1. 1.
    +7 -2
    herkes bişeyler anlatıyo. bende bugünün şerefine sizle paylaşıyorum beyler.
    taktan taktan şeyler dinleyeceğinize bunu dinleyin lan ufkunuz açılır amk.
    başlıyorum şimdi.

    edit: bitti lan kısaydı zaten. okumak isteyen olursa burdan bakabilir
    http://inci.sozlukspot.co.../@kaldirimyaptiranbasgann
    ···
  2. 2.
    +9 -1
    beyler yaklaşık 7 ay önce, hayatımı gibtiler. dolandırıldım, dostlarım ihanet etti vs.
    bugün 7 aylık planımın son günüydü. başarıyla tamamladım.
    ilk önce olaydan bahsedeyim, bir tane adam vardı. benim arkadaş diye betimlediğim. dost diyodum lan adama yedirdiğim paranın, adam için girdiğim kavganın haddi hesabı yoktu. bu, yanındaki bir kaç kişiyle beraber beni başka bir huur çocuğu için satarak bir araba dayak yememe sebep oldu. satarak dediğimde yanıma gelmemezlik etmek falan değil lan, adam bana şuraya gel kardeşim bişey konuşcam senle dedi. gittiğimde kanlı bıçaklı olduğum başka bi bini gördüm karşımda. arkamdan da önümden de bir kaç adam daha geldi. sonrasını tahmin edersiniz artık. istesem ertesi günü hepsini giberdim ki öyle de yaptım. ama o bana ihanet eden binlere dokunmadım. onlara bi dayak yetmezdi amk. adamlara öyle bişey yapmam gerekiyodu ki, hayatlarından bezsinler. yaşamak istemesinler amk.

    ilk önce isim belirleyelim.
    en büyük oç; can (isimler uydurma beyler ona göre)
    onun yanında bana ihanet eden diğer oç; erdem
    bir diğer sırtımdan bıçaklayan; arif
    ve bu işi bilip bana söylemeyenler;
    özlem
    burcu
    ilk planım, erdem içindi. çünkü bini zaten sevmezdim fazla da acı çekmesine gerek yoktu.
    ···
  3. 3.
    +5
    huur çocukları dinleyin amk.
    yada dinlemeyin ben yazarım amk belki feyzlenen olur.
    ···
  4. 4.
    +5
    olay olduktan tam 1 ay sonrasını bekledim erdeme kurguladığım planı harekete geçirmek için. 1 ay bitti ve kimse benden bir şey beklemiyordu artık. bu erdemin benim elimde bir çok fotoğrafı vardı ama haberi yoktu. çoğu zaman haberi olmadan çektiğim fotoğraflar. fotoğraflarda, alkol, sigara, karı kız, ot, adam yaralamaya kadar her şey vardı. yani ailesinin onaylamayacağı her şey. ilk iş olarak gittim ve bu fotoğrafları bastırdım. hepsini güzelce zarfa yerleştirdim. ve erdemin 6 yıldır sevdiği kız olan ve benim de bir dediğimi iki etmeyen serap a mesaj attım. serap erdemi dışarı çağırdı. bende güzelce gidip, zarfları erdemin kapısına bıraktım. babası birazdan işten gelirdi. bu dıbına kodumun çocuğunun fotoğraflarını da görürdü. tabii evde huzursuzluk çıkacaktı ama yapmaya çalıştığım şey için bu zorunluydu.
    yaklaşık olarak 1 saat sonra erdemden gelen mesajı yazıyorum;
    -"bu yaptığın harbi şerefsizlik. tam bir şerefsizsin."
    bu da benim verdiğim cevap;
    +"şerefle benim karşıma dikilmeyene yapacağım şey şerefsizliktir. dur daha bu başlangıç."
    dedim ve telefonu kapattım biraz sinirliyimdir gidip evine dövmeyeyim diye. ertesi gün telefon numaramı değiştirdim ve seraptan öğrendiğime göre evde çok büyük kavga çıkmış. bir keyif sigarası yaktım.
    erdem hala ailesiyle yaşıyordu beyler ve hiç bi tak iş yapmadığı için hala babasının parasını yiyordu yani. ona iyi koymuştur ama asıl işim onun kanına işlemekti. onu da serapla gerçekleştirecektim. tekrar kurguladım.
    ···
  5. 5.
    +2
    beyler benim bir sevgilim vardı o zamanlar. tam erdemi böyle züt etmiş öteki olayı düşünürken benden ayrıldı. kıza olan tüm nefretimi erdeme yönelttim. normalde kurguladığım ikinci plan serapı eve atıp fotoğrafını erdeme gönderecektim. erdemi de burdan gitmeye memleketine dönmeye zorlayacaktım. otogarda bir güzel dövecektim sonra da bitecekti bu olay. ama sinirimi de kusmam gerekiyordu. fevri hareket edebileceğim tek kişi erdem olduğu için, diğerlerini yok etmek ondan kat kat zor olduğu için bunda kusacaktım tüm öfkemi. beyler bilirsiniz, intikam almak için duygusuz olmalısınız. insanları önemsememelisiniz. intikam alacağınız insanı değil sadece, sizin etrafınızda, onun etrafında ne kadar insan varsa hiçbirini önemsemeyeceksiniz. beni buna onlar zorladı diye düşünerek attığım adımlardan pişmanlık duymadım hala da duymuyorum.
    erdem için düşündüğüm şey artık başkaydı. ilk kısmı hariç. serap. mesaj attım;
    -serap ben baya hastayım eczaneden ateş düşürücü alıp bize bırakır mısın?
    +tabi canım bekle alıp getiriyorum.
    beyler bu serap dediğim kız bir zamanlar bana ilan-ı aşk etmişti ama sevgilim vardı o zamanlar. ama şimdi ayrılmıştım. ve serap ayrıldığımı henüz bilmiyordu. planı uygulamak üzere işe koyuldum. parfümümü sıktım, en dar ve kaliteli t-shirt ümü giydim. saçlarımı düzelttim. ve bekledim.
    ···
  6. 6.
    +2
    lan yazdım amk sözlüğü yüzünden gitti bekleyin beyler
    ···
  7. 7.
    +2
    bir insanın canını en çok ne yakar beyler? ailesiyle kavga etmiş birinin canını en çok yakacak şey 6 yıllık kız arkadaşının birisiyle yattığını öğrenmek değil midir sizce? haha aynen moruk bende öyle düşündüm zaten.

