/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +44 -3
    Bilhassa yazmaya devam etmek istediğim ve özelden bir çok istek aldığım için hikayenin devdıbını yazıyorum

    Hikayeyi bilmeyen ve tekrar okumak isteyenler için -->
    http://www.incisozluk.com...lo-hikayesini-yazıyorum/
    ···
  2. 2.
    +12 -1
    Eski hayatımdan hiç söz etmemiştim o günden sonra. Unutmak adına yaptığım tüm şeylerin sonunda mazide kaybolan bir anı gibi uçup gitmişti her şey benden. Zor bela kazandığım üniversitemi okuyor ve çalışıyordum

    Gene günlerden bir güne uyandım. isterdimki yine masada annemin yaptığı ve tüm sıcaklığı gitmiş omlet olsun. Ama tabi  o artık uzun bir uykuya daldı ve benim onu rahatsız etmeye hakkım yok. Yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Açlığımı bastırsın diye dolaptan birkaç bir şey atıştırdıktan sonra üzerimi giyindim ve dışarı çıktım. Öğleden sonra çalışacağım için halletmem gereken işleri vardı.
    ···
  3. 3.
    +9 -1
    Önce ana kampüse gidip rektörlükteki işimi hallettikten sonra eski hattımı kapattırmak için bayiiye gittim. Bunu çoktandır düşünüyordum ama hiç fırsatım olmamıştı. Gittim ve elemanlardan tekine bunu söyledim. Peki efendim dedikten sonra işleme aldı. Bir kaç onaydan sonra hattınıza kayıtlı gelen bir kaç arama var isterseniz size aktarabilirim dedi. Bir an düşündüm. Hayatımda olması gereken herkes haberdardı yeni hattımdan peki bu aramalar kimdendi. Çok düşünmüş olacağımki eleman tekrarladı ben bir anlık boşlukla ve geçen zamandan ötürü peki alıyım dedim. Bayiiden çıkınca kayıtlara önce bir göz gezdirdim aralarında hatırladığım numara var mı diye fakat içimden saçmalama kimin numarasını ezbere biliyordunki bu zamana kadar diye geçirdim. Aramalar yakın tarihli olmasa hiçbiri umrumda olmazdı. Bu yüzden en son gelen aramayı yeni telefonumda çevirdim ve aramaya bastım. Bir süre bekledikten sonra efendim diye açıldı.
    ···
  4. 4.
    +9
    Ben: b telefondaki: t)

    B: merhaba ben basan. Bir kaç gün önce beni eski hattımdan aramışsınız
    T: Aa basan. Nasılsın ben esra.

    işte o an yaptığıma pişman oldum. Bunu bekliyor muydum hayır ama azda olsa ihtimali olduğunu biliyordum

    (Ben: b esra: e

    B: esra... teşekkür ederim iyiyim
    E: görüşemedik sen işi bıraktıktan sonra. Neler yapıyorsun
    B:iyi ya ne yapıyım hem üniversite okuyorum hem çalışıyorum
    E:aa çalışmaya devam mı yani

    Bu soru sinirime dokundu biraz sert bir tonla
    B: evet ama normal bir işteyim eskiler eskide kaldı
    E: hmm anladım. halini hatrını sormak için aramıştım geçen. Ulaşamayınca üzülmüştüm

    Ben bu esranın bana olan gereksiz ilgisine eskiden de anlam verememiştim şimdi de veremiyordum. Çok uzatmadan kapatmak istedim

    B: iyiyim merak etme. Neyse benim işlerim var kapatmam gerekiyor
    E: tamam sonra tekrar konuşalım. görüşürüz, dedi ve telefonu kapattı
    ···
    1. 1.
      0
      hocam bu hikayeyi çok önce ilk yazdığın sıralarda okumuştum ben. Yanlız şu basan muhabbeti çok troll amk :D Çok komik geliyo merhaba ben basan aaaa basan
      ···
  5. 5.
    +8
    Okuyanlar varsa belli etsinler kendilerini
    ···
    1. 1.
      0
      Okurlar onlar sen yaz
      ···
  6. 6.
    +15 -1
    Yeşermesine izin vermediğim anılar tekrar çelenk vurdu beynime. Diğer numaralara bakasım gelmedi. Gene başka bir geçmişe laf anlatmak istemedim bu yüzden ev arkadaşım yavuzu aradım

    B: kardeşim ne habersin
    Y: iyi kardo gel kampüsün ordaki cafedeyiz bizimkilerle
    B: tamam gelirim yarım saate görüşürüz

    Yeni arkadaş çevrem eskiye nazaranla daha tikiydi. Eski arkadaşlarımın yeri hep ayrıdır ama şuankilerle de idare ediliyordu iyi çocuklardı.

