/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 201.
    +3
    bakalım film nerede kopacak
    ···
  2. 202.
    +3

    R E Z

    ···
  3. 203.
    +7
    bir süre sonra okulların açılmasıyla kavgalarımız azaldı. ama artık senelerce uzakta kalacağımızı kabullenerek başlamıştık yeni döneme. o yüzden benim içim hüzün kaplıydı.

    sağlık açısından özellikle ilk zamanlar vücut olarak çok kırgın durumdaydım. kullandığım ilaçlar çok yoruyordu beni. yine de bir şekilde hayatıma devam ediyordum.

    yine okulun ilk haftasında yozgata biletimi aldım. yazın aile evinde olduğu için ve zaten hasta olduğum için doğum gününde çok bir şey yapmamıştım. telafi etmek istiyordum.

    cumartesi sabahı yozgatta oldum. yetenek sınavında 10 dakikalık görüşme dışında aylardır görüşemiyorduk.

    gider gitmez öyle bir özlemiştim ki öyle bir sarıldım ki yaklaşık 1 dakika boyunca bırakmadığımı hatırlıyorum.

    hasret gülerek "tamam tamam" dedikçe ben daha çok sarılıyordum.

    hemen bir kahvaltı yapıp, sonrasında pastaneden pasta aldık ve parka geçtik.

    sonrasında dilek tut, mum yak, fotoğraf çekil vs. derken hediyesini verip notunu çıkardım ve masaya koydum.

    "varlığımın anlamı, ebediyetim, sonsuz aşkım;

    kalbimdeki en saf duygularla, en derin hislerimle dolduruyorum bu satırları... şefkatli bir anne babanın, çocuklarına en iyisini yedirmek için aldığı meyveleri seçer gibi ayırıyorum yazdığım her kelimeyi. bugüne kadar da önüne her şeyin en güzelini koymaya çalışarak düşündüm, sevdim ben seni.

    hasret'im, bugün senin geçmiş doğum gününü kutluyoruz. istedim ki anlam yüklü, duygu dolu bir gün olsun.

    sevgilim, kışın tam ortasında kalacak yuva arayan bir yoksul gibiyken, sen bana sığınacak sıcacık bir liman oldun.

    sen benim yıllarca hayaliyle hazırlandığım üniversite sınavının sonrasında yaptığım tek tercihim gibiydin. ya sen gelecektin, ya da ben her şeyden vazgeçecektim...

    ne olursa olsun hayatımda olduğun her gün, dünyanın en mutlu erkeğiyim ben.

    istiyorum ki; seninle yaşadığımız onca anı, biriktirebileceğimiz yüzlerce daha hatıra varken hiç bırakmayalım birbirimizi. bütün sevinçlerimize, tüm hasretimize, tüm ümidimize, kavuşmak için beklediğimiz her güne, verdiğimiz binlerce emeğe değsin her şey.

    sana hediye olarak çocukluğum boyunca gittiğim her yere zütürdüğüm, her gece sarılarak uyuduğum, hayatım boyunca en değer verdiğim oyuncak ayımı vermek istiyorum. bunu bir gün gerçekten aradığım, gerçekten güvendiğim, her şeyden çok sevdiğim bir insana vermek istiyordum ve sen o'sun.

    seni her şeyden çok sevdim hasret'im, çok seviyorum ve hep çok seveceğim bir tanecik bebeğim iyi ki hayatımdasın.

    bizim aşkımız sonsuza dek... "
    Tümünü Göster
    ···
  4. 204.
    +5
    sonrasında çok duygulanmış olsa da hem yurtta kaldığı için hem de eve zütüremeyeceği için oyuncak ayımın bende kalmasını istedi.

    o hafta sonu öyle geçti derken sonraki haftalarda hasret, izmire geldi.

    izmirde artık yakındaki yerlere çıkıp yürüyüş yapabiliyorduk. paronayasını biraz da olsa aşmıştı.
    bu arada ben sahneyi bir süredir bırakmıştım. sınıftaki arkadaşlarımdan sahne alan iki kişi vardı. hasret, her izmire geldiğinde sürekli yengeyle sahnemize gelin diyorlardı. ben de hep ekiyordum mecburiyetten dolayı.

