Geçmiş seneler den bir gün, evden çıktım ağır adımlar atarak işe gidiyordum.
yolu yarılamıştım, arkam dan sarı bir taksi korna çaldı, yorulmuş olduğum dan kornasına karşılık elimi kaldırarak durmasını işaret ettim.
Sağ arka kapıdan bindim.
-"S.a. abi" dedim.
Tahminimce ben den 3 yaş büyüktü ve ortalama 21 yaslarındaydı, bu sebep den abi dedim.
-"a.s. kardeşim " dedi. Ve ekledi
-"nereye gidiyorsun kardeşim ?dedi.. meraklı bakışlarını dikiz aynasın dan bakarak, gözleri ile de sorusunu destekledi.
-"işe gidiyorum abi " dedim. .
Sanki benim nereye gittiğim pek gibin de değildi, benden gideceğim yerin adresini sorduğunu tahmin etmem uzun sürmedi kendimce.
-"Abi istasyon caddesine" dedim.
Yol kısa mesafe olduğundan küfür edeceğini düşünsem de, bir şey demedi içinden etmiş gibi de durmuyordu.
-"tamam, kardeşim gideriz "dedi.

Rezervelerinizi alınız değişik bir hikaye sizi bekliyor..

Biraz muhabbet ettik, ismi ömermiş boncuk Ömer derler bana dedi.
-"Neden abi neden boncuk Ömer " dedim.
Güçlü bir nefes aldı ve koskocaman "boş ver kardeşim " dedi.
Uzatmadım pek fazla. Oda Uzatmadı, belki bir sıkıntısı vardı, belki sevdiği uzuyor du onu bilemedim, sormadım soramadım.
Parlak bir yüzü vardı, çok sıcak kanlı geldi bana davranışları falan..
Yol bitmiş ve ineceğim yere gelmiştik.
-"Abi müsait bir yerde ineyim " dedim.
Sol kapıyı açarak Ayağımın birisini dışarı atmıştım parasını verip, tam iniyordum ki;
-Kardeşim neden boncuk anlatmamı istermisin, musaitmisin" dedi.
Is yerine gelmiştim, karsım da dükkan duruyordu, bir dükkan a baktım bir boncuk ömre baktım.
Ve indim arabadan, arabanın arkasından dolaşarak, sağ on koltuğa oturdum.
-"Seni dinliyorum Abi" dedim...

Ve ekledim kendimce, kendi kendime, ne iyi bir abi hem beleş gezdirecek hemde hayatını anlatacak.
-Aklıma takıldı birden abi bana anlatırken müşteri almayacak misin? Dedim.
-yok kardeşim bugün izinliyim aslın da dedi.
Hem canı sıkılmayacaktı hemde benimle zaman geçirecekti, bu beni çok sevindirdi.
-seninle önce bir sanayiye gidelim, arabanın ufak tefek işlerim var dedi.
-olur abi dedim.
Sanayiye doğru yol almaya başladık.
Bazen vites değiştirirken eli dizime değiyordu ama benim aklıma bir şey gelmiyordu.
Bu nur yüzlü abi değil de başka birisi olsa kesin, bacaklarımı okşuyor derdim ama bu abi den onu beklemeyeceğim için önemsemedim.
Sanayiye Varmıştık.
Beni orada Faruk diye birisi ile tanıştırdı.
Yabancı bir yer olmadığını Ömer abinin de, gayet rahat tavırlarından anlamam uzun sürmedi.
Faruk abi bana çay Ömer abiye oralet kendisine de çay söylemişti.
Faruk usta oradan 3 tane Tabure çekti ve oturduk gelen içecekleri içmeye başladık.
Faruk abi elini dizime koydu, Ömer abi elini omzuma attı.
Faruk abinin elini dizime koyması biraz Beni rahatsız etmişti, sanki bacaklarımı okşuyormuş gibime geldi.