    serap eve geldi elinde poşetle. içeri gel dedim geçti oturdu. daha sonra bana baktı;
    -sen hiç hasta gibi değilsin ahmet?(isim bu olsun amk)
    +evet canım hasta değilim zaten evde bulunsun diye aldırdım.(bin gülüşü)
    -ya beni boşu boşuna mı buraya getirdin yani?
    +belki boşu boşuna olmayabilir ne dersin?(yine bin gülüşü)
    -nasıl yani?(burda tırstı beyler gözlerinden belliydi)
    +serap bak, ben sevgilimden ayrıldım. ve bir hata yaptığımın farkına vardım. seni seçmeliydim ben.
    dedim ve dudaklara yapıştım. ilk başta kaldı öyle sonra itti. ama belinden kavrayınca karşı koyamadı. ve yardırdım. üstündeki gömleği tam çıkarıyordum ki beni itti ve
    -daha çok erken değil mi bunun için?
    +geç bile kaldık güzelim.
    dedim ve tekrar yapıştım. güldü huur dişlerini öptüm amk. neyse yavaş yavaş soydum bunu ürkütmeden. sütyeni tek hamlede çıkarttım, eskiden çok uğraşırdım bu meretle. benim bi fantezi koltuğum var onun üzerinde yatırdım ve pantolonu ve alt iç çamaşırı da çıkarttım. o arada beni çoktan soymuştu amk. hiç oyun moyun yapmadım direk girdim amk ilk başta acıdı galiba çünkü kuruydu. ama bakire değildi. ve bu da önemli bir bilgiydi benim için. pata küte giriştim hatuna, işim bittiğinde domalmıştı ve sırtına boşaldım. bu benim işime geldi hemen ıslak mendili verdim o arada telefonu pantolonun cebinden aldım ve o kafasını çevirip sırtını temizlerken bana bakmazken fotoğrafı aldım. arkasından hemen postaladım kızı. duşumu aldım ve tanıdığım bi fotoğrafçıya gidip;
    -usta sana zahmet şunu kimseye göstermeden basar mısın?
    +tamam lan tamam(adam görünce gözleri açıldı amk)
    +olum kim bu napıcan bununla sen?
    -abi karıştırma işte.
    aldım fotoğrafı ve evin yolunu tuttum..
    ···
  8. 8.
    +1
    @29 hayat benim hayatım. senaryosunu başkası yazamaz. kaderimi de.
    ···
  9. 9.
    +3
    beyler açıkça itiraf etmek gerekirse ilk başta bu fotoğrafa evde bakarken içim bi cız etti. bana güvenip kendini veren bi kızı ifşa etmiş olacaktım. erdem umrumda bile değildi amk. neyse lan dedim. hep benim mi canım yanacak amk. bu yola çıkarken, kalbimi yolun kenarına bırakmıştım ben. ki fotoğrafından erdemden başkasına gitmeyeceğini de biliyordum adım gibi. ama hemen vermeyecektim. erdemi şu an ailesiyle bu duruma gelmesine rağmen burda tutan 2 şey vardı;
    1. si serap
    2. si para
    serap işi tamamdı ama canını yakmalıydım daha fazla. çok fazla. kendi canım yanacaktı. ama o bitecekti. evleri zemin kattaydı balkonlarının kilidide çalışmıyodu amk. bi kaç kez girmiştik ordan. evde kimsenin olmayacağına emin olduğum bir saatte, balkondan içeri girdim. odasına da, bizim torbacılardan aldığım otu bıraktım. paraya kıymıştım bin yüzünden 300 lira bayılmıştım. çekmecinin içine iyice yerleştirdim ve evden çıktım. kapıyı gözetledim. erdem eve girdiği anda polisi aradım ve ihbar ettim bin kurusunu. polis eve gelirken kenarda sigara içiyordum. içeri girdiler, erdemle çıktılar. "abi valla benim değildi valla değildi." diye ağlıyodu. beni gördü kenarda. sonra da hemen arabaya soktular zaten. daha sonra bi süre durdu araba hemen gitmedi. kesin söyledi bin dedim içimden. ama şimdi kaçsam daha kötü olurdu o yüzden bekledim. nasıl olsa üstüm temizdi. polislerden biri yanıma geldi. arama yapacağım dedi. tamam dedim tereddüt etmedim. soğukkanlılığımı korumam lazımdı. yaptı bir şey çıkmadı üstümden telefon kulaklık cüzdan dışında. cüzdanı açtı, kimliğe baktı. sorgulattı. hiçbir şey çıkmayınca tamamdır kardeşim dedi. eyvallah dedim. gitti. bindiler arabaya ve gittiler.
    öğrendiğime göre gece babası gidip almış. kullanıcıyım diye yırtmış. 400 liram boşa mı gitti hayır. yakaladığım fırsat çok iyiydi. işin en cafcaflı bölümü başlıyodu artık.

