/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +69 -18
    Başımdan geçen olaylar tamamen reeldir binler. içinden gibişten sokuşa, aşktan ayrılığa kadar her şey var. Sağlam bir okuyucu çıkması dileğiyle yazmaya başlıyorum.

    Malumunuz liseyi bitirmeyeni insandan saymıyorlar.. Bu yüzden gurur yapıp okudum dıbına koyim. Liseyi bitirdikten sonra babam tutturdu üniversite okuyacaksın diye, Haydaa liseyi zor bitirmişiz zaten pederbey gelmiş birde üniversite de okuyacaksın diyor. Babam birazcık sert adamdır gençler sinirine gideyim yüzüme bakmaz, şuana kadar bir kere el kaldırmadı bana.. Keşke kaldırsaydı dediğim günler oldu. Çünkü laflarıyla döverdi babam beni. Birkaç tokat sinek gibi gelirdi ama o sözleri bakışları.. Üzemezdim onu. Babam bana hiç kıyamaz binler, annemin vefatından sonra iyice kendini saldı.. Babam zengin bir insandı binler. Kendine ait güzel bir dükkanı vardı, işi büyütüp toprak işine girdi inanılmaz para kırdı o işten.. Bana gelince, baba parası yiyen tiplerden olmadım hiç..

    Babam bana üniversite okumam için güzel bir tatil yapmam gerektiğini, ihtiyacım olduğunu öne sürdü, hem moralin düzelir hemde motiven artar diye. ilkten kabul etmesem de dediği yine oldu, kıramadım onu. Aslında istanbul dışı heryere giderdim. Çünkü o kadar sıkılmıştım ki o kadar boğmuştu ki bu dıbına koydugum şehri beni.. Hem babamda birazcık yalnız kalması gerektiğini söyledi bana. Neden bunu söylemiş olabilir diye soruyordum kendime o zamanlar.. Acaba karıya kıza mı ihtiyacı vardı.. Bunlar bir yana birkaç gün geçtikten sonra yola koyuldum, babamla sağlam bi vedalaştıktan sonra.. Otobüs terminaline geldim. Seviyordum karayolundan sehayat etmeyi.. Mola zamanında sigara içmeyi..

    Muavinlerin koşuşturmalarını, Yolcu otobüslerini, etrafta bineceği otobüsü bekleyen onlarca kişiyi seyrederken aklıma birden geride bıraktıklarım geldi..
    Böylesi daha iyi olacaktı emindim. Babam hariç tüm yaşanmışlıklarım geldi aklıma birer birer. Sinirlendim ve bi sigara yaktım. Çok kısa bir zaman diliminde bunlar aklımda gelip giderken bir kez daha nefret ettim dıbına koydugum şehrinden. Dağı taşı altın olan istanbula bak. Anasını gibeyim böyle altının, dağın, taşın.

    Aradan fazla zaman geçmeden yeni bir umudun yeni bir defterin ilk sayfası geldi. Otobüs terminale giriş yapmıştı. Uzunca bir fırt çektikten sonra sigaramı yere attım. Sırt çantamı ve valizimi kavradım. Muavine doğru ağır ağır yürümeye başladım. Biletimi muavine gösterdikten sonra iyi yolculuklar dedi ve valizimi bagaja koydu.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +25 -1
    Arkadaşlar yeterli istek yok, şuku için yapmıyorum bunları bir nevi sizlere derdimi anlatmak için başımdan geçen olayları anlatmak için yazıyorum, azıcık desteğinizi çok görmeyin.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz hadi lan
      ···
  3. 3.
    +24
    Fazla zaman geçmeden otobüsteki yerimi aldım, telefonla oyalanırken kalkışa geçtik. Yanımda oturan adamın ta dıbına koyim. Kulaklarımı gibti resmen, metal dinleyip dinleyip duruyordu. Kafamı koltuğa doğru attım. istanbuldan uzaktaydım artık, santimetre santimetre uzaklaşa uzaklaşa daha da mutlu oluyordum. Çok geçmeden otobüs feribota giriş yaptı. Feribotla balıkesire geçecekmişiz. Feribottaki kantine girip bi çay aldım. Sigaramı yakıp çayımdan bir yudum aldım, Bir yandan denizi bir yandan da geriye bıraktıklarım geliyordu aklıma birer birer. Feribot karaya yaklaşıncaya kadar bekledim. inişe az kala lavaboya gidip bi ufak su dökecektim. Feribottaki lavabonun yerini tuttum. işimi gördüm ellerimi yıkayıp çıktım. Otobüsteki yerimi aldım. Uyuyakalmışım. Sabahleyin 7 gibiydi uyandığımda..
    Milas a gelmişiz. Bodruma az kalmış. Yaklaşık 40 dakika sonra varabildik Bodruma. Yolda kimlik kontrolü filanda yaptılar. Terminalden iner inmez, kendime güzel bir otel bulmaya koyuldum. Bodrumdaki amacım karı kız ve tamamen eğlenceydi. E malum kafa dağıtmaya gidiyoruz. Burada 5 ay kalmayı planladım kendimce. ilk zamanlar otelde kalmayı, sonralarında kendime ev tutmak aklıma yatmıştı. Nisan ayındaydık. Tahminimce Eylüle doğru geri dönerdim babamın yanına.