    Cafeye vardığımda sadece bizimkiler var sanıyordum fakat baya kalabalıktı grup. içlerinde yılın başından beri bana yazan çiğdem de vardı. Hatta beni görünce saçını başını düzeltmeye yeltendi ama "gerek yok böyle de güzelsin" dedim. Tatlı kızdı hoş kızdı ama bana göre değildi. ilgisinin farkındaydım ama kabul de etmek istemedim reddetmekte. Belirsizlik bazen en iyi karar olabiliyor. Neyse çektim bir sandalye muhabbete dahil oldum. Bir iki saat takılmacadan sonra iş saatim yaklaştığından kalktım bizimkilere dönüp

    B: akşam gelirsiniz bizim cafede takılırız, dedim.
    ···
  7. 7.
    +8
    Ardından cafeden çıktım otobüse bindim. Çalıştığım cafeye vardıktan sonra içeri girdim patrona bir selam çaktım ve üstümü giyindim. Burası bir nargile cafeydi. Çokta revaşta olan yoğun müşterili bir mekândı. işe koyuldum. Sürekli içecek ve nargile açma paradoxu içinde geçiyordu zaman. Taki o masanın siparişini almak için gitmeme kadar. Benimle çalışan elemanlardan teki

    (Eleman:e ben:b)
    E: basan şuraya yeni bir grup geldi baksana benim şu masaya köz göndermem lazım
    B: ver ben zütüreyim sen bak o masaya
    E: ya kardeşim kız gruplarına çok bakmıyorum biliyorsun
    B: tabi ya. Neydi hanımcılık kazanacak
    E: öyle valla
    B: tamam yengeye selamlar anlat bunları hep
    E: tamam tamam hadi müşteriyi bekletme

    Adüsyonla kalem alıp masaya doğru gittim 4 5 kişilik bir kız grubuydu. Yanlarına varınca merhabalar hoşgeldiniz ne alırsınız diye sordum fakat sonradan farkettiğim yüz çok tanıdıktı. Bu zeynebin kardeşi aslıydı.
    ···
  8. 8.
    +9
    Önce sabah esra akşdıbına da aslı. Bu ne yaman çelişkiydi. Neden eskiler kendini bu kadar hatırlatmak istiyordu anlamıyordum. Aslı da şaşırmış olacaktı ki o da farkedince

    (Aslı:a ben:b)
    A: basann ciddi olamazsın sen misin ?
    B: evet benim tabikide. Nasılsın görüşmeyeli
    A: iyiyim ya ne arıyorsun burda
    B: çalışıyorum gördüğün üzere aslı:) . E tabi asıl sebep üniversite okumam
    A: cidden mi ben de burayı kazandım
    B: çok sevindim adına. Neyse sonra konuşuruz yine. Ben siparişleri alıyım

    istediklerini yazdıktan sonra hazırlamak için geri döndüm fakat aklımı kurcalıyordu bu tarifsiz tesadüfler. Ard arda gelmesi ve aslıyla tekrar konuşucağımı öngörürsek geçmişten kalıntılar kendini tekrar canlandırıyordu. Bu düşünceler arasında verdikleri siparişleri hazırladım ve zütürdüm. Tam başka masalara yönelecekken

    (Aslı:a ben:b)

    A: ne zaman biter işin

    Aslında 1 saate çıkıcaktım fakat açıkcası defetmek için

    B: uzun sürer benim işim sonra görüşürüz
    A: peki o halde telefonlaşırız, dedi.

    Kafamla onayladıktan sonra tam gidicekken

    A: e telefonlaşmamız için telefon numaran lazım basan
    ···
  9. 9.
    +6
    Rezleri alın beyler 3 5 kişi toplanınca yazmaya devam edeceğim
    ···
  10. 10.
    +12
    El mahkûm verdim. Aslında aslı çok iyi kızdı. Eğlenceli sevecen çevresine pozitif enerji saçan cinsten. fakat kendime verdiğim sözlerde geçmişe ve geçmiştekilere yer yoktu. Bu yüzden o an söylemesemde bir sonraki konuşmamızda bunu aslıya anlatacaktım.