    not: beyler inanmayanlar çıkabilir normal algılıyorum. ama bir insanın ihanete uğradığında neler yapabileceğini tahmin edemezsiniz.
    ···
  10. 10.
    +4
    beyler, evet kalpsizlik çok iyiydi. ama bugüne kadar. bugün, yani o olayın ertesi günü hala bir kalbim olduğunu anımsadım.
    erdem çok fazla pgibolojik travma geçirmişti. aslında pgibolojisi hiç iyi değildi. böyle şeyler olunca babasından azarı yeyince yapacağı şeyi biliyordum. evi terk edecekti. memleketine dönmek için. ve gitmeden serapla buluşmak isteyecekti. ayrıca artık yalan da söyleyemezdi babasına kullanmadım etmedim diye. bu arada can ve diğerleri bu olayı duymuşlar. benim en yakın arkadaşım burakhana soruyolarmış lan bize de bişey yapacaksa söyle falan diye. ama huur çocukları bilmiyo ki ne burakhana söylerim, ne de burakhandan sır çıkar.
    sabah tahmin ettiğim gibi seraptan mesaj geldi. erdem buluşmak istiyo benimle diye. salak la çıkıyoruz sanıyo. neyse, fotoğraf işinin olduğu kısıma gelmiştik artık. dedim mesaj at yeri öğren. ben gideceğim. tamam canım dedi. bizim eskiden oturduğumuz bi çardak var orda buluşmak istiyomuş. kalktım fotoğrafın üstüne bir yazı yazdım tükenmez kalemle.
    "tadı damağımda kaldı." diye. daha sonra çerçeveye yerleştirdim. ama önüne de erdemle ikimizin resmini koydum. böyle kardeş gibi çekindiğimiz bir fotoğraf. evden çıktım.
    yürüdüm, yürüdüm ve yanına gittim. ama tabii direk kalktı bana karşı siper aldı resmen amk. bende;
    +sakin kardeşim(derken bile tiksindim amk) sakin. bişey yapmayacağım.
    -niye geldin lan sen. serap nerde?
    +kardeşim ben hatamı anladım. sana yanlış yaptım. adam gibi karşına dikilecektim. kusura bakma.
    -...
    +gidiyomuşsun, haberi duydum. al kardeşim bu çerçeveyi. hatıra olsun benden sana. kusura bakma serap gelemeyecekmiş.
    -kardeşim ben ayıp yaptım sana. kusura bakma cidden. hep can zorladı(gözleri falan dolmuştu amk.)
    +hadi ben gidiyorum eyvallah kardeşim.
    -eyvallah.