    Beklemede kalın binler gibiş sokuş başlıyor.
    ···
  4. 4.
    +24
    Yanımdaki hatunun bana doğru döndüğünden kaynaklanmış olacak ki muhabbet kuracak gibiydi. Birazcık süzdükten sonra kendimi tanıttım. Gözleri ve saçları muhteşemdi. oda bana karşılık verip kendini tanıttı. el sıkıştık. Biraz zaman geçtikten sonra, Muhabbeti bayağı koyulaştırmıştım. Hatunun gözü parada olsa eyvallahı çoktan çekecektim ama parada pulda gönlü yoktu. Bunu birsonraki siparişleri verirken şimdiki de benden demiş olmasıyla anladım. ilkten kabul etmesem de herşey karşılıklıdır diye atlayınca kabul ettim. Garip olmasına rağmen çok ilgi çekici bir kızdı.

    Gece daha yeni başlıyordu, tüm zamanımı aynı mekanda geçiremezdim, aynı hatunla geçirebilirdim orası ayrı .. Hesabı ödeyip kalktım o bana doğru bi işaret yaptı nereye gidiyorsun diye sorarmışçasına..
    Bodruma daha yeni geldim, bir bara yapışıp kalmak istemiyorum deyince, bende senle gelebilir miyim hem ben buralıyım seni az çok gezdiririm dedi. Tabiki neden olmasın dedim. 1 dakika deyip oda hesabı ödedi ve benimle geldi. Sahile indik. Bir çift sevgili plaj voleybolu oynuyorlardı. Yanımdaki hatuna Sever misin diye sorduğumda bayılırım diye cevap karşılığı aldım. Voleybol oynayan sevgililerin yanına gidip bizi de almalarını söyleyince, ingilizce birşeylerle karşılık verdiler. Hasgibtir. Rezil olmuştum. ingilizce bilmiyordum gibtiğim yerinde. Hatun suratıma bakıp gülümsedi ve olgunlukla voleybol oynayan çiftlere ingilizce bizde oynayabilir miyiz diye sordu. Kabul ettiler.

    Ben o gece voleybol oynadım ama nasıl bir oynayış içine sıçmıştım ortalığın, hatuna rezil oldum diye böyle yaparak daha da rezil olma yolunda ilerliyordum. Birazcık kendime çeki düzen vermeye çalışarak daha güzel bir performans ortaya koydum. Epeyce oynadık. Yorulduktan sonra yabancı çiftlere teşekkür edip kalktık. Barlar sokağına geri döndük, Marina yoluna doğru koyulduk hatunla beraber..

    Biraz yürüdükten sonra sigaramdan uzattım, kabul etti. Çakmağımla yaktıktan sonra bir tane de kendim yaktım. Uzunca bir fırt çektikten sonra hatunla aramızda şöyle bir diyalog geçti;

    - Teşekkür ederim. ingilizcem birazcık kötüdür.

    - Sorun yok. Bana orda ne diyor bunlar diye bakış attığında güldüm. Alınmadın değil mi?

    - Sen güleceksen birkez daha aynı bakışı atabilirim dedim.

    - Sen bana mı yazıyorsun? (dedi ve gülümsedi)

    - Bir sakınca göremiyorum kendimce.

    dedim ve tekrardan gülümsedi.