Reis naptın sen dıbına koyim :D

Lgtb li omer abimle basima gelenler

-Ne kadar eğile biliyorsun Jüpiter dedi Ömer abim.
-Abi parmaklarımı yere değdiririm dedim
-Hadi bi bakalım yap dedi Faruk pici.
Sanki domal da gotune bakalım diyor gibime geldi.
-Hayır yapmam dedim.
Ömer abim ile yine yüz yüze geldik, o nur yüzü ile
-Hadi Jüpiter bakalım ne kadar sporcusun dedi.
Ulan ne iyi bir adam, hem benim spor yapmamı söylüyor hem beni düşünüyor dedim kendi kendime..
-tamam, abi yapıyorum dedim.
Ve eğildim bunlara arka mi dönerek.
-Faruk eee hani değmiyor parmakları yere dedi.
-Değiyor ya işte dedim kip kırmızı olmuş yüzüm ile zorda olsa.ve ekledim, Ömer abi değmiyor mu ? Dedim.
-biraz daha zorlaman lazım kardeşim dedi.
Harbi ne iyi bir adam bu Ömer abi, hemen pes etmemem gerektiğini söylüyor.
Bir müddet daha durduk dan sonra doğruldum.
Ömer abim elini aletine attı ve kemere sıkıştırdı.
Yok, başkası olsa onu oraya yatırır giberdim ama o nur yüzlü iyi yürekli Ömer abim den gotume bakıp da aletini kaldırmasını beklemezdim.
Ve bunu düşündüğüm için de kendime çok sövdüm.

Arabayı lifte indirirdiler, tekrardan Taburelere oturduk çay oralet söylediler yine.
Çayımı yudumlarken Faruk pici dizime hızlı bir şekil de vurdu.
-eee akşam napıyorsun delikanlı dedi.
deliği kanlı mi dedi yoksa delikanlı mı dedi tam anlayamadım orayı, o yüzden cevap vermedim.
-akşam takılırız demi kardeşim dedi Ömer abi.
Ne iyi bir insan bu beni akşam bir şeyler içmeye davet ediyordu.
-olur, abi dedim.
-Hadi kalk gidelim o zaman dedi Ömer abi.
-nereye gidiyoruz abi dedim. bos bakan gözlerle.
-tuleymanin yanına kardeşim dedi.
O kim abi demeden.
-işsiz picin teki dedi Lise okuyormuş pic, gece den sabaha kadar internette orada Burada boş boş gezinirmiş.
Vardık 5 katlı bir binanın önüne, 3 kat yukarı cıktık, kapı zilini çaldı Ömer abi. 2-3 dakika bekledik, sonra tekrar bastı kapı açıldı.
Uykulu gözlerle yarısı açık yarısı kapalı.
-Ömer abi ne var niye geldin sabah sabah noldu dedi.
ağzını yüzünü yamul tarak, ağzına o kelimeleri tekrar sokmak istedim, o an, ama yapmadım yapamadım, Ömer abim vardı yanımda..
Bu melek gibi insan a denirmiydi o kelimeler hiç ?
-abi hadi gidelim gibtir et bu liseli pici dedim.
-içeriden zengin görünümlü bir çocuk geldi, belli babası zengindi. Kıyafetinden konuşmasından görünüm den falan.

Faruk abi Ömer abiye dönerek, nerden buldun bun feriği dedi. Benim duymadığı mi sandı ama duydum.
-yoldan buldum dedi Ömer abım.
Bana Faruk döndü ve
-gel kardeşim sende çalışmak istermisin dedi.
-Amele mi duruyor karşın da pic diyecektim ki.
-Ömer abım gel Jüpiter hem sen de bir şeyler öğrenirsin dedi.
Ne kadar iyi bir insan bu Ömer abim, bana bir şeyler öğrenmemi, ileri de lazım olur diyordu.
Vardım Ömer abimin yanına arabayı lifte kaldırdılar üçümüzde arabanın altın da duruyorduk.
Ben onları izliyorum Ömer abim Faruk picine yardım ediyordu.
Birden Faruk denen pic elin den lokma anahtarı düşürdü, anahtar benim arkama düştü.
-Jüpiter şunu versene dedi. Faruk..
Pice bak sanki eleman i vardı karşısında ben vermem diyecektim ki.
Ömer abi bana baktı ve hadi ver dercesine bana gözlerini hafif kapatarak, kafasını yana sallayarak bir işaret yaptı.
Bunlara doğru domaldım ve anahtarı aldım Ömer abime verdim.

