/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +20 -2
    Merhabalar panpalar. Güzel bir hikaye olacak. Hikaye kurgudur. Hikayeyi 2-3 kişi dinlediği sürece asla yarıda bırakmam. Ayrıca hikayeyi önce Word’e yazdım. Hız problemimizde yok, yarıda kalma problemide. Hadi başlayalım…

    Sene 2012. Yaz mevsimi. Ben bir doktorum. Cerrahım. Ülkede ki en iyi beyin cerrahı. Bir sürü ödülüm var. Benim sayemde hayata tutunan, bana dua eden insanlar. Neyse 1 hafta sonra Amerika’daki tıp konferansına gidecektim. 4 gün orda kaldıktan sonra ülkeme geri dönecektim. 1 hafta geçti gittim Amerika’ya. Otele yerleştim. 1 gün sonra konferans başladı. 2 gün sürecekti. 2 gün boyunca tıpa, doktorluğa yeni başlayacaklar için güzel önerilerde bulundum. Amerika’da bir gün daha durduktan sonra havaalanından, ülkeme gidiyordum.

    Rez’leri ekgib bırakmayın beyler. ilk desteğiniz benim için önemli...
    ···
  2. 2.
    +3 -1
    Devam ediyoruz.

    Uçağa bindim, kulaklıklarımı takıp müzik dinliyordum. Pilot konuştu. Motorların arıza yaptığını, ve düşeceğimizi söylüyordu. Hostesler kafamızı dizlerimizin arasına almamız gerektiğini söylüyordu fakat ben bu saçmalığa inanacak değildim. Bu bizim ölmemizi sağlıyordu. Artık iyice düşüyorduk, büyük bir hızla kendimi koridora attım. Daha sonrasını hatırlamıyorum
    ···
    1. 1.
      0
      Ne lan devdıbını yazmadın mı
      ···
  3. 3.
    +2
    Beyler Lost felan değilim. Kendisinin hikayelerini de hiç okumadım. Benzememiştir inşallah
    ···
  4. 4.
    +3
    Uyandığımda koridorda, yara bere , ölenlerin kanları içinde yatıyordum. Kalktım. Sağ bacağım aşırı derecede acıyordu. Pantolonumu sıvayıp yaraya baktım. Ciddi bir yara değildi fakat düzelmesi çok uzun sürerdi. Pilot kabininin kapısı birden açıldı. Refleks olarak hemen saklandım. Pilot ve hostesler çıktı. Pilot:

    -Çabuk o Türk doktoru bulun. Ölmediyse öldürün. Bulamazsanızda köpekbalıkları tarafından ölür.

    Dedi ve bir bin gülüşü attı. Neyse ki yerim çok güzeldi. Hostesler beni bulamazdı ki zaten bulamadılarda. Yardım gemisi gelip bunları aldı. Sanırsam ölüleri başka bir gemi alacaktı. Fakat kafamda bir soru vardı. Bu köpekbalıkları olayı ne?

    Hanimiş Rez’ler???
    ···
  5. 5.
    +2
    Beyler ses verin
    ···
  6. 6.
    +2
    Panpalar eğer dinleyen yoksa hikayeyi bitiriyorum
    ···
    1. 1.
      0
      AGA BEN VARIM DEVAM ET LA
      ···
  7. 7.
    +1
    Beyler devam ediyorum bilgisayarı açıcam
    ···
  8. 8.
    +8
    Telefonuma bakmam lazımdı. Buldum ve baktım. Hat çekmiyordu. Tabii ki bu normaldi. Okyanusun bir yerinde telefon çeker miydi? Karnım aç değildi. Susuzda değildim. Hemen buradan kaçmalıydım. Pilot kabinine girdim. Şişirilebilir bir bot vardı. Evet güç gerektirecekti, yavaş olacaktı ama başka yapılabilecek hiç bir şey yoktu. Şişirdim. Attım suya. 2 tanede küreği vardı. Aldım. içine attım. Daha sonra suya atlayıp bagaj kısmına indim. Orda ki bavullardan 4 şişe su 9 paket yiyecek alıp. Bota attım.