    Biraz daha yürüdükten sonra tekrardan bir bara girdik, bu bar diğerlerine göre daha sessiz ve sakindi. Yaş ortalaması 40 rahatlıkla diyebilirim. O kadar seviyeli bir ortamdı. Garsonu çağırıp bir küçük rakı açtırdık. Garson çok geçmeden masaya donatmıştı. Orada bana kendi hayatında olup biteni anlattı. Ben onu dinlerken annemin vermiş olduğu yarımlığı bir süreliğine unuttum. Kısacası onu dinlerken tüm dertlerim aklımdan birer birer uçup gitti. Hayranlıkla onu izliyordum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      devam usta
      ···
  5. 5.
    +18 -1
    Buradaki yaşam istanbula benzemiyordu, ne kadar babam zengin bir insan olsa da hiç öyle gece hayatım olmamıştı. Benim tabirimce istanbulun gündüzü Bodrumun gecesi. yüzlerce insan vardı gibim kadar sokakta. Ama öyle hatunlar vardı ki öyle güzel ortamlar vardı ki..

    Bara girince barmenin önündeki masaya oturdum bi vodka yolla bakalım dedim, barmen benden büyük gösteriyordu. Muhabbet etmek istedim, Kaç yaşında olduğunu nerede oturduğunu filan sordum. Çocuğun ismi Canermiş. izmirde oturuyormuş buralara çalışmaya gelmiş benimle aynı yaştaymış..
    Biraz yüzünü inceledikten sonra vodkayı önüme sürdü. Fondip yaptıktan sonra etrafıma baktım. Fazla geçmeden yanıma bir hatun oturdu. Barmene kokteyl istediğini söyledi. Bende caner hanımefendiye söyle benden dedim. oda tabi efendim dedi. Hatun teşekkürler dedi ve bana doğru döndü, Türktü belliydi. Teşekkürler demesinden anlamış olmalıydım. Çok güzel bir sesi vardı. Duysanız boşalırsınız..
    ···
  6. 6.
    +15
    Bu gecenin güzel geçmesi için elimden gelen herseyi yapmaya hazırdım. Amacım onünlü yatmak değildi, sadece onu bana yaklaştıran ortak özellikler, gülüşü bakışları hoşuma gittiği için bu noktaya kadar onunla gelmiştim. Gece daha yeni başlıyordu. Bu gece dertlerin derya olmasını içimizdeki efkarı, kini ve derdi ortada ne varsa içimizde ne dert kaldıysa hepsini anlatacaktik. Gece beklenilenden çok daha iyi geçti. Bir ben dertlerimi anlatıyordum bir o, resmen kimin derdi daha fazla diye yarış yapıyorduk.. saat sabahın 5 ini gösterirken uyuklamaya başlamıştık bile. Geç oldu artık kalkmaliyım dedi ve gitmek istedi. Birazcık daha kalamazmisin diye sordum. Elini telefona zütürdü ve babasına haber verdi arkadaşımda kalıyorum diye. izni almıştı. Güne çok güzel başlamıştım. Hep böyle devam etmesi için bu kızın olmasi şart olmuştu artık. Yüzüne bakarken istemsizce bir gülümseme alıyordu yüzümü, oda bende aynı şekilde. Uyumak istiyorum dedi izin vermedim, dışarıya çıkalım biraz dolaşalim diye istekte bulundum hem uykusunun açılacağını one sürdum kabul etti.

    Barlar sokağından birazcık uzaklaşıp plaja geçtik. Otelin vermiş olduğu rahatliktan olacak ki üzerimde zaten mayo vardı. Denize girdim, benim girdiğimi görünce altta kalmak istemedi ve soyundu. Plajda kimsecikler yoktu.. biraz ileride şarapcilar sizmis orada uyuyorlardi. iskeleden tura çıkacak olan teknelerin sesi ve cok sayilmayacak gezi turuna katılacak kişilerin sesi rahatlıkla plaja ulaşıyordu.