    eve gittim. oturdum. duvara baktım. düşündüm beni bu hale getiren neydi diye. otobüs saatini bekledim. tam o saatten 45 dk önce otogardaydım. erdemi görünce uzaktan, aradım.
    +alo, erdem.
    -efendim kardeşim?
    +çerçevenin içinde bi fotoğraf daha var. ona da bak. bu benim sana bırakabileceğim en büyük hatıra.
    -hangi fotoğraf lan.
    +bakınca görürsün. hadi eyvallah.

    merakına yeni düştü. çerçevenin arkasındaki fotoğrafı çıkardı. baktı. dondu bir süre. dondu kaldı. ağlamaya başladı lan. ama hüngür hüngür. sonra beni aradı.
    -nerdesin lan sen(ağlıyor) nerdesin?
    +soluna bak.

    üstüme doğru koşmaya başladı. iyice yaklaştığında ağız burun girdim. en son güvenlik beni dışarı çıkarırken o yerde hüngür hüngür ağlıyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +2
    @45 güldüm lan bin
    @53 bugün geç başladım panpa. yarın biter.
    ···
  12. 12.
    +3
    eve döndüm. erdem binmişti otobüsüne. zaten hiçbir şey artık on burada tutamazdı. ama yerde fotoğrafı kimse görmesin diye göğsüne bastırdığı an aklımdan hiç çıkmıyordu. gözlerim dolmaya başlamıştı. dur lan salak. daha yeni başladık. dedim kendi kendime. elimiz yüzümü yıkamak için banyoya gittim. aynada kendimi gördüm. hiç kendinize baktığınızda, gördüğünüz kişinin kendiniz olmadığını düşündünüz mü? baktım. bu ben değildim lan. olum ben olamazdım bu. küfürler ede ede aynayı parçaladım. kriz geçiriyordum resmen. yatak odasına geçtim. ağlamaya başladım. aklımda çıkmıyodu lan o hali. sonra yaşadıklarım aklıma geldi. bana yapılanlar. tüm umutlarımın yıkılması. "bak oğlum. bir kez çıktın bu yola. artık geri dönüşün yok." dedim kendi kendime.

    erdem bitmişti. serap arayıp duruyordu. büyük ihtimalle erdem haberdar etmişti onu. kafamı toparlamalıydım. serap da suçsuz sayılmazdı gerçi. o da çok yakmıştı canımı. telefonu açtım;
    -efendim?
    +sen nasıl bi şerefsizsin lan ben sana-
    -hop hop hop. ağzını topla. o etrafındaki herkese de söyle. bundan böyle, acı çeken onlar olacak.