    Aslı ile grubu bir süre sonra kalktılar. Hesabı ödemek için aslı kasaya yöneldi ödedikten sonra da bana el sallayıp gitti.

    Ben de işim bittikten sonra eve döndüm. Hayatımın gene değişmeye başladığını hissediyordum. Esra ve aslı bunu gerçekleştirmeye şuanlık yeterdi bu düşüncelerle yatakta uzanırken telefonuma esradan mesaj geldi. Bir yer tarifi atıp ve yarın burda buluşalım diye eklediği bir mesajdı bu
    ···
  11. 11.
    +8
    Yarın devam edeceğim beyler. Okumayanlar önce hikayenin öncesini okumayı unutmasın. Rezleri alıp ilk entariyi şukulamayı da ekgib etmeyin
    ···
  12. 12.
    +15 -1
    Sabah kalktığımda saat 12ye geliyordu. Dünün verdiği yorgunluktan yatakta yatmış öyle düşünüyordum. Acaba esranın amacı neydi. Aslıyla arkadaş kalabilecek miydim. Bu düşünceler yiyip bitirirken beni içimden neyse diyip en azından 3 5 gün oluruna bırakma kararı aldım. Önce hemen bir duş aldım. Tabi yarı soğuk yarı sıcak suyla. Öğrenci evinden ne beklenir. Ardından güzel bir yumurta kırıp afiyetle kahvaltımı yedim. Esrayla buluşmama daha vardı o yüzden biraz takılmak adına çiğdemi aradım

    B: alo çiğdem nasılsın

    Ç:basann. iyiyim ya iyiyim yani sen nasılsın. Biraz şaşırdım kusura bakma (asla unutmayın beyler genelde sizden hoşlanan kızlardan verdiğiniz kısa cevap yada sorulara uzun cevaplar alırsınız)

    B: dedim biraz çiğdemciğimi arayayım buluşuruz bir şeyler içeriz diye düşündüm

    Ç:AaA öyle mi. Tabi olur ama hazırlanmam gerek

    Bunu belirtmeye gerek duyduğuna göre uzun sürecekti ne diyim kendim aradım kendim kaşındım

    B:peki o zaman ben evinin önüne 1 saat sonra gelirim

    Ç: tamam canım görüşürüz

    Bomboş rahat günümü kendime sıkıntıya sokmuştum kapattıktan sonra onu farkettim. Neyse dedim ve biraz pcde takılmaya başladım
    ···
    1. 1.
      0
      Alfa huur çocuğu taktik de veriyor
      ···
  13. 13.
    +4
    Yarım saat kadar sonra üstümü başımı giyindim ve çiğdemin evine yola koyuldum. 35 40 dakika sonra binaya geldim ve giriş kapısından zile bastım çiğdem camdan çıkıp

    Ç: üstümü giyinip geliyorum hemen, dedi.

    Kız ciddi düşünmese vericeğim cevaplar çoktu ama sadece

    B: tamam bekliyorum, diyebildim.

    Sözünün eriymiş hemen geldi ama beni bir şaşkınlık tuttu çiğdemi bu kadar güzel görmemiştim daha önce. Beyaz tenli kumral hafif göğüs dekolteli bir kırmızı elbiseyle karşımda afetül devran duruyordu. Bilmiyorum bu zamana kadar farketmemiş miydim yada hiç o gözle bakmamış mıydım çok azdırıcıydı. Onun da benle ilgilenmesi cesaretiyle yanına geçip belinden tuttum ve kendime çektim. Sonra da

    b: sıkı tutayım da kaçırmasınlar, dedim.

    Utangaç bir gülümseme çaktı ve yürümeye başladık.
    ···
  14. 14.
    +7
    Sanırım anlık etkilenmedir sürekli konuşasım o kırmızı rujlu dudaklara ve ela gözlerine bakasım geliyordu. Çiğdem de beni yalnız bırakmıyor ayak uyduruyordu. Ben sanıyordumki gideriz kampüsün ordaki cafelerden tekinde takılırız ama yanımda böyle bir güzellik olunca bu saçma olurdu bu yüzden lüks bir mekana zütürecektim onu. Tam bu düşüncelerdeyken de o zaten

    Ç: nereye gidiyoruz hiç söylemedin ? diye sordu

    B: biraz özel geçsin günümüz rutin bir cafeye değil de güzel bir mekana gidelim hem bu güzellik cafelerde sırıtır sıkıntı çıkar sonra