    Bi uyanılsın, kahvaltılar yensin, rezler gelsin, devam ederiz...
    ···
  9. 9.
    +1
    Evet beyler bi işim çıktı. insanım sonuçta. Hemen geri geliyorum. Kusura bakmayın...
    ···
  10. 10.
    +6
    Bindim bota. Yavaş yavaş ilerliyordum. Çook ilerilerde bir ada vardı. Hızlanmaya başladım. 5-6 saat sonunda oraya ulaşabildim. Bir kara parçası bulabildiğim için çok sevinmiştim. Botu sağlam bir yere sabitledim. Bir ağacın dibinde iskelet vardı. Sol kolu ve kafası ayrı yerlerdeydi. Gözüm son günlerde ölülerden başka hiçbirşey görmüyordu. Lanet olsun. Birde ölünün notu vardı. Şunlar yazıyordu:

    Merhaba Dostum,
    Eğer sende buraya eğlence için geldiysen şunu bil ki burası asla eğlenceli değil. Yazın buralarda köpekbalığı saldırıları oluyor. Ve biz az önce gördük.( Islaklıktan dolayı anlaşılmayan yer). Çabuk buradan git.
    Tarih: 07.21.2007

    Sanırsam bu kişiler köpekbalıkları tarafından yaklaşık 5 yıl önce öldürülmüştü. Çok acı verici bir durum olmalı.
    ···
  11. 11.
    +2
    Ölünün yanında ki masada bir pusula birde harita vardı. Haritada nerde olduğumuz, hangi yöne gideceğimiz yazıyordu. Pusula sayesinde de yönümü bulacaktım.

    Ada küçüktü. Bir tur attım. Arka tarafta büyük, sağlam, güzel ve tahta bir kayık vardı. Botun havasını indirdim ve katladım. Bottaki her şeyi kayığa geçirdim. Ve yoluma kayık ile devam ettim.

    Kayık daha hızlı gidiyordu. 10-15 günüm kayık ile suda geçti. Yol boyunca 2-3 adet köpekbalığı görmüştüm. Yeniden bir adaya geldim. Burası daha büyüktü ama bir sıkıntımız vardı. Yaram dahada çok acımaya başlamıştı.
    ···
    1. 1.
      0
      kardeş sen böyle dedin ya benimde yarram acımaya başladı :(
      ···
    2. 2.
      +1
      Tüh! Bilemedim kardeş (:
      ···
  12. 12.
    +3
    Beyler şukuları ve rezleri esirgemeyelim lütfen
    ···
  13. 13.
    +8
    Kayığı güzel bir yere sabitledim. Yemeklerim azalmıştı. Ağaçlardan Hindistan cevizi toplarım diye düşündüm. Hem sıvı olur, susuzluğumu giderir, hem birazda olsa doyurur diye. Tek ayak üstünde gidiyordum. Sağ bacağım aşırı acıyordu. Müzik sesi geliyordu. Sanırsam burada birileri vardı.

    Beyler varlığınızı bileyim bee
    ···
    1. 1.
      0
      ı am here
      ···
    2. 2.
      0
      Yaz dostum
      ···
    3. 3.
      0
      Devam hocam
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 14.
    +1
    Biraz ilerledim ve ileride parti yapan gençleri gördüm. Aralarında kızlarda vardı. Aramızdaki diyalog şöyleydi:
    Ben: B Adam1: A1 Adam2: A2

    B: Merhaba.

    Çığlıklar yükseldi.

    A1: Sen kimsin?

    A2: Ananın amı! gibtir git buradan!

    B: Bekleyin lütfen. Ben ünlü Türk Cerrah Ahmet.

    A1: Ne? O sen misin? Senin bulunduğun uçak düşmemişmiydi dıbına koyayım?

    A2: Hasgibtir lan. O adam bu adam. Ben gidiyorum Brad.

    A1 dediğimiz kişinin adı Brad’ti. Br: Brad artık.

    Br: Bekle!

    A2: dıbına koyayım bu adamın ölmüş olması lazımdı.

    Br: Ama ölmemiş işte. Adam Dünya’ya faydalı biri. Bu adamı kurtarmalıyız.

    A2: Ben gidiyorum. Sen ne tak yersen ye.
    ···