    dedim ve kapattım telefonu. yine hat değiştirecektim amk. kapımı kilitledim. yatağıma yattım. ve ikinci kişi arif hakkında planlar kurmaya başladım. onun canını yakmanın en iyi yolunu düşündüm uyuyana kadar. bulduğum şeyler beni tatmin etmiyordu. sevgilisi burcu mu? hayır. ailesi mi? hayır. neydi peki? onu çok iyi tanıyordum ama bir türlü bulamıyordum. sanırım göstermek istememişti o yanını bana. içlerinde en akıllısıydı belki de. ama ben bulacağıma emindim. bu düşünceler eşliğinde uyuyakaldım.
    ···
  13. 13.
    +2
    ertesi sabah kalktığımda ilk işim bankadaki paramı kontrol etmek oldu. idare edecek kadar vardı hala eski işimden. idare edecek dediğim beni 2 yıl idare edecek. ama tabii bu planlar için çok harcayacaktım. daha sonra bayii ye gittim yeni bir hat aldım. onu taktım telefona. ailem falan şüpheleniyordu peşine biri mi takıldı falan. yok diye geçiştirdim. yeni numaramı aldığımda herkesi haberdar ediyorum ya amk. beyler belirteyim, annemle babam daha ben ortaokuldayken ayrılmıştı. annem dedemle beraber kalıyordu. bende başka şehirdeydim.
    gelelim arif konusuna. düşüne düşüne arifin en zayıf olduğu halkayı bulmuştum. onunda annesiyle babası ayrıydı ama neden ayrıldıklarını bir türlü bilmediğini, hatta onlar ayrıldıktan sonra babasının arifi istemediğini söylemişti bana. buradan yürüyebilirdim. bir şeyleri öğrenmem gerekiyordu ama nasıl? sorsam söylemezlerdi. ama nasıl sorduğuma bağlıydı tabii bu. ikinci planım aslında basit, ama uygulaması zor bi plandı. bu plan için 3 haftalığına adapazarına gidecektim. babasının çalıştığı iş, gayrimenkul danışmanlığıydı. tek taşla iki kuş. hem kalacak yer bulurdu bana, hemde yakınlaşacaktım. ofise gidip direk o adama bana bi ev bul demek olmazdı o yüzden portföylerini inceledim. kiralık evlerden birini buldum, onların ofisine de yakındı. ve başladım planı yürütmeye. adamı aradım, internetten numarasını bulmak zor olmadı nasıl olsa gayrimenkul danışmanı. ben şu ilan için arıyorum falan dedim. şehir dışından geleceğimi ve kalacak yere ihtiyacım olduğunu söyledim. adam da tamam ofisime gelirseniz konuşuruz dedi. akşam yattım, ertesi gün adapazarına bileti aldım. zaten 1buçuk saatlik yol. adapazarına gittim. oradan taksiciye ofisi söyledim beni oraya kadar zütürdü. üst kata çıktım ve arifin benden babasına bahsetmemiş olması için dua ettim. gerçi hiç konuşmuyorlardı ama gereksiz kuruntular beyler şeytan böyle girer insanın aklına bilirsiniz. adamı gördüm. yanına gittim. oturdum.
    -merhaba ben dün aramıştım sizi.
    +merhaba hoşgeldiniz buyurun...
    ···
  14. 14.
    +1
    lan 10 dakikada bir metin gönderiyorum olum. hatırlamak zor amk. kafamdan kurgulasam iki dakkada biterdi.
    ···
  15. 15.
    +1
    -istediğiniz portföy bu ahmet bey.(kaç yaş küçüğüm bilmiyorum adam bey diyo amk.)
    +güzel, ev sahibiyle görüşebilir miyiz?
    -kaç kişi kalacaksınız?
    +bir tek ben. 1 aylık.
    -çağırayım ben ev sahibini. şartları konuşursunuz aranızda.