    Ç: bilmiyorum ama garip geliyor bana daha önce bu kadar yakın ve sürekli iltifat eder şekilde davranmamıştın

    Çalışmadığım yerden sormuştu. Ama emin olki çiğdem ben de bilmiyordum. Ama cevapsız kalmamak için eski türk kavimlerinin yaptığı taktiği uyguladım (vur-kaç)

    B: rahatsız olduysan daha resmi takılayım

    Ç: yok hayır öyle değil yanlış anladın uff öyle demek istemedim

    işte taktik meyvelerini vermeye başlamıştı bile. Bir de hemen önüme dönüp alınmış ama gene de yandan dinliyormuşcasına bir beden diliyle devam ederken

    Ç: ya neyse ya keyfimize bakalım, dedirttim

    Dönüp gözlerimi kırparak tamam işareti yaptım ve hafifte gülümsedim
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Türk kavmi kaçar mı amk ? Kü*rt kavmi yazcaktın
      ···
  15. 15.
    +5
    Ardından karşı tarafta gördüğüm güzel bir balık restorantına girmeye karar verdim çiğdeme dönüp

    B: balık sevmemezlik yapmıyorsundur herhalde

    Ç: yo çok severim

    B: tamam o zaman bakalım, dedim ve içeri girdik

    Dışardan gözüktüğünden bir o kadar da içerisi de lükstü. Aylığımı ve kyk mı çekeli az olduğu için pek sıkıntı da etmedim. Denizin yanına gelicek şekilde güzel bir masaya oturacaktık ki elemanlardan teki "orası rezervli beyfendi" dedi. Lüks mekan adı altındaki her yer rezerv üstüne zaten amk. Kızın yanında papaz olmayalım diye elemanın cebine 50 lira atıp "öyle mi dersin" dedim. Eleman hafif bir durup düşündükten sonra "buyrun efendim" dedi.
    ···
  16. 16.
    +8
    Masaya oturduk menüleri aldık fakat çiğdem bana doğru eğilip sinirli bir tonla

    Ç: neden böyle bir şey yaptın basan

    B: ne bu sinir

    Ç: hayır gerek yoktu rezevli olmayan bir köşeye geçebilirdik

    B: o olmazdı

    Ç: niye olmasın ya. Baş başa olmak için gelmedik mi biz. Deniz olmasa olmuyor mu şimdi

    Menüdeki gözlerimi gözlerine çevirip ben de hafif eğildim ve

    B: ne anlamı var gözlerinin elası olmadıkça denizin mavisinin, dedim

    Çiğdem böyle bir şey beklemiyordu ki ne yapacağını bilmez hareketlerle

    Ç: ıııı iyi peki yemekleri seçelim öyleyse, dedi.

    Güzelinden 2 tane alabalık seçip söyledik. Biraz daha muhabbet ettikten sonra yemeğimiz geldi. Hem yiyor hem gülüp eğleniyorduk o ana kadar her şey hoştu.
    ···
  17. 17.
    +9
    Yemeğimizi yemeye devam ederken önce içeriye sonra yanımıza doğru yaşlı bir çift geldi. Önümüzde öylece durdular. Rezervleyen kişi olucaklarki biraz anlamsız bakışlar içerisindelerdi. Çiğdem de daha farketmemişti hala bir şeyler anlatıp gülüyordu. Tam bu sıra "neyse biz kalkalım artık bence" dedim

    Ç: neden ya oturuyorduk daha hem yemeğim bitmedi daha benim

    B: aa çiğdemcim daha yemeğine başlamamış o kadar insan var sen bitmedi diye şikayet ediyorsun.

    Çiğdeme sözlerimin yanında kaş göz işareti de yaptığım için sonunda anladı ve arkasına şöyle bir döndü sonra bana döndü

    Ç: bence de kalkalım, dedi.

    Tam kalkıp gidecektik ki adam bir anda lafa girip

    (Adam:a kadın:k ben:b)

    A: bu nedir ya hem yerimize oturuyorsunuz hem dalga geçiyorsunuz
    K: ayıp değil mi aile yemeğimizi daha başlamadan mafettiniz

    Olayın büyüdüğünü anladığımda hemen söze dalıp

    B: tamam teyzecim amcacım sinirlenmek gerilmek şuanda çok gereksiz biz de şimdi kalkıyoruz siz gönül rahatlığıyla yapın ailenizi yemeğinizi