Faruk pici sanki gotume bakıyordu ama o öyle bir şey yapsa, Ömer abim ona kızardı.
Bunu bildiğim için pek giblemedim..

Yolda ilerlerken
-araba sürmesini biliyor musun dedi. Ömer abi.
Pek değil abi dedim.
-Vites attırmak istermisin dedi.
-olur, abi dedim.
Ellerimi vitesin üstüne koydu, ellerini ellerimin üzerine koydu, bazen okşuyor du, bazen sımsıkı tutuyordu. Herhalde el tenimin nasıl olduğuna bakıyordu, belki krem falan önerecekti.
Yolda giderken bazen yüzümden makas alıyordu bazen bacaklarımı okşuyor du, sürekli benimle ilgileniyor bana vakit ayırıyordu.
Fazla uzun gitmedik, Alper dedenin yanına geldik, arabayı park ettik bina önüne.
5 kat yukarı cıktık, Zile bastık 5 dakika kadar bekledik,
-Abi hadi gidelim evde yok bu dedim.
-bekle dedi ve sustu, sustum.
Daha sonra Kapıyı 82 yaşındaki Alper amca attı.
Ben şok olmuştum, adam daki pala bıyığı görünce, yarı tanır yarı tanımaz şekilde bir Ömer abime bakıyordu bir bana.
-Ne var dedi Alper amca.
-Beni tanımadın mı? Alper amca ben Ömer dedi. -Senmisin ipne Ömer dedi.
-Evet, benim Alper amca dedi.
Bu ihtiyari orada giberimdim, Ömer abime ipne dediği için ama, ihtiyar bunak olunca es geçtim, büyüklere saygı sevgi öğrettiler bize.
Biraz gıcık olmuştum bu Alper amcaya.
-geçin içeri dedi. Alper amca.
Ömer abi önden ben arkadan en arkadan Alper amca geliyordu oturma odasına doğru.
-Iyimiş iyi dedi Alper amca..
Gotume mi bakıyordu bu pic? Çaktırmadan arkaya baktım bıyıklarını kıvırıyordu, Pala bıyığını gibtiğim, şansını zorluyordu Alper amca ama önemsemedim ihtiyar olduğu için.
Oturduk kanepelere Ömer abi tekli koltuğa oturmuştu, ben ise aklımı gibeyim ki çiftli koltuğa oturdum.

Biraz fazla yük olduğum için yok desem de
-hadi seni bizim çağrının yerine zütüreyim dedi.Bir iki gözleme yeriz dedi..
-sen bilirsin abi dedim..
Ama eli hala bacağımdaydı, vitesi attırdıktan sonra yine koyuyor, bazen okşuyordu, bazen sıkıyordu, bazen de olduğu yerde duruyordu eli bacağımın üstünde..
Herhalde bacak kaslarımı kontrol ediyordu, Bu adam kesin cennetten vip bilet almıştır, Şimdiden..

20-25 dakika sonra Çağrının yeri tabelasını gördüm ve önüne park etti Ömer abi..
-Hoş geldin Ömer abi dedi Çağrı
Hamur olmuş ellerini üzerine silerek..
Beni pek silkemedi bin, sonradan görmüş gibi yaparak
-Merhaba kardeş dedi bana…
Bende giblemedim bini, merhabası havada kalmıştı ve cevap vermediğim için züt olmuştu.
eee bizde ortam böyle yaram…
Daha sonra Ömer abim oradan 4 tane ikisi patatesli ikisi peynirli gözleme, iki tane de çay söyledi.
Çağrı bana gıcık olmuş olacak ki bana soğuk getirdi gözlemeyi bin.
Ben olsam para vermezdim amk..
Biz masada oturduk gözlemelerimizi yerken, çağrı denen bin geldi karşıma yani Ömer abinin yanına oturdu.
Muhabbet ediyorlardı havadan sudan taktan konuşmalardı, sıkıntılarını anlattı Ömer abiye, sonra Askere gideceğini söyledi, bu sözünden sonra içim biraz kaynadı bu bine.
Birden dizlerim de bir şeyin gezdiğini gördüm, Ömer abim de yanım da değildi peki bu gezen şey neydi ?