    Hatun uzerindekileri çıkarmıştı uzerinde bir tek bikini ve sütyen vardı. Denize bir adım attı ve denize alışmayı beklemeden zıpladı. 1-2 kulaçla rahatlıkla yanıma ulaştı. Belliydi buralarda büyümüştü. Yuzmesinden anlamıştim. Birazcık denizde oyalandik. Vücudu çok hoştu. Göğüsleri dolgun kalçaları muhteşemdi. Gerçi oralara fazla gözüm kaymamisti. Gözüm sürekli gözlerindeydi. Başka bir yerine bakmak, ona o gözle bakmak aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Denizde hatunu sırtıma bindirip 1-2 kere attım. Onunla vakit geçirmek muhteşemdi. Kendime alikoyamiyordum onunla zaman geçirme konusunda.
    ···
  7. 7.
    +15
    Fazla geçmeden Karnımiz acikmıstı. ilerideki benzincide durup birkaç hazır yiyecek içecek aldık. Wc ihtiyacımizi da giderdikten sonra tekrar yola koyulduk. Ara verdikten yaklaşık yarım saat sonra izmire giriş yapmıştık. Bornova'da bir otele girmeden önce arabayi parkettim ve otele giris yaptık. Odamıza çıktığimizda muhteşem bir görüntü ile karşı karşıyaydim. Otel odasının kendine ait küçük bir mutfağı bile vardı. Buzdolabı çamaşır makinesi.. manzarası. . Gerçekten çok muhteşemdi. Biraz yol yorgunu olduğumuz için duş alıp uyumaya çalıştık. Burda hayat bodrum gibi değildi. Sıcaklık bakımından hariç. izmir'deki yaşantıya küçük istanbul diyebilirim. Heryerde kentleşme vardı.

    Gece olunca kendimize çeki düzen verip süslenip puslenip dışarıya çıktık. ilk girdiğimiz ortam, bodrumda bulunması imkansız olan bir imkandı eminim. Girdiğimiz mekandaki çalışanlar her türlü et çeşidi mangalı yapıyorlardı. Birer pirzola söyledikten sonra bi büyük yeni rakı actirdik.
    ···
  8. 8.
    +14
    evet binler yazmaya devam edeceğim, ben işimi yarıda bırakmam desteklerinizi bekliyorum.

    Şuanlık bi işim çıktı ve gitmek zorundayım. Akşam 1-2 part daha atar yatarım yarın devam ederim.
    Beklemede kalın.
    ···
  9. 9.
    +14
    Denizde yeterince vakit geçirince güneşin vermiş olduğu o bunaltici hava etkisini daha da fazla artırmaya başlamıştı bu yüzden fazla dayanamayıp denizden ciktik. O elbiselerini giydi, bense ıslak bir biçimde otelin yolunu tuttuk. Giderken dün geceki gibi Koluma girmişti bu durumdan inanılmaz hosnuttum. Tenimiz denizin tuzluluğundan kaynaklanmış olacak ki yapış yapış olmuştu. Bir an önce kendimizi otele atmak ve klimayi sonuna kadar açmak tek dileğimiz olmuştu. Barlar sokağından hızlıca geçtik. Otele giriş yaptık. Yapar yapmaz hatun duşa girmişti. ilk önce onunla yarışa girsem de bir yandan Ağırdan alıyordum. ilkten duşunu yaptı ve denizden yapış yapış olan elbiselerini biraz yıkayıp balkona astı. Bunları yaparken üstünde bornoz vardı. Balkondaki işini bitirince bana dönüp ee ben şimdi ne giyecegim diye sordu. Valizimdeki esyalari otele giris yaptigimdan beri dizmekle ugrasmamistim bile. Dolabın içine ozensizce valizimi tıkıştırmıştım. Dolabı açtım, içinden bir tişört ve küçük bir ev şortu çıkardım. Teşekkür edip banyoya gitti, üzerine benim verdiğim kıyafetleri giydi. Kıyafetleri giyip odaya girdiğinde giydiği şeyleri özenle inceledim. Çok komik bir görünüme sahip olup olmadığını sordu. Çok ciddi bir tavırla böyle bile çok güzelsin yanıtını verdim. Duş sırası bana gelmişti. Duşumu alıp odaya geçtim. Bizim hatun yorgunlugun verdigi seylerden olacak ki uyuyakalmisti. Elime telefonu alıp yemek siparisi verdim. Yemek gelince uyandırmaya bile kiyamadigim hatun seslerimize uyanmışti bile. Yemegimizi yedik, hatun uyumaya devam edecekken, bekle dedim ve yatağı ortadan ikiye ayıracaktim. Yatak çiftli bazaydi. Birlestirince kocaman bir yatak oluyordu. Hatun lafımi kesip ne gereği var nicin ayırmakla ugrasiyorsun, gel yanıma yat dedi. Neden bana karşı bu kadar samimi olduğunu anlamaya çalışırken yanında uyuyakalmisim.