    yine çağırmışlardı ve hasret bu sefer gitmezsek ayıp olur dedi. dedim ayıp olmaz da biz yine de bi yarım saat uğrayalım vs. derken hazırlanıp mekana geçtik.

    tabi ben bu ihtimali daha önceden hesaplamış ve hazırlığımı yapmıştım. mekanda oturduktan sonra arkadaşım mikrofonuyla "şimdi değerli bi arkadaşımı sahneye davet ediyorum" dedi ve mikrofonu aldım.

    sonrasında murat göğebakandan "vurgunum" parçasına giriş yaptım.

    hasretin gözlerinin içine bakarak "ben gönlümün ayak bağını, senin kapına astım da geldim" sonraki sözleri de devam ettirdikten sonra nakarat kısmında "vuuurgunuuuum yorguuuunum senin yoluna ölürüm beeen" diye yükselip ardından arkadaşlar şarkının solosunu çalarken ben de o kısımda hasrete yazdığım şiiri okudum.

    ve ardından tekrar nakarata yükselirken daha önceden ayarladığımız meşaleleri yaktırdım.

    sonrasında bütün kafe ayakta alkışladı vs. derken hasret utancından ve şaşkınlığından donup kaldı.

    sonra masaya oturdum elimi tutup çok teşekkür etti. mekandan çıkınca "aşkım çok mutlu oldum ama bidaha yapma olur mu herkes bana bakıyordu çok utandım ama gerçekten çok teşekkür ederim" dedi.

    ben de tamam dedim sonra el ele tutuşup ara sokaklardan eve doğru gitmeye başladık.

    eve girdikten sonra bi anda hasretin modu düştü, ne oldu diye sorduğumda "sana karşı sanki eskisi gibi hissedemiyorum" dedi ve ağlamaya başladı.

    evet hem kendi hem benim günümün içine sıçmasa şaşardım. daha 20 dakika önce dünya üzerinde bir kızın milyonda bir yaşama olasılığı olan bu kadar güzel bir şey yaşamışsın ve gelip şimdi dediğin şeye bak...
    ···
    1. 1.
      +2
      çok ani oldu
      ···
    2. 2.
      +3
      başlıyoruz aq hadi bakalım
      ···
  5. 205.
    +5
    normalde benim yerimde başka biri olsa şok geçirirdi. ama hasreti o kadar iyi tanıyordum ki, öz annesi babasından bile daha çok.

    hasret, mutsuzluktan ve kavgadan beslenen negatif birisiydi. bir günümüz güzel geçti ya illaki bir sıkıntı çıkarıp günümüzün içine edecekti. huyunu biliyorum zaten.

    sonra istifimi hiç bozmadan "ne olarak eskisi gibi hissetmiyorsun?" diye sordum.

    "bilmiyorum." dedi.

    "yani böyle bir şey söylüyorsan bir şey var demek ki." dedim.

    "yani bilmiyorum çok fazla kavga ediyoruz ve sanki duygularımın eskisi gibi olmadığını hissettim bir an." dedi.

    birincisi kavgaları çıkaran kendisiydi, ikincisi az önce yaşadığımız olayın üstüne bunun söyleneceği bir zaman değildi.

    ben de "beni sevmiyor musun artık?" diye sordum.

    "seviyorum tabi ki ama eskisi kadar çok değil sanki." dedi.

    "ne yapalım?" dedim.

    "bilmiyorum." dedi ve ağlamaya başladı.

    ağlamaya başlayınca gidip bide ben teselli ettim. sonrasında sakinleşince özür diledi.

    ve ben de "bak hasret, kavgaların bizi soğutması çok normal. açıkçası benim hislerimde normal olarak ilk zaman ki gibi değil ama halen seviyorum ve sen de sevdiğini söylüyorsun. bundan sonra birbirimize güzel yaklaşalım, belki bir süre sonra eskisi gibi hissederiz ikimiz de." dedim.

    sonrasında tamam dedi konu kapandı öptüm sarıldık barıştık.