-Eeee anlat bakalım delikanlı dedi. Faruk abi.
ismin ney kimsin nesin necisin. Diye sözlerini devam ettirdi.
-sanane yaram demek geldi içim den, nedendir bilmiyorum ama pek sevmemiştim bunu.
Belki eli hala dizim olduğu için belki hala dizimi okşadığı için.
-ismim Jüpiter Abi , 18 yaşındayım rent a car dükkanın da çalışıyorum getir zütür işleri araba yıkıyorum dedim.
-Kimin kimse yok mu dedi.
Üvey bir ailem var Abi dedim.
-Hımmm dedi

Pice bak sanki çok sevinmişti buna birden gözlerinin içi parladı.
-üzüldüm kardeşim Allah yardımcın olsun dedi.
Ama bakışları hiç öyle demiyordu, yok Ömer Abi olmasa arada, bana bakışların dan beni gibecek gibi baktığını anlayacaktım, Ömer abımın böyle adamlar ile ne işi vardı ki..? Ama Ömer abimin eli ile sırtımı sıvazlaması ya da kulak memem ile oynaması hiç rahatsız etmemişti. Başkası olsa o elini çek gotune sokmadan derdim ama Ömer abiye diyemiyorum diyemiyordum ondan bana zarar gelmeyeceğini biliyordum.
Faruk abinin eli hala dizimde duruyordu, rahatsız olduğumu belirtmek için gözünün içine içine baktım.
Çaylar ve oralet bittikten sonra artık is zamanı dediler.
ikisi de ayaklandı..

-Ooo Ömer abim gelmiş dedi.
ismi Enesmis sonradan öğrendim,
-Abi gelsenize içeri dedi. Enes..
Tuleyman ise abi ben yatıyorum yaaağğ, ses etmeyin dedi. Tüleymanı orada gibesim gelse de sonradan ipne olmadığım için es geçtim..
içeri geçtik, oturduk Enes çok samimi davranıyordu, Ömer abiye Ömer abi de ona…
Dikkatimi çeken ayrı bir husus şu oldu, Ömer abi Enesin de kulak memesi ile oynuyordu, Yoksa onu da mı beni gezdirdiği gibi gezdirmişti…?
Enes bana baktı ve Ömer abiye dönerek.
-Kim bu Ömer abi Dedi Enes
Ömer abim ise
-unuttum demi sizi tanıştırmayı, bu Jupiter dedi beni göstererek..
Enes memnun oldum abi Dedi..
-Eyw. dedim Kafamı Aşağıya hafif indirerek
Ama küçümsedi beni, belki fakir olduğum için, onun gibi giyinemediğim için, kullandığı telefon kameralı kocaman bir telefondu, benim telefonum ise 3310 du.
yada kıskandı Ömer abim beni gezdirdiği için bu zengin çocukları hep böylemiydi acaba ?

Biraz daha muhabbet ettik, enesi çok seviyordu Ömer Abim Gidene kadar da kulak memesi ile oynamaya devam etti.
-Hadi kalkalım Jüpiter dedi Ömer abim.
Nereye diye sormadım, Oda söylemedi.
Aşağıya indik ben direk sol taraftan ön koltuğa oturdum, Ömer abi arkadan dolaşarak, şoför koltuğuna oturdu.
-Açıktın mı Jüpiter ?dedi..Ömer abim sol bacağımı okşayarak..

