Neden her zaman en gelişmiş ülkeler ve toplum bilinci çok yüksek ülkeler oluyor daha önce hiç düşündünüz mü?

Konuya buradan dalış yapıp yok anasının hungariası diyeceğimiz yerlere kadar getireceğim. Nasıl bir sistemin içerisindeyiz, işleyiş nasıl devam ediyor böyle ecnebiatını zükelediğimin galaksisinde. Her şeyi konuşacağız, her türlü yerlerden dalış yapabileceğiz.

Uzunca yılların birikimi olan bir denyo sayılırım. Öyle boş atıp havada yakalamam, yakalayanı fark eder gülümserim.

Sigaramı yapıp geleyim biraz detay verelim amqüm. Yoklama alın bu arada bakalım kimler burada.

Beni eskiler tanır öyle gibimin keyfi gelince yazarım, çok sigara içerim. O yüzden molalarım fazladır ama gelince uzun uzun dökerim ne anlatıcaksam. Kısa bi süre bekleyin, sizde için sigaranızı sonra konuşalım.

Dağılın.

Fıstıklarım öncelikle bu şifalı bitkilere "uyuşturucu" dediğim için beni affedin. Dikkatinizi toplamak için bu şekilde hitap ettim. Bu bahsettiğim bitkilerin ismi uyuşturucu değil "tetikleyici madde"dir. Ama biz o şekilde de hitap etmeyip lütfen şifalı bitkiler diyelim.

Kimyasal maddelerin de bir çoğunu hedeflerim doğrultusunda deneyimleyip. Kesinlikle en doğal ve saf olanların amaçlanan hedefte çok daha doğru bir yol izlediğini tecrübe edindim. Öncelikle belirtmeliyim ki ileri gelen ülkelerin hiç birinde bilinçsiz satış ve bilinçsiz bir tüketim gerçekleşmiyor. Bunlara gözlerimle şahit olduğum Zurih'te dahil. Orada bu şekilde olacağını hiç düşünmemiştim.

Size bir şarkı paylaşayım o şarkıyı sizler de dinleyin öyle sohbet edelim istedim şuan. Müsait olan zütelekler açıp denesin bakalım, keyif alırsınız diye umuyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=hB2j4yis8c4

Aslına bakacak olursak sadece şifalı bitkiler diye giriş yaptığım ve anlatmak istediğim konu dinlere, kültüre, farkındalığa, başarıya giden bütün yollardan geçicek. Nasıl olduğunu gördüğünüzde sizde vay manifestosunu gibeyim diyeceksiniz ben gibi.

Baştan söylemem gerekecek, konuşmalarımız artık ne zaman son bulursa hepimizin içinde bi sinir harbi olacak. Bu denli mi zhuur zevladısınız beh! diyeceksiniz. Ondan sonra işe koyulucaz ne yapmamız gerektiğine dair. Anlaştık mı zirzoplar.

Son 3-5 yıldır kamp yapma aktivitelerimi hızlandırdım. Hatta son yıllarda hava koşullarına göre çadır dahi zütürmez oldum. Sıkışık binalardan, saçma sapan grilikten biliyorum hepiniz bunaldınız çünkü çok sivri bireylersiniz. Hele hele bu platform içerisindeyseniz açıksınız ya da açılmayı bekleyen züteleklersiniz. Bu yüzden burayı hedef alıyorum ve buraya döküyorum içimi.

Öncelikle bahsettiğim sistem nedir bi onlara değineyim. Günümüzde bunun adına kapital sistem diyorlar fakat artık bunun adını açıklamalar yaptıktan sonra siz koyarsınız. Ya da bir ad koymaya ihtiyacımız da yok. Konuşmak anlaşamayanlar içindir diye bi söz bilirim. Düşünceleri konuşmadan aktardığımızda isimler ve kelimeler yetersiz kalacak. O yüzden çok zorlanıcam düşüncelerimi kelimeler ile küçültürken ama beni tam olarak idrak edeceğinizden hiç şüphem yok antiloplar.

iki tip Tanrı vardır arkadaşlar. Birincisi kendi yarattığımız Tanrı, yani günümüzün büyük bir çoğunluğunun inandığı Tanrı.. Kafamıza göre şekillendirip, kurallarını egale edip onayladığımız Tanrı. ikincisi ise bizi yaratan Tanrı.. Kuralları daha sade ve basit olan, daha doğrusu kuralları dahi olmayan. Bomba bi düzenin içerisinde matematik problemleri yaratan ve çözümlenmeyi bekleyen Tanrı.

Öncelikle Tanrı kavramımızı olabildiğince düzeltelim, işlerin yoluna girmeye başladığına tanıklık edeceksiniz.

Kapital sistemde geri kalan ülkelerde neden bu şifalı bitkilerin çok ciddi şekilde yasak olduğuna gelecek olursak kendi ülkemizden örnek verelim. Ülke ve millet olarak bizler tarım ülkesi olarak geçiyoruz ve atalarımız binlerce yıldır tarımla uğraşmış. Soruyorum bizlere; Hangi ağacın yaprağına bakarak bu bitki şu ağacın yaprağıdır diyebiliyoruz. Bunu kaynatırsak şu bölgemize iyi gelir direk çiğnersek şuramıza iyi gelir diyebiliyoruz?

Tek derdimiz para kazanmak, daha çok kazanmak ve daha çok kazanmak.. Peki neden amk?

Para kazanıyorsun hangi amaçla? Domates biber almak amacıyla.. Onun yerine neden ekip biçip kendi domates biberini yapmayı tercih etmiyorsun? Hiç bi gib bilmediğimiz için ve ya bizden önceki nesillere bu kapital sistemi iliklerine kadar işledikleri için hiç bi gib bilmiyoruz..

Ne kadar çok para kazanmaya başlarsak o kadar çok yalan söylediğimizi ve insanlara karşı rol yaptığımızı göreceğiz, demek ki işin içinde bi takluk var amcıklar. Bi kendinize sorun bu soruları. Doğru olan bir şeyi yapmıyoruz.

gibtir edin. Kendi kendime konuşucam gibi hissediyorum. Müzik dinlemeye devam ediyorum.

Dağılın.