamzesinin birazcık üzerine doğru ufak bi öpücük bıraktım.

- seni gerçekten seviyorum her an sanki daha da artıyo sana sevgim. iyi ki inatöıymışsın

+ benden kolay kurtulacağını mı düşünüyodun yoksa

- e yalan olmasın sallarım nasıl olsa demiştim

+ yaaa küçük bey dinsizin hakkından imansız işte

- aa kendine haksızlık etme

+ seviyorum seni

o da dudağıma doğru ufak bi hamle yaptı ama benden karşılık bulamayınca dudaklarımın bittiği yerde yanağımdan öptü sonra da tekrar neşeli tavrını takınıp koluma girdi

+ eee nereye gidiyoruz

https://www.youtube.com/watch?v=ff6jKTdafmI

Aşktan yana söz duyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Uçsuz hayaller boyunca,
Ben hep seni düşünürüm.

Yıldızlar kayar yüceden;
Renkler sıyrılır geceden;
Yüreğim sızlar inceden;
Ben hep seni düşünürüm.

Aklın ucu değer hiçe;
Yol ararım içten içe.
Kâinat uyur sessizce,
Ben hep seni düşünürüm.

Korkunun bittiği yerde,
Haz duyarım perde perde.
Bir mezar görsem bir yerde,
Ben hep seni düşünürüm.

Zaman hep sonsuza akar
Meyve dökülür, dal kalkar.
Çiçeklere bakar bakar,
Ben hep seni düşünürüm.

Rüzgâr eser ilden ile
Sağlıkta bitmez bu çile.
Vardan öte, Yokta bile
Ben hep seni düşünürüm.

Aldurrahim KARAKOÇ

Birileri varsa başlayalım mı?

https://www.youtube.com/watch?v=bJBPm2jLcnY

Soru soruo bide baslasana be haci

Başlayalım arada ses verin be bugün fenayım

https://www.youtube.com/watch?v=0sMAIv0xrW8

kusura bakmayın güncelleme mevzusuna bilgisayarın açılmasını bekledim

- gidiyoruz işte farkeder mi

+ etmez ki

- zaten nereye gittiğimizi ikimiz de bilmiyoruz be nalan

+ o ne demek

- biyerlere oturalım da konuşuruz

her istanbula gelişimde gittiğim sevdiğim biyer daha vardı oraya gittik birlikte, sormadı zaten bi daha nereye gideceğimizi o süre boyunca. hatta gerekmedikçe konuşmadı bile. tedirgindi. ben de tedirgindim.

kapıdan girdik, zaten patronlarına sürekli rezerve tuttukları bi masa vardı oraya yöneldim. garsonun biri peşimden koşarak geldi.

g: rezerve orası

- biliyorum

g: sizi başka yere alalım isterseniz

- istemem burası iyi

g: zorluk çıkarmayın

- ismin ne senin

g: sedat

- sedat git başımdan

içimde mutlulukla birlikte biriken tedirginlik de bedenimi ele geçiriyodu zaten bu kodumun sedatı çıktı bi de başımıza

+ başka yere geçelim istersen tadımız kaçmasın

- rahat ol canım tat kaçacak bişey yok

g: hanımefendiyi duydunuz

sedat içimi şişiriyodu gittikçe. bugün tüm iyilikleri yaşayayım derken standart sonuca yine geldik. deveye diken insana giben yaraşır.

nalan olmasa daha hızlı hallederdim aslında ama yine de sabrediyodum. o sırada mekanın işletmecisiyle gözgöze geldim. beni görünce gülümseyerek masaya yöneldi. zaten sevdiğim bi arkadaşımdı ibrahim. ben de gülümsedim. o esnada garsonun kulağına eğilip nalanın duyamayacağı şekilde

- sedattı dimi adın senin

g: ezberliycekmisin hayırdır

ibrahim gelse de şunu alsa diye bakındım bi masaya takılmış gelirken, zaten yerimde duramıyorum

tekrar eğildim kulağına doğru,

- sedat gibtir git zaten canım sıkkın dedim bıkkın bi ifadeyle

sedatın beklemediği bişeydi bu muhtemelen, gururuna dokunmuş ama napacağını bilmiyodu. o an içinden bana saldırmak geçtiğinden emindim ama muhtemelen kim bu, neye güveniyo diye düşünerek duraksadı, ama duraksaması kısa sürdü

g: ne diyosun lan sen diye bağırdı

sedatın sesi mekanda yankılandı. burda çalışan tüm garsonlar korumalar tanırdı zaten beni. benim ordan gelen sese doğru iki iri kıyım koruma mehmetle kadir koşmaya başladılar. ibrahimde sesi duyunca şoke olmul vaziyette kalakalmıştı takıldığı masada o da bize doğru koşup geldi.

sedat korumaların bana müdahale etmek için koştuğunu sanıyodu hala. iyice rahatlık ifadesi yayılmıştı yüzüne. hepsi yanımızdaydı. mekanda eski haline dönmüştü. ibrahim ortamı yumuşatmak için lafa girdi. iyi işletmeciydi herif hakkını vermek lazım.

i: ulan bi geldiğinde de olaysız gel be adam diyerek bana sarıldı. o an garsonun yüz ifadesi değişmiş, korumaların kulağına fısıldadıklarını dinledikçe kızarma seviyesi gitgide artmıştı.