    ev sahibi gelene kadar biraz muhabbet ettik. buraya bir iş geldiğimi, aslında bir ofis açmak istediğimi ama hangi şehirde olacağına tam karar veremediğimi söyledim. isterseniz yardımcı olurum ben falan dedi para kazanacak ya amk. ne iş yaptığımı falan sordu ölümüne salladım amk. yok nakliye şirketi kurucam da bilmem ne. neyse, ev sahibi gelene kadar biz kırk yıldır tanışıyomuşuz gibi konuşmaya falan başlamıştık bile. zaten bu tipler çok sempatik olmak zorundalar. bende kendimi sevdiririm istesem. ikisi birleşince bu oluyo işte amk. ev sahibi geldi, ikna ettim adamı güç bela. sözleşmeyi imzalamaya gidecektik saat 2 olmuştu. dedim hadi üçümüz öğle yemeğine gidelim. ben buralarda pek yer bilmiyorum. kalktık gittik. yemek yedik sözleşmeyi imzaladık kapora falan filan derken cebimden çok güzel bi miktar para gitti ama yani öyle böyle değil. bankada da az bişey kaldı. 2000 miydi 3000 miydi hatırlamıyorum tam. ev sahibi kalktı. biz hala sohbet ediyoruz. neyse, ben arifin babasına sordum ismi hakan olsun.
    -hakan abi sizin bu işten iyi kazanç sağlanıyor mu?
    +evet güzel kazananlar çok.
    -abi ben ofis kiralamak yerine almayı düşünüyordum aslında. sence açığı kapatacak kadar kazanabilir miyim?
    +valla belli olmaz. sertifika çıkartırız istersen.
    -ne gerekiyor sertifika için?
    +kurs falan ama ben hallederim onları iki güne çıkartırız.
    -abi çok iyisin be.

    evet beyler planım az çok anlaşılmıştır. adama yakın olup güvenini kazanmam lazımdı bu yüzden onun yanında çalışacaktım. ayrıca da para kazanma ihtimalim de olacaktı. yine 1 taşla 2 kuş yani. bu arada hala bu işi yapıyordum 4 gün öncesine kadar. bunu da dip not geçeyim.
    tutacak mıydı yoksa boşuna mı uğraşıyordum bilmiyordum. ya tutmazsa? ama bunları düşününce hiç tutmazdı zaten. o yüzden aklımdaki tüm o düşünceleri attım. tutması için sağlam adımlar atacaktım. yaş yere basmayacaktım. adam sorduğumda, abi öylesine sordum valla. demem onunda beni önemli değil diye geçiştirmesi gerekiyordu. en azında sonuç alamazsam böyle olmalıydı yani.
    ···
  16. 16.
    +1
    beyler bugünlük bu kadar sabah oldu. yarın gece yazmaya devam ederim. okuyanlara ve paylaşmak istediklerime kulak verenlere teşekkürler.

    bu arada yalan diyenlere söyleyeceğim şey şu.
    ben bunların hepsini yaptım ve hepsini yaparak kendimi kendime kanıtladım binler.
    benim burada bunu yazmamın nedeni, etrafımda bu zaferleri anlatacağım, paylaşacağım pek insan olmamasıdır.
    ···
  17. 17.
    0
    geldim beyler. sigaramı yakıp başlıyorum. sadece geceleri boş oluyorum kusura bakmayın.
    ···
  18. 18.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=bjlBCAx6330
    belirttiğim gibi, arif zordu. ama bulduğum yol ile, ona azap çektirebilirdim. sonunda ne çıkacağını bilmiyordum. aslında hiç işime yaramayan bir şey de çıkabilirdi ama doğru yolda olduğumu içten içe hissediyordum. arif ile olan dostluğum aslında hepsinden daha önceye dayanıyordu. geçmişte, bir kaç ay takılmıştık. aynı grupta yani anlayacağınız. daha sonra kopmuştuk ve tekrar erdem sayesinde buluşmuştuk. o yıllar sonra ilk buluştuğumuz gün, arif kavga edecekti. onun kavgasına erdem çağırmıştı beni. beraber kavga etmiştik. arifin ailesinin pek durumu yoktu o zamanlar. bizim dördümüzün arkadaşlığı, yani ben, arif, can ve erdem. lise yıllarına dayanıyordu. dediğim gibi durumları yoktu hep benden geçinirdi. benden geçinmeyi bırakın, annemden para çalar ariflerin faturasını öderdim ben arada. onlara yaptığım bu kadar iyilikten sonra, onların beni kullanıp kenara atmasını kendime yedirememiştim. gerçek dost diye betimlediğim o kişilerden hayatımdaki en büyük ihaneti görmüştüm. arifin babasıyla o gün baya sohbet ettik. akşam kiraladığım eve gittim ve uzandım. ev eşyalıydı bu arada yalanına sokuyumcular gelebilir yine. onun için bu da dip not olsun. gece yine uyumadan önce aklımda planları kurdum. ve uyudum.