    O gün aksama dogru uyandık. Günün vermiş olduğu sıcaklık sayesinde hatunumun elbiseleri kurumustu. Çok oyalanmadan giyinip dışarı çıktık. Güzelce Karnımizi doyurduktan sonra bodruma giden binler bilir. Halikarnas diye bir kulübe girdik. O gecenin nasıl geçtiğini ictigim tekila shotlar sayesinde hatırlamıyorum. Sadece aklımda kalan birkaç olay vardı o geceye ait.

    Hatun geç oldu artık kalkmaliyım, Evden merak ederler dedi. Bense elim kolum bağlı görüşürüz dedim. Gitmeden önce bana doğru yaklaştı ve dudagima ufak bir öpücük kondurdu. Karşılık bile verememistim. Kulağıma doğru birseyler fisildadigini hatırlıyorum.

    - Seninle zaman geçirmek gerçekten muhteşemdi.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    +14
    Onunla tamamen vedalaştıktan sonra bir sigara daha yaktım. Arkamı döndüm ve yavaş adımlarla otelin yolunu tuttum. Ben ilk defa böyle oluyordum binler, ilk defa birine karşı bu kadar heyecanlanıyordum. Galiba ondan hoşlanmıştım. Hoşlanmak ta tam olarak denilemezdi, o an çok garip duygular içerisindeydim. Resmen kelimeler kifayetsiz kalıyordu bu hatunu düşününce.
    ···
  11. 11.
    +13
    O gece otele gitmek istemedim, sadece yanımda o hatun olsun istiyordum. Daha ayrılalı 15 dakika bile olmamıştı. Telefonu elime aldım ve rehberden numarasını buldum. Aramak ve aramamak arasında gidip geliyordum. Aramamalıydım. Ama kendime alı koyamıyordum. ikilem içinde bir süre kalıp durdum. Son karar olarak akışına bırakacaktım, bir süreliğine dahi de olsa öyle yapacaktım. Otele gittim ve güneşin doğuşunu balkonda laptopla girdim. Hatunun sosyal medyada hiç hesabı yoktu. Zaten olgunluğundan kaynaklanmış olacak ki hiç öyle şeylere meraklı biri değildi.

    Her sabah dışarı çıkmak farz olmuştu. Bu sefer ne balık tutacaktım ne de denize girecektim. Aklımda değişik planlar vardı. Öğlene kadar uyuyup öğlen dışarı çıktım. Buranın insanları, kafayı yemiş olabilirlerdi. Öğlen sıcağının altında güneşleniyor, denize giriyorlardı. Geceye kıyasla nüfus daha azdı ama yine de ortam fena değildi.

    Halikarnasın hemen solundaki yarım basketbol sahasında basketbol oynayan çocukları gördüm, yaklaşık 6 kişi vardı aralarından 2 kişi benden büyük gösteriyordu. Basketbol sahasına girip Bir ağacın gölge vurduğu yere oturdum. Basketbol oynayanları seyre dalmıştım. O sırada telefonum çaldı.

    Arayan benim hatundu. Hemen sesime çeki düzen verip telefonu açtım,

    - Efendim?

    - Merhaba, bu akşam bir planın var mı?

    - Sorduğuna göre senin bir planın var.

    - 2 Günlüğüne izmir'e gideceğim. Benimle gelir misin? (diye sordu gülmeli bir ses tonuyla.)

    - Tamam zaten değişiklik arıyordum. Ne zaman çıkıyoruz?

    - Yaklaşık 3 saat sonra çıkarız.