    parantez: (bu parta kadar birçok kez içinizden "ayrıl amk salağı artık" diye geçirdiğinizi çok iyi biliyorum. etrafındaki insanlar da çok uyarıyordu ama ben sürekli ilişkiyi kurtarmak adına pozitif yaklaşıyordum, belki de bir şeyleri göremiyordum... )
    ···
    1. 1.
      +2
      parantez kısmını 3-4 kere tekrarladım okurken.
      ···
  6. 206.
    +6
    (tam yeni yıla dakikalar kala tesadüfen bu partın denk gelmesi çok enteresan oldu.)

    hasret son buluşmadan döndükten sonra 2014'e çok az kalmıştı. hasretle hiçbir yılbaşını beraber geçirememiştik. hemen araştırıp sordurmaya başladım ve yılbaşında ankarada çok güzel bir konser olduğunu öğrendim.

    hasrete yılbaşını beraber geçirelim dedim. kalma işini nasıl yapacağız diye sordu. düşündüm sonrasında öğretmenevinde iki ayrı oda ayarlayacağımı söyledim. ilk başta maddiyattan dolayı karşı gelse de aramızda anlaşıp bir şekilde ikna ettim.

    ama gerçekten hasreti ikna etmem kolay olmadı, her detayı sordu ve ben bir şekilde çözüm buldum.

    planımızı yaptım, kıyafetlerimize kadar her şeyi ayarladım. atladım ankaraya gittim. en ön sıranın bi arkasından yılbaşı özel konserin biletlerini aldım. her şey dört dörtlük olsun istiyordum.

    hasret de ankaraya geldi ve öğretmenevine gidip 2 ayrı oda tuttuk. gündüzünde yine ankarada hamamönü evleri, orası burası derken gezdik bol bol fotoğraf çekildik.

    akşama doğru yemeğimizi yedikten sonra öğretmenevine geçtik. bi tombala aldık ve hasretin odasında oynamaya başladık.

    paketi yeni açmıştık ve ilk sayıyı ben çekecektim. işin komik kısmı elime gelen ilk sayı "31" oldu. sonrasında baya bi gülüp eğlendik vs. derken içimden "hay şansımı" diye geçirdim.

    konsere 2 saat kalmıştı. yavaştan ben kendi odama geçip hazırlandım, o da hazırlandı derken ikimiz de jilet gibi olmuştuk.

    sonrasında fotoğraf çekildik, oturduk vs. derken her şey olabileceğinden çok daha güzeldi.

    başkentteyiz, beraberiz, mükemmel bir gün geçirmişiz, kıyafetlerimize, konser biletlerimize, yerimize kadar her şey hazır. bi öğrenci hayatına göre çok çok lüks bir gün geçirecektik.

    kalabalığa kalmayalım diye erkenden çıkalım dedim. sonrasında hasret sana bir şey söylemem gerekiyor dedi. ne oldu diye sordum ve bana "sanki ben seni yeterince tatmin edemiyorum, istersen benimle olmayı bidaha düşün." dedi.

    bu sefer gerçekten ama gerçekten şoke oldum...

    edit: bu arada herkese mutlu yıllar...
    ···
    1. 1.
      +3
      kafayı yersin aq dediği lafa bak.
      ···
  7. 207.
    +4
    içimden "ya amk karısı lan sırası mı şimdi bunun lan gerçekten sırası mı? lan" diye çıldırıyordum. haftalarca zütümü yırtmışım şöyle bir etkinlik yapalım diye maddi manevi her şeyimi ortaya koymuşum. ya gerçekten sırası mı ya?

    ulan çıkacaz konsere gidip deli gibi eğlenecez. bizim yaşımızda kaç tane öğrenciye kaç tane sevgiliye nasip oluyor böyle bir şey? niye yine bi huzursuzluk çıkarıp beni de kendini de mutsuz ediyorsun?

