/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 19.
    -1
    peygamberler sapkınlaşmış pislik içindeki toplumlar a düzelsinler doğru yolu bulsunlar diye gönderilir

    fakat bu araplar öyle iğrenç canlılar ki Allah ın son peygamberi olan en sevdiği kulları arasında olan hatta belkide en sevdiği kulu olan Hz muhafazid (s.a.s) bile düzeltemedi bu soysuzları
    ···
  2. 18.
    +1 -1
    Dini bilgisi sıfır olan o. çocuğu delirtti beni. Ulan senin 7 ceddin gelse islama katkısı olmaz. islamı kirleten kahpe insanlar sizi. islama uyduğunuz yok ki bu islam nasıl biliminize engel oluyor? Vajina ve penis peşinde koşmaktan başka yaptığınız şey yok ki bilim nasıl gelişsin. islamda bilim vardır ama sahte islamın olduğu türkiyede bilim yoktur!!!
    ···
  3. 17.
    +2 -1
    ben müslümanım ama türkler şuan müslümanlığ seçmeyip göktanrıcılık veya isveç gibi çoğunluğu ateist bi ülke olsaydı (ateist -müslüman) daha iyi ülke olurdu ama bu sefer müslümanlar dışlanr falan kafa yormayın ama ülkemiz müslüman olmasayd şuan bu layları yaşamayıp gelişmiş olurduk bence
    ···
    1. 1.
      -1
      tak gelişirdi. Dini yaşamadığınız halde gerisiniz lan.
      ···
    2. 2.
      0
      benim düşüncem böyle huur bin
      ···
  4. 16.
    +2 -1
    "türkler müslümanlığı seçmeseydi şu anda islamiyet ayaklar altındaydı"

    Gerisini okumaya gerek duymadım zira gereği kalmadı. Bunu söyleyen bir insan kafir değil de nedir Allah aşkına?

    "Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi hüküm ve hikmet sahibi allah katındadır." (Ali imran/126)

    "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. Hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. işte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (Maide/54)

    Allah azze ve celle istese idi bir karınca vesilesiyle de islam'ı hakim kılardı, şüphesiz bu ona zor değildir. Zafer Türklerin, Arapların ya da başka bir milletin isteği ve azmiyle değil, tamamen ALLAH SUBHANEHU VE TEALA'nın izni, rızası ve takdirine bağlıdır. Aksini iddia eden kafirdir.

    Buraya kadar yazdıktan sonra şöyle yazının gerisine baktım da Araplara sallamış malum cahil. Tarih boyunca hiç bir şey elde edememişlermiş. Türklerin islam'dan önce savaşmak ve göçmek dışında hiç bir şeyden anlamadığını ve bilimi, kültürü, sanati Araplardan öğrendiğini bilmeyen cahil sana söylüyorum, Çeçenistan'da ve Afganistan'da topla tüfekle zafer kazanıldı. Bu tamamen Allah azze ve celle'nin yardımı ile idi.

    Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, ashab-ı kiramla istişarede bulundu. Selman-ı Farisî'nin tavsiyesi üzerine Medine şehrinin düşman gelecek yönüne hendek kazdılar ve savunma durumuna geçtiler. Hendek kazma işinde Peygamberimiz de arkadaşları ile çalışıyordu. O sırada büyük bir kaya çıkmış, çalışmaya engel olmuştu. Durumu Peygamber Efendimize bildirdiler. Hazret-i Peygamber mübarek eline aldığı bir balyozu, "Bismillâh" diyerek kayaya indirdi. Kayanın üçte birini kopardı. Kayadan bir kıvılcım çıkıp Yemen tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz: "Allahu Ekber, bana Yemen'in anahtarları verildi. Şu anda San'anın kapılarını görüyorum," dedi. Sonra "Bismillâh" diyerek bir daha vurdu. Kayanın bir parçası daha koptu. Bu defa da çıkan kıvılcım, Şam tarafına sıçradı. Hazret-i Peygamber: "Allahu Ekber, bana Şam'ın anahtarları verildi. Şam'ın kırmızı köşklerini görüyorum," dedi. Bir daha vurunca, kaya büsbütün parçalandı. Bu defa da çıkan kıvılcım iran tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz: "Allahu Ekber, bana Fars bölgesinin anahtarları verildi. Medayin'de Kisra'nın beyaz köşklerini görüyorum," dedi. Sonra Selman-ı Farisî Hazretlerine şöyle buyurdu: "Ey Selman! Bu fetihler benden sonra ümmetime nasib olacaktır." Doğrusu bu müjdeyi verdiği gibi oldu.