    - Tamam hazırlanıp geleyim. Sen bana adresi atarsın. (içimden delice haykırmak geçerken son derece cool konuşmaya çalışıyordum)

    Basketbol sahasından çıkarken, maç yapanlardan top istedim. Potaya doğru güzel bir atış yaptıktan sonra teşekkür ettim. Koşa koşa otele doğru gittim. Sırt çantama gündelik eşyalarımı ve fotoğraf makinemi koydum. Duşumu aldım ve çıktım. Hatunun bana verdiği adrese gittim.
    ···
  12. 12.
    +13
    Adrese geldiğimde o zamanların modası olan minicooper beni karşılıyordu. Bagaj kısmında benim hatun yanına aldığı eşyaları bagaja sığdırmaya çalışıyordu. Yanına gidip ehliyetin var mı senin diye sordum. Var ama sen benim özel şoförüm olarak beni izmir'e zütürüp getireceksin dedi. Lise 3. sınıfta ehliyetimi aldığımı hatırlıyorum. Heves etmiştim ne yalan söyleyeyim arabalara.

    Hatunuma dönüp;
    - tamam herşeyi anladım da, 2 günlük gideceğimizi söylemiştin..

    - Evet doğru, aksini iddia etmedim ki zaten.

    - Burada 2 günlükten fazla eşya yok mu? (sonra üstüne ekleyip) Ee, evet.. Ne kadar da olgun bir insan olsanda kadınlarda bazı ortak özellikler vardı unutmuşum dedim.

    - Ben öyle bir insan mıyım sence? (suratıma kızgın bir ifade ile baktı)

    - Her gördüğümde değişik giysiler giyiyorsun, tahminimce öylesin.

    - Napayım siz erkekler gibi 3 gün aynı giysilerle gezip kokuncaya kadar giysilerimi çıkarmayayım mı?

    - Aşk olsun, fakir bir insan olduğum için üzerime giysi alamıyorum, bunu neden suratıma vuruyorsun?

    - Günde 2 paket sigara içen, su yerine içkiyi tercih eden birine göre evet fazla fakirsin. (karşılıklı gülüştük.)

    Sürücü koltuğuna geçtim. Yolculuğumuz başlamıştı. Güneş gözlüğümü takıp klimaları açmayı ihmal etmedim. O kadar sıcak ve bunaltıcı hava vardıki.. Güneş altında fazla durmak gerçekten ciddi sorunlara yol açabilirdi.
    ···
  13. 13.
    +12
    Okuyan panpalarıma duyrulur,
    cumartesi pazar seri partlar halinde hikayemi bitirmeye çalışacağım. Hafta içi çok yoğun oluyorum.
    Okuyan okumayan tüm panpalarıma teşekkür ederim.
    ···
  14. 14.
    +11
    Azıcık gezip lafladıktan sonra eve davet ettim, kabul etti.
    Cahil adamdım binler daha önce ilişkiye girdiğim oldu ama hepsi sevgilim olan insanlardı. ilk defa bi paralı huuryla münasebetim oluyordu. Otele çıkmadan önce Tekele uğradım ne içersin diye sorduğumda viski yanıtını aldım. Chivas veya Jack diye sorduğumda chivas dedi. Azıcık yaraklara gelmiştim. Karı tam bir para düşkünüydü. Hiç acıması yoktu. Napalım düştük bir yola alacaz artık. Yanında çikolata filanda aldım, çerez aldım bol keseden gidip 5 er bira bile aldım kişi başı. Malum gece uzundu. Alışverişi bitirdikten sonra otele geçtik. Karı duşa girdi bense balkonu hazır ettim. Masayı kurdum.

    Alınan malzemeleri maaşına zam bekleyen huur garsonlar gibi özenle masaya dizdim. Kadın duştan çırılçıplak çıktı. Üzerinde birşey yoktu. Kurulanmış kurulandığı gibi çıkmıştı. Karşısında olduğum duruma zor dayanıp zabdedip üzerine birşeyler giymesini ve masaya oturmasını istedim. dediklerimi yaptı.
    ···
  15. 15.
    +11
    O cümleyi duyar duymaz olduğum yerde kaldım. Geriye dönmemistim. Ama sesinden anlamış olacağım ki seslenen kişi oydu. Elimdeki sigara bitmeye ramak kalmisti onu yere atip Olabildiğince cool davranıp elimi cebime zütürdüm cakmağimla bir sigara daha yaktim. Halen daha geri dönmemiştim. Sigaradan bir fırt çektikten sonra ıcmemeli miyim diye sordum ve yüzyüze geldik.