"Ama Ömer abimin eli ile sırtımı sıvazlaması ya da kulak memem ile oynaması hiç rahatsız etmemişti"

haykırdım amk :D

ilk baş beni takmadı, gayet normal bir şeydi bu, kızların taktığı birisi değildim yadırgamadım.
Bunlar önden muhabbet ederek boş bir masaya doğru gidiyorlardı, bende arkaların dan hem mekanı hem Ömer abimi ve yanın daki kızı arkadan izleyerek gidiyordum.
ikisi de oturdu, bende sandalyeyi çektim oturacaktım ki gizemin gözleri benim üzerime dikildiğini gördüm ve zütüm hava da kaldı otursam mı oturmasam mı diye düşündüm biran..
Ömer abim ilk baş havada olan zütüme baktı.
-sonra bana baktı otursana kardeşim dedi.
Benim de gizem e baktığımı görünce
-benimle beraber dedi Ömer abim..
çay söylediler geldi, Gizem oranın garsonuymuş ve Ömer abimin de arkadaşıymış, ben pek rahat edemedim, karşım da kız vardı, bir bardak çayı bile içmek için şekilden şekle girdim, rezil olmamak için.
giblenmediğimi biliyordum ama olsun işte yanım da oturan Ömer abime dürttüm
-Abi sen beni yanlış anladın galiba dedim ipne olmayan bir yere derken bayanın yanına da getir demedim dedim..
Ömer abim de sanki biraz sinirlendi Sen de bir gibimi beğenmiyorsun gibisin den..
Geldiğimiz yer iyidi ama pek giblenmiyordum be abi 
Ömer abim gizem e döndü ve müsaade istedi..
Benim yüzümden gittiğini bildiği için bana gözlerini nefretle dikti gizem bu sefer bende onu giblemedim ve durumu 1-1 yapmıştım..
-Arabaya bindik sahil yoluna doğru gidelim dedi
Ses çıkarmadım, sonra kızıyordu ve bu beni çok üzüyordu.
Sonradan hagibtir diye söylendi birden, saatine baktı ve ani bir U Dönüşü yaptık.
-Abi hayırdır dedim
-Oğlum avukatla görüşmem var lan dedi.
Bu güzel insanın avukat ile ne işi olur du ki ? Biraz endişelendim açıkçası..,
binanın önünde durduk 2 ci katın da pencere altında asılı Avukat Ceyda diye bir tabela gördüm, umarım buraya gitmiyoruz dedim ve umarım erkek dir lan avukat dedim içimden kendi kendime

Baktım çağrı bini ayakları ile bacaklarımı okşuyor, Ses etmedim ilk baş askere gideceği için, gözlerinin içine içine baktım çekmesi için ama hala çekmedi.
-Domalayım istersen birde gib diye sohbetin ortasına atladım..
ikisi de sanki olur dercesine bana bakıyorlardı, hadi çağrı bini neyse de Ömer abim den beklemeyeceğim için ve beni buraya o getirdiği için ona açıldım.
-Abi bu bin iki saattir, ayakları ile bacaklarımı okşuyor dedim
Ömer abim çağrı binine döndü ve ensesine bir şaplak attı
-Ürkütmesene feriği bin dedi
Ferik yerine niye koydu ki şimdi beni, bunu ona sormadım ama kesin iyi bir şey demiştir diye ses etmedim..
-hadi kalk gidelim abi bu ipne kılıklı binin yanından dedim. kalkarken çağrıya döndüm dedim ki
- Sen asker den kesin pembe teskere alırsın ipne kılıklı bin dedim.
ve koşar adımlarla arabaya gittim ön koltuğa oturdum…
-Nereye gidelim kardeşim dedi Ömer abi..
-Abi ipne olmayan birisinin yanına gidelim de bir iki bardak çay içelim dedim.
Bıyık altından güldü Ömer abim o gülünce bende güldüm sebepsiz yere..
ismini hatırlamadığım xxx CaFe diye bir yere geldik, güzel bir yerdi.
ve girer girmez bir bayan hızlı adımlarla, bize doğru geliyordu. Birden kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
ilk defa bir kız bana doğru yürüyordu ve hızlı hızlı..
Direk Ömer abim e elini uzattı
-Hoş geldin Ömer dedi.