    A: hadi şimdi kızlarımız gelicek hemen gidin

    Tam tamam diyip gidecekken birisi basan diye seslendi.
    ···
    1. 1.
      +1
      reserved
      ···
    2. 2.
      0
      DEVAM KANKA
      ···
  18. 18.
    +4
    Seslenen kişinin sesi tanıdıktı hatta kafamı çevirip baktığımda aslı olduğunu gördüm. Aslı neden burdaydı? Beni takip etmiyorsa yeni bir tesadüf daha mıydı ? Peki yanında kim vardı ? Çok tanıdık geliyordu o dudaklar. Tabi ki ablası zeynepti yanında duran...
    Annemin cenazesinden sonra 1 kere bile görmemiştim zeynebi. Hiç değişmemişti hala o koca dudakları güzelliğine güzellik katan siyah saçları. En son gördüğüm zeynepti hala. Ben onunla geçirdiğim zamanları bir bir hatırlarken o da bana takılı kalmış gözlerini bile kırpmıyordu. Aslı yaklaştı

    A: ne işin var burda

    Kulağım rolü gereği duymuştu sorusunu ama diğer hiçbir uzvum onda değildi zeynebe takılı kalmıştım ardından dürttü ve bir daha sordu aslı " burda ne işin var?"

    Kafamı aslıya çevirip

    B: kız arkadaşımla yemek yemeye geldim, dedim.

    Bunu dedikten sonra az uzağımda duran zeynep hızlı adımlarla masasına çöktüğümüz çiftin yanına gitti. Adam zeynebe

    A: nerden tanıyorsunuz bu genci kızım dedi

    Artık taşlar yerine oturdu. Rezervli yerine oturduğumuz çift zeyneple aslının anne ve babasıydı.

    Zeynep suskunluğunu bozdu

    Z: bilmem aslının arkadaşı herhalde, dedi.

    Kızmıştım bu lafı duyunca. Zaten zeynepte kızacağımı bile bile söylemişti bunu. Bakışlarımla anlatıyordum zeynebe bu sözün ne kadar ağır olduğunu ama tekrar neyse dedim içimden ve

    B: kusura bakma abicim tekrardan siz devam edebilirsiniz, dedim ve çiğdemin elinden tuttum. Ardından hesabı ödeyip çıktım mekandan
    ···
  19. 19.
    +4
    Çiğdem ne olduğunu anlamamış bir şekilde kim o kızlar nerden tanıyorlar seni gibi sorular sorarken ben sadece elimden tutup peşimden sürükliyordum sanırım onu

    Bir süre sonra çiğdem artık dayanamayıp elini sert bir şekilde çekti ve

    Ç: basan ne oluyor diyorum sana.

    Ben yalan mı söylesem yoksa başlasam mı o unutmaya çalıştığım hikayemi anlatmaya bilemedim. Çiğdem düşünceli ve solgun halimden etkilenmiş olacak ki yüzümü ellerinin arasına aldı

    Ç: bana anlatabilirsin, dedi. Kaşlarına gözlerine dudaklarına baktım. O kadar samimiydi ki söylerken ve söyledikten sonraki siması. Acaba üniversiteden önce yaşantımı bilse benden soğur mu ilgisi sarsılır mı. kaybetmek istemezdim böyle zor bulunan güvenilir insanı ama beni sevecekse böyle sevmeliydi.

    B: evin müsait mi çiğdem ? Diye sordum.

    Gülümsedi ve
    Ç: evet gidelim dedi
    ···
  20. 20.
    +13
    Bir taksi çevirdim ve gideceğimiz yeri söyledim. Farketmemiştim hala eli elimdeydi çiğdemin. Bazen sözlere gerek kalmaz bedenler konuşur birbirleriyle. Öyle bir duruşu vardıki her zaman yanındayım diye bağırıyordu sanki bana

    Biraz cesaret depoladım ki zaten bu düşüncelerle çiğdemin evine vardık. Merdivenleri çıktıktan sonra kapıyı açtı ve içeri girdik. Tam bir kadın eviydi. Düzenli mis kokulu. Çiğdem üstünü başını çıkardıktan sonra geldi ve salona geçtik. Karşı karşıya gelecek şekilde oturduk ve bana

    Ç: anlatacaklarının uzunluğunu tahmin edebiliyorum ama en başından da başlasan dinleyeceğim ağzından her çıkanı, dedi.

    Tekrar bir cesaret deposu oldu bu söz benim için ve anlatmaya başladım. Ne sansürlü ne ekgib ne fazla her şeyi...
    ···