    ertesi sabah kalkar kalkmaz takımımı çektim üzerime ve arifin babasının ofisine gittim. içeri girdiğimde o yoktu. büronun işlerine bakan sekreter, çaycı bozuntusuyla biraz sohbet ettim o gelene kadar adı sibeldi. onunla konuştum, numarasını falan aldım boş durmaya gerek yoktu biraz da kendimi memnun edeyim değil mi? neyse, arifin babası geldi.
    -merhaba ahmet naber?
    +iyiyim abim sen nasılsın?
    -iyi iyi, gel seni bizim brokerla tanıştırayım..

    brokerın yanına gittik, onun adı da mehmet olsun. kapıyı tıkladık içeri geçtik;
    arifin babası= -
    ben= +
    mehmet bey= *

    -mehmet bey müsait misiniz?
    • müsaitim hakan ne oldu?
    -bu size dün telefonda bahsettiğim ahmet.(beni işaret etti. mehmet muallaksi de iyice süzdü.)
    +merhaba mehmet bey.(elini sıktım)
    • merhaba merhaba, sertifika çıkartmak istiyomuşsun?
    +evet, aklıma yattı bu iş. hakan abi de hallederiz dedi.(gülümsedim)
    • tamam, yarın bana lise diplomanı falan getir. bende seni kursa girmiş gibi göstereyim. işin geri kalanını hakandan öğrenirsin.
    +teşekkür ederim mehmet bey.

    dedim ve dışarı çıktım. öğrendim ki satış yapamadığın her ay, isim taşıdığın için bir miktar para ödüyormuşsun broker a. neyse dedim, her yol mübahtır. hakan abinin yanındaki masa boştu. internetten portföy baktık bana. hızlı geçiyorum buraları asıl iş akşam. akşam olduğunda hakan abi;
    -gel sana bi yemek ısmarlayayım ahmet.
    +tamam abi bana uyar.(bin gülüşü.) (ayrıca evet çok kullanıyorum amk.)
    -hadi gel.

    alkollü bir mekana gittik. burada aslında çok uzun zamana yaydığım planı gerçekleştirme fırsatını bulmuştum. bu kadar erken...
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    0
    oturdum mekana. rakı balık yapacaktık. ben, planımı gerçekleştirebilirim ihtimaliyle telefonumu masaya koydum. ne olur ne olmaz. alkol aldıktan sonra anlattıracaktım yani. bu arada sabah sibelle konuşmamızda ben sibele hakan abinin çocuğu var mı falan sormuştum. o da varmış ama görüşmüyormuş falan demişti. yani eğer sorarsa bana, sibelden öğrendim diyebilecektim. ayrıca, alkollü olduğum için üstüne gitsem bile ertesi gün özür dileyip alkolü bir mazeret olarak gösterebilecektim. neyse, ben levrek söyledim. o da aynısından istedi. mezeleri seçtik falan işte bilirsiniz. rakıyı da 70lik istedik. sarhoş edecektim bu adamı kararlıydım. iş konuşmaya başladık bir süre. özel hayata hemen girilmezdi. ne yapacağım nasıl yapacağım falan konuştuk bunları eğrisiyle doğrusuyla. o arada balıklar geldi. rakı geldi. hafif hafif hem içip hem konuşuyoruz bu bana örnek veriyor işte şöyle yaptım da sattım böyle yaptım da sattım falan diye. yani anlayacağınız örnek vererek işi öğretmeye çalışıyor.

    konuşma bittiğinde yarısına gelmiştik şişenin. bir suskunluk olduğunda sorumu sordum;
    +hakan abi, senin eşin var mı?
    -yok kardeşim, boşandım ben.
    +hadi ya üzüldüm abi. çocuk falan var mıydı?
    -vardı bir tane. gibtiğimin çocuğu.

    burası çok ilginç geldi beyler. doğru yolda olduğumu tekrar anladım. ve üsteledim.