    Çok güzel bakışları vardı, resmen kendini bana sarmaya çalışıyor gibiydi. Hani sokakta bi yavru kedi görürsünüz ya çok tatlı olur çok masum bakar. Bir insanın bu kadar masum bakabilecegi aklımın ucundan geçmezdi. Bakışları ve gülümsemesi beni benden alıyordu. Aşık olmuş olamazdım daha 2 gün önce tanıştığım birine. Ne bileyim çocukça gelirdi herseyden önce.

    Bana doğru yaklaştı ve;

    - Telefon numaranı almadığım için pişman olduğumu belirtmek isterim.

    - Lafı ağzımdan aldın resmen. ( ikimizde gülüştük )

    - Bu sefer işimi sağlama alıp numaranı gecenin sonunda degilde başında almak isterim sakıncası var mı?

    - Kendime numaranı almadığım için küfür etmiş adamım. Şimdi de sana numaramı vermeyeceğimi mi sanıyorsun? (Gülümsedi ve telefonunu çıkardı. Bende uzerine ekledim 0506... )

    - kaydettim. ( dedi ve yanıma daha da fazla yaklaştı. )

    Beraber yürüyorduk. Bu aksam bir planin var mı diye sordum. Hiçbir fikrim yok cevabını alınca, yanlış anlama bizim balkon gerçekten çok güzeldir manzarası gerçekten muhteşem, gelmek istersen hem muhabbet ederiz. Deyince birazcık kizardim. Vereceği cevabı heyecanla bekliyordum. Fazla düşünmeden nasıl yanlış anlayacakmisim diye sorunca yüzümdeki kızarıklıklar daha da arttı yerin dibine girmiş gibi oldum o an oradan gitmek istedim. Ama ayaklarım beni goturmuyordu.

    Cevap vermemiştim sorduğu şeye, sonra birden Gülümsedi ve sen utaninca muhteşem bir görünüme sahip oluyorsun dedi. Utancım biraz olsun geçmişti. Gelecek misin diye tekrardan sordum. Memnuniyetle cevabını alınca Utancım tamamen geçmiş yerini sevince bırakmıştı. Otele gelirken Koluma girdi, kalbim biraz olsun atışı artmışti hissedebiliyordum. içecek birseyler alalım, deyip tekele girdim. 100 luk vodka alıp yanında mezesi olucak vişne suyunu ve redbullari da unutmamak lazım. Odamıza çıktık bir güzel masamızı kurduk ve manzaraya karşı ayaklarımızı uzattık. Kadehlerimizi vodka ile doldururken mubabbete başladım.

    - Ben seni dün tüm gece aradım ve bulamadım.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +11
    Barlar sokağına yakın, kendine ait balkonu olan bir oda tuttum. fazla pahalı değildi. Gerçi para sıkıntım yoktu ama çokta lüks takılmak istemiyordum. Sabahleyin 11 e doğru tüm otel işlerini halletmiştim. Odama yerleştim. Çok geçmeden duş almaya karar verdim. Duşumu aldıktan sonra otobüsün vermiş olduğu yorgunluktan olacak ki uyumuşum. saat 6 civarı kalktım akşama doğru. Gerçi akşam demeye bin şahit ister. daha hava bile kararmamıştı. gidip bir güzel karnımı doyurdum. Artık sıra geceyi beklemeye gelmişti. Gidip tekelden bira aldım. balkonda 4-5 bira yuvarladıktan, sigaramı içtikten sonra saat 9 gibiydi. 9 da süslenip püslenip dışarıya çıktım.

    ilk iş olarak barlar sokağından birtane bara girdim. Çok genç olduğu için gözlerimi okşamıştı. Dayanamadım daldım içeri..
    ···
  17. 17.
    +11
    Yemeğimizi ve rakımızı hallettikten sonra hatun bana gel seni biryere zütüreceğim dedi. Defalarca sordum nereye gideceğimizi ama bana dediği tek kelime sabret demesi oldu. Yaklaşık 15 dakika kadar yürüdükten sonra, beni birzamanlar okuduğu liseye zütürdü. Lise gerçekten çok büyüktü. Okul bahçesinin arka kapısından sırayla tırmandık. Okul yaklaşık 4 tane binaydı. Biz 4. ve en büyük binanın tepesine çıkacaktık. Akla bak..