    diğer taraftan münafıklar da muhafazid sallallahu aleyhi ve sellem bize kayser in ve kisra nın hazinelerini va d ediyor biz ise medine nin dışına çıkamayıp hendek kazmakla uğraşıyoruz diye mırıldanıyorlardı
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Bilim ve arap
      ···
    2. 2.
      +2
      mantık kokan entryinden dolayı seni tebrik ediyorum. insanları aşağılamaktan başka hiç bir halta yapmayan ve hayatındaki tek övüncü kafir olmak olan mürted birisinden başka bir şey beklenemezdi zaten. Türklerin bilimi ve sanatı Araplar'dan öğrendiği bir gerçektir.
      http://www.wikisitesi.com...lerde-bilim-ve-sanat.html
      https://tr.wikipedia.org/...l%C3%BCs#K.C3.BClt.C3.BCr
      ···
    3. 3.
      +1 -1
      2 linkte de türklerin araplardan aldığı bişey yazmıyo amk mal filan mısın
      ···
    4. 4.
      0
      Gerizekalı mısın yoksa gerizekalı taklidi mi yapıyorsun? Arapların bilimle hiç alakası olmadığını ima ettiğin için o linkleri attım.
      ···
    5. diğerleri 2
  5. 15.
    -1
    Ben bu yobaz arapların dıbına koyim
    ···
  6. 14.
    0
    "Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.
    Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların ve sâirenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanlarını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, muhafazid'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, Ümmet kelimesi ile ifade olundu. muhafazid’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah’a kendi milli lisanında değil, Allah’ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'ân'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan dini hırs ve siyasetlerine âlet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupa'da Allah kelimesinin îlâsı (yüceltilmesi) parolası altında Hıristiyan milletlerini idareleri altına geçirdiler, fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler.

    Ne onları ümmet yaptılar, ne onlarla birleşerek kuvvetli bir millet yaptılar. Mısır'da belirsiz bir adamı 'Halifedir' diye yok ettiler, hırkasıdır diye bir palas pâreyi hilâfet alâmeti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular, halife oldular. Gâh şarka, gâh garba veya her tarafa birden saldıra saldıra Türk milletini, topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah’a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Millî duyguyu boğan, fânî Dünya'ya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete öldükten sonra Âhiret'te kavuşacağını vaat ve temin eden dinî akîde ve dinî his, millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mânî olamadı. Bu feci manzara karşısında kalanlara kendilerinden evvel ölenlerin Ahiret'teki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek Âhiret hayatına kavuşmak telkin eden din hissi, Dünya'nın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı. Davetlileri Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Türk vicdan-ı umûmîsi, derhal, yüzlerce asırlık kudret ve küşayişiyle (açıklıkla, ferahlıkla), büyük heyecanlarla çarpıyordu. Ne oldu? Türkün millî hissi, artık ocağında ateşlenmişti. Artık Türk, Cennet'i değil, eski, hakîkî büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. işte din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra.