    artık delirmeme ramak kalmışken yumdum gözümü açtım ağzımı ve şu sözleri söylemeye başladım: "bak hasret, sen belki bir şeylerin farkında değilsin ama ben bu hayatta bugüne kadar gururumu bir tek senin için ayaklarım altına aldım. senden öncesinde yol verdiğim flörtlerim, kaç yıllık dostlarım oldu ve hangisine yol verdiysem bana köpek gibi geri döndüler. sonrasında her birine hiç olmayacağı kadar ağır sözler söyleyip hayatımdan sonsuza dek çıkardım. biliyor musun o kadar şanslısın ki bir tek bunu sana yapamadım. sana o kadar büyük bir zaafım, o kadar büyük bir sevgim var ki; hani bana arada bir ağır konuşuyorsun diyorsun ya, sen daha hiçbir şeyimi görmedin benim. bugüne kadar seni bir gün bile incitemedim, kıyamadım. öz kızım gibi sevdim, düşündüm seni her saniye. arkadaşlarım sevgilileriyle her taku yerken çarşafımı yorganımı toplayıp uyumaya farklı odalara geçtim sırf sen istemiyorsun diye. daha seninle sarılıp uyumadık bile beraber farkında mısın? gerçekten verdiğim eşsiz benzersiz sevginin karşılığını böyle mi gösteriyorsun bana? bugün üniversite hayatımda sahne alıyorum, müzik yapıyorum ve bütün kızlar gözümün içine içine bakıyor. ama ben sana sadık kalmak için dönüp kimsenin suratına bile bakmıyorum. eğer sen olmasaydın belki hayatımdan onlarca kız geçecekti ama ben her şeyde seni tercih ettim. kilometrelerce öteden sırf seninle buluşabilmek için defalarca mesafelere meydan okudum. sana ulaşmak için hiçbir engel tanımadım. gerçekten bu mu ya bunun karşılığı?"

    dedim ve ağzını bile açamayıp hüngür hüngür ağlamaya başladı...
    ···
  8. 208.
    +2
    Rezz bekliyoruz
    ···
  9. 209.
    +2
    ağlayarak seni ikna ettiyse bir şeylere vah vah hocam.
    ···
  10. 210.
    +4
    başta aslan kardeşim hikaye sallayan palamut olmak üzere herkesin yeni yilini kutlar, gözlerinizden öperim panpalar. yeni yıl hepinize huzur mutluluk getirsin. umarım bu yıl, kendimizle barışma yılımız olur.
    ···
    1. 1.
      +3
      Canımsın panpam aynı şekilde bütün güzelliklerin seni bizi hepimizi bulduğu bir yıl olur inşallah
      ···
  11. 211.
    +7
    sonrasında sırf günümüz bin olmasın diye ağlarken ben onu teselli ettim...

    yerimde bir başkası olsa muhtemelen anasına avradına sövüp öğretmenevini terkedip konseri de gibtir etmişti. ama mal olduğum için benim hasrete sınırsız toleransım vardı ve o da bunu çok çok iyi kullanıyordu.

    neticede tatlıya bağlayıp konsere gittik. yaşadığımız şeyi unutmaya çalışıp saatlerce onu eğlendirip, eğlenmeye çalıştım.

    konserde önümüzde çerez tabağından içeceklere kadar her şey dolu doluydu. planı yaptığım sıralar hasret bana alkol denemek istediğini söylemişti. ben de kızların yanında deneyeceğine benim yanımda denesin istiyordum. tamam yılbaşında beraber içelim demiştim.

    konsere gittiğimizde ilk başta istemedi. sonra ben gittim kendime votka redbull aldım. ona da alkolsüz kokteyl aldım. votka ve redbullu ayrı koymuşlardı. hasrete "bak denemek istiyorsan tam fırsatı ve tam günü, istersen yanımda dene. votkamdan bardağına doldurayım" dedim. tamam dedi ve bardağına biraz votka koydum.

    tabi o denediği için bana da alkol için sıkıntı yapamazdı. ben de gidip alabildiğim kadar votka aldıkça alıyordum.

    o sadece tadına bakmış gibi bir şey oldu. ben de fırsattan istifade yanındayken içtikçe içtim.

    gerçi içtiğim dediğim de yanımda olduğu için, sıradan bir günümde içtiğimden bile daha azdı. yine de içimden buna da şükür dedim.

    konserde baya bi yakınlaştık, arkasına geçip sarıldım ve saatlerce müzik eşliğinde dans ettik.

    sonra taksiyle öğretmenevinde dönüp, hasretin odasına geçtik. biraz oturduktan sonra uyumak istediğini söyledi.