    Okulda kimse olmasa problem olmayacak. Okul hademe doluydu.. Bir yakalansaydık, hırsız diye karakola postalayacaklarından adım kadar emindim.
    Herşeyi geçtim okuldan daha yüksek binalarda vardı. Hırsız var diye her an polis bizi basabilirdi. Bulunduğumuz durumun açıklamasını yapmakta güçlükte çekecektik. Ben bir yandan bunları düşünürken o 4. binanın üzerine yangın merdivenleriyle tırmanmaya çalışıyordu. Bende onun arkasından gidiyordum. Yaklaşık 30-40 metre tırmandıktan sonra sonunda binanın üstüne çıkabilmiştik. Rakının verdiği çakırkeyfinden olmuş olacak sürekli sırıtıyorduk..

    Şehir tamamen amfi şeklinde konumlanmıştı. (Bilmeyen panpalarımız için amfi, bir öndeki bina bulunduğumuz binadan daha küçüktü. Bir arkamızdaki bina ise bulunduğumuz binadan daha yüksekti.) Manzara gerçekten çok hoştu. Beraber soluklanıp ayaklarımızı aşağıya doğru uzattık. Birer sigara yaktık. Sigaralarımızı bitirdikten sonra hatun, arkasını takip etmesini istedi.

    Belliydi. Bu gece uzun ve aksiyonlu olacaktı.
    ···
  18. 18.
    +10
    Kimler dinlemede? ses verin binler.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam rezervatullah
      ···
  19. 19.
    +10
    Okul binasının üstündeki manzaranin yeterince keyfini çıkardıktan sonra, aşağıya doğru küçük bir yangın merdiveni daha vardı. Bu yangın merdiveni okulun içine giriyordu. Hatunla beraber indik okulun içini karış karış gezdik. Dersliklerde ki Tahtaların hepsine tebesirlerle yazılar yazıp deliler gibi eğlendik. Bina içindeki tüm kameraları ters çevirdik. Öğretmenler odasının içine girip bilgisayarlarda zaman geçirdik. Yanlış hatırlamıyorsam o gece bayagi karışıklık çıkarmıştık. Wc lere girip şu doldurup su savaşı bile yapmıştık. Bu kadar aksiyon bize yetmisti. Çocuklar gibi eglenmistik. Okuldan dışarıya çıkarken Hademeler bizi görmüştü. O gece polise haber verdiler mi vermediler mi tam olarak bilmiyorum, ama arkamizdan sağlam bir küfür ettikleri aşikardı.

    Sabahlara kadar çocuk gibi eğlendikten sonra otelin yolunu tuttuk. Saglam bir uyku çektikten sonra sıra duş almaya gelmişti. Ilkten o dusunu alip cikti. Sira bana gelmisti. Duşumu alıp odaya geçtiğimde onu giyinir halde buldum. birtek mini eteği vardı. Üstü açıktı. Memelerini rahat bir biçimde görmüştüm. işin garip tarafı benden saklamamisti..
    ···
  20. 20.
    +10
    Günler geçtikçe hatunumu biraz daha hayata kazandırdım. Gün geçtikçe de bana bağlandı. Onu babamla tanıştırdım, benden çok onu sevdi diyebilirim. Bizi de birbirimize çok yakıştırdı. ilerleyen vakitlerde ona evlenme teklifi ettim. Kabul etti yanlız üniversite kapısını aralamamız gerekecekti. Çünkü yaşımız daha küçüktü, üniversite sınavına o sene beraber girdik ve güzel bir yer tutturduk. Hatunla beraber Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesini tutturduk. Artık yepyeni bir başlangıç olacaktı, o hayatta hatun ve babam olacaktı. Başka kimseye yer yoktu.

    Geçen sene okulumuzu bitirdik. Bu senenin yazlarına doğru evleneceğiz. Şuan babamın işlerini devraldım ve çalışmaktayım, tabiki de babamın gözetimi altında, ondan habersiz kuş uçmuyor dıbına koduğum şirketinde.. Bu hikayeyi yazarken hatunuma kaç kere yalvardım yazabilirmiyim diye kim bilir..

    Okuyan herkese teşekkür ederim yüreğinize sağlık.
    ···