Saat 23:00 gibi artık sızıyordum ben pat çat hatırlıyorum zaten buraları, Mustafa abi gel sen içeride yat, yatak var dedi.
Hepsinin yüzünde bir mutluluk vardı, oysaki ortam da konuşulan ful dert kederdi amk.
içeride bir yere zütürüyordu, Mustafa abi beni koluma girerek, sanki bazen zütüme elliyor gibiydi ama o an onu anlamayacak kadar sarhoştum ve bir şey de diyemedim.
Beni yatağa yatırdı ve azda olsa kapının önün de kahkaha sesleri geliyor kendi araların da,
“Sızdımı” “sızıyor ” “ilk ben girecem” “sonra ben” gibi sözler kullanıyorlardı.
giberler ya ne halleri varsa görsünler dedim, Zar zor açık tuttuğum gözlerim ile karşı duvarda asılı olan saate baktım 23:15 gösteriyordu ve artık gözlerimi kapadım uyumak için.

Bir arada odadan Mustafa abi çıktı, kapıdan çıkarken gördüm yarı aygın yarı baygın,
Ama dikkatimi çeken zütüm de aşırı bir derece de ağrı vardı.
giblemedim, akşama kadar arabada orada burada oturduk dedim ondandır diye düşündüm, sarhoşken bile zehir gibi çalışıyordu kafam.
Gözlerimi kapamadan önce, saate baktım 00:45 di

-Alper amca yavrum sen kimsin dedi Sağ eli ile yüzümü, kafamı saçlarımı okşayarak.
Alper amca bana yürüyor muydu anlamadım ama bana kabartıyordu herhalde küçük ölü oğlanı. Uzatmadım fazla.
-ben Jüpiter Alper amca dedim.
-iyi iyi dedi.
-Sen niye geldin, Ömer çağırmadım ki ben seni dedi.
Eli ile beni işaret ederek
-Jupiteri gezdiriyorum Alper amca dedi Ömer abim.
Bana ihtiyarları, ziyaret etmemizi öğretiyordu nur yüzlü Ömer abim.
Birden sağ eli ile beni göğsüne doğru yatırdı, yüzümü okşuyor sırtımı sıvazlıyor, bazen kemerin altına doğru gidiyordu eli, artık elini çekmesi için biraz toparlandım…
Bu bin de ılık çıkmıştı, Ömer abimin bu ipnelerle ne işi vardı hala anlayamıyordum,
Ömer abim de karşı koltukta, bıyık altı gülüyordu.
Kalkalım abi dercesine kafamı kapıya doğru hareket ettirdim.
-Bize müsaade artık gidelim dedi Ömer Abim.
Sinirlenmiş olacak ki, Ömer abiye kabaran bir şeyler vardı, Alper amca ayağa kalktığın da gördüm.
Ömer abi önden arkasın dan Alper amca ve en arkada ben kapıya doğru ilerliyorduk,
Alper amca ömer abinin züte bakarak bıyıklarını kıvırmaya devam ediyordu.
Binadan indik, arabanın önünden dolaşarak ön koltuğa oturdum, Ömer abi direkmen şoför koltuğuna oturdu.
Akşam olmak üzereydi saat 6 falandı.
-Gel seni son bir yere zütüreyim dedi.Ömer abi..
Nereye diye sormadım, oda söylemedi.
Cebinden telefonu çıkardı ve Birisine telefon açtı
Ortalama 20 dakikadan orada olacağımızı bir şeyler hazırlamasını söyledi.
Fabrikaların olduğu bir yere gittik, ve bir fabrikanın bahçesine girdik.
35 yaşlarında bizi birisi karşıladı.

bu sefer bir sarsıntıya uyandım, ömer abim pantolonunu giyiyor muydu çıkarıyor muydu tam anlayamadım.
Hani gamze özçelik videosun da yarı aygın baygın gözlerini açıyor ya onun gibiydim işte.
daha sonra Ömer abim çıkmadan odaya Faruk ipnesi geldi.
giberler ya dedim ve tekrardan uyumaya başladım, sağ tarafıma doğru yatıyordum ben hangi ara yüz üstü yatmaya başladım diye düşündüm kendi kendime ve saate baktım Saat 01:30 sonra uykuya daldım.
01:35 gibi Faruk da kapıdan üstünü düzelterek çıktı.
Birden gözlerimi açtım, ve zütümün açıkta kaldığını görmem bu yaşadıklarımın ise bir rüyadan ibaret olduğunu anlamam uzun sürmedi.
ama ben niye terlemiştim onu da anlamamıştım bu kış günü..