- oğlum tamam anladık çocuk yeni de, az efendi olalım dedik olmadı

nalana gözüm kaydı bi anda olup bitenlere anlam vermeye çalışıyodu yüzünden belliydi hepsi

ibrahim de nalana baktığımı farketmiş kim diye kaş göz yapıyodu çaktırmadan

- tanıştırmadım pardon, nalan ibrahim, iyi arkadaşımdır buranın da işletmecisi.

+ memnun oldum diyerek elini uzattı nalan tokalaştılar

ama ibrahim nalan cevabından tatmin olmamıştı hala kaş göz yapıyodu. o da biliyodu benim buraya hep sap arkadaşlarımla geldiğimi sadece. nalan da farketmişti artık ibrahimin kaş gözünü, saklayacak da bişey yoktu zaten ortada

- sevdiğim kadın ibrahim anla işte be olum ben buraya hiç bi kadınla geldim mi

i: ooooo yenge helal olsun sana diyerek kahkaha patlattı ibrahim.

o sırada hala yanımızda bekleyen iki koruma ve garsona takıldı gözüm.

- sedat

s: efendim

- hadi git

s: tamam efendim

- siz de sağolun çocuklar, kusura bakmayın

k: eyvallah abi bu arada hayırlı olsun

- sağolun

üçü gittikten sonra ibrahim masaya iyice yerleşmişti.

- olum şimdi lafını yine bölücem de o kadar yol geldik lan masa takır takır

i: ulan fırsat mı verdin be

el işaret yaptı, hay amq yine sedat gördü bitek bize doğru yöneldi.

s: buyrun efendim

- sedat

s: efendim

- sedat sen git başkası baksın buraya mümkünse de benim masaya yapılan servisten uzak dur tamammı

s: tamam efendim

- hadi başkasını gönder.

bu garson milleti de bin amk bilmediğimiz bişey değil servsii yaparken her pisliği yedirir içirirler işlerine gelmediği zaman.

o arada diğer garson arkadaşlar masayı donatmaya başlamışlardı bile. nalanın huzursuzluğu da kaybolmuştu bile.

- kusura bakma be ibrahim lafını da böldüm

i: yengeyi takdir ediyodum en son izin vermedin, kibarlık falan yok zaten sende de yengeden utanırsın diye düşünmüştüm

- böyle güzel kızı bulmuşum beni takdir etmen lazım olum

+ çok mu abarttın dedi gülümseyerek nalan

i: yok yenge o konuda haklı da ben yine seni takdir ediyorum

- söyle lan söyle niye

i: ulan senin gibi adamı bile yola getiren varmış bu dünyada

- rahatladın mı ibrahiim

i: yok daha çok laf gömerdim sana da ayıp olur yengeye

+ ya yenge demesen

i: a kusura bakma rahatsız olacağını düşünmedim

+ yok yok kusurdan rahatsızlıktan değil, sadece alışkın değilim

- daha bikaç saat oldu ibrahim yengen yengen olalı

i: ohoooo niye söylemiyosun be olum ben kalkıyorum siz rahat edin isteğin olursa haber et konuşacaklarınız vardır sizin

+ ya olmaz öyle lütfen

- ibrahim kibar adamdır artık tutamazsın onu

i: sedat işini de ben hallederim dedi kısık sesle

- sakın kovma olum bak

i: sen vicdanlımı oldun lan

- oldum amk oldum dedim aynı fısıltıda.

ibrahim masadan ayrıldıktan sonra yine bi sessizlik çöktü. ulan ne gündü be arka arkaya bi sürü farklı duyguyu yaşayıp mal olmuştum.

+ nereye gidiyomuşuz

- nasıl

+ nereye gittiğimizi ikimiz de bilmiyoruz dedin ya gelmeden

- nereye gidelim

+ dalga mı geçiyosun ya ne demek istedin anlat bakalım

- dalga geçmiyorum nalan, bişey demek de istemedim aslında ne olacak ne bitecek tedirginlik var üzerimde sadece

+ ne olup biteceği kader bunu şimdiden nasıl kestireceksin

- ya bu tür konuşmaların hepsinin sonu kadere kısmete bağlanır ama işte mesele o değil. aynı yerde çalışıyoruz, ast üst ilişkimiz var, senin ailene karşı sorumlulukların var, benim geçmişim var vesaire vesaire

+ çok takıntılı bi adamsın biliyosun dimi

- biliyorum takıntılı olma huyumu da seviyorum hatta

+ sevdiğini de biliyorum ama bunlardan bize ne zarar gelir ki

- nalaan bak istanbuldayız diye ankarayı unutma. o ofiste çalışan erkeklerin yarısından fazlası sana yazdı. hala da yazanlar var. ben profesyonel çalışabilecek miyim bu durum da en basiti

+ ben bu açıdan bakmamıştım üzgünüm

hakikaten üzülmüştü bi anda. düşünceli bi hal kaplamıştı yüz ifadesini