/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +3 -1
    STALiN VE GAZi MUSTAFA KEMAL
    Stalin’in Sovyetler Birliği’nin başında olduğu döneminde Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi ünlü bir diplomat Karakan’dı. Sovyet Devrimi’nin yıl dönümlerinden birinin sabahında Stalin, son derece sivri, anlamsız ve onur kırıcı bir demeç veriyor. Bu demecinde aynen şunları söylüyordu:
    -“Herkes bilsin ki, Rus milleti; Boğazlarla, Ardahan’ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir. Çok yakın bir zamanda bu davalarımızı halletmiş olacağımızı şimdiden müjdeliyorum... ”
    Aynı gece Ankara’da Sovyet Büyükelçiliği’nde de ihtilalin yıl dönümü kutlamaları yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal, gece yarısına doğru Stalin’in bu densiz demecinden haberdar oluyor ve emrediyor:
    -“Arabaları hazırlayın gidiyorum.”
    -“Paşamız bu saatte nereye gidecekler?”
    -“Sovyet Elçiliği’ne.” Ekibin etekleri tutuşur. Çünkü olayı kavrarlar, içlerinden birisi Gazi’ye:
    -“Paşa Hazretleri nasıl olur? Protokolsüz mü? Siz devlet başkanısınız, protokolsüz nasıl gidersiniz?”
    -“Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk. Stalin vatanımın topraklarına göz dikmiş, sen bana protokolden söz ediyorsun. Hazırlayın arabaları” diye cevap verir. Büyük önderimiz ve arabalar hazırlanır. Gazi ve ekibi, Sovyet Elçiliğinin kapısına dayanır. Ulu önderimiz yüzü asık bir şekilde yukarı çıkar ve o sırada elçilikte büyük bir balo vardır. Gazi kendisini karşılayan Büyükelçi Karahan’ı görünce:
    -“Merhaba Karakan” der ve aynı sert ifadeyle devam eder:
    -“Rahatsız ettik ama sen benim şahsi dostumsun, kusurumuza bakmazsın. Bir hususu esasından anlamaya geldim.”
    -“Emredin Sayın Başkan”
    -“Ajanstan öğrendiğime göre, Başbakanınız Stalin, Ardahan ile Boğazlar’ı istemiş, kararı katıymış... Pek yakın bir gelecekte bu kararını uygulayacakmış. Tam böyle söyleyip söylemediğini bilemem ama buna benzer şeyler söylemiş. Tabii ki bu konuşmanın bir kopyası sende vardır. Getir bakalım şunu da işin aslını faslını iyi anlayalım.”
    Stalin’in konuşması getirilir. Gazi metnin o kısmını yanındakilere kelime kelime tercüme ettirir. Konuşma ajanstan geçen metin ile aynıdır. Gazi sorar:
    -“Karahan, elçiliğin telsizinden derhal Stalin’i bulduracaksın. Bu beyanatından vazgeçip geçmediğini sorduracaksın. Başbakanın tükürdüğünü yalayacak, yalamazsa ben yapacağımı bilirim. Bu cevap bu gece gelecek çünkü benim senin başbakanından daha önemli kararım var. istediğim cevabı almadan elçiliğinizden dışarı adım atmam. Eğer cevap istemediğim şekilde gelirse bil ki buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim... ”
    Karahan çaresizlik içinde telsizin başına koşar ve Gazi’nin söylediklerini aynen nakleder. Stalin’den gelen cevap büyük önderimizi tatmin eder çünkü cevapta aynen şöyle söylenmektedir:
    -“Stalin sürçü lisan eylemiştir. Boğazlar ile Ardahan’ı almak gibi bir arzusu kesinlikle yoktur... ”
    Gazi cevabı okuduktan sonra Rus Büyükelçisi Karahan’a hitaben:
    -“Karahan seni geri çağırırlar ve yaşatmazlar. Uzun süredir tanışıyoruz, istersen bize iltica et.” Karahan bu teklife olumsuz cevap verir ve cevabı telgraftan hemen sonra bir telgrafla geri çağrıldığını açıklayarak:
    -“Teşekkür ederim. Sizi tanımış olmam bile yeterlidir. Ancak memleketinizdeki görevim sona ermiştir. Yarın hareket edeceğim.
    Gazi fazla ısrar etmez ve Çankaya’ya döner. On gün sonra şöyle bir haber gelir. Sovyetler Birliği’nin eski Ankara Büyükelçisi Karahan fırında yakılmak suretiyle idam edilmiştir.
    1 ARIBURNU, Kemal, Atatürk’ten Anılar, Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1976, s. 205-208.
    Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    -4
    Peki Atatürk Sosyalizm Mânasına gelen menşevizmi kabul ettiğini biliyormusun, orak çekiç gazetesi o yüzden açıldı, sonra ingilizler ile beraber olarak rusları postalamışdır
    ···
    1. 1.
      0
      Tabi canım
      ···
    2. 2.
      -2
      Ya sabır bekle belge arayım vardı bir yerde (tapın muallakler tapın)

      Menşevizmi olanı bulamadım ama bu komünizm olanı
      Sovyet Elçilik Temsilcisi Upmal Angorski’ye:

      “Şahsen ben ve yoldaşlarımdan bir çoğu komünizm taraftarıyız. Ama hâl ve şartlar, bizim bu konuda susmamızı gerektiriyor. Eğer ben yarın komünist olduğumu açıklarsam, benim tesirimden eser kalmaz… Anlamak gerekir ki, komünizm bile Türkiye’de bizim işimizdir
      ···
    3. 3.
      0
      Saçma sapan konuşma Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare (parlamenter cumhuriyet), bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşeviğiz ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir. Komünizm toplumsal bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin toplumsal koşulları, dini ve milli geleneklerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir.[1]Bu sözleri Atatürk boşuna mı söyledi ?
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +2
    Stalin orul orul huur çocuğudur.

    insanlık düşmanı tecavüzcü kızıl ordunun yediği takları direk bu it planlamıştır...

    Gürcü huursu.
    ···
  4. 4.
    -1
    stalin ne kadar huur çocuğuysa ... da o kadar huur çocuğudur
    ···
  5. 5.
    0
    Bıyığını gibtiğim 6. Orduyu stalingrad da inatlaşıp telef etmeseydi şuan rusya diye bir devlet yoktu yeryüzünde
    ···