Direkmen Ömer abime
-hoş geldin Ömerim dedi.
Elini bana uzatarak
-Sende hoş geldin ufaklık dedi.
Ufaklık olarak gördüğü için onu orada gibesim geldi ama benden büyüktü ve haklıydı bir şey demedim, onlar önden ben arkadan içeriye doğru yürüdük.
içeri den arka bahçeye geçtik, orada masa vardı ve mangalda tavuklar pişiyordu, masada rakı su ve birkaç tane de meze vardı.
Ömer abiye döndüm
-Abi biz mi içeceğiz bunları dedim.
-Evet rakı sevmezmisin? dedi.
-Yok abi dedim ben votka severim..
Mustafa abiye seslendi
-Abi votka var mı? Dedi Ömer abi
-He var dıbına koyim burası tekel bayi ya dedi.
Votkanın olmadığını anlamam uzun sürmedi.
Ömer abi telefonu cebinden çıkardı rehberin de kayıtlı numaralardan birisini aradı.
Votka redbul alıp gelmesini söyledi..
Tavukların bir kısmı pişmişti ve hala pişenler de vardı aradan 25 dakika geçti her şey hazırdı.
Çok mutluydum bu melek gibi olan insan ile bir ortam da bulunacaktım.
Bu düşüncelerim maalesef ki kapı dan giren Faruk ipnesini görünce bir anda gitti.
pek giblemedim gelişini, saat ilerliyor biz yavaş yavaş çakır keyfi oluyorduk.

Masada Ömer abim karşım da Mustafa abim yanım da onun karşısın da ise ipne Faruk oturuyordu.
saat 22:00 falan olmuştu, ben iyice zütü başı dağıtmıştım, sanki bu binler içmiyor gibiydi, belki de benimle dans edemeyecekleri için fazla içmiyorlardı.
Faruk ipnesi full mezeye dadandı zaten geldiğinden belli.

2 kat yukarı çıktık maalesef geldiğimiz yer avukat ceydanın bürosu idi
Kapıyı delikanlının birisi açt..
içeriden bir bayan sesi geldi,
-Kimmiş gelen buğra diye
Elamanın da ismi buğraymış öğrenmiş olduk.
Ses etmedi eleman ve direkmen Ömer abim önden ben arkadan girdik odaya..
Ağzın da tokası ile çalışmaktan yorulmuş saçını yapmaya çalışan bir bayan gördüm.
-ııooo Ömer bey hoş geldiniz dedi Ağzında tokası ile..
Elini bana doğru uzattı hemen arkam da birisi olup olmadığına baktım, ve arkamda kimse yoktu.
Bir heyecan bastı beni ilk defa bir bagyan bana elini uzatıyordu, o birkaç saniyede soğuk soğuk terledim.
Sizde hoş geldiniz dedi.
Utanarak çekinerek elimi uzattım, “ Hoş buldum ” dedim.
Ömer abinin birinden alacağı varmış, ödememiş oç o konu hakkında bilgi almaya geldik
birer çay söyledi Ceyda buğraya çaylarımızı da içtik.
Baya sevmiştim kanım ısınmıştı ceydaya.
Bazen muhabbete bende dâhil oluyordum.
-Bize müsaade dedi Ömer abi.
Sinirlenmiştim ilk defa tip tip baktım Ömer abiye ama o nur yüzlü insana bakınca, içim sinirim bir anda geçti.
ilk defa bir kız ile konuştum rahat rahat, o sebep den bu anın hemen bitmesini istememiştim.

Ayaklanmıştık artık kapıya doğru yöneldim, bu sefer Ceyda elini uzatmadan elimi uzattım az bir özgüven gelmişti.
Ömer Abim önden ben arkadan indik ve bindik arabaya.

Ömer abi demeden ben dedim
-Şimdi nereye gidiyoruz Ömer abi dedim.
-Seni Alper amcamın yanına zütüreyim seni dedi.