    +çocuk kaç yaşında abi şu an?
    -seninle yaşıt.(doğum tarihimi görmüştü)
    +abi özel olmazsa neden ayrıldığınızı sorsam? hani çocuk falan varmış sonuçta.
    -özel olur kardeşim.

    ilk duvar burada karşıma çıktı yüzüme çarpan. şimdi nasıl yürüyecektim bilmiyordum. bir yem atayım ortaya bakalım dedim;

    +boşver abi ya, bende kardeşin hatta oğlun sayılırım.
    -sen huur çocuğuna benzemiyosun.

    işte burada harbiden şaşırdım. dıbına koyim diyorum yoksa düşündüğüm o ihtimal doğru muydu? böyle bakakaldım. bir şey daha söylemesini bekler gibi. hakan abi tekrar söze girdi;

    -sen bunu bu gece anlattıracaksın bana belli. ben bunu burada kimseye anlatmadım. bu şehre yeni bi hayat kurayım diye geldim. sana anlatırım eğer merak ediyorsan, çünkü hakikaten kanım ısındı. ama aramızda kalacak.
    +sen hiç merak etme abi. benden dışarıya söz çıkmaz.

    o anda zafer kazandığımın artık farkındaydım. kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. az daha telefonla kayıt yapmayı unutacaktım. telefonu elime aldım mesaj atıyormuş gibi yaptım ve tam dik bir şekilde hakan abiyi görecek bir şekilde ayarladım. o bunu fark edemeyecek kadar sarhoştu. ben ise temkinli davranıp çok içmemiştim. rakısını bitirdi. anlattı.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    0
    beyler çok canım yanmıştı. artık yaşlı bir adamın duygularını kullanabilecek kadar yanmıştı. onun hayal kırıklıklarını. hayatını dinleyecek kadar. o nefes aldığında konuşmaya başlamak için ben video kayıt düğmesine bastım çaktırmadan.

    -bak kardeşim, nasıl başlasam bilmiyorum. ben karımı, oğlumu çok severdim. adeta tapardım onlara.(bu arada video kayıt ediliyor.)
    -elimde ne var ne yoksa onlara verirdim ben. kıyafetleri güzel olsun, iyi koşullarda yaşasınlar diye elimden geleni yapmıştım. (hafiften gözleri doldu.)
    -ama o kadın varya o kadın.(iç geçiriyordu beyler. bi an durayım dedim. şu videoyu durdurayım. ama çoktan başlamıştım.)
    -bir gece, karımın telefonu çaldı. açtım telefonu. bir erkek sesi ve aynen şöyle diyordu;"ne olur beni affet. tekrar al beni hayatına, içine."
    adam o anda ağlamaya ve sövmeye başladı. iyide bunun arifle ne ilgisi vardı diyordum. tam o an teselli etmem gerektiğini fark ettim;
    +abi sakin ol ya. istersen anlatma kötü olacaksan eğer.(tamamen blöf amk. anlatmaya başlayan insan duramaz bilirim.)
    -yok kardeşim yok. başladık bi kere(demedim mi amk.) daha sonra karımı karşıma aldım ve sordum. kimdi o diye. o gece bana her şeyi anlattı. karımla biz evlendiğimizde, çocuk yapmayacaktık aslında. ama karım hamile kalmıştı. bende güvenimden dolayı bir yanlışlık olmuştur demiştim. aslında o benimle evlendikten 1 ay sonra başka birine aşık olmuş.(beyler içimden kaç tane hasgibtir çektim belli değil.) onunla biz boşanana kadar ilişkileri devam etmiş. her gün arkamdan iş çevirmiş. ben ona öylesine taparken. çocukta, o adamdanmış...

    anlatmaya devam etti ama sonrasını dinlemedim bile. beyler, bir yandan çok mutluydum. bir yandan da üzgün. adamı evine bıraktım. eve geçtim. dıbına kodumun evi kaç lira kira bayıldık gerek kalmadı dedim kendi kendime. akşam eşyalarımı topladım biletimi aldım. telefonumu kapattım. ve şehrime doğru yola çıktım.
    ···