    tamam diyip kendi odama geçtim ve sonra uyudum. sabah kalktığımda odasına çağırdı ve "aşkım istersen sarılıp yatalım mı biraz" dedi.

    sonra sarılıp beraber uzandık ve gözlerimi kapatıp 10-15 dakika da olsa anın tadını çıkardım.

    tamam cinsellik yaşamamayı kabul etmiştim ama bunların da zaten olması gerekiyordu. sonuçta biz arkadaş değil sevgiliydik. anladım namusuna önem veriyordu ama ben zaten namusuna zarar verecek birisi değildim. onu tanıdığım ilk günden beri evlilik hayalleriyle yaşıyordum...

    sonrasında dışarı çıkıp kahvaltı yaptık ve birkaç yeri de gezdikten sonra akşam oldu ve onun yozgata, benim izmire dönme vaktimiz gelmişti...
    ···
  12. 212.
    +7
    önce hasreti otobüse bindirdikten sonra, ben de izmir otobüsüne bindim. ama yılbaşı akşamı yaşadığımız olay aklımdan asla gitmiyordu ve kafamı karıştırıyordu.

    bir şekilde sineye çekip devam etmek istedim. ardından bir süre ilişkimiz normal devam etti derken şubat ayı geldi.

    bir anda şubat ayında hasret, her Allah'ın günü saçma sapan sebeplerden kavga çıkarmaya başladı. sürekli kavga edip tartışıp dururken günlerimi zehir ediyordu.

    en son aramızda ilk defa ciddi ciddi ayrılığı konuşmaya başlamıştık.

    ve her gün ona "bak yanlış yapıyorsun, eğer ayrılırsak şu olur, bu olur, kimse seni benim sevdiğim gibi sevmez ve düşünmez" diye çocuğa anlatır gibi telefonda saatlerce dil döküyordum. "ayrılık, karşındaki kişinin ölümüyle aynı şey. çünkü ayrıldıktan sonra, aynı ölmüşüm gibi ne yaşadığımı bileceksin, ne de ne yaptığımı veya nasıl olduğumu. bunca sene emek verdik, iyi düşün."

    ben ne kadar anlatsam da boş. yine ayrılalım dediği bir gün hasrete "istersen ayrılmak yerine bir süre ara verelim, sonrasında kararımızı veririz." dedim ve tamam dedi.

    ara verdik ve aradan 3 hafta geçtikten sonra tekrar konuşmaya başladık. telefonla araşıp, ayrılık ya da devam etme kararı verecektik.

    nitekim o gün geldi ve akşam olduğunda hasretle araştık...
    ···
    1. 1.
      +2
      rezleyelim
      ···
  13. 213.
    +5
    beyler bu gecelik affınıza sığınıyorum, cidden bugün de elimden geldiğince yazdım. daha önceden dediğim gibi, partlar elimde değil ve her şeyi hatırladığım kadarıyla sıfırdan yazıyorum.

    kafam çok iyi ve gözlerim kapanmak üzere. yarın devam edeceğim ve hikayenin asla yarım kalmayacağına dair söz verdim. o yüzden merak etmeyin.

    zaten artık bitişe az kaldı...

    herkesin yeni yılını kutluyorum. değecek insanlarla geçirebileceğiniz bir sene olsun...
    ···
    1. 1.
      +3
      bitişe az kaldı detayı üzdü doğrusu... uzun soluklu bir hikaye olur diye düşünüyorduk hocam. canın sağ olsun. hikayenin gidişatını, gönül islerinden çekmiş herkes tahmin ediyordur az çok. gece gece dert oldu, neyse.
      ···
    2. 2.
      +3
      biraz daha uzatsaydin sardı baya
      ···
    3. 3.
      +3
      az kaldı dedim, "çok az" demedim. iyi geceler herkese:)
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 214.
    +3
    Hepinizin yeni yılı kutlu mutlu olsun panpalar bugün aranızda olamadım kusura bakmayın. Bütün güzelliklerin bizleri bulacağı müthiş bir yıl olur inşallah
    ···
  15. 215.
    +5
    hasret, o sıra memleketindeydi. evdekiler misafirliğe gidince yine aradı beni.