    Türk milleti, millî hissi dînî hisle değil, fakat insanî hisle yan yana düşünmekten zevk alır, vicdanında millî hissin yanında insanî hissin şerefli yerini daima muhafaza etmekle müftehirdir (öğünür). Çünkü Türk milleti bilir ki bugün medeniyetin şahrahında (büyük yolunda) müstakil ve fakat kendilerine muvâzî yürüdüğü umum medenî milletlerle keşifleri mütekabil insânî ve medenî münasebet, elbette inkişafımızda devam için lazımdır. Ve yine malumdur ki Türk milleti, her medenî millet gibi mâzînin bütün devirlerinde keşifleriyle, ihtiralarıyla medeniyet âlemine hizmet etmiş insanların, milletlerin kıymetini takdir ve hatıralarını hürmetle muhafaza eder. Türk milleti, insaniyet âleminin samimi bir ailesidir.

    Türk milleti en eski tarihlerde meşhur kurultaylarıyla, bu kurultaylarında devlet reislerini intihap etmeleriyle demokrasi fikrine ne kadar merbut olduklarını göstermişlerdir. Son tarih devirlerinde Türklerin teşkil ettikleri devletlerde başlarına geçen padişahlar, bu usulden ayrılarak müstebit olmuşlardır.

    Kralların ve padişahların istibdadına dinler mesnet olmuştur. Krallar, halifeler, padişahlar etraflarını alan papazlar, hocalar tarafından yapılmış teşviklerle, ilâhî hukuka istinat etmişlerdir. Hâkimiyetin, bu hükümdarlara Allah tarafından verilmiş olduğu nazariyesi uydurulmuştur. Buna göre, hükümdar, ancak Allah’a karşı mesuldür. Kudret ve hakimiyetin hududu din kitaplarında aranabilir. ilâhî hukuka mütenit bir mutlakıyet kaidesi önünde demokrasi prensibinin ilk aldığı vaziyet mütevâzîdir. O, evvela hükümdarı devirmeğe değil, onun yalnız kuvvetlerini tahdîde, mutlakıyeti kaldırmağa çalıştı. Bu çalışma 400-500 sene evvelinden başlar. Evvela kuvvetin milletten geldiği ve kuvvete gayrı muktedir bir ele düşerse iştirak etmesiyledir."[17][18][19]

    -Atatürk
    Tümünü Göster
    ···
  7. 13.
    +1 -1
    ya kardeş osmanlıdan önce abbasiler dünyaya hükmetti marifet türklerde değil tabi türkleryiğit ama talut a.s kıssası gibi
    ···
    1. 1.
      0
      abbasiler in kurulması için emeviler i yıkan Türklerdi
      ···
      1. 1.
        0
        ebu müslim horasaniyimi diyon onun kimliği belli değil
        ···
  8. 12.
    +1
    Sorun dinde değil insanlar da.hele bide o insanlar cahilse asıl tehlike onlar!
    ···
  9. 11.
    +4
    Allah istemese murat etmese Türk lerin eliyle yayılmazdı Allah istese kafirleri bile islama hizmet ettirir Türklükle bi alakası yok ama Allah bize nasip etmiş şükürler olsun ki. itikadı bozuk or.ospu
    ···
  10. 10.
    +4 -1
    Islamiyeti kimse şereflendiremez . Islam insana şeref katar . Milliyetçi olmak bu saçma sonuca varmana neden olmamalıydı
    ···
  11. 9.
    +2
    Haklısın verdim şukunu.
    ···
  12. 8.
    +3 -2
    Biz islamı islam bizi koruyor
    inkar edenler tarihlerine baksın örneklerini görecekler
    ···
  13. 7.
    +4
    Daha güçlü bir Türkiye için şukuladım
    ···
  14. 6.
    0
    Oha lan mk
    ···
  15. 5.
    0
    @3 sizinkisi ne
    ···
  16. 4.
    +4
    Eskiden öyleydi. Günden güne islam kayboluyor
    ···
    1. 1.
      0
      Bir gün tamamen kaybolacak, umarım.
      ···
      1. 1.
        0
        ummaya devam et.
        ···
      2. 2.
        +1
        Nick-entry
        ···
  17. 3.
    0
    Süzme yoğurt haydari
    ···
  18. 2.
    +1 -3
    amkdumun delisi
    ···
  19. 1.
    +5 -1
    Tek övünç kaynakları peygamberin ırkı.
    ···