    saatlerce telefonda tartıştık. birbirimize güzel yaklaşalım isterken, hasret inadına ters ters konuştu ve ben de aynı şekilde konuşmaya başladım. neticede verdiğimiz ara da bir işe yaramamıştı. hasretin hiçbir şekilde aklı başına gelmeyecekti. neticede ayrılmaya karar verdik.

    sonrasında günlerce içip sıçıp arkadaşlarımla dertleşip kafa dağıttım. verdiğim onca emek gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyordu her gün.

    o sıra benim için hayırlısı olduğunu düşündüm. zaten daha öncesinde hasretten ayrılmam için yüzlerce sebep olmuştu ama ben gereksiz yere zorladığımı fark ettim.

    ilişkiyi kafamda tamamen bitirdim ve artık hayatıma bakacaktım. acım geçtikten bir süre sonra arkadaşlarım gibi gezip tozup her gün eve başka bir kız atmayı planlıyordum.

    üniversite hayatımda hiç yapamadığım şeyleri yapmak istiyordum ve zaten üniversiteye kadar geçirdiğim tak gibi yılların ardından bu güzel yılları da hiç değmeyecek birisi için boşa geçirmiştim.

    o sıra yeni besteler yazdım, şarkılar, türküler söyleyerek günleri geçiriyordum derken bir akşam oturdum ve tek başıma bir şişe rakı alıp içmeye başladım.

    kendi kendime bir ses kaydı açıp konuşmaya başladım, bu hayatın adaletine, her şeye sayıp sövüyordum. gece boyu içimi boşalttım ve sonra rakı bitince uyudum.

    sabah da telefonumdaki bildirimlere uyandım...
    ···
  16. 216.
    +2
    rezleyelim
    ···
  17. 217.
    +5
    Lan okurken sana çok kızıyorum, zütü taklu bir kız için maymun olmuşsun. Kıza ne kadar değer verirsen sana o kadar köpek muamelesi yapar, onlarda vicdan ve vefa yoktur. Kafanı gibeyim panpa
    ···
  18. 218.
    +3
    Rezleyelim.
    ···
  19. 219.
    +5
    önce gece saati yani ben içip uyuduğum saatlerde tanımadığım bir numaranın beni aradığını gördüm daha sonrasında hasretin mesajını.

    "x, istersen bu mesaja cevap vermeyebilirsin. sadece bilgin olması için söylüyorum whatsappta profil fotoğrafın gözükmüyordu. ben de numaranı mı değiştirdin diye merak edip bi arkadaşımdan sadece çaldırmasını rica ettim. o numarayı geri arama olur mu çünkü sevgilisi var ve rahatsız olabilir." yazmıştı.

    ben de mesajı okudum ve hiç umursamadan görüldü bıraktım. birincisi hasretin gece saati öyle oturup konuşabileceği bi arkadaşı yoktu, ikincisi yaptığı açıklama zaten hiç inandırıcı değildi. yanlışlıkla annesinin telefonundan aradığını anlamıştım zaten ilk başta. sonradan öğrendim ki annesinin telefonundan gizliden beni aramak istemiş ama gizli numaradan aramak için numaranın başına koyulan sayıyı yazmayı unutmuş ve çaldıktan sonra panik yapmıştı.

    o numarayı geri arasamda annesinin telefonu olduğu için korkuyordu ve o yüzden öyle bir mesaj atmıştı.

    görüldü bıraktım ve aradan 2 saat geçince kendi numarasından çaldırıp kapattı. ben zaten açmayacaktım ve geri de dönmedim. yine de ne yapmaya çalıştığını anlamadım ilk başta.

    sonra akşam olunca hasretten yeni bir mesaj geldi...
    ···
    1. 1.
      +3
      devammmmm
      ···
  20. 220.
    +2
    Lan valla reşat geldi aklıma. Senin Hasret eski sevgilisi Reşata geri mi döndü diye düşündüm.
    ···
    1. 1.
      +1
      panpa reşatın aq da hikayenin başlarını okumadın mı ikimiz de birbirimizin ilk sevgiliyiz hasretin flörtü bile olmamıştı dedim kaç kez ŞFLDLFLDDKDKDKDJDJDJDJDJDKDJDDJDJD
      ···
    2. 2.
      +2
      Lan bu kız milletine güven olmaz amk
      ···